Site İçi Arama

kultur-sanat

El Öpmek Kültürü

Maşallah, büyümüş bu babası, gel bakalım, gel, al bakalım, öp bakalım. Aferin bak böyle öpeceksin, böyle de alnına koyacaksın. 

Oğlum, öp bakalım amcanın elini!
Maşallah, büyümüş bu babası, gel bakalım, gel, al bakalım, öp bakalım.
Aferin bak böyle öpeceksin, böyle de alnına koyacaksın. 
Berhudar ol emi? Maşallah, maşallah!
Senin de el öpenlerin çok olsun.
***
Bizim kültürümüz işte böyle. 
Ne kadar garip değil mi? 
Nedense biz el öpmeyi pek seviyoruz, elimizi öptürmeyi de çok seviyoruz. 
Hatta öyle önem veriyoruz ki el öptürmeye, filmlerde, dizilerde falan öz babasına bile el öptürmeye çalışan oğulları konu almaya hiç çekinmiyor senaristler.
(Baba’yı izlediyseniz orada vardı böyle bir sahne!)
***
El etek öpmek!
Osmanlı zamanından kalma bir alışkanlık gibime geliyor benim. Belki de çok daha eskilere dayanıyordur.
Padişahın huzuruna çıkınca kaftanının eteğini öpermiş huzura çıkanlar. 
Kaftanın eteği! Ayak ucu neredeyse.
Padişah için bir güç gösterisi tabii bu!. Padişahlar gerek yok demezlermiş, öptürürlermiş kaftanlarını.
Başı önüne eğik olacak huzura çıkan. 
Kendi eğmiyorsa, gerekiyorsa zorla o baş eğdirilir, sonra da etek öptürülürmüş!
Eski zamanlarda insanlar ne kadar gaddarlarmış değil mi?
Ne kadar aşağılayıcı bir durum aslında. 
Zorla etek öpmek zorunda kalıyorsunuz, ne kadar aşağılayıcı bir durum.
Tamam, o bir padişah! 
Nasıl diyorlardı? Cihan padişahı!
Tüm cihan önünde baş eğmiş bizim padişahlarımızın!
Kimleri kimleri dize getirmiş, önünde boyun eğdirmiş padişahlarımız! 
Dolayısıyla huzura çıkanlar da biraz korkudan, biraz da saygıdan belki, ama aslında çoğunlukla dalkavukluktan el etek öpmeye alışmışlar. 
Padişahlar da bundan haz almışlar.
Bükemediğin eli öpeceksin!
***
El öpmek bizim kültürümüzün bir gereği! 
El öpmek bir Türk kültürü!
***
Öyle mi gerçekten?
Bence hayır! Yanlış!
Bence Türk kültürü değil! 
Türk kültürü olsaydı diğer Türk devletlerinde de geçerli olurdu. 
Ama öyle değil!
En azından Türkmenistan ve Azerbaycan’da yok böyle bir alışkanlık. 
Kazakistan ve Özbekistan’da da yok, Kırgızistan’da zaten yok! 
Yani el öpmeye, öptükten sonra alnına koyma alışkanlığına Türk kültürü gereğidir demek yanlış olur.
***
Peki Türkler zamanında birbirlerine saygı duyduklarını nasıl belirtiyorlarmış öyleyse?
Sonuçta el öpmek bir saygı göstergesi olarak yapılıyor.
Kimileri bozkurt işareti yapıyorlardı diyor, ama bozkurt işareti de tamamen Türk kültürünün bir simgesi değil. Belki bazı Türk topluluklarında bir zamanlar kullanılıyormuş.
Bizde daha çok siyasal bir simge.
Bir aralar partiler kendilerine farklı farklı el işaretleri geliştirmişlerdi.
Baş parmak göstereninden, başının üstünde yumruk yapanına, sol elini yumruk yapıp kaldıranına, bozkurt işareti de dahil türlü türlü işaretler yapılıyordu. 
İktidarın bir aralar rabia işareti yaptığını da unutmadık sanırım. Gerçi bu aralar rabia da unutuldu sanki.
Yani işaretler biraz da siyasi mesaj amacıyla kullanılıyorlar.
***
Türk kültüründe ise çeşit çeşit hayvanlar sembol olmuş.
Konu hayvanlardan gidiyorsa geyik mesela, geyik bugün bile Orta Asya’daki Türk topluluklarının çoğunun simgesi konumunda.
Sonra kartal da var. 
Doğan var mesela, doğan da Türk kültürünün sembollerinden biri.
Kurt da simgelerimizden biri tabii ki.
Aslen adı kurt da değil, bugün unutulmuş asıl adı, aslı börüdür.
Boz börü! Bozkurt diyoruz ya, asıl adı bozbörü!
Uygurlar mesela, sembol olarak boz renklisini değil de gök renkli börüyü seçmişler kendilerine. 
Gök börü dediğimiz mavi kurt! 
Gök sözü dilimizde göğü ifade ettiği gibi renk olarak da mavi anlamındadır.
Yani konu semboller olsaydı kullanışan daha bir çok sembol var Türk tarihinde.
Ancak konu saygı!
***
Büyüklerimize saygıdır el öpmek!
Evet, bizde saygı göstergesi olmuş, el öpüp alnımıza değdirmek.
Adetimiz olmuş. Örfümüz olmuş.
Bir alışkanlık haline gelmiş bile diyebiliriz.
Ancak gerçekten bizim tarihimizden gelen bir alışkanlık değil bu!
Müslüman kültüründen ötürü belki kabul etmişiz böyle bir alışkanlığı, ama kesinlikle Türk kültürü değil.
***
Ali bin Ebu Talib "Bir baba çocuğunun elini öperse bu sevgidendir, bir çocuk babasının elini öperse bu ibadettendir, bir koca kendi hanımının elini öperse bu arzudandır, bir kişi din kardeşi olan başka bir kişinin elini öperse bu dindendir," demiş.
Ali bin Ebu Talib İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk kişi.
Bakın buradan bile Araplarda el öpme kültürünün olduğunu anlıyoruz. 
Yani bence Araplardan almışız bu alışkanlığı. 
Ama bizde yok aslında, Müslümanlıkla birlikte edindiğimiz bir alışkanlık.
***
Avrupa’da da el öpmek var!
Özellikle de hanımların elleri nazikçe öpülür Avrupa’da.
Beyefendiler hafiften eğilerek önce saygı gösterirler hanımefendilere. Sonra da nazikçe parmaklarının ucunu öpüverirler.
Ama bizdeki gibi el öptükten sonra da alınlarına götürmezler o eli Avrupalılar. 
Daha nazikçe, hafifçe dokunduruverirler hanımların parmak uçlarına bir küçücük buse.
Bu Avrupa’da bir nezaket göstergesi.
Daha çok da soylular arasında geçerli bir davranış biçimi.
Hatta bugün artık belki de hiç kullanımda değil.
Daha çok orta çağ alışkanlığı. 
***
İngilizler şapka çıkartırlar mesela karşılarındakilere saygılarını göstermek için. 
Filmlerde falan gösteriyorlar ya, hafifçe fötr şapkasını kaldırıp tekrar yerine koyar İngiliz centilmenler.
Başka kültürlerde de benzer alışkanlık vardır herhalde. 
***
Sonuçta benim size bir tehdit olmadığımı bilin demenin bir yolu sayılabilir bu tarz seremoniler.
Aynı el sıkışmak gibi. Tokalaşmak!
O el ya kılıç tutacak, ya da karşısındakinin elini!
Kılıç değil de, karşındakinin elini tutuyorsan sen onun için bir tehdit olmadığını göstermiş olursun.
El tutmak yerine kılıcına davranıyorsan da artık kim kimi yenerse!
İnsanlık bu tarz alışkanlıkları çok eski zamanlarda geliştirmiş.
***
Ancak bizdeki el öpme şekli diğer kültürlerdekilerden çok ayrı görünüyor değil mi?
Bizdeki gibi hürmet göstermek amacıyla hem el öpüp, hem de öpülen elin alna değdirilmesi başka bir yerde var mıdır ben bilmiyorum. 
Sadece Arap kültürlerinde belki ve doğudaki bazı Müslüman ülkelerde de olabilir.
Dizilerle belki de tüm dünyaya öğreteceğiz bu alışkanlığımızı!
***
Senin bir itirazın varmış gibi hissettim şimdi!
Niye bu kadar karşısın el öpmeye?
Hayır, benim öyle aşırı bir itirazım yok bu kültürel alışkanlığımıza.
Hatta aile içinde eskiden, özellikle bayramlarda, küçükken çocuklar bizde de ailece benim elimi öperlerdi. 
Tabii sonrasında harçlık aldıklarından pek de severek yaparlardı bunu.
Şimdi artık büyüdükleri için sevgilerini elimi öperek değil de, bana sarılarak göstermeyi tercih ediyorlar. Belki arada yanaklarından falan bir öpücük alabiliyorum.
***
Yine de gerçekten günümüzde gerek var mı acaba el öpmeye diye düşünmüyor da değilim. 
Aslında sırf bir alışkanlık olarak yapıldığında pek anlamıyoruz gerçek anlamını bile diyebiliriz.
Evet, bir tür saygı gösterim biçimi, ama aslında biraz dışarıdan bakınca bir kişinin elini öpmek, ne bileyim, öpülen elin alna götürülmesi falan, biraz garip görünüyor bence. 
El öpmektense sevgi göstermek için sarılmak daha anlamlı olabilir.
Konu saygı göstermek değil mi?
Karşımızdakine saygı göstereceksek bunu başka türlü de yapabiliriz. 
Nasıl olacak o iş el öpmeden? 
Davranışlarımızla belki.
Hoş bir bakış ile bile gösterilir saygı. 
Zaten saygı duyduğunuz birine istemeden bile belli edersiniz saygınızı. 
Özellikle el öpmeye gerek yok.
Saygı göstermenin başka yolları da var sonuçta.
Sadece el öpmeyle saygı gösteremezsiniz. 
Hem de sırf bir alışkanlık olmuşsa el öpmek, tam anlamıyla saygı gösteriyor da diyemeyiz sanki el öpen kişi için. 
***
Yine de kültürümüz olmuş işte, bu saatten sonra değişmesi mümkün olabilir mi?
Sanmam. Bence değişmez.
***
Ne diyeyim, el öpenleriniz çok olsun diyerek bitireyim yazıyı.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 16.07.2024
  • Süre : 4 dk
  • 507 kez okundu

Google Ads