Ukrayna Savaşı, Buğday Kıtlığından Başka Tank Kıtlığına da Sebep Oldu
Avrupa ve Rusya bu sorunları yaşarken, mevcut gelişmeler, Türkiye için fırsatlar yaratabilir. Altay tankı üretimi, yolun yarısında firma değiştirildiği için oldukça gecikse de üretimi hızlandırılarak satışa sunulabilir. Yani artan talepten pay almak mümkün. Üstelik sadece Avrupa ülkelerine değil, Rusya’ya da tank satılabilir. Rusya’dan S-400 satın alabiliyorsak tank niye satmayalım?
Ukrayna-Rusya savaşı başladığından beri Avrupa ülkeleri, Ukrayna’ya çok sayıda silah yardımında bulundular. Başlangıçta, daha çok hafif güdümlü tanksavar ve uçaksavar silahları gönderdiler. Ardından, topçu sistemleri ve diğer silah ve teçhizatlar Ukrayna'ya akmaya başladı. Bunların içinde zırhlı araçlar da vardı ancak ana muharebe tanklarının verilmesi biraz zaman aldı.
Başlangıçta bu durum muhtemelen, Ukrayna’nın ne kadar direnebileceğinin kestirilememesinden kaynaklanıyordu. Ayrıca, hiç kimse Rusya’nın tam olarak ne yapmak istediğini öngöremediğinden, Batı dünyası Moskova’yı kışkırtmaktan da çekinen bir görünüm veriyordu. Fakat Ukrayna’nın gösterdiği direnç ve sağladığı başarılar zamanla her şeyi değiştirdi.
İlk olarak İngiltere, Ukrayna’ya 14 adet Challenger 2 ana muharebe tankı ve iki adet Challenger zırhlı onarım ve kurtarma aracı göndermeye karar verdi. Bunun ardından; Kanada, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz ve İspanya; Leopard 1 ve 2 tankları göndereceklerini açıkladılar. Böylece, çok sayıda tank Ukrayna’ya doğru yola çıkarıldı.
Bu yardımlar, Ukrayna’nın elini güçlendirdi ancak yardım yapan ülkelerde sorunlara neden oldu. Bu sorunlar, Ukrayna'ya gönderilen tankların yerine kısa vadede yeni tankların konulamayacak olmasından kaynaklanıyordu. Çünkü, Avrupa’da çoğu tank fabrikası uzun süredir herhangi bir sipariş alamadığı için kapatılmıştı.
İsveç ve İsviçre, kendi tanklarını üretme ve geliştirme faaliyetlerine yıllar önce son vermişlerdi. Leopard 2 tanklarını lisansını alarak bir süre üretmeye devam ettiler ancak daha sonra bu tankın üretim tesislerini de kapattılar. İngiltere’nin, iki farklı şehirde birer tank fabrikası vardı ancak bunlar bir süre önce üretimlerini durdurmuşlardı. Fransa'da Leclerc tankı, eskiden üç ayrı şehirdeki atölyelerde üretiliyordu. Bunlardan tankın taretini üreten atölye uzun süre önce kapatıldı. Gövdenin üretildiği fabrikada ise sadece modernizasyon faaliyetleri yapılabiliyor.
Bu konuda halihazırda en iyi durumda bulunan ülke Almanya’dır. Zaten Almanya, eskiden de Avrupa’da en çok tank üreten ülke idi. Talebin en yüksek olduğu zamanlarda yılda 300 Leopard 2 tankı üretilebiliyordu. Ancak Almanya’da bile, sadece bir tank üretim atölyesi/fabrikası faaliyet gösteriyor. Bu tesiste, yeni Leopard 2A7'ler üretiliyor ve eski tankların modernizasyonu yapılıyor.
Tek fabrika kalmasına rağmen, hâlâ tank üretildiğinden Almanya, bugün de Avrupa’da tank üretimi konusunda lider ülke durumunda. Bu sebeple çoğu Avrupa ülkesi, Almanya’dan tank satın almak için sıraya girdi. Macaristan ve Norveç tarafından verilen siparişlerin ardından Çek Cumhuriyeti'nin de tank satın alma talebinde bulunacağı konuşuluyor.
İtalya, 100’den fazla tank satın almak istiyor. Almanya da kendi ordusu için 100’den fazla tank tedarik etmek istiyor. Bu durum Alman tank sanayiini oldukça yoğun çalışmak zorunda bırakacak gibi görünüyor. Çünkü Almanya’dan sadece tank üretmesi beklenmiyor. Eski model Leopard tankına sahip olan ülkeler de bu tankların modernizasyonu için Almanya’nın kapısını aşındırmaya başladılar.
Hâl böyle olunca acilen tank tedarik etmek isteyen ülkeler, tedarik süresinin uzamasından dolayı diğer kaynaklara da yönelmeye başladılar. Örneğin Polonya, Güney Kore’ye başvurdu ve çok hızlı bir şekilde tedarik edilebilen Hyundai Rotem K2 ana muharebe tankından satın almak için sipariş verdi.
Bu sorun sadece Avrupa ülkelerinin yaşadığı bir durum değil. Avrupa’dan farklı sebeplerle de olsa, aynı sorunu Rusya da yaşamaktadır. Rus Ordusu, Ukrayna Savaşı’nda çok sayıda ana muharebe tankını kaybetmiştir. En çok da T-72 tankı kaybedildi. T-72 tankları, 1973 ile 1990 yılları arasında (toplam 21.000 adet) üretilmiş ancak bir kısmı başka ülkelere satılmıştı.
T-72’nin geliştirilen versiyonu olan T-90 tankları ise hâlâ üretiliyor. T serisinden üretilen en son tank modeli T-14 Armata’dır. Yani Rusya kendi tankını üretebilmektedir. Ancak zayiatlar çok arttığından üretilen tank sayısının eksilen tank sayısını karşılamasında sıkıntılar yaşanmaktadır.
Çünkü kapasite artırımı ile ilgili tüm sorunlar çözülse bile tank ihtiyacını kısa süre içinde karşılamak mümkün gözükmüyor. Bir ana muharebe tankının üretilebilmesi için, sözleşmenin imzalanmasından ilk teslimata kadar en az iki yıl süre gerekiyor. Üretim tesislerinin azalması sebebiyle talepte kuyruk oluştuğundan, tedarik sürelerinin çok daha uzayacağı açıktır.
Avrupa ve Rusya bu sorunları yaşarken, mevcut gelişmeler, Türkiye için fırsatlar yaratabilir. Altay tankı üretimi, yolun yarısında firma değiştirildiği için oldukça gecikse de üretimi hızlandırılarak satışa sunulabilir. Yani artan talepten pay almak mümkün. Üstelik sadece Avrupa ülkelerine değil, Rusya’ya da tank satılabilir. Rusya’dan S-400 satın alabiliyorsak tank niye satmayalım?
Not: Yazının hazırlanmasında kaynak olarak 11 Mayıs 2023 tarihli Shephard dergisinden faydalanılmıştır.