Site İçi Arama

kultur-sanat

Nasıl Umutlu Olunur?

"Karanlıkta sızan bir IŞIK gibi bir şey"

Hiç, hastanede durumu umutsuz olan bir hastanın yerine kendinizi koydunuz mu? Hiç, çok fakir olan bir ailenin karnını doyuracak bir somun ekmek için çabasına şahit oldunuz mu? Hiç varlık içinden sebebi ne olursa olsun yükseklerden yüksek bir hızla yere çakılıp, yerle yeksan olan insanlara şahit oldunuz mu?...

Bu saydığım hayat sürecindeki bu yaşanmışlıklar her "an" bizim de başımıza gelebilecek olgulardır. Çünkü insanlar geleceğini sadece hayal edebilirler, programlayabilirler ancak geleceklerine hükmedemezler. Gelecek her zaman bir muamma ve belirsizliktir sadece gelecekten iyi şeyler umut ederiz. İşte her şey burada başlıyor zaten. Hayatta bazen bazı şeyler yolunda gitmeyebilir.

Aslında biliyor musunuz, yolunda gitmemesi de iyidir bazen. Her şeyin düzgün bir şekilde, raydan çıkmadan devam etmesi, tıpkı herkesin sizi seveceğinize inanmak kadar aslı astarı olmayan bir inançtır. Ve yola devam ederken, bazı insanlar geride kalacaktır. Birisini geride bırakmaya karar verdiğinizde, bu onu tekrardan görmeyeceğiniz, konuşmayacağınız anlamına gelmez. Sadece hayatınızdaki yerleri değişecektir! Hiçbir şeyin yolunda olmaması. Bazı şeylerin yoldan çıkması. Kulağa ilk önce biraz ürkütücü gelse de insan hayatındaki çatlakların, kırılmaların, tam kopmama halinin de bazen iyi yanları da vardır hayatta.

Hatırlar mısınız, karanlığın bazen çatlaktan sızan ışık ile aydınlandığına dair bir cümle paylaşmıştım sizinle geçmiş yazılarımda. O cümle ile nerede karşılaştım bilmiyorum ama çok sevmiştim ve bir yazımda da sizlerle paylaşmıştım. Her ne olursa olsun, bazen bizi içinde bulunduğumuz şartlar, hiç aklımızda olmayan, daha önce antrenmanlı olmadığımız bir yere koyar insanı. Bocalamak, üzülmek, şaşırmak gibi duygular insani duygulardır ve olması gerekenlerdir.

Karanlığa Sızan Işık:

Karanlığa sızan bir ışık gibi, hayatınıza sızan bir insan gibi...

Zamanın bize neler getireceğini bilmeden! Bugüne kadar geçtiğin yolların, bugüne kadar yürüdüğün patikaların, akıttığın gözyaşlarının, evrende duyulan kahkahaların ve daha bunun gibi bir sürü yaşadıklarının toplamı sensin. Çünkü sen kendi yaşadığın hayatın merkezindesin ve sen varsan hayat var, sen yoksan hiçbir şey yok. En çaresiz anında, gökyüzüne baktığında, En hüzünlü anında, baktığın bardakta gördüğün, En umutlu anında, gülümsemene vesile olan sensin. Mutlu olabilmek, tepetaklak olduğunu sandığın hayatının belki de ışığı ve umudu, o bahsedilen karanlığın içine sızan ışık gibi olacaktır.

Hayatımızdaki her tökezlemek, hayatımızdaki her düşüş, aslında bizdeki kırılmalar, çatlamalar...Ve en ilginç olan ise, çoğu kez, hayatımız tepetaklak haldeyken, çatlaktan karanlığa sızan, o hüzün ortasındaki ışık, nam-ı diğer adı "umuttur". Bazen türlü türlü yollar, bazen yeni bir çevre. Çoğu zaman ise bunların nedeni o ışığı yakalamak, o umuda denk gelmektir aslında.

Yazının başında yazdığım gibi, “bazen bazı şeyler yolunda gitmeyebilir. Aslında biliyor musunuz, yolunda gitmemesi de iyi. Her şeyin düzgün bir şekilde, raydan çıkmadan devam etmesi tıpkı herkesin sizi seveceğinize inanmak kadar aslı astarı olmayan bir inançtır”.

İnsanlar yalnız doğar ve yalnız ölür. Çevrenizde bir sürü insanın olması, insanın yalnız olmadığı anlamına gelmez. Her insan kendi içinde yalnızdır. Ve bu haldeyken kendi kendine yetebilen ve mutluluğun aslında sevgi dolu bir bakıştan öteye gitmediğini anlayan insanlar daha huzurlu bir yaşam sürdürür.

Hayatınıza Sızan İnsan:

Karanlığa sızan bir ışık gibi, hayatınıza sızan bir insan gibi...

Zamanın bize neler getireceğini bilmeden. Bugüne kadar geçtiğin yolların, bugüne kadar yürüdüğün patikaların, akıttığın gözyaşlarının, evrende duyulan kahkahaların ve daha bunun gibi bir sürü yaşadıklarının toplamı sensin. En çaresiz anında, gökyüzüne baktığında, en hüzünlü anında, baktığın bardakta gördüğün, en umutlu anında, gülümsemene vesile olan. Sensin. Mutlu olabilmek, tepetaklak olduğunu sandığın hayatının belki de ışığı ve umudu, o bahsedilen karanlığın içine sızan ışık olacaktır.

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 02.03.2022
  • Süre : 4 dk
  • 1765 kez okundu

Google Ads