Çin, Savaş Uçağı Üretiminde ABD ile rekabet edebilecek seviyeye nasıl gelebildi?
Çin mallarıyla ilgili stereotip, basmakalıp düşünce Çin savaş uçaklarına yönelik olarak da devam ediyordu. Biliyoruz ki geçmişte Çinliler tarafından üretilen savaş uçaklarının çoğunluğu Rus tasarımlarının klonları, kopyalarıydı. Örneğin, J-7 savaş uçakları gerçekte Rus yapımı MiG-21'in neredeyse birebir kopyasıdır.
Genel Düşünceler
Çocukluk günlerimden itibaren duyduğum tek şey, “Çin malları kalitesizdir!” 2021 yılının Şubat ayından itibaren şu satırları yazdığım Huawei diz üstü bilgisayarı kullanıyorum. Her yönüyle daha önce kullandığım Batı üretimi Dell, HP, ASUS gibi bilgisayar markalarının ürünleriyle yarışır bir laptop olduğunu tecrübe ediyorum. Xiaomi marka Çin yapımı Android işlemci cep telefonum da aynı şekilde tıkır tıkır çalışıyor. Daha önce kullandığım Samsung ve iPhone ailesindeki cep telefonlarından pek farklı da değil. Bu arada benim için Xiaomi telefon ile Huawei bilgisayar arasındaki uyumlu yapının varlığı ekstradan tercih nedenim oluyor. Buradan gelmek istediğim nokta, bugün dünya askerî havacılığında, kanaatimce Rusya gibi bir havacılık devini sollayan ve ABD’den sonra ikinci sıraya yükselen bir Çin havacılık ve uzay sanayisi var. Bir dönemler 'kopya uçak' üreticisi diye horlanan bu ülke, bugün dev bir savaş uçağı endüstrisine ev sahipliği yapıyor. Peki, Çin askeri havacılıkta bu noktaya nasıl geldi, gelebildi?
Çin mallarıyla ilgili stereotip, basmakalıp düşünce Çin savaş uçaklarına yönelik olarak da devam ediyordu. Biliyoruz ki geçmişte Çinliler tarafından üretilen savaş uçaklarının çoğunluğu Rus tasarımlarının klonları, kopyalarıydı. Örneğin, J-7 savaş uçakları gerçekte Rus yapımı MiG-21'in neredeyse birebir kopyasıdır. Keza Çin üretimi J-11 de Sukhoi yapımı Su-27’nin, J-16 ise Su-27’inin Rus türevi olan Su-30 savaş uçağının klonlarıdır. Çin yapımı bu savaş uçaklarının başarılı bir kopyalar olduklarını tüm dünya görüyor. Öyle ki, bir yönüyle orijinallerinden bile Çin ürünlerinin üstün oldukları yönleri bulunuyor. J-16 ile Su-30 kıyaslanırsa, büyük olasılıkla J-16 savaş uçağını satın almaya kendinizi daha yakın bir noktada bulabilirsiniz. Kısacası, Çin jetlerinin çoğu en az Rus jetleri kadar iyidir çünkü kelimenin tam anlamıyla aynı tasarıma sahiptirler. Üstelik Rus Hava Kuvvetlerinin kullandığı savaş uçaklarına kıyasla, Çin teknolojisi ile daha da iyileştirilen Rus yapımı uçaklar, Çinlilerin daha gelişmiş bir savaş uçağı envanterine kavuşmasını sağlamaktadır. Öte yandan, Rusya ile her zaman yakın ilişki içinde olmayı tercih eden Çin Halk Cumhuriyeti, gerektiğinde bu ülkeden hazır savaş uçakları satın almak suretiyle, Rus-Çin üretimi bir savaş uçağı havuzunu kullanmaya devam ediyor.
Çin hava ve uzay sanayisinin kendi özgün ürünlerine geçişi için baz aldığı temel savaş uçağı J-10’dur. Çin Hava Kuvvetlerinin omurgası şimdilerde J-10 olmakla birlikte J-20 gibi beşinci nesil savaş uçakları da son dönemlerde Hava Kuvvetlerinin bir parçası haline geldi ancak henüz kayda değer sayıda ellerinde J-20 bulunmuyor. Genel hatlarıyla baktığımızda J-10 savaş uçakları kabaca F-16'ya eşdeğer bir uçak olarak kabul edilebilir. Askeri havacılık camiasında dolaşan bazı söylentilere göre, İsrail havacılık ve uzay sanayisinin geliştirdiği ancak ABD’den F-16 satın almak uğruna rafa kaldırmak zorunda kaldığı Lavi'den geliştirilen bir uçak olan J-10’lar sayesinde, Çinliler; Rus savaş uçağı versiyonları yerine Batı tarzı üretim dinamiklerine göre tasarlanan savaş uçaklarına da nüfuz etme fırsatı bulmuşlardır.
Çin Askeri Havacılık ve Uzay Sanayisinin Gelişim Evreleri
Çin savaş uçakları tarihindeki önemli dönüm noktalarına genel bir bakış yapmadan, bu ülkenin günümüzde askeri havacılıkta geldiği noktayı, yaşadığı dönüşümü tam anlamak pek olası değildir düşüncesindeyim. Modern havacılığa dair başlangıç yıllarından günümüze Çin askeri havacılık sanayisinin evrelerine kısaca değinmek istiyorum:
Erken Gelişim Evresi (1940'lar-1950'ler):
Dünya savaş uçağı geliştirme tarihinde Çinlileri “geç gelen, arkadan gelen ülke” konumunda görüyoruz. 1943 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya, Pasifik'te kim galip gelecek mücadelesi verirken, Çinlilerin elinde neredeyse hiçbir savaş uçağı yoktu. Amerikan savunmasına ve insan gücüne dayanarak Japonlara karşı ayakta kalmaya çalışan, bu arada ideolojik yönden de içerde parçalanma emareleri veren bir ülkeydi. Ekonomik açıdan fakir, geri kalmış ve cahil bir tarım ülkesiydi. Bu şartlar altında askeri teknolojiye yatırım yapabilecek kapital ve teknolojiden yoksun bir Pekin için savaş uçağı üretimi söz konusu bile değildi.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1949 yılında Mao’nun ülkede komünist sistemi tesis etmesine paralel olarak, Çin-Sovyet yakınlaşması doruk noktaya ulaştı. 1950-1953 Kore Savaşı’yla birlikte Batı dünyasından tamamen kopan Pekin için Sovyetlere yanaşmaktan öte bir yol görülmüyordu. Bu dönemde Pekin yönetimi kendi ordusu için ihtiyaç fazlası Sovyet uçaklarını ve teknolojisini satın alma yoluna gitti. Bu arada her alanda yeniden yapılanmayı ve kalkınmayı hedefleyen Çin; Rus havacılık endüstrisi ürünlerini referans alarak kendi uçak sanayisinin temellerini atmak için gayret göstermeye başladı. 1950'lerin başında Çin, kısmen ilk özgün tasarımı olan jet savaş uçağını, J-2'yi (Shenyang J-2) geliştirdi. Bu uçak Sovyetlerin ünlü savaş uçağı MiG-15'e dayanıyordu. Böylece Çin, jet çağıyla birlikte kendi rotasında Ruslarla kol kola ilerlemeye başladı.
Çin’in İlk Jet Savaş Uçağı J-5 (1950'ler – 1960’lar)
Çin, Sovyet yapımı MiG-17 savaş uçağından modifiye edilmiş bir versiyonu olan, tamamen yerli bir tasarım olarak tanıttığı ilk savaş jetini, J-5'i (Shenyang J-5) geliştirdi. 1956 yılında ortaya çıkan bu ürün, esasında bir imalat değil, bir montaj olarak görülmelidir. Sovyetlerden satın alınan tasarım ve yine bu tasarıma uygun tedarik edilen uçak parçaları kullanılarak ‘geliştirilen’ bir savaş uçağından bahsediyoruz. Bu uçak 1950'lerin sonunda hizmete girdi ve çok sayıda üretilerek o dönem için Çin Hava Kuvvetlerinin omurgası haline geldi.
Bu arada Nikita Kruşçev iktidarıyla birlikte 1953’ten itibaren Çin ve Sovyetler Birliği arasındaki ideolojik farklılıklar daha çok gün yüzüne çıkmağa başladı. 1969 yılında zirveye çıkan ve 1989 yılına kadar kesintilerle devam eden Çin-Sovyet ideolojik ayrılığı, Çin Havacılık Endüstrisine hissedilir etkileri oldu. Sovyetler; Çin'in havacılık endüstrisine yaptığı teknik yardımı geri çektiler. Bu durum Çin'i, kendi tasarımı olan milli uçak üretimine, kendi sanayisine dayanan özgün yeteneklere odaklanmaya, geliştirmeye itti.
J-6 ve J-7 (1960'lar-1980'ler):
J-6 (Shenyang J-6), Sovyet MiG-19 savaş jetini temel alan bir başka Çin savaş uçağıydı. 1962'de Çinliler montaj sanayisi dinamiklerini kullanarak J-6 olarak yeniden adlandırılan Sovyet MiG-19 savaş uçağının kopyasını ürettiler. Böylelikle, J-5’e göre biraz daha ilerleme kaydettiler. Bu uçakta kullanılan bazı parçalarını kopyalama yöntemiyle ürettiler. Artık Sovyet parçalarına bağımlılığı kırma yolunda tecrübe kazandılar, henüz emekleme aşamasındaki Çin uçak endüstrisine güvenebileceklerini gördüler. Doğru bir kararla, askeri havacılık sanayisine daha fazla yatırım yapma yoluna gittiler.
Sovyetlerle zig zag çizilen bir dönemde, 1966 yılında Moskova, muhtemelen Pekin’i geri kazanmak maksadına hizmet edecek şekilde, Çinlilere MiG-21 teknolojisini ve tasarıma ait çizimlerin (blueprint) tamamını verdi. Bu büyük destek, Çinlilere, MiG-21 savaş uçağını cıvatasına kadar öğrenme ve “özgün” bir kopya olarak üretme fırsatı verdi. MiG-21'in geliştirilmiş bir versiyonu olan ve Çin askerî havacılık taksonomisi esas alınarak yeniden isimlendirilen, yeni adıyla J-7 (Chengdu J-7) ise zaman içerisinde çokça kullanılan, Çin Hava Kuvvetleri'nin temel dayanağı hatta bir Çin uçağı olarak birçok ülkeye ihraç edilen, tutulan bir savaş uçağı oldu. J-7, an az MiG-21 kadar özellikle üçüncü dünya ülkeleri hava kuvvetlerinin yaygın bir şekilde kullandığı, tercih ettiği bir savaş uçağı olarak kabul görmeye başladı. Bu uçağın pazarda gördüğü talebi değerlendiren Çin uçak endüstrisi, J7 savaş uçağında yıllara sari iyileştirmeler yapmaya devam etti. Sonuçta bir düzineden fazla farklı ve geliştirilmiş versiyon ortaya çıkarıldı. J-7’nin birçok yeni versiyonunun performansı, orijinal Sovyet MiG-21'in performansını fazlasıyla aşmaya başardı.
Çin Özgün Savaş Uçağı Tasarımlarının Geliştirilmesi (1980'ler-1990'lar ve Sonrası):
Çinliler, J-7 uçağıyla askeri uçak üretimi neredeyse sil baştan öğrendiler diyebiliriz. Bu uçak üzerinde yaptıkları her iyileştirme ile yavaş yavaş kendi tasarım yeteneklerini de geliştirdiler. Bu arada, Çin ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerin bozulması nedeniyle, daha gelişmiş MiG-25 uçaklarına nüfuz etmeyi beceremediler. Bunun üzerine kendi savaş uçaklarını gerçek manada tasarlamaya çalıştılar. İlk deneme olarak J-7 savaş uçağının gövdesini büyüttüler. Bu uçağı çift motorlu hale getirdiler. Uçağın performansına kısıt oluşturan bir dizi sorunu çözmeyi başardılar. Bu çabaların sonucunda Çin’in kendi tasarımı ve üretimi olan J-8 savaş uçağı doğmuş oldu. Ancak takvim yaprakları 1979 yılını gösteriyordu. 1970’lerin başından itibaren geliştirilen Amerikan üstün performanslı, yeni teknolojilerle donatılan dördüncü nesil savaş uçakları, değil Çinlileri, Sovyetleri bile fazlasıyla gökyüzünde alt edecek bir noktaya işaret ediyordu. F-14, F-15, F-16 ve F-18’lerle donatılan Batı ordularına karşısında Çin, Shenyang J-8’i üretme başarısını göstermesine rağmen, çok geride kaldığının bilincindeydi. Her türlü hava şartında gece gündüz uçabilen Batı savaş uçakları karşısında henüz gece bile havalanamayan bir J-8 savaş uçağının esamesi bile okunmazdı. Bunca çabaya ve ilerlemeye rağmen, Çinliler askeri havacılıkta gerçekten de çok geride kalmışlardı.
Her şeye rağmen Çin; yarıştan kopmamaya çalıştı. 1970 yılında başlatılan J-9 savaş uçağını geliştirmeye odaklandılar. Ancak, çok yüksek teknik isterlere Çin teknoloji hazırlık seviyesinin henüz ulaşmamış olduğunu yaşayarak gördüler. Deneyim ve teknoloji eksikliği nedeniyle, bu proje 10 yıllık araştırma ve geliştirmeden öteye gidemedi. Tarihe başarısız bir proje olarak geçti. Bazı çizimler ve rüzgâr tüneli modelleri dışında hiçbir prototip üretilemedi.
J-9’da yaşanan başarısızlık da Çinlileri yıldırmadı. 1980’lerde ve Soğuk Savaş’ın sona erdiği yıllarda kendi savaş uçağı tasarımlarını geliştirmeye devam ettiler. Chengdu J-10 bunun önemli bir örneği olmuştur. Çinliler Sovyetler Birliği'nin içinde bulunduğu çıkmazdan yararlandılar ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasının arifesinde Sovyetler Birliği'nden Su-27 savaş uçaklarını çok düşük bir fiyata satın almaya başladılar. Bu uçaklar, 1992 yılında çizimleri ve çok sayıda Çin’de üretimi destekleyen parça akışıyla Çin uçak endüstrisine ilaç gibi geldiler. Sonunda duraklama evresine giren Çin uçak sanayisinde yeniden özgün üretim çabaları ürünlerini vermeye başladı ve nihayetinde Su-27’nin Çinli kopyası J-11 savaş uçağı üretilebildi.
Çinliler bir kez daha öğrenme yeteneklerini gösterdiler. Su-27'nin tüm tasarım fikirlerini hızla kavradılar ve uçağı Çin tasarımına dönüştürdüler. Böylelikle, J-11B ve J-11D versiyonları art arda piyasaya sürülebildi. Bu sırada Çin'in aviyonik teknolojisi büyük bir sıçrama yaptı ve Sovyet aviyoniklerinin demode çizgileri geride bırakıldı. Bu nedenle, Su-27'nin Çin versiyonu giderek orijinal bir versiyon olarak Su-27’den farklı çizgileri olan bir uçak olarak tanınır oldu. Çinliler artık Sovyet uçaklarını taklit etme dönemini geride bırakabileceklerine iyice inandılar, kendilerine güvenleri arttı.
J-11 tecrübesinden güç alan Çinli uçak sanayicileri, 1998 yılında özgün bir savaş uçağı olarak J-10’u geliştirmeyi başardılar. Esasında bu uçağı Çin, neredeyse on yıldan fazla bir süredir geliştirmeye çalışıyordu. Sorunlar bu uçakta kullanılacak motoru bulma noktasında kilitleniyordu. Seri üretime kadar uçakta kullanılacak motor konusu çözülemedi. Çaresiz Rus motorlarını kullanmaya devam etme kararı aldılar. Motoru yabancı da olsa, 2000'li yılların başında hizmete giren J-10, Çin'in askerî havacılık teknolojisinde önemli bir sıçramaya işaret ediyordu. Ancak bu uçak, dördüncü nesil savaş uçaklarına ancak eşdeğer olabilecek bir uçak olduğundan, Çin adına büyük bir sıçrama olan J-10, dünya askeri havacılığında önemi olan bir uçak olmaktan çok uzaktı. Zira, o yıllarda zaten ABD, beşinci nesil savaş uçaklarını piyasaya sürmüştü. F-22 ve ardından gelen F-35 müşterek taarruz uçağı karşısında, yakın dönemde Çin uçak endüstrisinin açmazlarını aşması pek mümkün görünmüyordu. Buna rağmen, J-10C geliştirildi. Ancak Çinliler uçağı geliştirmeye ve yükseltmeye devam etmektedir. Rus motorları yerine Çinli öncü jet motorları bu uçaklara takılmaya başlandı. Radar alanında da önemli gelişme kaydeden Çin, performansı artık Rafale, Typhoon, F-16 ayarında görülen modern bir savaş uçağını kendi semalarında gururla uçurabilir hale gelmişti.
Bu arada, Su-27 savaş uçağını modernize etme, yeni versiyonlara yükseltme ve iyileştirme çalışmaları Çin uçak endüstrisi için yeni fırsatlar doğurdu. 2003 yılında, Rus üretimi Su-30 savaş uçağından Çin de ithal etti. Öncekilerden farklı olarak Çin bu kez Rus çizimlerini satın almadı. Bunun yerine, bu uçakları doğrudan analiz ederek, ne yapabileceklerine odaklandılar. Gördüler ki, Rusların Su-30 diye adlandırdığı uçak, aslında Su-27'nin yükseltilmiş bir versiyonundan öte bir uçak değildi.
2012 yılında Su-27'nin Su-30'u aşan bir Çin versiyonu doğdu. İsmini J-16 olarak belirlediler. Orijinal Su-27 konfigürasyonunda değişikliğe gittiler. Kendi uçaklarına daha iyi motorlar ve radarlar taktılar. Bazı sistemleri Çin aviyonikleri ile değiştirdiler. Bu analiz ve sonrasında yapılan modifikasyonlar, Çinlilerin Rus savaş uçaklarına duydukları eski hayranlıklarını yitirmelerini beraberinde getirdi. Hatta kendi mühendisleri tarafından modifiye edilen yeni Su-27'lerin, Rus Su-30’larından daha iyi olduğunu düşünmeye başladılar. Motor sorununu bile kendileri tarafından çözülmüştü. Gerisini zaten rahatlıkla çözebiliyorlardı. Dünya daha sofistike elektronik ekipman ve silahlara sahip olan J-16 savaş uçağıyla böyle tanıştı. Çinlier, Amerikan teknolojisi ile üretilmiş bir Sovyet uçağı görüntüsüne sahip J-16 ile uçak üretiminde kendileri açısında çığır açmışlardı.
Düşük Görünürlük, Beşinci Nesil Hayalet Savaş Uçağının Geliştirilmesi (2010'lar):
Çin'in beşinci nesil hayalet savaş uçağı Chengdu J-20 ilk uçuşunu 2011 yılında gerçekleştirdi. Bu, Çin'in düşük görünürlük alanında Rusları bile geçen bir aşamaya geldiğini gösteriyordu. J-20; stealth yeteneklerine erişim, gelişmiş savaş uçakları tasarım ve üretiminde Çin açısından önemli bir dönüm noktasıydı. Bir başka hayalet uçak projesi olan Shenyang FC-31 (veya J-31) de o yıllarda henüz geliştirme aşamasında olmasına rağmen, Çin beşinci nesil savaş uçağı teknolojisinin eriştiği seviyenin Ruslardan bağımsız ve özgün savaş uçağı üretiminde ABD’yi zorlayabilecek bir eşiğe geldiğine işaret ediyordu.
10 yıllık iyileştirme ve üretimin ardından, bugün 200'den fazla J-20 savaş uçağı Çin Hava Kuvvetlerinin kullanımına verilmiş durumdadır. Bu uçak Amerikan F-22'nin Çin versiyonu haline geldi. J-20’de birçok gelişmiş sensör kullanılıyor. Bazı uzmanlar J-20 kullanılan elektronik ekipmanın, aviyoniklerin performans yönüyle F-22'yi geçtiğine inanıyorlar.
Çin Deniz Havacılığı (2010'lar):
Çin; Güney Çin Denizi’nde toprak iddiaları bulunan, bu nedenle de sayısız komşusuyla karasuları ve sınır anlaşmazlıkları bulunan bir ülkedir. Pekin; kuvvetli bir donanması olmayan bir Çin’e Pasifik’te ABD ve müttefikleri tarafından hayat hakkı tanınmayacağının fazlasıyla farkındadır. Donanma deniz havacılığında ise Çin Ordusu için öncelikli ihtiyaç, uçak gemileri ve bu uçak gemilerine inip kalkabilecek savaş uçağı versiyonları olarak öne çıkmaya başlamıştı. Kendi tasarımı özgün savaş uçağı üretiminde kayda değer bir yol olan Çin, aynı şekilde ilk uçak gemisi olan Liaoning'i de başarıyla geliştirdi. Bu uçak gemisinde görev yapmak üzere, katlanabilir kanatlarıyla ve kancasıyla, Su-27’nin veya J-11’in deniz versiyonu olan J-15 de dahil olmak üzere uçak gemilerinde görev yapabilecek savaş uçağı versiyonlarını da üretmeye başladı.
Beşinci nesil savaş uçağı olarak üretilen J-31 ise, zamanla bir deniz projesine dönüştürüldü. F-35B'nin J-35 adlı Çin versiyonu da böylelikle doğmuş oldu.
Sonuç
Günümüzde Çin uçak sanayisi artık Ruslarla başa baş ve Amerikan askeri uçak tekelini kırmaya doğru ilerleyen, ihracat pazarını genişletmeyi hedefleyen bir yapıya kavuştu. Çin günümüzde savaş uçaklarını uluslararası silah pazarlarında aktif olarak pazarlamaktadır. Chengdu J-7 ve FC-1 (veya JF-17 Thunder) benzeri Çin yapımı savaş uçakları; çeşitli ülkelerle ya ortak üretilmiş (Pakistan’la JF-17 üretiminde olduğu üzere) ya da doğrudan kullanıcı ülkelere satılmıştır.
Dünya ekonomisinde bir numaraya yükseldiğini artık ABD’nin bile kabul ettiği Çin’in askeri havacılık ve uzay sanayisinde de bir numara olma yolunda ilerlediğini herkes görmeye başladı. Tıpkı Çin'in diğer alanlarda yarattığı mucizeler gibi. Sadece 40 yıl içinde Çinliler savaş uçağı üretimi alanında sıfırdan başladılar ve birçok gelişim aşamasından geçtiler: montaj ve taklit, kısmi iyileştirme, kapsamlı yükseltme, bağımsız tasarım ve kapsamlı sollama. 2020'ye girdikten sonra, çoğu askeri uzman şuna inanıyor. Çin'in savaş uçağı teknolojisi ve seviyesi halihazırda Amerikalı muadilleriyle aynı seviyededir. Üretim miktarlarında ve bazı gelişmiş sensörlerde farklılıklar olsa da. Ancak on yıllar öncesinin kuşak farklılıkları artık mevcut değildir. Rusya, Fransa, Almanya gibi bazı geleneksel havacılık güçlerine gelince, hepsi Çinliler tarafından geride bırakıldı.
Çin'in savaş uçağı alanında kaydettiği ilerleme, bu ülkenin savunma sektöründe artan teknolojik kabiliyetlerinin bir göstergesi olarak görüyorum. Pekin, askeri havacılık endüstrisini ilerletme konusunda önemli adımlar attı, atıyor ve aynı zamanda, savaş uçağı ihracatıyla küresel silah pazarında önemli bir oyuncu olmaya devam ediyor. Ayrıca, Çin'in havacılık ve uzay alanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerine verdiği önem, son yıllarda daha gelişmiş ve daha yetenekli savaş uçaklarının üretilmesine yol açıyor. Bu durum, bugün olmasa bile gelecekte Batılı askeri uçak üreticilerinin küresel pazardaki hakimiyetine meydan okuma olarak algılanıyor. Silah ihracatında ABD’den sonra merdivenin en üst basamadığında Rusya yerine Çin’i görmeye çok yakın bir pazar paylaşımına doğru gidiliyor.
Kaynakça
https://www.quora.com/What-is-the-history-of-fighter-jets-in-China
Hüseyin FAZLA, Pakistan Yapımı Savaş Uçağı JF-17, STRASAM, 15 Eylül 2022, https://strasam.org/savunma/havacilik-ve-uzay-sanayii/pakistan-yapimi-jf-17-savas-ucagi-bolum-1-1171
Hüseyin FAZLA, Çin’in Beşinci Nesil Savaş Uçağı J-20, STRASAM, 20 Ekim 2021, https://strasam.org/savunma/havacilik-ve-uzay-sanayii/cinin-besinci-nesil-savas-ucagi-216