Tüm Annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun
Oy başına, oy başına, püskülü ben olayım... Bugün nedense bir mutluluk var içimde. Herkese mutlu pazarlar ve hayırlı seçimler diliyorum. Ayrıca bu arada tüm annelerin anneler günü kutlu olsun. Tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Umarım annelere iyi bir hediye verir bu millet bugün.
Nereden aklıma geldi bilinmez, Nurhan Damcıoğlu geldi aklıma birden.
Küçüklüğümde çoğu zaman yılbaşlarında çıkar, neşe içinde kanto söylerdi, içim bir sevinç dolardı onu izlerken.
Şimdi kaldı mı kanto sanatçısı bilmiyorum. Keşke olsa bir iki hanımefendi.
Eğlenceye hasret kaldık galiba son yıllarda. Ekranlarda bence eskisi gibi eğlence programları pek olmuyor artık.
Çoğu kanal dizilere sarmış durumda. Kimileri de tartışma programları ile idare ediyorlar.
***
Ben kalender meşrebim, güzel çirkin aramam
Gönlüme bir eğlence isterim olsun
Saçları samur, gözleri mahmur
Biraz da şirin olsun
Saçları samur, gözleri mahmur
Biraz da şirin olsun
Kaşı gözü kara olursa olsun
Yanağında bir beni mutlaka olsun
Kaşı gözü kara olursa olsun
Yanağında bir beni mutlaka olsun
Endamı şanlı, sohbeti tatlı
Biraz da şahin olsun
Endamı şanlı, sohbeti tatlı
Biraz da şahin olsun
***
Dahası da var da, şimdi tüm yazıyı bu türkünün sözleri ile doldurmayayım.
Evet, bu bir türkü, rast makamında bir İstanbul türküsü. 9/8 lik ritmi ile şen şakrak bir türkü.
Nurhan Damcıoğlu'ndan önce Radife Erten tarafından türkü olarak söylenirmiş aslında.
Çok saygıdeğer Radife Erten hanımefendiyi 1988 yılında kaybetmişiz.
Bu türkünün yanında birçok meşhur şarkıyı seslendirmiş bu hanımefendi.
Aklımıza gelmişken buradan saygıyla analım kendisini.
Nurhan Damcıoğlu ise bu türküyü bir kanto şarkısı olarak söyleyerek, çok daha neşeli bir hale sokmuş.
Şimdi 82 yaşında oldu artık sevgili Nurhan Damcıoğlu.
Allah uzun ömürler versin. Çok severim kendisini.
***
Aslında sanırım güzellik ve çirkinlik üzerine bir hikâye gözüme çarpmıştı bir yerde, oradan aklıma gelmiş olabilir bu şarkı.
Hikâyeye göre Allah çirkin kaderi versin dermiş eskiler.
Her genç kız güzel olma hayalleri ile büyür, ama güzel olduğun zaman biraz da kendine güvenin arttığından olacak, tabii bir de etrafındakiler için sürekli bir ilgi odağı olduğundan da olabilir belki de, hem şımarık yetişiyormuşsun, hem de öyle hemen her şeyi beğenmemeye başlıyormuşsun.
Yani biraz kibir sahibi oluyormuşsun güzelliğinden dolayı. Çoğu güzel güzel olduğunun farkında oluyor anladığım kadarıyla.
Doğrudur belki de. Güzellik o kadar da iyi bir şey olmayabilir.
Ancak güzellerin bu halleri çoğu zaman hayatta umduklarını bulamadıkları için hayatları hayal kırıklıkları ile dolu olduğu için, hayatta güzel olanlar çirkin olanlar kadar mutlu olamıyorlarmış.
Hikayedeki bu bakış açısı değişik bir bakış açısı tabii ki
Doğru mudur, güzel olanlara sormak lazım, belki de çirkin olanlara da mutlulukların sebepleri sorulabilir.
Bence insanın ruhu güzel olsun, gerisi gerçekten hikâye.
Ancak biz erkekler için güzele bakmak sevaptır derler, nazar değdirmeden, ey erkekler, bence güzel gördüğünüzde doya doya bakın.
Tabii ki Allah nazardan saklasın demeyi de unutmayın. Bir de sahibine bağışlasın derler.
Ne oluyorsa artık bu "sahip" dedikleri!
***
Bugün seçim günü, evet, Allah ülkemizi nazardan saklasın gerçekten.
Nihayet beklenen gün geldi çattı.
Sayılı gün gerçekten çabuk geçiyormuş.
Bugün hayırlısıyla herkes oy versin de, akşama ben de ekranların başında olacağım. Ben internetten izliyorum doğal olarak, ama hemen hemen bütün kanallar internetten canlı yayın yapıyorlar.
Ben de merak ediyorum gerçekten, bakalım sonuç nasıl çıkacak?
Sonuç nasıl olursa olsun, artık bu seçimler ülkemize hayırlı olsun demekten başka bir dileğimiz olamıyor.
Benim hayalim yarın hep birlikte el ele tutuşup dans etmek.
Hatta ben internetten bulup sevgili Nurhan Damcıoğlu'nun eski kantolarını da izleyeceğim.
***
Sahi bir de Huysuz Virjin vardı değil mi kanto okuyan, rahmetli Seyfi Dursunoğlu.
Neydi onun meşhur parçası?
Çengelköy'de otururdu. Tepede.
Beylerbeyi tarafından Çengelköy'e girdiğinizde hemen girişte sağdan tepeye çıkan bir yol vardır.
O yolu takip edeceksiniz.
Oturduğu villanın hemen biraz üstünde bir zamanlar ben de bir villa inşaatı yapıyordum.
Her gün görürdük neredeyse kendisini az aşağıdaki villasının bahçesinde.
Köpeği de vardı galiba, arada yukarıdaki yolda gezdirirdi diye hatırlıyorum.
Bir iki defa yoldan geçerken görmüşlüğüm olmuştu kendisini.
O neyi söylüyordu acaba?
Bakın hatırladım şimdi, o Katina'yı söylüyordu.
***
Ahhhhh...
Katina'nın elinde makası, biçemez, ah biçemez
Biçmesini bilmez yavrum gülüm Katina'm getir biçeyim, getir biçeyim
Ahhhhh...
Katina'nın elinde makina, dikemez, ah dikemez, dikmesini bilmez yavrum gülüm Katina'm getir dikeyim, getir dikeyim
Sevgili Seyfi Dursunoğlu'nu da sevgiyle anıyorum.
Bugün kısa keseyim, geç kalmayın, halen daha oy vermediyseniz bir an önce gidip oyunuzu kullanın.
Ben yurtdışında olduğum için geçenlerde kullanmıştım oyumu.
Haydi, oyalanmayın. Çabuk, çabuk!
Oy başına, oy başına, püskülü ben olayım...
Bugün nedense bir mutluluk var içimde.
Herkese mutlu pazarlar ve hayırlı seçimler diliyorum.
Ayrıca bu arada tüm annelerin anneler günü kutlu olsun. Tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Umarım annelere iyi bir hediye verir bu millet bugün.
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla