Site İçi Arama

kultur-sanat

Türk Toplumunda Cadılar Bayramı Özentisinin Kaynağı Nereden Geliyor?

Ne oldu da o topraklardan bu topraklara geldi Cadılar Bayramı? Eğlence gibi düşünülüyor ama aslında Amerikanizmin bize etkisi bu. Bizim tarihimizle alakası yok. Kültürel bir erozyon. 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı coşkusunu yaşamak varken Cadılar Bayramı kutlamak olsa olsa kötü bir taklittir, özentidir bazıları için.

Hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan bir konuyu kaleme alayım dedim bu hafta sonunda. Boş işlerle uğraşmanın insanın hayatından boşa giden zaman olarak görürüm. Bu konuyu yazmak için İlber hocam boş bir zaman bulabildiyse, o zaman ben de yazayım dedim. 

Bakın, tarihçi yazar İlber Ortaylı geçtiğimiz günlerde kutlanan ve ülkemizde esintisi dar bir çevrede yankı bulan Cadılar Bayramı için şunları söylüyor. "Folklorik tarihe dayalı geniş bir araştırma yapmamakla birlikte Cadılar Bayramı’nın aslı Pagan dönemine dayanıyor. Batı sonradan Hıristiyanlık ile edindi bu geleneği. 20’li yaşlarımdayken Şikago’da bu tür bir kutlamaya ben de katılmıştım". 

Sorum şu: Ne oldu da o topraklardan bu topraklara geldi Cadılar Bayramı? Eğlence gibi düşünülüyor ama aslında Amerikanizmin bize etkisi bu. Bizim tarihimizle alakası yok. Kültürel bir erozyon. 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı coşkusunu yaşamak varken Cadılar Bayramı kutlamak olsa olsa kötü bir taklittir, özentidir bazıları için. Bugünü kutlayalar kendine her yılın 31 ekimini seçmişler. Biz Türkler ne zamandan beri kutluyoruz Cadılar Bayramını böyle coşkuyla? Var mı tarihimizde bir yeri? Yoksa özentiden mi ibaret? Bu işler hep özenti kaynaklı olarak ortaya çıkıyor kanaatimce. O zaman belirtmeliyim ki biz Türklerde korku kültürü yoktur. Adetlerimizde de folklorumuzda da korkuyu temel alan bir unsura pek rastlayamazsınız. 

Peki, neden kutluyoruz öyleyse? Özentiden! Dışarıdan gelen her âdeti modernleşme ve çağdaşlaşma olarak görüyoruz, bunları yapınca entelektüel olduğumuzu zannediyoruz da ondan. Bu sebeple de bizimle alakalı olmayan tüm işlerin peşindeyiz. Ne gelişme ne Batılılaşma ama. Peki sadece bizde mi oluyor bu durum? Tabii ki hayır. Hindistan'dan tutun da Suudi Arabistan'da bile kutladığını söylersem herhalde siz de benim gibi şaşırırsınız. 

Öyleyse size biraz bu Amerikanizm soslu ritüeli anlatayım. Cadılar Bayramının esasında Pagan geleneklerine dayandığını söyledik. Avrupa coğrafyasında ölüm ve bitişten ziyade doğum ve doğuşun kutlandığını hatırlatan tarihçi Murat Bardakçı, Nevruz örneğini vererek diyor ki: “Güneş ilkbaharda Öküz Burcu’na girdiğinde öküzün iki boynuzu arasında “Ülker” ya da “Süreyya” adı verilen ve yedi adet yıldızdan oluşan bir takımyıldız yükselir. Gündüz vakti ortaya çıkan bu 7 yıldızın en parlağının göründüğü an “Nevruz”, ilkbaharın başlangıcıdır ve bereketi temsil ettiği için kutlamalar yapılır. Aylar geçer. Ülker ufukta kaybolur ve sadece karanlıkta fark edilir bir hal alır, 27 Ekim’de en yüksek noktasına eriştiğinde ise denizde fırtınalar çıkar. 7 yıldız artık 7 cadı olmuş; doğaya, ekinlere ve insana zarar vermeye başlamıştır. Tüm hasadın alındığı ve doğanın sonbaharla ‘ölüm’ dönemine geçtiğinin işaretidir bu. Dolayısı ile ‘Ülker’in hiddetini dindirmek lazım gelir. Kadın erkek, çoluk çocuk Ülker’e şekerli yiyecekler adarlar. 

Bir pagan festivali olarak, Hıristiyanlık öncesinde düzenlenen ve Samhain adı verilen bu geleneğin doğuya, şarka özgü olduğu düşünülüyor. İskender’in Doğu seferleri sonrası bu âdet önce Batı dünyasına, zamanla Roma’ya, oradan da diğer medeniyetlere yansıdı. Papa Dördüncü Greguvar’ın 830’lu senelerde bugünü “Azizler Günü” ilan etmesi ile de Samhain, Hıristiyan bayramına dönüştü. 

7. yüzyılda Papa IV. Boniface 13 Mayıs'ta kutlanan Azizler Günü'nü -muhtemelen pagan festivalinin yerini alması için- 1 Kasım'a taşıdı. Azizler Günü'nün arifesi (31 Ekim) kutsal gün kabul edildi. Batılı dillerdeki Halloween adı da buradan geliyor. Orta Çağ'ın sonlarında seküler kutlamalar ile artık gelenekselleşen bu Hristiyan bayramı kaynaştı.

Cadılar Bayramı'nın sembolü olarak gülen bir bal kabağı kullanılıyor. Neden kabağın içi oyuluyor derseniz, hikayesi şöyle rivayet ediliyor: İçi oyulup fener yapılan sebzelere ilk olarak 700 yıl önce Maori'de rastlanmış. Cadılar Bayramı için bal kabağı oymak ise 19. yüzyılda İrlanda'da yapılmaya başlanmış bir şey. Eskiden daha korkunç görünümlü olan bu kabakların kötü ruhları kaçırmak için kullanıldığı söyleniyor.

Bu kutlamalar çerçevesinde, ilk başlarda insanlar, ortalıkta dolaştığına inandıkları ruhlara tanınmamak için maskeler takıyor, kostümler giyiyorlardı. Bu gelenekler nedeniyle Samhain festivali zamanla cadılar, goblinler, periler ve iblislerle özdeşleşti.

Şimdi bizdekiler, Cadılar Bayramını kutlama geleneğinin doğudan geldiğini bilse, emin olun çoğunluğu küçümser, kutlamaktan vazgeçer!

Saygı dolu sevgiyle kalın.

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 05.11.2022
  • Süre : 4 dk
  • 1548 kez okundu

Google Ads