Site İçi Arama

savunma

Yemen, Husiler ve Kızıldeniz

Husiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri operasyon başlatmasının ardından Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'de gemileri hedef almaktadır. Husiler, Hamas ile dayanışma için "İsrail'e yardım götüren gemileri hedef aldıklarını" söylemektedirler.

Yemen'in başkenti Sana dâhil ülkenin batı kesimlerini kontrol eden Husi isyancılar, Kızıldeniz'den geçen bir Türk gemisini vurdu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Panama bandıralı "Anadolu S" adlı kuru yük gemisinin hedef alındığını açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Benzer bir hadisenin tekrar yaşanmamasını teminen gerekli girişimlerde bulunulmaktadır." dendi.

Bölgedeki saldırıları takip eden İngiltere Deniz Ticaret Organizasyonu (UKMTO), gemi ve mürettebatın güvende olduğunu açıkladı.

Husiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri operasyon başlatmasının ardından Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'de gemileri hedef almaktadır. Husiler, Hamas ile dayanışma için "İsrail'e yardım götüren gemileri hedef aldıklarını" söylemektedirler.

Yemenli isyancılar bu süreçte bir gemiyi alıkoymuş ve iki gemiyi batırmıştır.

Husi saldırılarında hayatını kaybeden mürettebat da olmuştur.

Kalan saldırılarsa ya hedeflerine ulaşamamıştır ya da ABD'nin bölgedeki seyrüsefer güvenliğini korumak için yürüttüğü "Refah Muhafızı Operasyonu"na ait çok uluslu deniz güçleri tarafından engellenmiştir.

ABD öncülüğündeki koalisyon, gemilere yönelik tehditleri denizde savuşturmanın yanı sıra Ocak'tan bu yana Yemen'deki Husi hedeflerine de saldırmaktadır.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) son olarak 9-10 Kasım tarihlerinde Yemen'de Husi kontrolündeki bölgelere hava saldırıları düzenlemiştir.

Husiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri operasyon başlatmasının ardından Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'de gemileri hedef almaktadır.

Husiler, Hamas ile dayanışma için "İsrail'e yardım götüren gemileri hedef aldıklarını" söylemektedirler.

Yemenli isyancılar bu süreçte bir gemiyi alıkoyarak iki gemiyi batırmıştır.

Husi saldırılarında hayatını kaybeden mürettebat da olmuştur.

Kalan saldırılarsa ya hedeflerine ulaşamamıştır ya da ABD'nin bölgedeki seyrüsefer güvenliğini korumak için yürüttüğü "Refah Muhafızı Operasyonu"na ait çok uluslu deniz güçleri tarafından engellenmiştir.

ABD öncülüğündeki koalisyon, gemilere yönelik tehditleri denizde savuşturmanın yanı sıra Ocak'tan bu yana Yemen'deki Husi hedeflerine de saldırmaktadır.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) son olarak 9-10 Kasım tarihlerinde Yemen'de Husi kontrolündeki bölgelere hava saldırıları düzenlemiştir.

Peki Husi isyancılar kimdir, Yemen'de nereleri kontrol ediyorlar, hangi büyük güçler tarafından destekleniyorlar?

Yemen'in başkenti Sana'yı ve ülkenin batı kesimlerini kontrol eden ve İran tarafından desteklenen Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki olarak Hamas ile dayanışma için "İsrail'e yardım götüren gemileri hedef aldıklarını" söylemektedirler.

Ancak fiiliyatta Kızıldeniz'de ve Aden Körfezi'nde İsrail’le bağlantısı olmayan gemilerin de hedef alındığı görülmektedir.

Husilerin saldırıları dolayısıyla, Küresel deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan Kızıldeniz rotasında deniz trafiği büyük oranda azalmıştır.

Ticari gemilerin büyük kısmı Kızıldeniz yerine Afrika'nın güneyinden dolaşarak çok daha uzun bir yoldan taşımacılık yapmaktadır.

ABD dördüncü kez Husi hedeflerini vurdu

Bu gelişmenin ardından ABD ordusu, Yemen'den ateşlenmek üzere yüklenen 14 Husi füzesine saldırı düzenlediğini duyurmuştur. 

Husi füzelerinin bölgedeki ticari gemiler ve ABD Donanması gemileri için yakın bir tehdit oluşturduğunu ifade eden ABD Merkez Komutanlığı sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, "Fırlatma rayları üzerindeki bu füzeler... her an ateşlenebilirdi ve bu da ABD kuvvetlerinin kendilerini savunmak için doğal hak ve yükümlülüklerini kullanmalarına neden oldu." demiştir.

Yemen Haber Ajansı'nın İngiltere savaş uçaklarının da dâhil olduğunu bildirdiği bu operasyon, ABD'nin bir haftadan kısa bir süre içinde yaptığı dördüncü saldırı olmuştur.

ABD, saldırılarının Husilerin Kızıldeniz, Bab-el-Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'ndeki uluslararası ve ticari gemilere yönelik pervasız saldırılarını sürdürme kabiliyetlerini azaltmasını hedeflemektedir.
Husiler ise gemilere yönelik saldırıları Filistinlileri desteklemek amacıyla gerçekleştirdiğini ifade etmektedir.

İran'ın müttefiki Husi milislerinin kasım ayından bu yana bölgedeki gemilere düzenlediği saldırılar Asya ve Avrupa arasındaki ticareti yavaşlattı ve İsrail ile Gazze'deki Filistinli Hamas militanları arasındaki savaşın tırmanışa geçtiği bir dönemde büyük güçleri alarma geçirdi.

Husiler Kimdir?

Husiler ya da resmî adıyla Ensarullah, Yemen'de faaliyet gösteren Zeydi gruptur. Grup, ismini kurucusu Hüseyin Bedreddin el-Husi'den almıştır. İlk kez 2004 yılında silahlı ayaklanma başlatmışlardır. 2004 yılından beri İran tarafından malî ve askerî destek almaktadır. 2015 yılında gerçekleştirdikleri mücadele ile San'a ve parlamentoyu ele geçirmişlerdir. Grubun sloganı, "Allah büyüktür! İsrail'e ölüm, Amerika'ya ölüm, siyonizme lanet, İslam'a zafer!"dir. Bu slogan, Husi bayraklarında yer alır. Örgütün 7.000-30.000 arası silahlı militanı, 450.000 kadar sivil destekçisi vardır.

Husilerin Tarihçesi

Ensarullah Hareketi; 1990’lı yılların başında, Yemen’in kuzeyinde, Suudi Arabistan sınırının hemen yanı başındaki Sada bölgesinde, kültürel ve dinî faaliyet odaklı küçük bir grup olarak kurulmuştur.
10 Eylül 2004’te, Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’e bağlı birliklerin düzenlediği bir operasyonla Husi lideri Hüseyin Bedreddin el-Husi öldürülmüştür. Bu olay, Husi Ensarullah Hareketi için bir dönüm noktası olmuştur.

Kızıldeniz saldırıları

Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayan ve Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rota olan Süveyş Kanalı'nda saldırılar başlatmışlardır. Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı bölgede deniz ticaret akışını aksatan, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki olarak ortaya çıkan ve İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler, 31 Ekim 2023'te Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu gerekçe göstererek ticari gemilere el koymaya ya da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başlamışlardır.
Saldırı başladıktan sonra, gemiler rotalarını Afrika'nın güney ucundaki Ümit Burnu'na yönlendirmişlerdir. Bu rota, yolu 17 Kasım 1869'da açılan Süveyş Kanalı'na göre yaklaşık 4.000 deniz mili uzatmakta ve Asya-Avrupa arasındaki ulaşım süresini de yaklaşık iki hafta geciktirmektedir.

Araştırmacı Yazar Müjdat  YUMAK
Araştırmacı Yazar Müjdat YUMAK
Tüm Makaleler

  • 10.12.2024
  • Süre : 5 dk
  • 690 kez okundu

Google Ads