Adalet Mülkün Temelidir
Taşınmaz, mülk deyince benim aklıma nedense böyle bir şey geliyor. Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktım, yanılmamışım. Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal demiş. Bir anlam daha yazmış: vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı.
Hep adaletin temeli mülktür deriz, sonra da mülk dediğimiz devlettir diye ekleriz.
Aslında mülk derken "malımız mülkümüz" de deriz ya. Zengin anlamında, adam ağa adeta, malı mülkü oldukça bol.
Yani tarlaları var, evleri var.
Taşınmaz, mülk deyince benim aklıma nedense böyle bir şey geliyor.
Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktım, yanılmamışım.
Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal demiş.
Bir anlam daha yazmış: vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı.
Bu da aynı anlamda aslında, sonuçta taşınmaz demek istiyor.
Ama bir anlam daha yazılmış, eski kullanım diye de not düşülmüş: Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke.
İşte şimdi oldu, anladım niye "adalet mülkün temelidir" deyince mülk burada devlet demek diye hatırlatıyorlar. Eskiden devletin taşınmazlarına da mülk deniyormuş demek ki.
Aslında biraz aklım karıştı şimdi, mülk taşınmaz mı, yoksa devlet mi? Çünkü adalet diye bahsettiğimize göre maldan bahsediyor olamayız. Devlet kavramı ile daha çok uyuşuyor burada "mülk" sözcüğü.
Sahi nedir bu mülk dediğimiz aslında?
Ben en iyisi etimolojik olarak inceleyeyim.
Etimolojik sözlükte her zaman olduğu gibi bu sözcüğün de Arapçadan dilimize katıldığı yazıyor.
Bazen kuşkuya düşüyorum, biz Türk müyüz gerçekten diye. Niye bu kadar çok Arapça sözcük var dilimizde, niye kendi kültürümüzde bize has sözcükleri türetmemişiz de başka bir dilden edinmeyi yeğlemişiz acaba?
Geçenlerde bir yerde denk geldim, hayret ettim. Tarihimizde Jüpiter'e bile bir ad vermişiz aslında.
Belki de kimi sözcükleri zamanla unutmuşuz, daha seyrek kullanmaya başlamışız nedense.
Kültür erozyonu işte, ne diyeyim.
Jüpiter mi? Bilen var mı?
Erendiz! Duymuş muydunuz?
Bir hikayesi de var diye duydum aslında Erendiz'in. Daha sonra iyice araştırıp paylaşırım sizlerle.
Bu arada Sekendiz de var, Satürn!
Çolpan, Yertinç, Bakırsokum, Erdenay, Kızıldız, Altayhan, Talayhan. Bunları da siz kendiniz araştırın isterseniz.
Bu arada "-diz" eki de ilginç gerçekten değil mi. Gündüz, yıldız, bunlar size bir şey anımsatıyor mu? Her ikisi de "-düz, -dız", aynı ekle bitiyor! Baldız da aynı ekle bitiyor, bir ilişkisi var mı acaba?
Bu ek parlaklık anlamındaymış!
Neyse, nereden başladım, nereye geldim. Ben döneyim etimolojik sözlüğe.
Mülk diyorduk değil mi?
Etimolojik sözlük sahip ve egemen olma, sahiplik, egemenlik, hükümdarlık, krallık demiş. Sahip olunan şey, egemenlik alanı, devlet.
Malik olmak da aynı kökten geliyor.
Dolayısıyla evet, "Adalet mülkün temelidir" derken burada mülk devlet oluyor.
Benim de takıldığım şeye bakın, "Adalet mülkün temelidir" derken mülk nedir diyorum.
Aslında sanırım burada özne "adalet" sözcüğü, neyin temeli olursa olsun, önemli olan ADALET değil mi?
Adalet teyze değil bahsettiğim.
Sürekli mesaj geliyor bu aralar bir yerlerden "hayırlı cumalar" diye. Nedense birileri takıntı yapmış cumayı. Halbuki cumanın bir hayrı var mıdır bilmiyorum. Özünde toplantı günüdür anlamı.
Ben ise "hayırlı pazarlar" demek istiyorum. Biraz dinlenin bence.
Ama adaletten asla ayrılmayın!
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla.