Site İçi Arama

kultur-sanat

Biz Türkler Konuksever Milletiz

Tanrı misafiri! Kim gelse kapıya buyur ederiz. En azından oturup beş dakika dinlenmesine müsaade ederiz, bir bardak su veririz, kapı önünde, iç bahçede de olsa bir nefes almak isteyene gerekli hürmeti gösteririz.

Biz Türkler çok misafirperver insanlarızdır. 

Tık tık tık… Kapı çalıyor!

Kim o?

Tanrı misafiri! 

Ooo, buyurun, buyurun, hoş geldiniz.

Kimsiniz? Kimlerdensiniz? İn misiniz, cin misiniz?

***

Şakası bir yana, ama gerçekten dünyada bu özelliğimiz ile biliniyoruz diyebiliriz. Ya da öyle zannediyoruz.

Misafirperverlik genlerimizden geliyor bizim. 

Tanrı misafiri! Kim gelse kapıya buyur ederiz. En azından oturup beş dakika dinlenmesine müsaade ederiz, bir bardak su veririz, kapı önünde, iç bahçede de olsa bir nefes almak isteyene gerekli hürmeti gösteririz.

***

Misafir umduğunu değil, bulduğunu yermiş!

Çay koyayım, siz buyurun oturun, dinlenin biraz. 

Karnınız aç mı? Açsa bir şeyler getireyim hemen.

Odanın ortasına hemen örtü serilir, yer masası kurulur, tepsi üzerinde hemen ekmek-peynir-zeytin, artık hazırda ne varsa, yanında da çay oldu mu değme keyfine.

Bir tek bağdaş kurmak zor gelir bana.

Belki bir tas sıcak çorba ve yanında da köy ekmeği.

Köy ekmeğini de çok özledim, halen daha yapıyorlar değil mi köy ekmeği?

Kış vakti kuzine üzerinde kızartılmış kocaman bir köy ekmeği dilimine tereyağı sürüp, biraz da tuz ektin mi üzerine… var mı böyle bir tat acaba? Bayılırım.

Sonra da başlar sohbet, anlatın bakalım, yolculuk nereye?

Gerçekten böyle midir?

Çok mu misafirperveriz biz?

***

Gelin önce misafir ne demek ona bir göz atalım.

Sefer (sfr) kökünden geliyormuş misafir sözcüğü! Sefer eden, yolcu! Yine Arapça bir sözcük!

Eski dilde müsāfir şeklinde yazılırmış ve muhtemelen yakın döneme dek bu şekilde telaffuz ediliyormuş. 

1069 yılından kalma Kutadgu Bilig’de bile geçiyor “musāfir” şekliyle.

Eee, biz Türkler misafirperver bir milletsek yok mudur bu sözcüğün daha Türkçesi? 

Sonuçta dilimizde misafirin Türkçesi yoksa, nasıl olur da kavram olarak misafirperver bir millet olabiliriz ki?

Yolcu diyor ya etimolojik sözlük! 

Var işte misafirin Türkçesi! 

Etimolojik olarak misafir yolcu demek sonuçta.

Misafir deyince siz yolcu mu anlıyorsunuz peki? 

Şahsen benim aklıma misafir denince yolculuk falan gelmiyor.

Daha çok o evde oturmayan, dışarıdan gelmiş birilerini anlıyorum ben.

***

Komşu, komşu! Akşam misafirliğe bekliyoruz!

Ya da çat kapı gelir yan komşu, misafirliğe geldim diye.

Ben misafir deyince öyle yoldan geçen, yolculuk halinde olan birini anlamıyorum ki! 

Misafirlik başka bir kavram bizim kültürümüzde!

Doğrusunu isterseniz Ruslarda yok mesela bizdeki bu misafirlik kültürü.

Sadece büyük şehir olduğu için Moskova değil söz konusu olan, daçada da misafirlik görmedim ben. (Daça dediğim Moskova dışında bir yer ve aslında bir köy yeri denebilir!) 

Yan komşumuzun bile çat kapı misafirliğe geldim dediği hiç olmadı bunca sene. Anca kapı önünde merhaba merhaba, ya da artık apartman konuları ile ilgili bir şey varsa komşu zili çalar buralarda.

Bizde ise tamam, İstanbul gibi büyük şehirlerde de kalmamıştır da, kasabalarda, köylerde, özellikle de kış vakitlerinde misafirlik eskiden beri oldukça sevilen bir etkinliktir.

Ancak kavram olarak bile Türkçesi olmayan bir şeyin milletçe bir karakterimiz haline gelmiş olması da ilginç gerçekten.

***

Konuk! 

Bakın misafirin tam Türkçesi bu işte! 

Evet, biz konuksever bir milletiz!

Misafirperver değil, konuksever! 

Konuksayar da diyebiliriz. Sonuçta oldukça saygılıyızdır misafirlere, ya da konuklara.

***

Esasen misafirperver yolcu besleyen demek tam tercümesini yapacak olursak.

Gelen konukların beslenmesi de bu işin bir parçası tabii ki, özellikle uzak yoldan gelmişse muhtemelen karnı açtır, zaten misafirlikte çayın yanında kurabiyedir, poğaçadır, kuru pastadır, ya da börek çörek bir şeyler çıkartır ev sahibi. Çay içmek misafirliğin ana etkinliğidir.

Ama konukseverlik başka bir şey. 

Konukseverlik resmen gelen konuğun yaptığı bu etkinlikten memnun olma durumudur!

Hazır gelmişken hadi biraz dedikodu yapalım!

Zaten ben de onun için bir uğrayayım dedim. Bana bak, sen Necla’yı tanıyorsun değil mi?

***

Tabii bir de çoklu konuk olma hali var.

Gün gezmeleri! 

Hanımlar pek sever aralarında gün yapmayı. 

Altın günü! Artık bu ekonomik şartlarda pek mümkün değil muhtemelen altın günü yapmak, ama günlerde yine de bir şeyler getiriyordur gelenler.

Eskiden her gelen bir çeyrek altın getirirmiş, gün sırası gelmiş olan ev sahibi böylece toplu bir para sahibi olur, gidip kuyumcuda altınları bozdurunca, alacağı bir şey varsa alırmış.

Tabii genellikle haftalık olan bugün etkinliğinde, o da her hafta bir çeyrek altın alıp götürmek zorundadır sıradaki gün sahibine.

(Altın Gün! Sevdiğim bir müzik grubudur bu arada! Adlarını bugün etkinliğinden esinlenerek koymuşlar!)

***

Evet, biz konuksever bir milletiz!

Konuk konmaktan türetilmiş bir sözcük, aynı kuşlar gibi. Pır diye uçar gider ya kuş konduğu daldan, konukluk da çok uzun sürmez işte.

Bugün ben de kısa süreliğine konuk olayım dedim gönlünüze.

Misafirperver değil! Konuksever bir milletiz biz!

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 22.01.2024
  • Süre : 3 dk
  • 1073 kez okundu

Google Ads