Niye Yine Avrupa'ya Vize Sorunu Çıktı?
Bu günlerde Avrupa'ya vize alabilmek oldukça zor deniyor. Kimi sanatçılara bile konserleri için vize vermiyormuş Avrupalılar nedense. Özellikle de Almanya! Yeşil pasaport en sorunlusu diyorlar, hem de eğer yepyeni bir yeşil pasaportun varsa, üzerinde hiçbir damga yoksa mesela, oldukça uzun süre inceleniyormuş havaalanlarında. Vardır bir sebebi tabii ki.
Bir zamanlar bir gün siyasi sınırlar kalkacak mı acaba diye bir yazı yazmıştım.
https://strasam.org/ua-iliskiler/uluslararasi-politika/devletler-arasindaki-siyasi-sinirlar-bir-gun-kalkacak-mi-1000
Bu yazıda biraz bugünkü siyasi sınırların belirlenmesini ve biraz da tarihi uluslararası ilişkileri irdelemiştim.
Evet, gerçekten insanoğlu için belli bir toprak parçasının hâkimi olmak her zaman önemli olmuş.
İnsanlık tarihi toprak hakimiyeti üzerine savaşlarla geçmiş.
***
Burası benim arkadaş!
Bak çevre çitini de yapmışım, ya da yaptığım belki de çevre duvarı, fark etmez. Bu arazi benim sonuçta!
Yüz metrekare bir yerin de olsa bu dünyada, kendini daha farklı hissediyorsun gerçekten.
Gerçi hepi topu belki de iki metrekare yer kalacak sana sonunda!
O da kim bilir kaç yıl kalacak. Kemiklerin doğaya karışması çok uzun zaman alsa da, kemikler bile belli bir süre sonra eriyip gidiyor işte.
Mezar yeri dediğinin de öyle çok uzun süre bu dünyada kalacağı kesin değil.
Haydi diyelim yüzyıllık mezarlar var, daha eskisi de var ya, ama çok eski zamanlardan kalma mezarlar genellikle nüfuzlu birilerinin mezarları. Çoğu kralların ya da efradının.
Mısır'da mesela, o eski zamanlardan kalma piramit mezarların hepsi firavunlara ait.
Kim bilir ne kadar uğraşmışlardır zavallı köleler o mezarları yaparken?
O kölelere ait bir mezar yeri bulan olmuş mudur acaba? Sanmıyorum. Hemen hepsi tarihin tozlu raflarında yok olmuş gitmiş.
Demek istediğim Orta Asya'da bizim atalarımızdan bile kalan mezarlar belki üç beş tane. Biz bile bunca mezar kültürümüz olmasına rağmen, tarihte burası Türk mezarlığı diyebileceğimiz bir yere sahip değiliz.
Göçebe bir toplum olmamızın da bunda büyük payı var tabii ki.
***
Üstelik o mezar yerine senin diyebilir misin gerçekte?
Sen yoksun ki!
Ancak senden sonra kalanlar için bir anlamı var o mezar yerinin. O da kaç nesil sonrası seni hatırlayacak, o bile tam olarak belli değil.
Bilmiyorum, ben böyle düşünüyorum.
Bizim kültürümüzde mezarlıkların özel bir anlamı var doğal olarak, ama dünyada her kültürde mezar yerlerine bu kadar önem verilmiyor nedense.
Arabistan'da mesela, Müslümanlığın çıktığı bu topraklarda bile mezar yeri diye bir şey yok.
Olan mezarlar var da, yine o mezarlar nüfuslu insanlara ait olanlar.
Haydi hepsinde demeyeyim, ama kimi Arap kabilelerinde açıyorlar çölde bir çukur ve gömüveriyorlar öleni, ardından duası yapılıyor, hepsi o.
Sonra o koskoca çölde senden bir iz kalıyor mu zannediyorsun? Zaten sen yoksun ki artık. Ardında kalanlar için bile kimi yerlerde bir mezar yeri bile düşünülmemiş Arabistan'ın kimi yerlerinde.
Başka kültürlerde de benzeri uygulamalar var maalesef.
Mısır'da da aile kabristanlığı geleneği varmış mesela. Aynı yere tüm aileyi sırayla gömüyorlarmış.
Kim bilir kaç nesil aynı yere gömülmüş, düşünebiliyor musunuz?
Aslında bizde de kimi yerlerde vardır benzer uygulamalar.
Afyon'da mesela, bildiğim kadarıyla böyle aile lahitleri kullanılıyor halen daha.
***
Kısacası bu dünyada benim dediğin toprak parçasının gerçekte ne kadar senin olduğu çok da belli değil bence.
Yine de, toprak sahibi olmak önemli bir şey.
Bir de toprak ağası isen, işte o bambaşka bir şey.
Toprak demek güç demek!
***
Bu günlerde Avrupa'ya vize alabilmek oldukça zor deniyor.
Kimi sanatçılara bile konserleri için vize vermiyormuş Avrupalılar nedense. Özellikle de Almanya!
Yeşil pasaport en sorunlusu diyorlar, hem de eğer yepyeni bir yeşil pasaportun varsa, üzerinde hiçbir damga yoksa mesela, oldukça uzun süre inceleniyormuş havaalanlarında.
Vardır bir sebebi tabii ki.
Kim bilir kimler kimler yine ne kurnazlıklar yapmışlardır ve Avrupalılar da yeter artık demek zorunda kalmışlardır belki de?
Büyük bir utanç durumu tabii ki bu durum.
Daha yakın zamanlarda gri pasaport skandalı yaşanmamış mıydı?
O da büyük utanç konusuydu.
***
Niye vize istiyorlar ki bir ülkeden bir başka ülkeye giriş yaparken?
Ne gereği var?
Sonuçta hepimiz fani değil miyiz bu dünyada?
Sultan Süleyman'a bile kalmamış bu dünya, sana mı kalacak zannediyorsun?
Almanya, sana diyorum!
Avrupa, hepinize diyorum.
Niye vize diye tutturuyorsunuz?
Hem de başvuru yapsak bile vermiyorsunuz o vizeyi?
Niye böyle yapıyorsunuz?
***
Gerçekten bir zamanlar devlet politikası haline gelmişti, bir sürü ülke ile karşılıklı olarak vize uygulamasını kaldırmak için sayın devlet büyüklerimiz çok uğraşmışlardı.
Bir sürü Afrika ülkesi ile karşılıklı olarak vize uygulaması kaldırıldı bildiğim kadarıyla.
Sonra ne mi oldu?
Siz daha iyi biliyorsunuz.
Afrika'dan bir sürü ziyaretçimiz var diyorlar Türkiye'de. Gerçi onlara ziyaretçi diyebilir miyiz tam emin olamadım şimdi.
Ülke sınırlarından bir kere içeriye girdikten sonra birçoğu geriye ülkelerine dönmeyi istemiyormuş.
Vize de yok ya, ne güzel şey değil mi?
Siz de Afrika'ya gidin, ne var bunda? Ne olacak yani?
Vize uygulaması yok artık kardeşim. Gidin, siz de oralarda yaşayın. Sıcacık yer sonuçta.
Serbest valla giriş çıkış, kimlik kartını gösteriyorsun girişte, hepsi o.
***
Gürcistan'a gitmiştim bir zamanlar, Batum'a.
Yanlış hatırlamıyorsam gerçekten pasaport istememişlerdi girişte.
Kimlik kartını bilgisayara kaydedip buyurun demişlerdi gümrük kapısında.
Aslında çok pratik bir uygulama gerçekten.
Batum çok güzel bir şehir bu arada, özellikle de sahildeki okaliptüs ağaçlarının o enfes kokusunu halen daha anımsıyorum.
***
Ancak Dubai'ye giderken vize var bildiğim kadarıyla. Bir de Birleşik Arap Emirliği vatandaşı biri kefil oluyor size uygulamada bildiğim kadarıyla.
Artık kimi buluyorlarsa kefil olsun diye, sizden sorumlu olan biri oluyor. Tanımadığınız biri tabii ki, kimler kimler ne paralar kazanıyor sırf vatandaş diye demek ki oralarda.
Aynı uygulama diğer Arap ülkelerinde de var sanırım.
***
Avrupa birliğine ise kefil falan bir işe yaramıyor anladığım kadarıyla.
Bir zamanlar Almanya'ya ben de gitmiştim. Bir iş ziyaretiydi.
Ziyaretine gideceğimiz firma ayarlamıştı vizeleri.
Almanya da güzel yer, her şeyden önce gerçekten yemyeşil. En azından benim gittiğim yerler öyleydi.
Münih'e gitmiştik biz, sonra da Frankfurt'a karayolu ile gittiğimizi hatırlıyorum.
Hafta sonu olduğu için bomboştu her yer Frankfurt'ta.
Ama etrafta bir sürü son model araba vardı. O zamanlar Audi TT yeni çıkmıştı. Bir sürü Audi TT görmüştüm yollarda.
***
Evet arkadaş, niye vize vermiyorsunuz bize?
Bana lazım değil de, yine de kanıma dokunuyor arkadaş.
Hani vizeler kalkacaktı Avrupa'ya? Hani hepimiz kimliklerimizle rahatça girecektik Avrupa'ya?
Onun için imzalanmamış mıydı göçmen anlaşması?
Suriyeli göçmenler Türkiye'de kalacaktı, Türkler de Avrupa'ya serbestçe girip çıkacaktı?
Plan bu değil miydi?
Ben mi yanlış hatırlıyorum?
Zaten biz Avrupalı bir devlet değil miyiz? Avrupa Birliği'ne girmiyor muyduk daha düne kadar?
Avrupalı bakanlarımız bile var kabinede. Boşuna mı bakan yaptık Avrupalıları?
Niye bizi almıyorsunuz kardeşim Avrupa'ya?
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla