Site İçi Arama

kultur-sanat

"Hayır" Demek Erdemdir

Kültürel kodlarımız gereği, hayır diyebilmenin erdemine, genel olarak birçoğumuz erişmiş değildir. Hayır diyebileni takdir ederiz ama konu kendimize gelince, bunu pek beceremeyiz. Evet demenin kolaycılığına kendimizi kaptırmadan, gerektiğinde hayır demenin erdemini ıskalamadığımız bir anlayışa hepimizin evrilmesi gerekiyor.

Hayır Deminin Zorluğu:

 

Kanaatimce, "hayır diyebilmek erdemdir!" Bir düşünür bu konuda şöyle diyor, "Hayırların değerlerini bilmek için, Evetlerin acısını çekmek gerekiyormuş."

"Hayır" demenin “Evet” demek kadar önemli olduğu şüphesiz sosyolojik bir gerçekliktir. Yaşadığımız çağda en kıymetli şey zamandır. Zaman, her birimiz için çok değerlidir. Birisine ‘Evet’ demek, çoğunlukla bunun karşılığında bir şey yapmak, bir isteği yerine getirmek, başkası için zaman harcamak demektir.

Biz, düşünen okuyan ve yazan en önemlisi de aklı ile hareket eden, doğruyu yanlıştan, yanlışı doğrudan ayırt eden bir varlık olarak bazı istekleri reddetmek ve istemeden de olsa karşımızdakine “hayır” demek zorunda kalırız zaman zaman. Fakat hepimizin bildiği gibidir ki “hayır” demek “evet” demek kadar kolay değildir. Bu nedenle maalesef birçoğumuz “hayır” diyememenin sonuçlarına çoğu kez boyun eğmek zorunda kalırız. Neden “hayır” demekte zorlandığımızı, sebeplerini ve nasıl “hayır” diyebileceğimize dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışacağım.

Hayır diyebilmek bir sosyolojik gerçeklik ise, konunun psikolojik boyutunun da olduğu yadsınamaz. Peki o zaman, “Hayır” demek neden bu kadar zordur? “Hayır” demek istiyor fakat zorlanıyorsak öncelikle bunun bize neden zor geldiğini analiz ederek işe başlayabiliriz. Herkesin karakter yapısı ve ilişkilere yaklaşımı farklı olsa bile genel olarak düşündüğümüzde bir insanı, özellikle de tanıdığımız, yakından bildiğimiz, sevdiğimiz, saygı duyduğumuz bir kişiyi reddetmek kolay değildir. Hayır demek evet demekten daha zordur. Hele yardımsever bir kişiliğe sahipsek, talepte bulunan kişiyi geri çevirmek bizim için çok olası olmayabilir.

Ayrıca her insan sevdiği ve saydığı kişilerin kendisi hakkında da benzer duygu ve düşünceler içinde olmasını ister. Fakat reddetmenin ilişkileri zedeleme ihtimali, “hayır” deme seçeneğini iyice ulaşılmaz kılar. Gereken cevabı veremediğimizde (yani hayır diyemediğimizde), bizi bekleyen şey, zorla yapılacak bir istek ve artan iş yoğunluğumuzdur. “Hayır” diyememenin bir diğer nedeni ise kaba görüneceğimizi sanmamızdır. Küçüklükten itibaren “hayır” kelimesinin kaba ve olumsuz çağrışımlara yol açtığına dair sahip olunan veya bize öğretilen kabullerimiz, bizi gereksiz ilave bir yük altına sokabilmektedir. Eğer bu paragrafta saydıklarımızdan bazılarını siz de yaşıyorsanız gelin hep beraber nasıl “hayır” diyebileceğimizi tartışalım.

"Açık sözlü" olmalısınız!

“Sanmıyorum” veya “belki” ifadeleri kullanmak yerine açık bir şekilde yanıtınızı vermelisiniz. Size soru soran veya bir istekte bulunan kişinin bu konudaki görüşünüzü net olarak anladığından emin olmalı ve ara cevaplarla sorunun size tekrar sorulmasına imkân vermemelisiniz. Örneğin: “Belki daha sonra” veya “bakarız” gibi ifadeler; talepte bulunan kişinin ümidini besleyecek ve farklı zamanlarda aynı taleplerle karşınıza tekrar çıkmasına neden olacaktır. Burada biraz da kendimden bahsetmek isterim, her ne kadar uzmanlık alanım olmasa da buraya kadar kaleme aldıklarım psikolojik ve düşünsel doğruların tartışılmaz bana göre gerçekleridir. Fakat hayattaki dengelerime baktığımda kendime göre evet’lerimin hayır’larımdan çok fazla olduğunu sizlere itiraf etmeliyim. Hayır diyebileceğiniz veya demeniz gerektiğini değerlendirdiğiniz bir konuda nezaket, zarafet ve konuşma üslubu ahengi çok önemlidir. Muhatabınıza, niçin “hayır” dediğinize dair kısa ama doyurucu bir açıklama yapmak, toplumsal adabın ve kuvvetli bir kişiliğin göstergesidir. Kibarlıktır. Hayır demek düşman olmak demek değildir. Bugün hayır dediğiniz konuda yarın şartlar daha iyi olur, evet diyebilirsiniz. Bunu karşınızdaki kişi anlayışla karşılayacak kadar sizden bir şeyler duymalı ve samimiyetini görmelidir.  

Açıklamamız karşımızdaki kişinin kendisine neden “hayır” dediğimizi anlamasına ve böylece bizimle empati kurabilmesine imkân tanıyacaktır. Açıklama kısa olmalıdır ve hangi nedenle “hayır” dendiğine dair karmaşık bir cevap yerine, basit ve nazik bir ifadenin kullanılması yeterlidir. Örneğin; “şu anda yeterince vakit bulamıyorum, başka önceliklerime odaklanmak durumundayım” denebilir.

Meşgul olmanız “hayır” diyebilmeniz için geçerli bir neden olacaktır. Talepte bulunan kişi, isteğini ileri bir tarihe ertelemesi gerektiğini anlayacaktır. Hatta şartlar elveriyorsa, programınızın sıkışıklığını anlatmak adına ne üzerinde çalıştığınızı da söylemeniz, açık yürekliliğiniz bir göstergesi olacaktır.

İş yaşamında ‘hayır’ demek:

İş yaşamında hayır diyebilmek, şüphesiz sosyal yaşamımızdaki ilişkilerimize göre bir hayli nezaketli bir konudur. İyi yönetilemezse, çalışanı iş yerinde sıkıntıya sokabilir, yöneticisi ile arasının açılmasına, farklı performans değerlendirmelerine maruz kalmasına ve hatta bazı durumlarda işine son verilmesine neden olabilir.

Yöneticinize “hayır” demeden nasıl “hayır” diyebilirsiniz? Bunu başarmak, nezaketle yönetmek, yöneticinizi yönetmek söylendiği kadar kolay değildir. Bu anlaşılır bir durumdur. Yöneticiniz, iş yerindeki yoğun akışı dikkate alarak, sizin birden çok görevi üstlenmenizi size söyleyebilir, görev verebilir. Ancak size göre bu görevler üstesinden gelebileceğinizden fazla ise ve elinizdeki devam eden projeleri ve çalışmaları istenen zamanda, miadında tamamlayamayacağınızı düşünüyorsanız belki şöyle bir yaklaşımı deneyebilirsiniz: “A, B ve C işlerini bitireceğim. Ancak ortaya tatminkâr bir sonuç çıkartabilmem için, üç yerine dört haftaya ihtiyacım var. Ayrıca süreç içinde bu işleri hangi öncelik sırasıyla tamamlamamı istersiniz?". “Bir çalışmanın ortasındayım, yeni bir görevi üstlenmeyi konuşmak için iyi bir zaman değil. Birkaç saat sonra bir araya gelebilir miyiz?”

İnsanlara yardım etmek istiyor olabilirsiniz. Fakat bir projenin ortasındayken yaşanan bir kesinti odaklanmanızı bozabilir, veriminizi düşürebilir ve işlerinizin aksamasına yol açabilir. Eğer yöneticinize veya iş arkadaşınıza her halükârda destek olmak istiyorsanız, ona uygun bir zaman çizelgesi önerebilirsiniz. Örneğin; “Birkaç saat veya birkaç gün sonra konuşabilir miyiz?” gibi bir ifade belki o an için kibarca söylenen bir “hayır”dır ancak hemen olmasa bile destek vereceğinizi göstermesi bakımından anlamlıdır. Hiçbir şey olmasa da şimşekleri üzerinize boş yere çekmenizin önüne geçer.

Neden “Hayır” demeliyiz?

İdeal bir dünyada, herkese “evet” demek istiyoruz. Ama “hayır” diyebilmek birçok nedenden dolayı önemlidir. Zamanımızı yönetebilmek için “hayır” demeliyiz. Gerçek şu ki zamanımız sınırlıdır. İşlerimizi tamamlayabilmek için gerekiyorsa “hayır” demek mecburiyetindeyiz.

Sınırları Belirlemek, Kendimize Alan Açmak:

Kişisel sınırlarımızı belirlemek için “hayır” demeliyiz. Kendi ihtiyaçlarımız ve başkalarının ihtiyaçları arasına bir çizgi çekilmediği zaman, karşımızdakiler istekleri konusunda her zaman ısrarcı olacaklardır. “Hayır” dediğimiz zaman ise sınırımızı belli edip kişisel alanımızı koruyabiliriz.

Hedeflerimizi Gerçekleştirmek:

Kişisel hedeflerimize zaman ayırmak için “hayır” demeliyiz. Çünkü hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için kendimize ait bir zamana ihtiyacımız olacaktır. Sınırsızca başkalarının isteklerine vakit ayırırsak kendi hedeflerimize ulaşmak mümkün olmayacaktır.

Mutlu Olmak:

Mutlu olmak için “hayır” demeliyiz. Hayatımızın kontrolünün kendi elimizde olması ve günümüze neleri dahil edip etmeyeceğimize karar verebiliyor olmak bize büyük bir rahatlık ve mutluluk sağlayacaktır.

Sonuç:

“Hayır” demek kesinlikle kolay bir şey değildir. Ancak bir kez ustalaştığınız zaman, hayatın sizler için daha az stresli olduğunu göreceksiniz. Sizin için gerçekten önemli olan şeylere daha fazla odaklanabildiğinizi fark edecek ve kişisel yaşamınızı kendinizi daha iyi hissedecek şekilde organize edebileceksiniz. “Hayır” demek noktasında kendinizi suçlu hissetmenize de gerek yoktur. “Hayır” demek kaba olmak demek değildir. Aksine, karşınızdakine kendi potansiyelinizle ve gerçekleştirebileceğiniz işlerle ilgili açık bir duruş sergilemek demektir. Medeniyetin, medeni bir insan olmanın bir gereğidir. Evet deyip yapmamaktansa, daha en baştan hayır demek ve muhatabınızın başka bir çözüm tarzı geliştirmesinin önünü açmak daha doğru bir yöntem değil midir? Ayrıca hayır diyebilmek; kendi zamanınıza, enerjinize ve akıl sağlığınıza dikkat etmenizle, kendi önceliklerinize saygılı davranmanızla ilgilidir.

Kültürel kodlarımız gereği, hayır diyebilmenin erdemine, genel olarak birçoğumuz erişmiş değildir. Hayır diyebileni takdir ederiz ama konu kendimize gelince, bunu pek beceremeyiz. Evet demenin kolaycılığına kendimizi kaptırmadan, gerektiğinde hayır demenin erdemini ıskalamadığımız bir anlayışa hepimizin evrilmesini diliyorum.

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 18.06.2022
  • Süre : 4 dk
  • 1808 kez okundu

Google Ads