Sağlığa Kurşun: İçme Suyunda Kurşun Boru Kullanımı
Uzmanlar kurşun boru ve pirinç musluk sistemleri olan hanelerde özellikle sabahları ilk kullanım sırasında musluk kapasitesinin 20 katı kadar bir suyun içme ve kullanma suyu olarak kullanılmamasını öneriyorlar.
ABD ve Hollanda, Almanya gibi AB ülkelerinde eski kurşun borulu su tesisatlarının yeni özel plastik evsaflı borular ile değiştirilmesi için hükümetlerin ve Amerika Çevre Koruma Ajansının çalışmaları artarak sürüyor. Birkaç gün önce ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çoğu şehrin on yıl içinde evlere su temininde kullanılan kurşun su borularını değiştirmesini gerektiren çok radikal bir öneri sundu. Bu değiştirmenin maliyetinin 30 milyar dolar olacağı tespit edilmiş.
Kurşun nerelerde kullanılır?
Yumuşak ve kolay işlenebilir bir madde olan Kurşun-asit akümülatörleri, lehim, alaşım, kablo yalıtımı, boya pigmenti, pas önleyici, plastik dengeleyici yapımında kullanılmaktadır. Yerüstü ve yeraltı sularında ortalama 0,01 mg/L (0,04 mg/L’ye kadar çıkabilir) konsantrasyonlarda bulunur. Endüstriyel ya da madencilik kaynaklı olarak lokal kirlilik etkisi görülmekle birlikte genellikle yüksek konsantrasyonlar su tesisatı kaynaklıdır. İçme sularında genellikle 5 µg/L altındaki değerlerde bulunur. Dünya sağlık örgütünün açıklamalarına göre kurşun su tesisatı olan yerlerde daha yüksek konsantrasyonlarda (> 100 µg/L) görülebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ne göre içme suyunda izin verilen Kurşun düzeyi 10 µg/L dir.
Sıhhi tesisatlarda kurşun kullanımı
Kurşun, çok uzun bir dönem sıhhi tesisat yapmak için yaygın olarak kullanılan bir malzeme oldu. Ucuz, paslanmaya dayanıklı ve kaynak yapılması kolay olması nedeniyle tercih edildi. Sonunda sağlıkla ilgili endişeler nedeniyle alternatif sıhhi tesisat malzemelerine geçildi. Uzun dönemdir evlerde su boruları için genellikle bakır ve galvanizli çelik borular ile polipropilen evsaflı özel plastik borular tercih ediliyor. Ancak 50-60 sene önce yapılan binalardaki kurşun borular eğer değiştirilmediyse hala kullanımda.
Eğer bir bina veya evde eski kurşun borular hala kullanılıyorsa veya içme suyu tesisatında kurşun malzemeler bulunuyorsa, içme suyunda kurşun kirliliği riski artabilir. Kurşun, eski su borularından, boru bağlantılarından sızabilir veya suyun temas ettiği kurşun içeren malzemelerden çözünerek suya karışabilir.
Su sistemlerine karışan kurşun aşağıdaki sistemlerden çözünür:
1. Kurşun borular
2. Pirinç musluklar, Bronz bağlantılı elemanları
3. Kalay ve kurşun karışımı olan lehim
Bugün tesisatlarda kurşun borular kullanılmıyor. Ancak bazı çok eski yapılarda hala kurşun borular mevcut. Kurşun lehimler özellikle bakır boruları bağlamak için kullanılmıştır. Kurşun suyun Ph’ına bağlı olarak suda çözünür. Kurşun, özellikle suyun yüksek asitliğe sahip olduğu veya boruları ve armatürleri aşındıran düşük mineral içeriğine sahip olduğu yerlerde, sıhhi tesisat malzemelerinin korozyonu yoluyla içme suyuna girebilir. Bu alanlarda lehim kullanılması dahi benzer sorunlara yol açabilir.
İçme suyunda kurşun kirliliği
Su uzun bir müddet sistemde hareketsiz beklerse çözünmüş kurşun oranı artar. Bu miktarın büyük bir kısmı genellikle pirinç musluklardan kaynaklanır. Uzmanlar kurşun boru ve pirinç musluk sistemleri olan hanelerde özellikle sabahları ilk kullanım sırasında musluk kapasitesinin 20 katı kadar bir suyun içme ve kullanma suyu olarak kullanılmamasını öneriyorlar.
Ayrıca bazen elektrik toprak hattının kurşun boru tesisatına bağlanması yani tesisat üzerinden topraklama akımının geçmesi korrozyon olayını hızlandırır. Bu da suya daha fazla kurşun çözünmesine neden olur. Bu nedenle su tesisatı topraklama olarak kullanılmamalıdır.
Ayrıca yapılan araştırmalarda sıcak suyun borulardaki kurşunu çözerek musluğa taşınmasına yardımcı olacağı belirtiliyor. Bu nedenle kurşun borulu tesisattan sıcak su olarak geçen suyun içme suyu olarak kullanılması da önerilmiyor.
Bu nedenlerle ABD ve AB ülkelerinde 1970’li yıllara kadar kullanılan kurşun borulu sistemlerin daha sağlıklı tesisatlarla değiştirilmesine yönelik çabalar artarak sürüyor.
Türkiye’de durum ne?
Ülkemizde bu konudaki risk seviyesinin net olarak belirtilmesi zor ancak Türkiye’de 19 milyona yaklaşan konut stokunun yüzde 48’inin 35 yaşın üzerinde olduğu ifade ediliyor. Bu durumda bu eski binaların su tesisatlarının, gerek neden olduğu su kaybı gerekse su kalitesi açısından incelenmesinde fayda bulunmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar ve su numunesi analizleri, çeşitli kentsel yerleşim birimlerinde suyu aynı kaynaktan alan mahalleler arasında değer farklılıkları olduğunu göstermektedir. Bunun binaların su tesisatlarının korrozyon nedeniyle hasara uğramış olmasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Bu konuda yerel yönetimler de abonelerini bilgilendirmeli ve talep eden abonelerine de su kalitesinin ölçümü ve su kullanımı konusunda yardımcı olmalıdır.
Ayrıca kırsal kesimdeki çok eski konutların su tesisatlarında kullanılan malzeme ve su kalitesi açısından bir araştırma yapılması da faydalı olacaktır.
Ülkemizde 10 milyona yakın konutun kentsel dönüşümle yenilenmesi beklenmektedir. Bu süreçte akıllı yeşil binalara yönelerek hem depreme dayanıklı hem de doğa dostu akıllı su ve enerji verimliliği olan binalar oluşturulabilir. Dönüşen binaların eski olanlarında bu sağlıksız tesisatlar da daha sağlıklı duruma gelecektir.