Normal İnsan ve Aykırı İnsan Davranış Modelleri Nedir?
Herhangi bir işletmede sorun çıkaranlar pek sevilmez. Herhangi bir siyasi partide görev aldıysanız, o zaman genel başkanın hoşuna gitmeyen şeyler söylemekten kendinizi alıkoymanız beklenir. Format budur, beklenti böyledir.
Aykırı insanların (contraius persona) sosyolojisi olduğuna göre, çoğunluğu oluşturan normal insanlar nasıl oluyor diye yine deli bir soru geldi aklıma. Benim gözümden normal insan; bazılarının illa da '‘Normal İnsan’' olarak tarif ettiği insanlar, aykırı olmayan insanlardır. Aykırıysanız, normal değilsiniz demektir! Normalseniz, aykırı olmanız söz konusu bile olamaz zaten. Aykırı olmak, “iyi birisi” olmak için yeterli değildir! Bazen iyi yönde aykırı bilinirsiniz, bazen kötü yönde aykırı kabul edilebilirsiniz. Bu aslında sizi kabul edenin, sizi ölçenin, sizi biçenin, size not verenin, sizi değerlendirme hakkını elinde bulunduranın bir yakıştırmasıdır. Her denileni yapan, her verilene ses etmeyen, hiçbir fikir beyan etmeyen, asla itiraz etmeyen, hiç soru sormayan, hiç sorgulamayan insanlar “normal insandır!” Öyle bilinir.
Herhangi bir işletmede sorun çıkaranlar pek sevilmez. Herhangi bir siyasi partide görev aldıysanız, o zaman genel başkanın hoşuna gitmeyen şeyler söylemekten kendinizi alıkoymanız beklenir. Format budur, beklenti böyledir. Neyi, ne kadar düşüneceğinizi dahi parti genel başkanları belirler. İşletmelerde ise bunu belirleyen yetkili makamlarda veya kurullarda oturan yöneticilerdir. Ufak bir işyerinde bunu belirleyen patrondur. Herhangi bir dergide yazıyorsanız, editörünüz, sizin neyi, ne kadar düşüneceğinizi ve düşündüğünüz bu yararlı veya zararlı şeylerin ne kadarını yazınınızda ifade edebileceğinize karar verendir. Velhasıl neredeyseniz, oranın gücünün emrine girmeniz halinde “normal insan” kabul edilirsiniz. Değilse, “aykırı insan” yaftalamasına maruz kalırsınız. İyi bir gözlemci iseniz, ne demek istediğimi gayet iyi anlamışsınızdır!
En özgür dedikleri platformlardan birisi olarak gösterilen, gösterilmek istenen sosyal medyada bile özgür hareket alanı çok limitli size tanınır. Orada bile genelin alıştığının, beklediğinin aksine bir düşünceyi ortaya attığınızda, linç kültürüyle alaşağı edilmeniz işten bile değildir. Bazen sosyal medya normal insanı kabullenmez, diyenleri duyabilirsiniz. Doğrudur aslında. İlla aykırı olacaksın derken, aykırının çerçevesini de medyadaki algoritma çizer.
Bir başka deyişle, sosyal medyadaki herkes, bir başkasının kendisi gibi düşünmesini, kendisi gibi yaşamasını, kendi beğendiğini beğenmesini, kendi desteklediğini desteklemesini ister. Aksini söyleyen en büyük yalancıdır. Böylece ortaya karışık, yeni normal dedikleri şey size dayatılmış olur.
Herhangi bir esnaf dükkânında çalışan normal insan, işvereni dükkân sahibine koşulsuz itaat edendir. Dükkân sahibi, süte su katmasını istiyorsa, normal insan, itiraz etmeden katandır. Pirince taş koyması gerekiyorsa, taş koymalı. Yağa başka bir katkı maddesi eklemesi gerekiyorsa, koşulsuz eklemeli. Faturayı düşük göstermesi gerekiyorsa, göstermelidir. Her mala istendiği oranda zam yapması gerekiyorsa, yapmalıdır.
Küçük veya büyük tüm işletmelerde, mahallelerimizdeki dükkânlarda sergilenen çalışma kültürü tekrarlar. Buralarda da her denileni yapanlar, aynı zamanda yöneticilerin gözünde kazananlardır. Bu manada, örneğin, Meclis’te parmak kaldırıp, parmak indirenler kadar iyi bir siyasetçi olamaz. Halk da bunları çok sever. Çalışan, soran, sorgulayan, aynı zamanda sürekli gözlerin üzerinde olduğu insanlar aykırı görülür. Böyleleri nedense pek sevilmez. Ne etliye ne sütlüye karışmayan, kendi vilayetinin/memleketinin adının kötü olarak anılmasına müsaade etmeyen siyasetçiler, halk nazarında iyi siyasetçilerdir.
Normal insan, bir başkasının rahatsız olmadığı inandır. Normal komşu, sessiz komşudur. Aidatın yüksekliğine de laf etmez, merdivenin kirine, pasına karışmaz. Normal insan, her yerde normal davranır. Bir başka deyişle, normal insan her kalıba uyan, her kılığa giren, her istenileni yapan, her verileni alan, her verilmesi gerekeni de veren ama asla sormayan, sorgulamayan, itiraz etmeyen, soru sormayandır.
Bu arada, mümkünse benim gözümden yazdığım bu yazıyı kendini ‘normal’ gören insanlar okumasın. Çünkü bana çok kızacaklarına adım gibi eminim. Ben sadece duymak istemediklerinizi sizin yüzünüze bir tokat gibi vuruyorum. Bu yazımdan sonra mümkünse normal insanlar hiçbir şey dahi okumasın, hiçbir şey öğrenmesin ve asla hiçbir yere gidip, yeni şeyler görüp, kafasını karıştırmasın. Yoksa mutsuz olurlar; etraflarındakileri de mutsuz ederler, huzursuz ederler, rahatsız ederler. İyisi mi, çekil köşene, mutlu ve mesut olarak normal insan gibi otur, oturduğun yerde.
Ben yine de diyorum ki, “yaşasın aykırı insanlar!” İlerlemenin, aydınlanmanın, yarınla umutla bakmanın meşalesini hep aykırı olanlar taşır.
Saygı dolu sevgiyle kalın.