NATO Tatbikatında Ege'ye Çıkan Uçaklarımızı Yunanistan Neden Taciz Etti?
Nexus-Ace serisi tatbikatların uçuş bölgeleri, katılımcı ülkeler, uçak sayıları ve uçuşları önceden tüm müttefik ülkelerine bildirilmektedir. Ağustos ayında icra edilen tatbikat, Türkiye ve Ege Denizi üzerinde, uluslararası hava sahasında icra edilmiştir. ACE Serisi tatbikatlar, NATO’nun en üst seviye operasyonlarını yöneten karargâhı SHAPE harekât merkezinde de takip edilmektedir. Tüm tatbikat uçuşlarının radar görüntüleri ilgili merkezdeki NATO subayları tarafından izlenmekte ve kayıtları da tutulmaktadır.
NATO NEXUS-ACE Tatbikatı
NATO NEXUS-ACE tatbikatı, ayda bir kez icra edilen bir tatbikattır. Bu tatbikatlarda, NATO AWACS (Havadan Erken İhbar ve Kontrol Sistemi) uçaklarının kontrolünde savaş uçaklarının belirli bir senaryo dahilinde AWACS’larla görev yapabilirliği usullerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Hem savaş pilotlarının hem de AWACS içinde görev yapan kontrolörlerin rutin harbe hazırlık eğitim ihtiyaçlarının karşılanması çerçevesinde, bu tür tatbikatlar, eğitim alacaklar için bir fırsattır. Harbe hazırlık standartları gereği bu eğitimlerin belirli dönemlerde pilotlar ve kontrolörler için tazelenmesi gereği vardır.
Nexus-Ace serisi tatbikatların uçuş bölgeleri, katılımcı ülkeler, uçak sayıları ve uçuşları önceden tüm müttefik ülkelerine bildirilmektedir. Ağustos ayında icra edilen tatbikat, Türkiye ve Ege Denizi üzerinde, uluslararası hava sahasında icra edilmiştir. ACE Serisi tatbikatlar, NATO’nun en üst seviye operasyonlarını yöneten karargâhı SHAPE harekât merkezinde de takip edilmektedir. Tüm tatbikat uçuşlarının radar görüntüleri ilgili merkezdeki NATO subayları tarafından izlenmekte ve kayıtları da tutulmaktadır.
24 Ağustos 2022 tarihinde NEXUS-ACE uçuşlarından birisinde, plan gereği, Türk F-16’larının himayesinde, Amerikan B-52 stratejik bombardıman uçağının temsili hedef bölgesine taarruzlarını gerçekleştirmek için 10.000 feet irtifadan seyrederken, Girit adasında konuşlu Yunanistan’a ait S-300 bataryası tarafından paket koldaki Türk uçaklarına angaje olmuş, radar kilidi atmıştır.
Türk kamuoyu, Millî Savunma Bakanlığının, olaydan dört gün sonra, 28 Ağustos 2022 tarihinde yaptığı açıklama ile taciz olayından haberi olmuştur. MSB, Yunanistan’ın bu hareketinin NATO angajman kurallarına göre, “düşmanca hareket” sayıldığını açıklamıştır. Gerçekten de öyledir. Bunun bir sonraki adımı, tetiğe basılmasıdır. Radar kilidi, hafife alınacak bir şey değildir.
Burada eğer planlı eğitimin bir parçası olarak, tatbikat planlayıcılarının bilgisi dahilinde, S-300 bataryası da katılımcı bir kuvvet olsaydı, senaryo kapsamında bu angajman gerçekleşmiş olsaydı, şüphesiz ortada herhangi bir sorun olmayacaktı. Türkiye dahil kimse bir “radar kilidi veya taciz”den bahsedemeyecekti!
S-300 bataryasının bir eğitime ihtiyacı olsaydı, gerekli koordinasyonlar önceden yapılırdı ve tatbikat senaryosuna dahil edilirdi. Böyle bir şey yapma gereğini duymayan Yunanistan, bir NATO tatbikatının sekteye uğramasına neden olmuştur.
Yunanistan, kendi milli hedefleri doğrultusunda, Atina FIR (Flight Information Region-Uçuş Malumat Bölgesi) içine giren sivil ve devlet (askeri uçuşlar dahildir) uçaklarının uçuş planı doldurması gerektiğini iddia ediyor ve ICAO antlaşması maddelerine aykırı olarak bunu Türk devlet uçaklarından da talep ediyor. Bu konu dahil, Türk-Yunan sorunlarını bir dizi yazıyla daha önce sizlerin bilgisine ve dikkatine sunmuştum. FIR’la ilgili hususları aşağıdaki yazıda detaylıca kapsamıştım.
Yunan İddialarına Karşı Türkiye'nin Cevapları: Bölüm-5 (30 Haziran 2022)
Aslında dolaylı olarak Türk askeri uçakları, Ege çıkışlı uçuşlarda, NATO görevleri uçulduğunda, Yunanistan’ın beklentisini karşılıyor. Tatbikat direktifi çerçevesinde, uçulacak tüm görevlere önceden tatbikatın harekât emrinde ve planda detaylıca yer veriliyor. Tatbikat Planı/Emri, ilgili tüm NATO ülkelerine bilgi ve gereği olarak yayınlanıyor. Tüm bu hususları kapsayan ACO (Hava Koordinasyon Emri) ve ATO (Hava Görev Emri), standart formatta ve tüm bu bilgileri içerecek şekilde günlük yayımlanıyor. Dolayısıyla NATO Nexus-Ace tatbikatının uçuşlarından, uçuş rotalarından, irtifalarından, uçakların süratlerinde vb. tüm bilgilerden Yunanistan Hava Kuvvetleri’nin ve NATO’ya deklare edilmiş tüm Yunan hava radarlarının bilgisi mevcut. Uçuşlar açık, şeffaf ve bir plan dahilinde gerçekleştiriliyor.
Yunanistan, ACO’ya uygun olarak ATO kapsamında gerçekleştirilen NATO AWACS’ı kontrolündeki bu eğitim uçuşunu, hem de Amerikan B-52 uçağını himaye görevi yapan Türk uçaklarını “radar kilidi” atmak suretiyle, “taciz etmekten” çekinmiyor. Huylu huyundan vazgeçmiyor.
Türk uçakları kendilerine kilit atıldığını, kokpitlerinde bulunan radar ikaz alıcısı (RWR-Radar Warning Receiver) vasıtasıyla öğrenebiliyor. S-300 bataryası, havadaki her şeye, angajman menziline girdiğinde angaje olabilir. Türk topraklarından NATO Nexus-Ace Tatbikat senaryosu kapsamında kullanılan dost-düşman tanıma (IFF-Idendification Friend or Foe) kodları tüm NATO ülkelerince kullanılan ortak bir sistem. İlgili IFF kodlarını içeren NATO kitapçığı, S-300 bataryasında görev yapan operatör ve kontrollerde de mevcut. Sistem, bir savaşta olması gerektiği gibi saat gibi işliyor.
Dolayısıyla, her durumda Yunanistan radarları ve S-300 bataryası, tatbikatla ilgili her şeye hakimler. Zaten kimse de bizde NATO IFF Kod Kitapçığı yoktu demiyor. ATO ve ACO’dan haberimiz yoktu da demiyorlar. Bilerek ve isteyerek Türk uçaklarına S-300 bataryasının angaje olduğunu saklama gereği bile duymuyorlar. İster NATO görevi olsun, isterse Türk milli görevi olsun, Yunanistan için fark etmez demeye getiriyorlar. Türk topraklarından kalkıp Ege’ye çıkan her uçak, Yunanistan için tehdittir diyorlar.
Amerikan Kongresi’nin Türkiye’ye F-16 satış izninin verilmesine yöneliş görüşmeler esnasında Türkiye’den talep ettiği, “Yunanistan'ın hava sahasını ihlal etmeme” şartını, Türkiye’nin deldiğini muhtemelen Yunanistan göstermek istemiştir ancak planladığının aksine, silah geri tepmiş, Yunan oyunu bozulmuştur.
Türkiye; Yunanistan'ın, Ege ve Doğu Akdeniz’de görev uçuşu gerçekleştiren Türk jetlerine Rus yapımı S-300 Hava Savunma Sistemi ile yaptığı tacizin radar kayıtlarını, NATO Genel Sekreterliğine ve İttifak üyesi ülkelerin savunma bakanlıklarına göndereceğini açıklamıştır. Bu yerinde bir harekettir. Her ne kadar bu kayıtlara çoğu ülke NATO harekât merkezleri üzerinden kendi milli askeri temsilcilikleri kanalıyla ulaşma hakkına sahip olsa da, konu Türk-Yunan ihtilafı olarak görüldüğünden, ABD dahil çoğunlukla hiçbir ülke “taraf” olmak istememektedir. Bu nedenle Türkiye’nin haklılığının NATO makamlarının bilgisine sunulması, ülkelerin bilgilendirilmesi, tarihe “not düşmek” adına önemlidir. Gerektiğinde NATO rafından alınıp, Yunanistan’a karşı kullanılacak bir koz olur.
ABD, iki ülke arasında orta yolu bulmak için, Dışişleri Bakanlığı üzerinden bir açıklama yapmakta gecikmemiştir: "(Yunanistan'ın Türk jetlerine S-300 radar kilidi atması) NATO müttefiklerimiz Yunanistan ve Türkiye'yi bölgede barış ve güvenliği korumak için birlikte çalışmaya ve anlaşmazlıklarını diplomatik yollarla çözmeye davet etmeyi sürdürüyoruz."
NATO bir ittifaktır. Bir yargı mercii değildir. Türkiye uluslararası hukuka, NATO prensiplerine ve ICAO sözleşmesi dahil havacılık kurallarına aykırı gelişen bu “taciz” olayını NATO’ya raporlamanın haricinde, yeri geldiğinde Yunanistan’ın yaptığı bu hatayı kullanacaktır. Bunun dışında, bazı yorumcuların söylediği gibi, “S-400 ile misliyle karşılık verilmelidir” tarzı yaklaşımların bir geçerliliği ve anlamı yoktur.