Nepal Kathmandu’yu Gezelim
Kathmandu-Nepal’e ulaşım için kullanılan havayolu ile geliş esnasında; eğer hava şartları uygun ise, uçak pencerelerinden inanılmaz ve hayatınız boyunca benzerlerini kolay kolay göremeyeceğiniz görüntülere sahip olacaksınız.
Nepal, Everest ve Himalaya ile Çevrili Bir Ülke:
Bu hafta sizlere dünyaca bilinen dağ ve zirvelerinin yanı sıra; hak ettiği halde nedense derin tarihi ve mistik eserlerinden pek söz edilmeyen Nepal ülkesinin başkenti Kathmandu hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Nepal ülkesi; Everest ve Himalaya yükseltileri ile çevrili bir coğrafyanın orta yerinde dünyaya yukarıdan bakan bir göz gibi olmasına rağmen, sakin insanların yaşadığı, dünyanın geri kalanından çok farklı bir şekilde yaşamlarını sürdürdüğü çok özel bir yerdir.
Kathmandu-Nepal’e ulaşım için kullanılan havayolu ile geliş esnasında; eğer hava şartları uygun ise, uçak pencerelerinden inanılmaz ve hayatınız boyunca benzerlerini kolay kolay göremeyeceğiniz görüntülere sahip olacaksınız. Yılın her zamanı karla kaplı dağ ve zirvelerin arasından; yüksek tepelere, platolara sahip yemyeşil coğrafya eşliğinde hafifte ürpererek bir anda kendinizi Kathmandu şehri ile karşı karşıya bulacak ve sanki şehrin tam ortasına iniş yapıyor gibi hissedeceksiniz ki bu doğru olacaktır, çünkü iniş yapılan havaalanı şehrin ortalarında bir bölgededir. Bulunduğu coğrafya nedeniyle, dünyada en zor uçuş operasyonu yapılan havalimanlarının başlarında yer alan Kathmanda-Nepal yaşanan uçak kazaları nedeniyle zaman zaman medyada kendinden söz ettirmektedir.
Ülkeye giriş için gerekli vize terminalin ilgili bölümünde gelen yolculara ücreti karşılığında sunulmaktadır. Zaman zaman gerekli belgeler ve ücret tarifesinde değişiklikler yapılması nedeniyle gelmeden önce web sayfasından kontrol edilmesinde fayda bulunmaktadır. Terminalden çıkışta eğer önceden koordine kurmadı iseniz taksi tek alternatif olacaktır kalacağınız yere gitmek için. Raylı sistemin olmadığı buralarda, araç kiralamak biraz yürek isteyen faaliyet olacaktır. Yolları yıllar içerisinde toz topraktan kısmi asfaltlamaya geçse de alıştığınız ve bildiğiniz yollar bulunmamaktadır. Trafiğin soldan olmasının yanı sıra inanılmaz karmaşık bir trafiği mevcuttur. Korna çalma işleminin ritüel olduğu bu şehirde; size çarpmadan geçen (nasıl olduğunu anlayamadığım), hemen her taraftan motorlar ile birlikte araç kullanmak buranın yabancıları için zor olabilir. Özellikle şehrin birçok kesimindeki yollar gerçekten çok dar ebatlarda olması nedeniyle araç kullanımını buraları bilmeyenler için zor hale getirmektedir.
Bu nedenle gezi esnasında rehber ve şoför imkanlarından faydalanılması konfor ve stres seviyesi açısından son derece önemlidir. Şehir içerisinde hemen hemen her yerde, evlerin arasında bile karşılaşabileceğiniz birçok tapınağın yanı sıra (Hindu ve Budist), özellikle dini ritüellerin daha rahat izlenebilmesi maksadıyla şehir dışında bulunan tapınaklara gitme seçeneğini de göz ardı etmemek gerekmektedir. Yaya olarak karşıdan karşıya ışık olmayan yerlerde geçmek istediğinizde, yoğun bir motor trafiğini mutlaka dikkate almanız gerekecektir. Taksi ücretleri çok yüksek olmayıp makul seviyededir. Bahşiş verme zorunluluğunun olmadığı, hatta garip karşılandığı bu coğrafya fiyatlar açısından cazip olabilecek bir özelliğe sahiptir.
Nirvana’ya Ulaşmak:
Buraları ziyarete gelen insanların bir kısmı; parasal sorunu olmayan, hayatta birçok aşamayı geçirip “Nirvana’ya ulaşmak” amacını taşımaktadır. Bu kapsamda uçakta, şehirde ve çevrenizde çok sayıda Budist rahipler ile birlikte özellikle belli yaşın üzerinde Avrupalı ve Amerikalı insanlar görebilirsiniz. Budizm inanışının bir parçası olan ve yaşarken dünyevi zevklerden uzaklaşmak olarak kısaca tanımlayabileceğimiz bu süreç oldukça egzotik ve ilginç merhaleler içermektedir. Tapınaklarda yapılan ritüeller haricindeki bir unsur olan bu süreç için neden bu coğrafya olduğu, ancak buralara gelindiğinde anlaşılabilecek bir olgudur.
Swayambhunath Stupa (Maymunlar) Tapınağı:
Şehir içerisinde ve günlük yaşamda ağırlıklı olarak Hint, daha sonra da Çin ve Tibet kültürü altında yetişmiş olan insanları son derece sakin ve yabancılara karşı yardımcı bir yapıya sahip olarak göreceksiniz. Kathmandu güvenlik açısından gece ve gündüz herhangi bir problem yaşanmayacak dünyanın ender bölgelerinden birisidir. Günlerce gezmenize rağmen etrafınızda hemen hemen hiç denecek sayıda polis veya güvenlik görevlisi göreceksiniz. Muhtemelen çok fazla ihtiyaç olmadığındandır diye düşünüyorum. Bu tapınakların en meşhurlarından birisi şehrin batı merkezinde bulunan “Swayambhunath Stupa (Maymunlar)” Tapınağıdır. Yüksek merdivenleri ile tırmanılarak ulaşılan bu tapınakta binlerce maymun tapınağın her yerinde bulunmakta bazen sürüler halinde önünüzden geçerek veya zıplayarak bir bölümden diğerine geçmektedirler. Saldırgan özellikleri olmasa da hijyen ve salgın hastalık nedeniyle dikkatli olunmasında fayda vardır. Yanınızda yiyecek var ise ve kokusunu aldılar ile etrafınızdan kolay kolay ayrılmazlar. Hele hele elinizde veya görünür bir yerlerinizde yiyecek var ise bilin ki mutlaka onu almak için uğraş vereceklerdir. Bu arada güncel hastalık olan “Maymun Çiçeği” illeti ile tanışmamak için günlük hayatın içerisinde sıklıkla yer alan maymunlara karşı çok dikkatli olmanız gerekmektedir.
Ölü Yakma Törenleri:
Şehir merkezinde ilginç olan diğer bir faaliyet ise “ölü yakılması” ritüelidir. Bize oldukça değişik gelen bu faaliyet bazılarımıza oldukça farklı ve hoş gelmeyebilir. Bu faaliyet nehir kenarında belirlenmiş bir alanda, dini görevliler ve ölen kişinin yakınları ile birlikte gerçekleştirilmektedir. Aile dışında olanlar için belirlenmiş bölgeden (yaklaşık 50-100 metre uzaklıktan) bu olay izlenebilmektedir. Faaliyet esnasındaki ortaya çıkan koku bazılarımızı etkileyebilecek olup, önemli bir seviyede değildir. Tapınaklara giriş ve ziyaret ile yukarıda belirtilen ölü yakılmasını izlemek ücretsizdir.
Şehir Merkezi:
Buralara gelmiş iken kaşmir ürün almadan dönüş yapmak pek akıllıca olmasa gerek diye düşünüyorum. Şehir merkezinde bizim Mahmutpaşa’yı andırır dükkanlar ile donatılmış şehir merkezinde alışveriş yapmak çok keyiflidir. Otantik birçok ürünün yanı sıra, dünyaca ünlü markaların çok kaliteli fason üretilmişlerini burada son derece uygun fiyata bulabilirsiniz. Kışlık giyim malzemeleri çeşit ve fiyat açısında makul seviyede ve yüksek kalitededir. Kaşmir ve yün ürünler çok çeşitli ve çok uygun fiyata ulaşılabilecek seviyededir.
Şehirde her coğrafya mutfağına yönelik restoranlar mevcut olup, fiyatları makul hatta ucuz seviyededir. Büyük boy bir pizza ve meşrubatın yaklaşık 6-8 dolar seviyesinde oluşunu bir örnek olarak verebilirim. Yalnız özellikle restoranlarda yemeği tercih ederseniz ve rezervasyonunuz yok ise 20 dakika civarında bekleyebileceğinizi hatırlatmak isterim. Uzak doğu mutfağı da şehirde yoğun bir şekilde tercih edilmektedir. Para bozdurmak için döviz büroları oldukça sık miktarda olup, komisyon almadan para bozumu yapmaktadırlar.
Budizm inanışının gerçek izlerini tamamen izlemek ve şahit olmak isterseniz 1 tam gününüzü buna ayırmanız gerekecektir. Şehir merkezinden oldukça yorucu ve virajlı 1-1,5 saatlik araba yolculuğu sonrası Dağın eteklerinde bulunan Nepal-Butan Manastırı oldukça etkileyici bir yerdir. Buraya geldiğinizde sizi orada bulunan görevli ve eğitimdeki Budist rahipler karşılar ve yönlendirir. Tapınağın içerisine ayakkabılar çıkartılarak girilir ve ruhani havanın bozulmaması için sessiz olmanız istenir. Daha sonra günün belirli saatlerinde yapılan dini merasimler yapılırken izlemenize izin verilir, aralarda masala çayı ikram edilir. İçeride yaklaşık 2-3 saat süren faaliyetler sonucu dış mekanları gezmeniz ve fotoğraf çekimleri sonucu hava erken karardığı için dönüş yolculuğu başlar. Dolayısıyla burası için bir gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır.
Everest için turlar otel resepsiyonu ve kaldığınız pansiyonlarda bulunmakla birlikte, şehir merkezinde çok sayıda bulunan turist bilgi büfelerinde bulunmaktadır. Zaman konusunda sıkıntınız var ise ve şehir dışındaki tapınağa gitmeden bu olayları gözlemlemek istiyor iseniz şehir merkezinde bulunan Stupa Heritage bölgesini ziyaret edebilirsiniz. Aslında Katmandu şehri zamanında kral tarafından üç prens için bölüştürülen üç ayrı küçük şehrin bir araya gelmesinden oluşan bir mekandır. Bu nedenle konuya vakıf bir rehber ile buraları gezmenizde büyük fayda vardır. Bu üç şehrin her birinin ayrı bir “Durbar Meydanı” bölgesi ve buralarda çok özel tapınak ve tarihi eserleri bulunmaktadır. Kraliyet ailelerinin ve aristokratların yaşadığı kolaylıklar ile tarihi tesislerin bulunduğu çok özel bir bölgedir. Gündüz şartlarında sıcak ve aşırı kalabalık nedeniyle gezerken çok keyif alamayabilirsiniz. Bu nedenle buraları gece şartlarında gezerseniz çok daha fazla keyif alacağınızı garanti edebilirim.
Kumari: Yaşayan Tanrıça
Ayrıca buralara çok yakın bölgede tapınak içinde yaşayan, kendi inanışlarına göre seçilmiş genç kızlardan “KUMARİ” adını verdikleri “Yaşayan Tanrıça” yılda belirlenmiş sayılı günlerde ve belli saatinde 15:00-16:00 gibi pencereden kendini gösterdiği için izdiham seviyesinde kalabalık ile karşılaşmanız da olasılık dahilindedir. Kumari adını verdikleri tanrıça (genç kız) ergenlik (regl) ile birlikte bu özelliğini yitirmekte, yerine çok sıkı aşamalar sonucu seçilmiş başka bir tanrıça geçmektedir. Tabiri caiz ise pamuklar içinde yaşatılan bu tanrıçaların ayaklarının yere değmemesi, elinin kesilmemesi vb. bir kısıtlamalar ile yaşamını sürdürmesi gerekmektedir.
Bu arada belirtmekte fayda var, şehirde 4-5 yıldızlı otel sayısı çok sınırlı olup, ağırlıklı olarak pansiyon ve evlerden dönüştürülmüş Guest House’lar bulunmaktadır.
Keyifli ve huzurlu geziler dilerim.