6. Nesil Savaş Uçakları
6. nesil jet avcı uçaklarının, pilot ile veya pilotsuz olarak ihtiyaç duyulan saha ve bölgelerde hava üstünlüğü sağlamak amacıyla halen kullanılan savaş uçaklarının yerini alması veya 5. nesil savaş uçaklarının eksikliklerini tamamlayıcı rol üstlenmesi yönünde tasarım çalışmaları yürütülmektedir.
Günümüzde savaş uçaklarının en modern serisi 5. nesil savaş uçaklarıdır. Bu uçaklar eski 3 ve 4. Nesil uçaklara nazaran uydu ve yer iletişiminin yanında kendi içerisinde de birçok yeniliğe açıktır.
Bu uçaklar hangi uçaklardır?
Çin yapımı Chengdu J-20 ve Shenyang J-31, Amerikan yapımı Lockheed Martin F-22 Raptor ve F-35 savaş uçakları ile Rus yapımı Suhoy Su-57’dir.
En ucuzu Su-57 34 Milyon dolar en pahalısı ise F22 Raptor olup 150 Milyon dolardır.
J20 uçağı 6.000 kilometreden daha uzun sefer menziline sahiptir. Arkasından 3500 km ile Su-57 ve 3220 km ile F-22 gelmektedir. Harekât yarıçapı >3.000 km ile J20 uçağı rakiplerinin neredeyse iki katı menzile sahiptir.
Yapay Zekâ desteği ile Pilotsuz F-16 uçuşu yazımda anlattığım gibi değişimin ayak sesleri insansız hava araçları ile duyulmaya başlanmıştı. Artık yapay zekâ ile kontrol edilen makinalar insan sınırlarını zorlamaya hatta bazı alanlarda insan geçmeye başladılar.
5. Nesil uçakları daha tam olarak kullanılmaya başlamadan 6. Nesil uçakların üretimleri tasarım proje ve değerlendirme safhalarına ulaşmıştır. Bu konuda ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık, Japonya, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İsveç ve Tayvan gibi ülkeler ciddi anlamda çalışmalara başlamışlardır.
Japonya en son bu ekiplere dâhil olmak için çalışmalara başlamış ve yapay zekâ ile uçan uçaklar konusunda diğer uluslar ile ortaklıklar kurmak için görüşmeler yapmaktadır.
6. Nesil uçakların 4. ve 5. Nesilden farklılıkları Nelerdir?
Bunun tanımını yapabilmek için günümüz hava savaşlarının yönetimini anlamak ve bilmek zorundayız.
6. Nesil uçaklar; çok yüksek süratlerde seyredebilen, yüksek manevra kabiliyetine sahip, bulunduğu alanda dost kuvvetleri tanıyan, anlık görevlendirmelere hazır ve insan ile birebir mücadele edip onu yenebilecek kadar da ortalama yapay zekâ seviyesine sahip olmalı hatta birebir pilot uçuşlarını analiz edip kendince yeni uygulamalar geliştirebilmelidir.
Bir diğer konu da uçağın kendisine tanımlanabilen keşif, avcı, bombardıman, devriye, arama kurtarma gibi roller arasında da anlık geçişler yapabilmelidir. İnsanlı veya insansız uçabilmelidir. Hatta bakım ve silah yükleme işlemleri dahi insansız yapılabilmeli ve bu nedenle de modüler bir yapıda tasarlanıp üretilmelidir.
Bir başka anlatımla, bağlı olduğu harekât merkezi ile tam uyum içinde olmalı ve gerektiğinde otonom görevler icra edebilmelidir. Harekâtın icra edildiği alanda bölgedeki kara, hava ve deniz kuvvetleriyle tam koordinasyon içerisinde görev yapmalı bölgedeki dost kuvvetler ile uyum içinde harekat sahasını kullanabilmelidir.
Gerektiğinde pilot ile ve hayati risk taşıyan şartlarda pilotsuz olarak görev yapabilmelidir.
Mümkün olduğunca sessiz ve görünmez olmalı ve görev alanında her olayı görüyor, duyuyor, biliyor ve bunları harekâtı yöneten yöneticileri ile anlık olarak paylaşıyor olmalıdır.
Bu amaçla da bulunduğu bölgedeki her hareketi anında tespit edebilmeli yani bir başka deyişle sadece uçuşta değil çevresini tanımada, algılamada ve karar vermede de şimşek gibi hızlı olmalıdır.
Uçağın damalarında ve antenlerinde elektrik yerine ışık dolaşmalı, her olay uçak içinde veya dışında ışık hızında işlem görmeli ve yöneticilere de bu bilgileri anında aktarılmalıdır.
Çünkü savaşın içinde barındırdığı sürprizlere anlık görev veya rol değişimleri ile cevap vermek zorunluluğu vardır. Bu nedenle de neredeyse süper bir bilgisayara ve iletişim sistemine sahip olmalı anında milyonlarca veriyi işleyebilmeli, bu verileri kendi içinde veya komuta merkezleriyle anlık paylaşabilmelidir. Bu nedenle de gövdesinde elektrik taşıyan bakır kablolar yerine ışık taşıyan fiber optik kablolar bulunmalıdır.
6. Nesil savaş uçakları, yerde mevcut kara birliklerinin, deniz kuvvetlerinin ve bölgesindeki diğer dost unsurlarını da bilmeli ve bu kuvvetler ile ortak hareket etmelidir.
Daha da önemlisi harekât icra ettiği alanda bulunan veya 40–50 km ötedeki uçağın dost veya düşman uçağı olup olmadığının bilinmesine de ihtiyaç vardır. Bu uçağın dost düşman olma durumuna göre kendi veya bölgesindeki dost kuvvetleri ve savunma sistemlerini anında bilgilendirmelidir.
Harekât yürütülen bir alanda sadece havada 15–20 uçağın varlığı bile olayların zorluğundan ve yaşanacak karar süreçlerinin sonucunda dost kuvvetlerin de vurulmasına sebep olabilecek bir karmaşadan bahsetmekteyiz. Kime ateş edeceğiz? Kim bize füze atıyor? Aşağıdan bize füze atılmış mı? Bu füzeden nasıl korunacağım? Görevimi nasıl başaracağım?
İşte 6. Nesil savaş uçakları tüm bu koordinasyon ve karar süreçlerini tek başına yapabilecek hızda ve çeviklikte olmalıdır. Sonuçta da görevini başarmalıdır.
6. nesil bir uçağın gerektiğinde 13–14 G kuvvetine dayanabilmesi ve dost kuvvetlere de zarar vermemesi beklenir. Bu nedenle yeni bir motor sistemi ile bu görevlere uygun yapısal bir dayanıklılıkla üretilmesi gerekir.
6. nesil jet avcı uçaklarının, pilot ile veya pilotsuz olarak ihtiyaç duyulan saha ve bölgelerde hava üstünlüğü sağlamak amacıyla halen kullanılan savaş uçaklarının yerini alması veya 5. nesil savaş uçaklarının eksikliklerini tamamlayıcı rol üstlenmesi yönünde tasarım çalışmaları yürütülmektedir. Her yeni sistem kendinden önceki sistemlerle de uyum içinde olmalıdır.
6. Nesil uçaklar, motorlarında yapılacak değişiklikler ile daha keskin dönüş ve manevra yapabilecek uçaklar olacaklardır. Enerji çeşitliliği bile düşünülmelidir.
Yeni enerji sistemleri ile daha hafif daha dayanıklı ve daha hızlı hareket edebilen sistemlerin geliştirilmesi önümüzdeki dönemde çok daha farklı uçak ve sistemlerin geliştirileceğini ve bu uçakların her göreve anında geçiş yapabileceği sistemler olabileceği değerlendirilmektedir. Menzil veya yük kapasitelerinin de bu tasarımlar doğrultusunda olumlu yönde gelişeceği düşünülmektedir.
Henüz düşünce ve tasarım aşamasında bulunan 6. nesil savaş uçağı projelerinin 2030–2035 yılları arasında somut hale geleceği değerlendirilmektedir.
Düşük bakım maliyetleri olan, kolay parça değişimi veya onarımı yapılabilen hatta kendi kendini onaran akıllı metaller ile savaşın zorlu şartlarına ve etkilerine bu uçakların oldukça dirençli olması da muhtemel beklenen özellikleri olacaktır. Daha hafif, daha dayanıklı metal ve daha süratli bir motor ile değişken kanat özellikleriyle daha az yakıt harcayan bir sistem de düşünülebilir.
Beşinci nesil savaş uçaklarında yaşanan gelişmeler tüm hızıyla devam ederken ülkelerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni ihtiyaçlar da ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaçlar savaş uçağı teknolojilerini oldukça ileri seviyeye ulaştıracak özellikler de olacağı değerlendirilmektedir.
Bu duruma örnek olarak bu uçakların diğer uçak, uydu ve yer sistemleri ile olan iletişimleri olacaktır. Kısacası bu uçaklar havada kendi iletişim kanalları olan Link 11, Link 16, Link 22 gibi iletişim standartlarını geliştirecek veya daha yeni iletişim standartlarının oluşması için çalışılacaktır. Tüm iletişim veya kontrol bu linkler üzerinden yapılacaktır. Emir komuta, Görev kontrol, Hava sahası izleme ve Yer kontrol görevlerinin hepsi bu linkler ile aktarılarak, harekât alanı anlık olarak izlenebilecek ve takip edilebilecektir.
Günümüzde 6. nesil jet avcı uçağı tasarımları insan yeteneğinin sınırlı olduğu yani beyinsel ve fiziksel kısıtlamalardan uzak bir tasarıma sahip olacaktır.
Bu sistemler, içeriğinde bulunacak etkin manevra kabiliyetleri ve yapay zekâ ile eski nesil savaş uçaklarına karşı oldukça üstün hale gelecektir. Bu sistemleri tüm harekâtı idare eden tek bir komuta merkezi olarak düşünmek de mümkün olacaktır.
Bu sayede üzerine monte edilmiş akıllı mühimmatı da istenilen hedefe yönlendirme ve görev kontrolü yapabilecektir. Sonrasında görevin icrasını ve başarı oranlarını da değerlendirebilecektir.
6. Nesil savaş uçağı projelerinden birkaç tanesini yazmak istersek bunlardan bir tanesi de TEMPEST projesidir. TEMPEST Projesi İngiltere, İtalya ve İsveç tarafından yürütülmektedir. Bu proje çerçevesinde 2035 yılında hizmete girmesi planlanan 6. nesil jet avcı uçağı geliştirilmektedir.
TEMPEST Projesi ile kokpit tasarımında herhangi bir kadran, ekran veya düğme bulunmaması hedeflenmiştir. Teknolojik bir kask sayesinde sanal bir ekran oluşturulması ve giyilebilir kokpit tasarımı öne çıkmış durumdadır. Motorların geliştirilmesi ve üretimi için ise Rolls-Royce, TEMPEST’i hibrit motorla donatmak için çalışmalar gerçekleştirmektedir. Yeni nesil motor sisteminde bir motor diğerine güç aktararak motor veya jeneratör şeklinde çalışabilecektir. Motorların enerji ihtiyacının ayarlanabilmesi için de bir enerji yönetim sistemi üzerinde çalışılmaktadır. Tempest projesinin yanında Almanya, Fransa ve İspanya ortaklığı ile yürütülmekte olan FCAS Projesi de bulunmaktadır. Japonların F-X projesi, Rusların MIG-41 projesi, ABD nin ise PCA (Penetrating Counter Air) projesi bulunmaktadır
Sonuç
6. Nesil savaş uçakları;
• İnsanlı ve/veya insansız tasarıma sahip olacaktır.
• 5. nesil savaş uçaklarına göre daha etkin manevra kabiliyetine sahip olacaktır.
• Yapay zekânın kullanıldığı, ağ ve uydu merkezli harekât imkânı ve siber savaş kabiliyetine sahip olacaktır.
• Yönlendirilmiş enerji silahları entegre edilebilecektir.
• Modüler yapı sayesinde herhangi bir parçanın değişimi 1 saate kadar düşebilecektir.
• Hava, kara ve deniz birlikleri ile güçlü sensör bağlantısı kurabilecektir.
• Eski nesil savaş uçaklarında yer alan kokpit yapısı bulunmayacak, pilotun takacağı kask sayesinde giyilebilir kokpit tasarımı yer alacaktır.
• Ses hızının 5–6 kat üstünde hareket edebilecektir.
• Görünmezlik özellikleri ile eski nesil savaş uçaklarına göre daha üstün olacaktır.
• Riski yüksek operasyonlarda dronları veya diğer insansız hava araçlarını komuta edebilecektir.
• Savaş uçaklarında kullanılan yüksek itiş gücüne sahip motorlar ile yolcu uçaklarında kullanılan ve daha az yakıt tüketen düşük itiş gücüne sahip motorların özellikleri tek bir motorda birleştirilecektir.
• Hibrit motor entegrasyonu ve teknolojisi de geliştirilecektir.
Not: 6. nesilde yaşanan yenilikler sadece savaş uçaklarında değil, Bombardıman (B), Erken teşhis (EW), İHA gibi farklı rollerde ve kategorilerde de gelişmeye devam etmektedir. Bu gelişmeleri sonraki yazılarımda daha ayrıntılı ele alacağım.
Yararlanılan kaynaklar: