Toronto/Kanada
Toronto şehri Kanada’nın dünyaca ünlü Niagara şelalesi ile bir çoğumuzun hafızasında yer alma özelliğine sahiptir. Ülkenin en büyük şehri ve ticaret faaliyetlerinin merkezi durumundadır.
Toronto şehri Kanada’nın dünyaca ünlü Niagara şelalesi ile bir çoğumuzun hafızasında yer alma özelliğine sahiptir. Ülkenin en büyük şehri ve ticaret faaliyetlerinin merkezi durumundadır. Benim yaşlarımdaki erkeklerin çocukluk zamanlarından hatırladıkları Kaptan Swing ve Ontario gölü şehirle özdeşleşmiş haldedir. Ülkemizden Kanada’nın diğer şehirleri olan Montreal, Vancouver ve Toronta’ya düzenli aktarmasız havayolu seferleri bulunmaktadır. Ülkenin Coğrafi konumundan nedeniyle, özellikle kış döneminde hava sıcaklığının oldukça düşük değerlerde seyredebilmektedir. Bahar ve yaz dönemlerinde yapılacak seyahatlerden daha büyük keyif alınabilecektir. Bununla birlikte Toronto şehrinin kış döneminde Ontario gölü nedeniyle daha ılıman bir iklime sahip olduğunu da özellikle belirtmek isterim.
Ülkeye giriş yaptığınız uluslararası havalimanı oldukça büyük ve son derece modern dizayn edilme özelliklerine sahiptir. Sizleri karşılayan görevlilerin ağırlıklı olarak Fransızca konuşmaları sizin de dikkatinizi ilk başta çekecektir. Ülke genelinde Fransızca dili kullanımda İngilizceye göre daha yaygındır. Fakat insanların çoğu her iki dili de genelde kullanabilmektedir. İşlemlerinizin çok uzun olmayan sürelerde tamamlanmasını takiben her türlü imkan ile (otobüs, taksi, raylı sistem vb.) konaklama yapacağınız yere ulaşabilirsiniz. Otel ve konaklama tesisleri genelde şehri merkezinde yoğunlaşmış durumdadır. Garipti bu şehirde şehir merkezi dışında konaklama imkânı yok denecek kadar kısıtlı miktardadır.
Ülke genelinde olduğu gibi bu şehirde de yoğun şekilde dünyanın birçok ülke ve bölgelerinden gelmiş göçmenler göze ilk çarpan unsurlardır. Ülke göçmen politikası gereği nitelikli göçmen sayısı son derece fazladır. Ayrıca kaliteli üniversite ve okulları ile dünyanın birçok ülkesinden buraya eğitim maksadıyla gelen gençler ile dopdolu bir şehirdir. Bu özellik buraya icra ettiğim uçuş görevlerinde de dikkatimi her daim çekmektedir. Tabii bu renkli ve çok kültürlü özellik şehri gezerken size ayrı bir keyif vermektedir. Sanki burası dünyanın her yerinden insanların gelip buluştuğu bir yer izlenimi vermektedir.
Diğer yandan bu şehri gezerken bende hayranlık uyandıran diğer özelliği ise son derece temiz bir kent olmasıdır. Kendi adıma şu ana kadar bu şehirden daha temizine henüz rastlamadım. Gerçekten yollar, kaldırımlar, bina kenar ve dipleri rahatlıkla dikkatinizi çekecek kadar temiz durumdadır. Kentte yaşayan insanlar da bu temizliğe son derece yardımcı olacak şekilde dikkatli davranmaktadırlar.
Bu temizliğinin yanına bir de son derece gece/gündüz güvenli ortamı eklediğinizde kendinizi son derece huzurlu ve mutlu hissetmektesiniz. Belki de bundan dolayı insanlar bu şehre ve ülkeye gelmeyi tercih ediyorlar diye çoğu kez düşünürüm. Yolda yürürken bile insanların yüzlerinde bu huzur ve güvenlikten kaynaklı rahatlığı kolaylıkla fark edebilirsiniz.
Toronto şehrini hakkıyla gezmek için en az 3-4 gününüzü ayırmanız gerekmektedir. Özellikle dünyaca ünlü Niagara şelalesi için bir tam gününüzü ayırmanız sizin için daha faydalı olacaktır. Niagara nehrinin üzerinde bulunan şelale Kanada ile Amerika Birleşik Devletleri arasında sınırdadır. Dolayısıyla bu ülkeden de buraya gelen çok sayıda ziyaretçi bulunmakta olup, sınır kapısı hemen şelalenin sol tarafında görülebilir durumdadır.
Şehirden buraya gitmek için en uygun yol; taksi ve kiralık araç seçeneklerine ilave olarak otobüstür. Şehir merkezinden kalkan otobüsler ile yaklaşık 1 saatlik yolculuk sonrası buraya ulaşabilirsiniz. Son derece ekonomik ücretlere ve yaklaşık 20 dakikada bir, gece yarısına kadar süren tarifesi ile otobüs iyi bir seçenek olarak değerlendirilebilir.
Niagara şelalesi sahip olduğu heybet ve görüntüsü ile insanın yaşam boyu görmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. İnanılmaz yoğun su debisinin aşağıya dökülürken çıkardığı ses ve buhar buraya ziyarete gelen insanları son derece etkilemektedir. Kıyafet olarak buraya gelirken yanınıza yağmurluk almanız şiddetle tavsiye edilir. Parmaklıkların yanında seyrederken bile son derece sıkı bir şekilde ıslanacaksınız. Gerekli fotoğraf ve özçekimlerin tamamlanmasını takiben isteyen ziyaretçiler, biraz daha adrenalin için şelalenin döküldüğü yerdeki tekne turlarına katılmaktadır. Son derece heyecan veren bu aktivite için normal fotoğraf makineleri ve cep telefonları yetersiz kalabilmektedir. Daha özel fotoğraf makinaları (Go Pro vb.) ile çekim sizlere unutamayacağınız anlar saklayabilir.
Bu bölgede bulunan restoran ve cafelerde hem yorgunluğunuzu atabilir hem de ortamı biraz daha yukarıdan keyifle izleyip hoş zaman geçirebilirsiniz. Ayrıca burada bulunan hediyelik eşya satan dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz. Yürüyerek 5 dakika mesafedeki alışveriş mağazası ve outlet’den alışveriş yaparak zamanınızı geçirebilirsiniz. Bu bölgede bulunan restoranlarda dünya mutfağına sahip lezzetleri yaklaşık 15 Kanada doları ücret ödeyerek deneyebilirsiniz.
Ontario gölünün kıyısında çok güzel bir konumda bulunan şehrin merkezi son derece güçlü raylı sistem ile örülmüş durumdadır. Birbirine entegre edilmiş çok sayıda hat vasıtasıyla şehirde gitmek istediğiniz birçok yere bu sayede kısa sürede ve kolayca ulaşabilirsiniz. Diğer kent ve ülkelerde olduğu gibi kırmızı renkteki şehir turu otobüsleri ile gün boyu istediğiniz yerde inip istediğiniz yerden binerek şehri keşfedebilirsiniz. Duraklar ile bilgi ve tarife şehrin birçok noktasından elde edilebilir.
Merkezde bulunan ünlü Eaton Center isimli alışveriş merkezinde çok sayıdaki noktadan arzunuz yönünde alışveriş ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Fiyat ve kalite dengesi Amerika Birleşik Devletleri’nin benzeri olup, ürün yelpazesi son derece geniştir. Ayrıca gıda üretiminin son derece yüksek olduğu bu ülkede birçok alanda son derece uygun fiyatlara mutfağınıza yönelik gıda alışveriş keyfini yaşayabilirsiniz. Bal ve tatlandırıcı yerine birçok üründe kullanılan, Akçaağaç şurubu olarak bilinen organik Maple Syrup son derece tercih edilen bir ürün olarak her yerde karşınıza çıkacaktır. Ayrıca şehrin merkezinde bulunan ve Casa Loma adı verilen kale mimari yapısı ile göz kamaştırıcı bir şekilde sizleri beklemektedir.
Buralarda yaşayan insanlardan öğrendiğim önemli bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak isterim. Diyelim ki kendinize satın aldığınız tapulu arazide müstakil ev yapmak istiyorsunuz. Öncelikle bunu gerçekleştirmek için; uygun projenizi hazırlatıyor ve bürokratik işlemleri tamamlıyorsunuz. Arazinizde eğer ev yapımı için mevcut ağaçlardan kesmeniz gerekiyorsa, bu ağaç sayısı kadar size gösterilen başka bir alanda ağaç dikiyorsunuz ve mevcut ağaçların %50 boyuna gelmesine kadar bekliyorsunuz. Başka yere ekilen ağaçların tamamının tutması ve belirtilen limite gelmesi sonrası, evinizin yapımı için izin veriliyor. Belki de bu nedenle her taraf yeşil ve ağaçlarla dolu diye insanın düşünesi geliyor. Düzen kurmak ve devam ettirmek nedir? sorusuna güzel bir örnek diye düşünüyorum.
Harbourfront isimli liman bölgesi ise şehrin merkezinde yürüyüş yapmak ve keyifli zaman geçirmekle birlikte, birçok aktivite için merkez noktası olarak sizleri beklemektedir. Bu bölgede bulunan çok sayıda restoran ve steakhouse’lar son derece lezzetli ve kaliteli ürünleri ile damaklarınızda ve cüzdanlarınızda izler bırakacaktır. Cafeler ve sportbarlar da günün yorgunluğunu atabileceğiniz keyifli mekanlardandır. Açıkhava tiyatrosundaki etkinlikler sizlere keyifli anlar yaşatacaktır. Göl çevresindeki turlar için buradan güzel dizaynlı tekneler ile unutamayacağınız manzaralara şahit olabilirsiniz.
Ayrıca çocuk, genç ve her yaştaki genç ruhlu insanlara hitap eden “Centreville Amusement Park” isimli eğlence parkı içerisindeki sayısız aktivite ile gününüzün tamamına hiç fark etmeden geçirebilirsiniz.
Keyifli geziler dilerim.