Çin'in beşinci nesil savaş uçağı

Günümüz dünyasının her bakımdan yükselen gücü Çin, hava ve uzay teknoloji alanında gerçekleştirdiği büyük sıçramalara paralel olarak, savaş uçağı üretiminde de önemli başarılara imza atmaktadır. Çin, ilk hayalet veya stealth diye tanımlanabilecek uçağını 2017 yılından itibaren kendi hava kuvvetlerinin hizmetine sunmuştur. Çin'in Chengdu J-20 olarak bilinen beşinci nesil savaş uçağı, ABD'nin benzer kategorideki F-22 ve F-35 uçaklarından beklenen rolleri yapabilecek özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. J-20 savaş uçağı, literatürde F-22 ve F-35 uçakları ile karşılaştırılmakta olup, buna Rusların Su-57 uçakları da dahil edilmektedir. Çin'in beşinci nesil savaş uçağını daha da geliştirme çalışmaları devam ederken, aynı zamanda hayalet stratejik bombardıman uçağı yapım çalışmaları da hızlanmıştır.

Bilindiği üzere, ABD Hava Kuvvetlerinin envanterinde yer alan B-1B Lancer ve B-2 Spirit uçaklarının yerine alacak şekilde yeni bir uçak tasarım çalışmaları devam etmektedir. Bu çerçevede, B-21 Raider adı verilen stratejik bombardıman uçağının ilk prototipinin tasarım çalışmaları bitmek üzeredir. 2015 yılında 80-100 uçaklık bir tedarik paketi olarak devreye sokulan B-21 Raider programı, daha sonra revize edilerek 200 uçağı çıkarılmış, yaklaşık 40-50 milyar USD maliyeti olacağı öngörülen bir programa dönüştürülmüştür. Basına sızan bilgilere göre, B-21 uçağının hem B-2'nin yüksek bakım gerektiren zorlu bakım sürecindeki problem sahalarını ortadan kaldırması hem de ABD'nin Asya-Pasifik'te Çin ile savaşmak zorunda kalması halinde stratejik bombardıman uçağı ihtiyacına cevap vermesi düşünülmektedir. ABD Genelkurmay Başkanlığı tarafından bu uçağın jenerik görevi, “dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda herhangi bir hedefi vurmak, etkisiz hale getirmek” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlı görevini yaparken B-21’in en kötü hava şartlarında uçuşunu icra edebilmesi, bilinen tüm hava savunma sistemlerinden ve hava savunma uçaklarından gelebilecek angajmanlara karşı başarıyla karşı koyabilmesi, kaçınabilmesi esas alınmıştır. Özellikle uçan kanat tasarımı, B-21 için temel tasarım özelliği olarak düşünülmüş olup, böylelikle görünmezlik yetenekleriyle birlikte tüm frekanslardaki radarlardan kaçınmak üzerine kurgulanmıştır.

Uçak sanayiinde ABD’nin ayak izlerini takip eden Çin, gizli teknolojilere ABD’den sonra en fazla yatırım yapan ülke olarak öne çıkmaktadır. Çinli bilim insanlarının H-20 tasarımında elektromanyetik dalga modeli kullanmayı planladığı bilinmektedir. Bunun sadece uçağı daha hafif ve daha ucuz hale getirmekle kalmayacağı, aynı zamanda radar tespitine karşı H-20’nin gizliliğini artıracağı öngörülmektedir. Chengdu Optik ve Elektronik Enstitüsü'ndeki Çin Bilimler Akademisi'nde gerçekleştirilen çalışmalar ile mikroskobik desenlerle oyulmuş bir metal parçasına çarptıklarında, radar dalgaları da dahil olmak üzere elektromanyetik dalgaların davranışını tam olarak tanımlamak için bir matematiksel model oluşturulmuştur. Bu modelin, malzeme üretimindeki son gelişmelerin yanı sıra, en geniş spektrumdaki radar dalgalarını ortadan kaldırabilen “meta yüzey” olarak bilinen bir zar geliştirilmesini sağlayacağı üzerine çalışmalar yoğunlaşmış durumdadır. Stealth uçakların radarlara karşı sağladığı görünmezlik zırhının tüm radar dalga boyları için geçerli olmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla, hayalet uçakları hayalet olmaktan çıkarabilecek uzun dalga radarlarının tespit yeteneğini ortadan kaldıracak bu tür “meta yüzey” çalışmaları Çin havacılık ve uzay sanayiine büyük bir sıçrama yaptırabilecektir.

Halihazırda hayalet uçakların 4-18 gigahertz arasında etkili bir aralıkta geçerli olan soğurma (absorbing) teknolojisini kullanarak görev yaptığı bilinmektedir. Çin uçak geliştirme testlerinde, Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin yeteneklerini göz önüne alarak, bu sistemin göremeyeceği radar spektrumunda işlevselliği artırmayı hedeflemektedir. Böylelikle Çin, gelecekte bu soğurma aralığını 0.3-40 gigahertz arasındaki frekanslara taşımayı, böylece geniş bir spektrumda radarlardan kaçınmaya elverecek bir uçak “gizleme” yeteneğine kavuşmayı, stealth teknolojisinde böylece sıçrama yapmayı öngörmektedir.