Semboller: Beyaz Toros ve Domuz Bağı

CB Erdoğan Diyarbakır’da, “Bölgenin geleceğinde beyaz Toros fotoğrafına yer yok” mesajını verdi, mesajını destekliyorum. Bir hukuk devletinde beyaz Toroslar asla olmamalı...

Şimdi bu beyaz Toros olayı nedir, kısaca bahsedeyim. Benim de 1990-2000 arası sık sık gittiğim ve 3 yıl da Diyarbakır’da çalıştığım 90’lar bölgede terörün en yoğun olduğu yıllardı. Can güvenliği en alt seviyedeydi.

Bu süreçte Renault markalı beyaz Toros arabalara binmiş birtakım “görevliler” ellerinde uzun namlulu silahlarla, bazı evlere gidiyor ve örgütle ilişkisi olduğunu düşündükleri kişileri gözaltına alıp götürüyordu.

Ancak sıkıntılı olan şey; bu gözaltına alıyoruz diye beyaz Toros arabalarla götürülenlerle ilgili hiç bir resmi/hukuki kaydın olmaması ve bu kişilerin de bir daha geri dönmemeleriydi. Buna benzer yüzlerce olay yaşanmıştı. Bölgede beyaz Toros eşittir, örgüt elemanı olduğu şüphesiyle evinden alıp götürülmek ve kaybolmak yani faili meçhul ölüm demekti.

Bu konu yıllarca tartışıldı. Hatta “açılım” döneminde mahkemelerde dava konusu bile oldu. Sonuçta ölen öldü, falii meçhuller aydınlatılamadı, hukuk devleti bu büyük ayıbıyla sınıfta kaldı. Beyaz renkli Toros marka araba da bu dönemin sembolü olarak zihinlerde yer etti.

Peki o dönemin sembolü sadece beyaz Toros muydu? Elbette değildi. Mesela bir Hizbullah olayı vardı. Hizbullah terör örgütü de benzer şekilde bazı vatandaşlarımızı alıp götürüyor ve kaybediyordu. Bazen de çok uğraşmıyor hedefi caddede yürürken Hizbullahçı hedefinin yanına sokuluyor ve tabancayla ensesinden infaz ederek yürüyüp gidiyordu. İnsanlar mı? Yanıbaşında cinayet işleniyor ama hiçbirşey görmemiş, duymamış gibi yapıp yaşamlarına devam ediyordu.

Nitekim yıllar sonra Gaffar Okan’ın başlattığı Hizbullah operasyonunda özellikle Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde mezarlıkta ve Hizbullah hücre evlerine yapılan baskınlarda işkence edilerek, domuz bağı dediğimiz yöntemle bağlanıp öldürülmüş ve evlerin zeminlerine gömülmüş onlarca ceset bulundu. İşte “domuz bağı” da bölgede tıpkı beyaz Toros gibi o dönemlere ilişkin bir semboldür ve zihinlerde iyi bir yeri yoktur.

Ben Cumhurbaşkanımızın bu kötü sembolleri zihinlerden silmek ve bölge halkına güven vermek için bugün “artık bölgenin geleceğinde beyaz Toroslara ve domuz bağı fotoğrafları yok” demesini çok isterdim. Hadi açıklamada domuz bağından bahsedilmemiş olsun ama törenlerde CB’nın hemen yanında Hizbullah’la ilişkilendirilen Hüdapar’ın Genel Başkanı olmasaydı daha iyi olmaz mıydı? Görünce hem şaşırdım hem üzüldüm.

Hüdapar Genel Başkanı ile yanyana durularak “oyunuzu bize verin”den farklı bir mesaj verildiğine inanmıyorum. Ancak Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını hazırlayan ve törenlere katılacakları seçen danışmanları bu bahsettiğim ayrıntıları bilmiyor mu?