Site İçi Arama

kultur-sanat

“Mış gibi yapmak”

Başımıza gelen her türlü musibetin detayına inersek birçok sebep bulunacaktır. Ama en önemlisi ne biliyor musunuz? “Mış gibi yapma” hastalığımız. Bu hastalığın neticesini yaşıyoruz milletçe.

Sarsıldık.

O kadar çok kaybımız var ki, insanın içinden ne yazmak geliyor ne de konuşmak.

Ölü sayısı bir ilçenin nüfusuna eş değerde. Yaralılar neredeyse tüm bir ilde yaşayanlar kadar. Fiziki ve psikolojik olarak depremden etkilenenler, ailesini, dostunu, arkadaşını, en az bir tanıdığını kaybedenler 15-20 milyon ki, bu orta büyüklükte bir devletin nüfusu demek.

Ve canım ülkemde geride kalan neredeyse 70 milyon kişi; hepimizin içi yanıyor, içimiz acıyor, yüzümüz gülmüyor, haykırmak, bağırmak istiyoruz, isyan ediyoruz.

Soruyor muyuz acaba kendimize, neden bu tür felaketler hep bizim başımıza geliyor da, gelişmiş ülkelerde olmuyor diye? Neden insanımızın gözündeki yaş hiç kurumuyor, gözlerimiz hep ıslak yaşamak zorundayız diye, soruyor muyuz gerçekten?

Sorguluyor muyuz?

Yoksa fıtrat bu, kader deyip kabul mü ediyoruz yaşananları?

Cevaplar çok basit aslında.

Başımıza gelen her türlü musibetin detayına inersek birçok sebep bulunacaktır.

Ama en önemlisi ne biliyor musunuz?

“Mış gibi yapma” hastalığımız.

Bu hastalığın neticesini yaşıyoruz milletçe.

Neler neler yapmadık ki!

Deprem olduğunda yaşanacak gerçekleri yok saydık, göz boyayıcı tatbikatlar yaptık. Mış gibi yani.

Deprem yönetmeliği çıkardık, ama imar affı ile her yeri betonla doldurduk. Mış gibi yani.

Bir yandan sen, ben ayrımcılığı yaparken, bir yandan biriz, beraberiz nutukları attık. Mış gibi yani.

Liyakati akrabacılıkla; bilimi cahillikle; ahlakı dincilikle; insanlığı maddiyatçılıkla ezdik, bitirdik.

Çocuğa, kadına, hayvana şiddeti, eziyeti matah bir şey sandık, gerçekte onlara hiç saygı duymadık, gerçekten sevmedik.

Seviyormuşuz gibi yaptık.

Mış gibi yapa yapa, elde ettiğimiz sonuç bu işte, hep birlikte, milletçe öldük nihayetinde.

Akıl ve bilimden uzaklaştıkça, evlatlarımızı gencecik yaşta, çoluk çocuk, kadın, erkek ayırt etmeksizin kendi ellerimizle mezara koyduk.

Para, pul, makam, mevki uğruna birbirimizi yedik, bitirdik.

Hırslarımızın kurbanı olduk.

Mış gibi yapa yapa geldik bu acı sona.

Mış gibi değil, gerçekten işini ehliyle yapanlara selam, ehil olmadığı için mış gibi yapanlara ise lanet olsun.

Doç.Dr. Ersoy ÖNDER
Doç.Dr. Ersoy ÖNDER
Tüm Makaleler

  • 10.02.2023
  • Süre : 3 dk
  • 1502 kez okundu

Google Ads