Site İçi Arama

kultur-sanat

Atatürk Uçağa Binmiş mi? Yoksa Hiç Binmemiş mi?

Atatürk Havacı Subaylara Anlatıyor: ".... Uçağa, benim yerine bir başka ülkeden bir subay bindi. Bu uçak havada bir dönüş yaptıktan sonra düşüp yere çakıldı. Ölümden kurtulmuştum."

Sadi Borak ve General Celal Erikan Anlatıyor: 

Atatürk hakkında yazılmış birkaç eseriyle de tanınan Gazeteci Yazar Sadi Borak; 1961 yılında yayınlanan Hayat Tarihi Mecmuasında Atatürk’ün uçağa niçin binmediğini, 1910 yılındaki Picardie manevralarında yaşandığı söylenen, genç zabitan Mustafa Kemal’in son anda Komutanının uyarısı üzerine binmekten vazgeçtiği uçağın kalkışı takiben düşmesi hadisesinin Atatürk’te bıraktığı kötü hatıraya bağlıyor:

Cumhuriyetin 11’inci yıldönümü Ankara’da Orduevinde kutlanıyordu. Verilen kutlama resepsiyona Atatürk de katılıyordu. Irak Hava Kuvvetlerine bağlı subaylar da 29 Ekim Balosunun konukları arasında yer alıyordu. Atatürk o gece havacı subaylarla yaptığı sohbette bir hatırasına anlatıyor: 

“1910 yılıydı. Ali Rıza Paşa ile Picardie Manevralarına davet edilmiştik. Manevra sonunda, daha çocukluk çağında olan uçaklarla gösteriler yapıldı. Bundan sonra, manevraya katılan yabancı subaylardan isteyenlerin bu uçaklara bindirileceği bildirildi. Ben de hemen uçaklardan birine doğru yöneliyordum ki Ali Rıza Paşa bileğimden tuttu. ‘Bilmediğin aş ya karın ağrıtır ya baş’ diye beni uyardı. Uçağa, benim yerine bir başka ülkeden bir subay bindi. Bu uçak havada bir dönüş yaptıktan sonra düşüp yere çakıldı. Ölümden kurtulmuştum.”

Aynı anlatımı, General Celal Erikan da, ilk cildi 1964 yılında Türkiye İş Bankası Yayınları’ndan çıkmış olan Komutan Atatürk adlı kitabında bahsediyor.

Stuart Kline: Atatürk Üç Kez Gizlice Uçağa Binmiş

Türk havacılık tarihi üzerine araştırmalarıyla tanınan Stuart Kline’la yapılan bir görüşmeye dayanarak, Airkule’de yayınlanan 25 Ağustos 2007 tarihli Ozan Köse imzalı “Atatürk Uçağa Binmiş” başlıklı yazıda, Atatürk'ün 3 kez gizlice uçağa binerek İstanbul turu attığı ifade ediliyor. Rumeli Kavaklı efsane pilot Deli Tahir, Florya'dan yanında sadece yaveri ile Yeşilköy havalimanına giden Atatürk’ü üç kez uçağa bindirerek İstanbul semalarında gezdirdiği iddia ediliyor. Kline, bu iddiayı Deli Tahir'in oğlu Mahir Maner'e dayandırdığını ifade etmiş.

Bu iddiayı inandırıcı bulmuyorum. Belgelere dayanmayan anıların tarih yazımında pek muteber kabul edilmediğini biliyorum. 1933 yılından itibaren günü gününe tutulan Nöbet Defteri’nde dahi Atatürk’ün uçağa bindiğine dair bir kayıt bulunmuyor. Binlercesini gördüğümüz Atatürk fotoğraflarında da uçağa bindiğine dair tek bir kareye tesadüf edemiyoruz. Atatürk’ün uçağa bindiğini gösteren bazı resimler ise yerdeki yolcu uçaklarına açılış vb. maksatla görmek, içini gezmek için giren Atatürk resimlerinden başka bir şey değildir.

Kaldı ki Atatürk uçağa binecek olsa, niye herkesten gizlice binmek istesin. Devletin bütün imkanları emrinde. İsmet İnönü sayısız kez uçakla yolculuk yapmış. İstese Atatürk de yapardı. Belli ki 1910 yılında yaşanan hadise kendisinde oldukça derin iz bırakmış olmalı. Sonrasında uçağa binmeme yönünde bir karar almış olabilirler. Atatürk’ün uçağa binmemesinin sebebini Fransa’da gözlerinin önünde cereyan eden uçak kazasına bağlamak doğru bir yaklaşım olabilir. Ama Atatürk uçağa binmemesinin gerekçesinin bu manevralar olduğunu da söylememiştir. 

Uçakların gelişiminden haberdar olan Atatürk; 1910 yılındaki uçakları ‘çocukluk dönemi’ olarak nitelerken, daha sonra vizyoner bir yaklaşımla “İstikbal göklerdedir” diyerek, Cumhuriyet’i ilan ettikten iki yıl sonra, 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti’ni kurmuş, TOMTAŞ fabrikasını Türk-Alman ortaklığı olarak Kayseri’de harekete geçirmiştir. 

Tarihçi Dr. Selim Erdoğan: 1910 Yılında Picardie Manevralarında Atatürk’ün Binmekten Vazgeçtiği Uçağın Düşmesi Sonucu Bir Daha ‘Atatürk Uçağa Binmedi’ Efsanesi Gerçek Değildir

Bu arada, Bağımsız Havacılar sitesinde, Atatürk’ün uçağa binip-binmemesi konusunda 11 Mayıs 2020 tarihli bir yazı kaleme alan Dr. Selim Erdoğan:

… Ali Rıza Paşa hastalığı nedeniyle Fransa’ya gidemediği gibi, manevraların kapanışında bu şekilde ölümlü bir kaza da olmamıştır. Benzer şekilde manevraların başında havada çarpışan iki uçağın Mustafa Kemal’in çok yakınına düşmesi ve çevredeki diğer ülkelerin gözlemcilerinin gelerek kendisine geçmiş olsun dileklerini iletmeleri de bir başka anlatımdır. Bu da bir başka gerçekdışı efsanedir. 1910 yılı Büyük Sonbahar Manevralarının başından sonuna kadar can kaybı olan hiçbir uçak kazası yaşanmamış, manevralara başlayan 14 uçak programın sonunda eksiksiz hangarlarına geri dönmüşlerdir.”

Daha açık ifade etmek gerekirse, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in 11. Yılı kutlamalarında bir grup pilota anlattığı rivayet olunan ve Sadi Borak tarafından “Atatürk uçağa neden binmezdi?” başlıklı yazıyla tarihe mal edilen efsanenin gerçekle herhangi bir ilgisi yoktur.”

Evet, karışık bir konu. Tarih belgelere dayanarak yazılır. Anılar sadece bir fikir verir. Ben de bunca yazılan şeye baktığımda, Atatürk'ün uçağa binip-binmemesine ilişkin anlatımların bir efsaneden ibaret olduğu inancındayım.

Kaldı ki, canından çok sevdiği anlaşılan manevi kızı Sabiha Gökçen'i pilot olmak için teşvik eden, yaptığı uçuşları seyreden Atatürk'ün 'uçak düşmesi' korkusu nedeniyle uçaklara binmemiş olduğunu varsaymak da pek inandırıcı gelmiyor. Uçaktan korksalardı, manevi kızının pilot olmasına izin vermesi mümkün olabilir miydi? 

Sonuç

Bazıları 1910 yılında Mustafa Kemal genç bir subayken Fransa’daki Picardie Manevralarına katılan Atatürk’ün, binmeyi düşündüğü ve bir şekilde son anda binmekten vazgeçtiği uçağın kalkışı takiben düşmesinden etkilenerek bir daha uçağa binmediğini anlatıyor. Bu anlatımı kuvvetlendirecek şekilde 1933 yılındaki Cumhuriyet Balosunda Atatürk’ün bu olayı baloya katılan havacılara bizzat anlattığını iddia edenler bulunuyor. Ancak bahse geçen baloda böyle bir anlatım olmasının ancak bir efsane olduğu, söz konusu manevralarda Atatürk’le beraber katıldığı söylenen Ali Rıza Paşa’nın Fransa’ya hastalığı nedeniyle gidemediğinden bahsediyorlar. Dolayısıyla bu anlatımın da efsane olduğunu savunuyorlar.

Neticede, Mustafa Kemal Atatürk’ün askerliğe ilk adımını attığı yıllarda gökyüzüyle buluşan tayyarelere, uçaklara ömrü boyunca hiç binmediği, sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte, uçağa binme yönünde bir isteklilik göstermediği biliniyor. 

Bilinen şudur ki, Atatürk tüm yaşamı boyunca havacılığa, tayyareciliğe büyük önem veriyor. Memleketimizde gençlere havacılık sevgisini aşılayan Türk Hava Kurumu’nu kuruyor, kendi tayyaremizi yapabilmemiz için Kayseri ilk uçak fabrikasını hayata geçiriyor. ‘İstikbal Göklerdedir’ diyerek de Türkiye’nin geleceğinde, yurt savunmasında tayyarenin, uçan vasıtaların ve bunları üreten fabrikaların mutlaka olması gerektiğini bizlere hedef olarak gösteriyor. 

Kaynakça

Sadi Borak, Hayat Tarihi Mecmuası, sayı 4, Mayıs 1961, s.52

Ozan Köse, Atatürk Uçağa Binmiş, AirKule, 25 Ağustos 2007, https://www.airkule.com/haber/ATATURK-UCAGA-BINMIS/1726

Selim Erdoğan, “Atatürk uçağa neden binmezdi?” diye tarihe mal edilen efsanenin gerçekle ilgisi yok, Bağımsız Havacılar, 11 Mayıs 2020, https://www.bagimsizhavacilar.com/ataturk-ucaga-neden-binmezdi-diye-tarihe-mal-edilen-efsanenin-gercekle-ilgisi-yok/

Mustafa Armağan, “Atatürk Uçaktan Korkar mıydı?”, Kişisel Websitesi, 6 Eylül 2010, http://www.mustafaarmagan.com.tr/genel/ataturk-ucaktan-korkar-miydi/

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 14.12.2023
  • Süre : 3 dk
  • 2592 kez okundu

Google Ads