Bizde kimse hata yapmaz
Bizim ülkemizde kimse hata yapmaz.
Herhangi biri arazide yürürken ayağı bir taşa takılıp düşse mesela, hemen ayağa kalkıp taşa tekme atar.
Sonra da okkalı bir küfür savurur.
Çünkü, kendisi önüne bakmadığından değil, taş yüzünden düşmüştür.
Bununla da yetinmez.
Dağın başındaki o taşı, onun düşmesini isteyen birilerinin oraya koyduğunu söyler.
Hemen o birilerinin kimler olduğuna dair teoriler üretir.
Gerçekten biri koymuş olsa bile önüne baksa o tasa takılıp düşmeyeceğini kabul etmez. Çünkü öz eleştiri yapmak zordur.
Sorunların sebebini dışarıda aramak ve suçu başkasına yükleyip rahatlamak ise çok daha kolaydır.
Bu bireysel tavır, tüm topluma yayılmış gibidir.
Mesela çoğu insan, 12 Eylül darbesinden her bahsedildiğinde darbecilere sövmeyi tercih eder.
Ama 11 Eylül’de kendi yaptıklarından hiç bahsetmez.
Hatırlatırsanız, bu sefer de “hep askerlerin oyunu, ülkeyi darbeye hazırladılar, onların oyununa geldik” filan der.
“Varsayalım doğru söylüyorsun, peki sende akıl yok mu, niye oyuna geldin, karşıt görüştekilere saldırırken veya ateş ederken yanında askerler mi vardı?” derseniz agresifleşir.
Çünkü olan bitenden kendisinin de sorumlu olduğunu ima ettiğinizi düşünür.
Egosu bunu kabul etmez.
Kendisi ak paktır.
Suç hep başkalarındadır.
Özeleştiri yapmaz bu yüzden.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkar.
Bu yüzden okulda zayıf not alınca suç öğretmendedir.
Öğretmen ona takmıştır.
Askere gider.
Onbaşılık sınavına girer fakat kazanamaz.
Ama o başarısız olduğunu kabul etmez.
Bölük komutanı veya bölük başçavuşu onu sevmediğinden onbaşı olamadığını söyler.
Yoksa, sınavı çok iyi geçmiştir.
Zaman gelir, çocuğunu Fetö okullarına verir.
Toplantılarına da katılır sık sık.
İs bulmak veya iş yapmak içindir bütün çabası.
Fakat Fetö darbe yapınca en çok o bağırır.
“Vay, hainler! Memleketi batıracaklardı!” filan der.
Hızını alamaz.
Herkesi Fetöcülükle suçlar.
Ama kendi çocuklarının Fetö okullarından mezun olduğunu ve yakınlarını Fetö sayesinde başkalarının hakkını yiyerek işe soktuğunu söylemez.
Sadece bunlar da değil….
Ekonomi bozulur mesela.
Sorumlular bakkalı, manavı ve hatta dış güçleri suçlar.
Ama kendilerinin hiçbir kusuru yoktur.
İşlerini çok iyi yapmaktadırlar.
Uzun lafın kısası, bizde hiç kimse hata yapmaz.
Hatayı yapan, hep başkalarıdır.