Site İçi Arama

savunma

Asimetrik Savaş Nedir?

Günümüzdeki muharebe ve çatışmalar genellikle klasik savunma ve taarruz yapan hasımlara karşı değil, küçük, hareketli, teknolojiden yararlanan, genellikle üniforma kullanmayan, halk arasına çabuk karışan, flu (belirsiz, bilinmeyen) bir hasma karşı yürütülmektedir. Buna bir anlamda düzensiz savaş da denir.

Son zamanlarda yazılı ve görsel medyada çokça dile getirilen asimetrik savaşın ne olduğunu askeri bilgi, eğitimi ve deneyimi olmayanların da anlayabileceği şekilde örneklerle ve askeri terminoloji haricinde terimlerle açıklama ihtiyacı duydum.

Biliyorsunuz, günümüzde devletler, hasım kabul ettikleri ülkelere karşı direkt savaş açarak bloklaşmaya neden olup bölgesel veya küresel nükleer savaşı tetikleyerek ortaya çıkacak tahribattan kaçınmak, savaş maliyetlerini düşürmek, zayiattan kaçınıp iç kamuoyu baskısından kurtulmak gibi çeşitli nedenlerle, kendi yerine bu işi yapabilecek gerek etnik, gerek radikal dini aparatları kullanmayı tercih etmektedirler. Bu nedenle günümüzdeki muharebe ve çatışmalar genellikle klasik savunma ve taarruz yapan hasımlara karşı değil, küçük, hareketli, teknolojiden yararlanan, genellikle üniforma kullanmayan, halk arasına çabuk karışan, flu (belirsiz, bilinmeyen) bir hasma karşı yürütülmektedir. Buna bir anlamda düzensiz savaş da denir. Aslında bu da başka bir yazı konusudur.

Bir muharebede kuvvet oranı en az 1/3’tür. Yani bir “1” birim kuvvetle savunma yapana “3” birim kuvvetle taarruz edilir. Hal böyleyken nispeten küçük guruplarla ve sürekli yer değiştiren bir hasım kuvvetle düzenli ordunun sabit üs/kışla birlikleri arasında geçen mücadelede küçük, oynak ve her an her tarafa deplase olabilen ve kısa sürede halk arasına karışan bu tür hasımları sıkıştırıp, muharebe dışı bırakmak çok güçtür. Muharebe sahasında istihbarat, alan kontrolü, devriye, pusu, sabit kontrol noktaları oluşturmak gibi diğer tedbirler alınmaya devam ederken, büyüklüğü ne olursa olsun her seviyedeki kuvvetin ihtiyaç duyduğu kaynaklara erişimini kısıtlamak, hasım güce bir takım külfetler yükler ve bu külfetlerin hasma yaratacağı elverişsiz durumlardan yaralanabilirsiniz.

Askeri talimnamelerde yaygın olarak verilen örneklerle; bir piyade birliği taarruz ederken, piyadeleri düşmanın topçu ve hafif silah atışlarından etkilenmeden hedefin yakınına kadar sokulmasında zırhlı araçların kullanılması ya da piyade birliğinin taarruzu esnasında hasım kuvvetin telli/telsiz irtibatları için kullandığı rölelerin (anten, verici, yansıtıcı vb.) ve telefon hatlarının tahrip edilip haberleşmesinin engellenerek koordinasyonsuz harekete zorlanmış olması asimetrik savaş olarak adlandırılır.

Buraya kadar anlatılanların ışığında bir tanım yapmak gerekirse, hasmın ana muharip gücüne direkt çatmadan onu muharebe dışı bırakacak savaş biçimine asimetrik savaş denir. Elbette bu tanımdan hasım gücü ortadan kaldırmamak, onunla çatışmadan kaçınmak anlamı çıkarılmamalıdır. Amaç; hasmın sahip olduğu muharip gücün mümkün olduğu kadar zayıflatarak, etkisiz halde iken son darbeyi indirmektir. Bunun için hasım kuvveti ya en hassas yerinden yakalamak ya da bir yeteneğinden yoksun bırakarak onu güçsüz duruma düşürmektir. Aslında taarruzun ‘’düşmanı kaynaklarından yoksun/mahrum bırakmak’’ amacının bir anlamda asimetrik savaşa evrildiğini görüyoruz.

Asimetrik Savaş muharebe alanında çeşitli (akıllıca) hedefler seçilerek yürütülür. En güçlü devlet tarafından sağlansa bile hiç bir kaynak sonsuz değildir. Hasmın da kaynakları sınırlıdır. Önemli olan hasmın hedef alacağınız kaynaklarını doğru tespit ederek kullanılmaz hale getirmek veya daha fazla ve farklı kaynaklara ihtiyaç duymasını sağlamak olmalıdır.

Suriye’de yürütülen harekatta; hedef Mümbiç bölgesi seçilip, Mümbiç’te bulunan, Fırat’ın doğusuna da elektrik sağlayan baraj kontrol altına alınırsa, hasım kuvvetlerin elektrik kaynağı kesilerek hayati bir kaynaktan yoksun edilebilir. Böylece hasım kuvvetin mahrum kaldığı elektriğe ulaşmak maksadıyla bir takım tedbirler alması gerekecektir. Örneğin; kullandığı muharebe ve elektronik cihaz batarya ve pillerinin şarj edilmesi için veya uzun süreli gıda stoklamasında buzluk ve/veya buzdolaplarından yararlanamayacak olması mutlak surette jeneratör kullanmasına yol açacaktır. Bu da ilave akaryakıt ihtiyacı, bakım ihtiyacı, bozulduğunda onarım ihtiyaçlarını ortaya çıkararak hedef bölgedeki hasım kuvvetlerin ikmal için daha fazla hareketliliğine neden olarak ilave kaynak ve gayret kullanımına sebebiyet verecektir. Bu tip ikmal maddelerine bağımlılığı artan hasım kuvvetlerin etkinliği azaltıldığında nispeten savunmasız hedefler çoğalacaktır. Böylece hasım kuvvetlerde hassas taraf yaratılarak imha/muharebe dışı bırakılması hem moral bozukluğuna hem de hasım kuvvetin kritik arazi/noktaları elinde tutamamasına neden olacaktır.

Hasmın kaynaklarını yukarıda örneği verilen ama bununla sınırlı olmayan şekil ve şartlarda kısıtladığınızda hasım da elinde kalan kaynaklar oranında desteklediği/elinde tuttuğu kritik araziler ve noktaları yeniden değerlendirecek, daha önce 10 farklı kritik arazi/noktayı elde tutmak yerine 4’e, 5’e, buralarda bulundurduğu kuvvetleri de ikmalini sağlayabilecek bir seviyeye düşürecektir. Asimetrik savaşın getirisi olarak da yukarıda belirttiğim 1/3 oranı göz önüne alındığında büyük oranda bir kuvvet tasarrufu sağlayacak, daha savunmasız daha zayıf kuvvetleri imha etmek/muharebe dışı bırakmak hem daha kolay hem de verilecek zaiyat oranı düşük olacaktır.  

Bölücü terör örgütünün eylemlerini başlattığı günden bu güne kadar Irak’ın kuzeyinde yuvalanan örgüt mensuplarına ve kullandıkları barınma, eğitim ve lojistik tesislerine hava harekatları marifetiyle yüzbinlerce ton bomba atılmasına rağmen bölücü örgütün anlamlı bir zarar görmemesi hatta aynı yerle de yine yuvalanmaları bize bölücü terör örgütünün bulunduğu coğrafyadan silinemediğini göstermektedir. Bu kapsamda ya hedeflerin yanlış seçildiği ya da yanlış vasıtalarla tahrip edilmesine karar verilmekte olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla hem asimetrik savaşın hem de doğrudan yapılan harekatların etkileri zayıf kalmakta zaman, mühimmat, maliyet kaybına neden olmaktadır. Bu gerçeklik ışığında seçilen hedeflerin ve bombalama yöntemlerinin doğruluğunun, hasar tespiti ve hedeflerin seçilme yöntemlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inanmaktayım.

Çok geniş bir yelpazede uygulama alanı bulunan asimetrik savaşın en güzel fakat bizim için acı olan örneklerinden biri de rahip Brunson olayıdır. Hükümetimize ‘’ekonominizi patlatırım’’ mesajı verilerek, sadece bir tehdit ile uygulamaya dahi geçmeden karşı taraf için netice hasıl olmuş ve rahip ülkesine İncirlik Hava Üssünden uğurlanmıştır.

Nihayetinde harp dediğimiz olgunun bir sanat olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Atatürk’ün ‘’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir” sözü kulağımızda olmak üzere, bütün sanatlar gibi yaratıcılık isteyen fakat sanattan farklı olarak aynı zamanda hileler barındıran bir olgu olan savaşın inceliklerini, püf noktalarını bilerek savaşmak, bir ordunun kapasitesinin çok üstünde başarılara imza atmasını sağlayacaktır. Bu manada asimetrik savaş, bu savaşın gerekliliklerine uyarak icra edildiğinde, en az kayıpla en kısa sürede istenen başarıya ulaşılmasına zemin hazırlar.

Araştırmacı Yazar Serdar Gömeç
Araştırmacı Yazar Serdar Gömeç
Tüm Makaleler

  • 20.10.2024
  • Süre : 4 dk
  • 529 kez okundu

Google Ads