Kişisel Veri Niteliğindeki Adli Sicile Kaydedilen Veriler/Kayıtlar Nelerdir? Adli Sicil Kayıtlarına Kimler Erişebilir? Adli Sicil Kayıtlarına Güvenlik Soruşturmalarında Ulaşılabilir mi? Adli Sicil Kayıtları Nasıl Silinir?
Kişilerin adli sicil kayıtlarına e-devlet üzerinden ulaşmaları mümkün olduğu gibi bulundukları yer adliyelerinde bulunan “Adli Sicil Müdürlükleri” vasıtasıyla da adli sicil kaydı sorgusu yapmaları mümkündür.
Adli Sicil Kaydı (Sabıka Kaydı) Nedir?
Halk arasında “sabıka kaydı” adıyla da bilinen “adli sicil kaydı” 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nda düzenleme altına alınmıştır. Kanunda, kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine, mahkûmiyete ilişkin bilgilerin otomatik işleme tâbi bir sistem kullanılarak toplanmasına, sınıflandırılmasına, değerlendirilmesine, muhafaza edilmesine ve gerektiğinde en seri ve sağlıklı biçimde ilgililere bildirilmesine dair usul ve esaslar belirlenmiştir. Adli sicil kayıtları Adalet Bakanlığına bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nce tutulmaktadır.
Kişilerin adli sicil kayıtlarına e-devlet üzerinden ulaşmaları mümkün olduğu gibi bulundukları yer adliyelerinde bulunan “Adli Sicil Müdürlükleri” vasıtasıyla da adli sicil kaydı sorgusu yapmaları mümkündür. Adli sicil kaydını sorgulamak veya örnek almak isteyen kişilerin ilgili yerlere bizzat ya da vekaletname ile yetkilendirmek suretiyle avukatları vasıtasıyla başvuru yapmaları gerekmektedir.
Adli Sicile Kaydedilen ve Kaydedilmeyecek Olan Veriler Nelerdir?
Adli Sicile Kaydedilecek Veriler
Adli sicil kaydında temel olarak mahkûmiyet bilgileri, ceza ve güvenlik tedbirlerine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Adli sicile kaydedilecek bilgiler 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 4. maddede detaylı olarak sayılmıştır.
Madde 4’te yer aldığı üzere adli sicile kaydedilecek bilgiler aşağıdaki gibidir:
“a) Hapis cezaları ile ilgili olarak;
Hapis cezasına mahkûmiyet kararı,
Koşullu salıverilme kararı,
Koşullu salıverilmede denetim süresinin uzatılmasına ilişkin karar,
Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dair karar,
Hapis cezasının infazının tamamlandığı hususu,
b) Hapis cezasının ertelenmesi halinde;
Denetim süresi,
Denetim süresinin yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirilmesi dolayısıyla cezanın infaz edilmiş sayıldığı hususu,
Ertelenen hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine ilişkin karar,
c) Adlî para cezası ile ilgili olarak;
Adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü,
Adlî para cezasının ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu,
Adlî para cezasının tazyik hapsi suretiyle kısmen veya tamamen infaz edildiği hususu,
Adlî para cezasının tazyik hapsinden sonra kalan kısmının ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu,
d) Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırıma mahkûmiyet halinde;
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak, adlî para cezasına mahkûmiyet veya güvenlik tedbiri uygulanması hükmü,
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen güvenlik tedbirinin gereklerinin yerine getirilmemesi dolayısıyla hapis cezasının infazına ilişkin karar,
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen güvenlik tedbirinin değiştirilmesine ilişkin karar,
e) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgili olarak;
Kasten işlenen bir suç nedeniyle hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak yoksun kalınan haklara cezanın ertelenmesi dolayısıyla getirilen istisnaya ilişkin karar,
Mahkûmiyet hükmüyle bağlantılı olarak verilen, belli bir hak ve yetkinin kullanılmasının veya belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin karar,
f) Türk vatandaşı hakkında yabancı mahkemeden verilmiş ve kesinleşmiş olan mahkûmiyet kararının Türk hukuku bakımından doğurduğu hak yoksunluklarına ilişkin olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkemece verilen karar,
g) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık dolayısıyla verilen karar,
h) Ceza zamanaşımının dolduğunun tespitine ilişkin karar,
i) Genel veya özel affa ilişkin kanun; özel affa ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı,
j) Askerî Ceza Kanununa göre verilmiş mahkûmiyet kararlarındaki ferî cezalar,
k) Akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirlerine ilişkin kararlar,
Adli sicile kaydedilir.”
Belirtilmelidir ki, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu madde 6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 231/13 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli sicil içerisinde ayrı bir kütüğe kaydedilir ve bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde verilebilir.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu Madde 6
“Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedilir.”
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 231/13
“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.”
Adli Sicile Kaydedilmeyecek Veriler
Adli sicile kaydedilmeyen veriler. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu madde 5’te düzenleme altına alınmıştır. Buna göre:
“Türk mahkemeleri tarafından verilmiş olsa bile;
a) Disiplin suçlarına ve sırf askerî suçlara ilişkin mahkûmiyet hükümleri,
b) Disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararlar,
c) İdarî para cezasına ilişkin kararlar,
Adlî sicile kaydedilmez.”
Öte yandan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 253’te sayılan uzlaştırma kapsamındaki suçlar; soruşturma evresinde uzlaşmanın gerçekleşmesi ve edimin yerine getirilmesi hâlinde adli sicile kaydedilmez.
Adli Sicil Kayıtlarına Kimler Erişebilir?
Hakkında Türk mahkemeleri veya yabancı ülke mahkemeleri tarafından kesinleşmiş ve Türk Hukukuna göre tanınan mahkûmiyet kararı bulunan Türk vatandaşları ile Türkiye'de suç işlemiş olan yabancıların kayıtları da dahil tüm adlî sicil bilgileri; mahallinde bilgisayar ortamına aktarılmasını takiben, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğündeki “Merkezî Adlî Sicil” biriminde tutulur. Merkezî Adlî Sicil birimi, adlî sicil kayıtlarının güncelleştirilmesi, düzenlenmesi, düzeltilmesi ve mahalli adlî sicillere ulaştırılması ile görevlidir.
Mahalli Adlî Sicil birimi ise, bulunduğu yer ile gerektiğinde diğer yerlere ait adlî sicil bilgilerinin bilgisayara girilmesi, bu bilgilerin merkezî adlî sicile aktarılması ile merkezî adlî sicilden bilgilerin alınıp ilgili şahıs ve kurumlara iletilmesi ile görevlidir.
Adli sicil bilgilerini verebilecek merciler 5352 sayı Kanunun 8. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:
“Adlî sicil bilgileri; mahalli adlî sicillerde Cumhuriyet başsavcılıklarınca, kaymakamlıklarca yurt dışında elçilik ve konsolosluklarca, merkezî adlî sicilde ise Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce verilir.”
Yani adli sicil kayıtları Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Cumhuriyet başsavcılıkları, kaymakamlıklar, elçilik ve konsolosluklar tarafından kanunda uygun görülen hallerde ilgililere verilebilmektedir.
Diğer yandan adli sicil kaydı verilebilecek olanlar da 5352 sayılı Kanun madde 7’ de “Adlî sicil bilgileri, kullanılış amacı belirtilmek suretiyle; a) İlgili kişiye veya vekâletnamede açıkça belirtilmek koşuluyla vekiline, b) Kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, verilebilir.” şeklinde belirtilmiştir. Buna göre adli sicil kayıtları yalnızca kanunda belirlenmiş olan kişilerle paylaşılmalı ve veriliş amacına uygun olarak kullanılmalıdır.
Kanunun 13. maddesine göre bir suça ilişkin soruşturma ve kovuşturma kapsamında adlî sicil ve arşiv kayıtlarında; mahkeme, hâkim ve Cumhuriyet Başsavcılığı doğrudan doğruya, kolluk ve diğer kamu kurum ve kuruluşları Adalet Bakanının onayı ile, sorgulama yapabilirler. Kamu kurum ve kuruluşları, mevzuatın adli sicil ve arşiv kaydı alınmasını öngördüğü hallerde, Adalet Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde ilgili kişiler hakkında adli sicil ve arşiv kayıtlarında sorgulama yapabilirler. Gerçek kişiler de kendileriyle ilgili adli sicil ve arşiv kayıtlarını, Adalet Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde ve güvenli kimlik doğrulama araçlarını kullanarak sorgulayabilir, sonucu fiziki veya elektronik ortamda merciine verebilirler.
Adli Sicil Kayıtları Güvenlik Soruşturmasında Görünür mü?
Güvenlik soruşturmasının kapsamı ve içeriğine ilişkin esaslar Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu ve Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılmasına Dair Yönetmelikle düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 7/1-a maddesi uyarınca kişinin adli sicil kaydı bilgileri de hem arşiv araştırmasında hem de güvenlik soruşturmasında incelenen bilgiler arasındadır. Yukarıda belirttiğimiz üzere adli sicile kaydedilecek olan verilerin tamamı güvenlik soruşturması kapsamında yetkili merciiler tarafından incelenmekte ve güvenlik soruşturmasının sonucuna etki etmektedir.
Hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak kişiler Kanun’un 3. Maddesinde aşağıdaki şekilde sayılmıştır:
“(1) Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır.
(2) Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler ile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılır.”
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapmaya yetkili merciiler 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu madde 6’da düzenlenmiştir. Buna göre:
“(1) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır.
(2) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, kendilerine iletilen taleple sınırlı olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden gerekli bilgi ve belgeler ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamındaki karar ve kayıtları almaya yetkilidir.
(3) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerde yetkilendirilmiş personel, hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapamaz, log kayıtlarını değiştiremez veya silemez, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşamaz veya yayın yoluyla duyuramaz. Görevi gereği öğrendiği veya edindiği kişisel bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilerle paylaşamaz ya da basın ve yayın kuruluşlarına veya diğer iletişim kanallarına veremez. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından bu hususlara ilişkin gerekli tedbirler alınır.” kişisel veri niteliğindeki adli sicil kayıtları güvenlik soruşturması amacıyla yalnızca Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından işlenebilir. Bu bilgiler yalnızca yetkili kişiler ile paylaşılır ve bu bilgilerin diğer kişiler ile paylaşılması hukuka aykırıdır.
Bu noktada ayrıca belirtmek gerekir ki HAGB kararlarına ilişkin kayıtlar adli sicilin içerisinde kendine has bir yere kaydediliyor olsa da Yönetmeliğin 7/1-ç hükmü uyarınca henüz düşmemiş olan HAGB kayıtları da güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında incelenen veriler arasındadır.
Güvenlik soruşturması neticesinde eğer kişinin adli sicil kaydında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 48/5’te düzenlenen memur olma şartlarını taşımadığını gösterir nitelikte veriler yer alıyorsa kişinin devlet memuru olamayacağı ve güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılacağı anlaşılmaktadır. 657 sayılı Kanun madde 48/5 hükmü aşağıdaki gibidir:
“Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.”
Adli Sicil Kayıtları ve Arşiv Kayıtları Nasıl Silinir?
Adli sicil kayıtları ve arşiv kayıtları 5352 sayılı Kanunun 9. ve 12. maddelerinde yer alan şartlar gerçekleştiği takdirde ilgilinin başvurusu üzerine veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından resen silinmektedir.
Adli sicil kayıtları Kanunun 9. Maddesi uyarınca:
“(1)Adlî sicildeki bilgiler;
a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,
b) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,
c) Ceza zamanaşımının dolması,
d) Genel af,
Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.
(2) Adlî sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.” adli sicil kaydı sildirme için hükmün infazının tamamlanmış olması gerekir. Yani hapis cezası varsa tamamlanması, para cezası varsa ödenmiş olması, ertelenmiş hapis cezası varsa erteleme süresinin dolmuş olması gerekir. Kişinin ölümü, genel af ve ceza zamanaşımının dolması gibi istisnai haller de mevcuttur. Adli sicil kayıtları silindikten sonra ortadan tamamen kalkmış olmazlar. Bu bilgiler arşiv kaydına alınarak belirli bir süre daha arşiv kaydında saklanmaktadır.
Adli sicilde yer alan kayıtların hem adli sicilden hem de arşiv kaydından silinmesi için ise 5352 sayılı Kanun madde 12 hükmü incelenmelidir. Buna göre:
“a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir.
(2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir.
(3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.
(4) (Ek: 24/11/2016-6763/40 md.) Akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirlerine ilişkin kayıtlar, infazının tamamlanmasıyla tamamen silinir.”
Bu kapsamda Kanunun yukarıdaki maddelerinde yer alan şartlar gerçekleştiği takdirde ilgilinin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne dilekçe vermek suretiyle adli sicil kaydını ve arşiv kaydını sildirmesi mümkündür.
Önem teşkil eden bir diğer konu ise HAGB kayıtlarının silinmesidir. Adli sicil içerisinde özel bir kütüğe kaydedilen HAGB kararlarının silinmesi için kararın kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl geçmesi gerekmektedir. Beş yılın ardından HAGB hükmü düşer ve adli sicildeki kütükten kalıcı olarak silinir. İlgilinin kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle başvurarak HAGB kaydını sildirmesi mümkündür.