Neleri Seyretmeyi Seviyorsunuz?
Çatıdan atlayarak intihar girişiminde olan birini ahalinin öyle merakla seyrettiğini eski filmlerde gösterirlerdi. Böyle biri olsa hemen halk aşağıda toplaşıverirdi. Merak işte, atlayacak mı, yoksa atlamayacak mı? Atlarsa kurtaracaklar mı?
İnsanların durup da seyretmek için en ilgisini çeken şeyler nelerdir?
Bizim Hasan amca inşaatları seyretmeyi sever mesela, özellikle de hafriyat işlerini!
Tamam, bu konu ülkece ilgimizi çekiyor, ülkece inşaat seyretme bağımlısıyız. Özellikle de hafriyat işleri.
***
Ancak ben ciddiyim, gerçekten merak ediyorum, neler insanların seyretme anlamında ilgisini çekiyor acaba?
Mesela çatıdan atlayarak intihar girişiminde olan birini ahalinin öyle merakla seyrettiğini eski filmlerde gösterirlerdi.
Böyle biri olsa hemen halk aşağıda toplaşıverirdi.
Merak işte, atlayacak mı, yoksa atlamayacak mı? Atlarsa kurtaracaklar mı?
Bir başka açıdan baktığınızda oldukça canice bir ilgi!
Ne yani, atlayıp da yere çakılsa oluşan manzara çok mu güzel oluyor zannediyorsunuz?
Bence hiç de güzel değil kaldırıma saçılmış kanlar falan. Bunu hepimiz biliriz, ama böyle bir olayda merakımıza engel olamayız.
Niye merak içinde izliyorsunuz böyle bir olayı?
***
Bir başka ilgi odağı da mahkemeler!
Özellikle genç kadının vahşice öldürüldüğü olaylarda mahkeme sonucunu insanlar can kulağı ile dinlerler.
Duruşmanın her aşaması basın vasıtasıyla insanlara detaylarıyla iletilir ve herkes bir şekilde kendi arasında görüşünü ortaya koyar. Şu suçlu, çünkü böyle böyle yapmış! Kesin kadın adamı çıldırtacak bir şeyler yapmıştır!
Bence bu ilgi de anlamsızdır, ancak insan işte, bazı şeyler normalden daha çok ilgisini çekiyor.
***
Rusya’da ekranlarda halen daha neredeyse gerçek diyeceğim mahkeme yürütülen programlar var. Hem de programdaki hâkime hanım gerçek federal hakime oluyor bildiğim kadarıyla.
Bilmiyorum, belki de kurmaca olaylardır.
Ama resmen mahkeme salonundan canlı yayın gibi programlar var.
***
Başka böyle ilginç konu biliyor musunuz? Yani gözümüzü kırpmadan merakımızı çeken ve izlemeyi sevdiğimiz şeylerden bahsediyorum.
Evet, doğa var mesela!
Özellikle de hayvanlar alemi. Dünya çapında meşhur olmuş kanallar bile var doğadaki yaşam üzerine.
Belgesel kanallarını diyorum. Belgesel bağımlısı oluyor bazıları.
Bak, bak, kartal nasıl da uçup geldi koskoca koyunu kaptı pençeleriyle ve uçtu gitti!
Ormanlar kralı aslan derler, ama aslanların yaşadığı yerlerde öyle aşırı miktarda orman yok ki?
Aslanlar genellikle Afrika’nın sıcak ve kurak yerlerinde yaşıyor!
Niye ormanın kralı demişler aslana acaba?
Zürafalar da ne kadar garip hayvanlar, herkes gibi başını eğip de taze ot yesene, ne diye yüksek dallara uzanmaya çalışmış zürafalar da böyle boyunları uzamış?
İşte böyle boynun uzar, hilkat garibesi bir şey olur çıkarsın ağaç tepelerinden yaprak yiyeceğim dersen!
Neyse, hayvanlar alemi gerçekten ilgi çekici oluyor.
Ben de seviyorum belgeselleri.
Hatta benim küçüklüğümde Kaptan Kusto vardı, Jacques Cousteau, Fransız’dır, 1997 yılında öldü. Deniz diplerindeki yaşam üzerine çok belgesel çekmişti. Zevkle izlerdim çektiklerini.
***
İnsanlar alemi, hayvanlar alemi, insanoğlu meraklı bir varlık, ama genellikle boş şeyleri merak ediyor.
Hafriyat izlemenin ne gibi bir faydası olacak sana değil mi? Ama yok, o hafriyat izlenecek! Büyülenmiş gibi bakar insanlar inşaat sahalarına.
***
Bakın bir de tren vagonlarını seyredenler oluyor.
Siz hiç yolda tren yolu hemzemin geçitte takılıp da o yük treninin geçmesini beklemek zorunda kaldınız mı?
Bizim daça yolunda var öyle bir hemzemin geçit, daçaya da oldukça yakın.
Bir saati aşkın yol gitmişsiniz, Moskova trafiğinden kurtulmak için bile epey bir vakit harcamışsınız, şunun şurasında daçaya yarım kilometre kalmış ve hemzemin geçit siz geçemeden kapanmış!
Şimdi bekle ki gelsin o yük treni!
Bazen elektrikli geçiyor, onların zamanı belli olduğu için ayar yapabiliyoruz, ama işte bazen de böyle yük treni geçeceği oluyor.
Yük trenleri hem çok yavaşlar, hem geçit kapandığında epey bir süre beklemek zorunda kalıyorsun, hem de o kadar uzunlar ki, geçitte beklerken bir türlü vagonların sonu gelmiyor. Zaten baş tarafında genellikle çift lokomotif oluyor buradaki yük trenlerinde.
Resmen öküzün trene baktığı gibi biz de geçitte vagonları seyretmek zorunda kalıyoruz.
***
İşte geçitte beklerken aklıma geldi tüm bu yazdıklarım. Beklerken boş durmayayım dedim, vagonları seyredecek halim yok ya, çıkardım cep telefonumu, başladım not almaya. Seyretmek konusunda aklıma ne geldiyse artık.
Sizin de seyretmekten zevk aldığınız başka şeyler varsa yazın notlara.
Hadi artık, bak vagonların sonu göründü, açarlar birazdan geçidi, az biraz sonra da daçadayız!
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.