Site İçi Arama

savunma

F-117 neden emekli edildi? Stealth İçin Sadece bir geçiş teknolojisi miydi?

F-15 ve F-16 ile aynı yıllarda tasarlanan F-117 NightHawk'ın, bu savaş uçaklarına göre geliştirme süreci daha uzun bir süre almış, daha geç uçuş testlerine başlamış ve dolayısıyla da envantere de geç girmiştir. Bununla birlikte, F-15 ve F-16’lar yapısal iyileştirmeler ve modernizasyonlarla birlikte halen kullanılmakta olan uçaklar iken, F-117’nin kullanımına nispeten çok erken son verildi.

F-117 Nighthawk 2008 yılında emekliye ayrılan düşük görünürlüklü (stealth/hayalet) bombardıman uçağıydı. F-117 savaş uçakları, 1970'li yıllarda tasarlanmış ve ilk test uçuşunu da 11 Haziran 1981 tarihinde gerçekleştirdi. Takiben 1983 yılında da hizmete girdi. Bu gizli program, ancak Soğuk Savaş’ın sonunda, 1990 yılında ilk kez kamuoyuna açıklandı.

F-15 ve F-16 ile aynı yıllarda tasarlanan bu uçağın, bu savaş uçaklarına göre geliştirme süreci daha uzun bir süre almış, daha geç uçuş testlerine başlamış ve dolayısıyla da envantere de geç girmiştir. Bununla birlikte, F-15 ve F-16’lar yapısal iyileştirmeler ve modernizasyonlarla birlikte halen kullanılmakta olan uçaklar iken, F-117’nin kullanımına nispeten çok erken son verildi.

Zira 2000'li yıllara gelindiğinde F-117’lerin artık eski bir uçak olduğu, gelişmiş hava savunma sistemlerine karşı savunmasız kaldığı iddia ediliyordu. Bunun başlıca nedeni, 1999 yılında bir F-117 savaş uçağının Yugoslavya üzerinde Sovyet yapımı eski bir karadan havaya füze (SAM) sistemi tarafından düşürülmüş olmasıydı. 

Esasında bu vurulma hadisesi yaşanıncaya kadar, F-117’lerin gerçekten hayalet uçaklar olduğuna, vurulamayacaklarına dair yüksek bir algı vardı. Gerçekten de F-117 Nighthawk, geleneksel tasarım anlayışının dışında çok farklı ‘asimetrik’ köşeli tasarımı ile radar dalgalarını dağıtık yansıtmak ve böylece radara geri dönmemesini sağlamak üzere tasarlanmıştı. Radar emici boya ile kaplanan özel bir savaş uçağıydı. Lockheed Martin tarafından “neredeyse radarda görünmez” olarak nitelendiriliyordu. Bununla birlikte bu hayalet uçak radara, özellikle de genel konumunu tespit edebilen düşük frekanslı radarlara karşı koyamıyordu, iddia edilenin aksine “neredeyse radarda görünmez” bir uçak değildi.

Bu arada, F-117’nin tedarik maliyeti de yüksekti. Pahalı bir uçaktı. Ayrıca bakım-idamesi de zordu. Bu zorluğa neden olan en büyük faktör düşük görünürlük özelliklerinin bozulmaması gereksiniminden geliyordu. Bakımlar esnasında gizlilik özelliklerinin bozulmaması için çok fazla zaman harcanması, insan kaynağı kullanılması ve uzun süren bakım maliyetlerine katlanılması gerekiyordu. Ayrıca F-117'lerin iklim kontrollü hangarlarda saklanma zorunluluğunun da bulunması ve özel kaplamalarının düzenli olarak kontrol edilmesi, gerektiğinde bozuk kaplamaların onarılması, değiştirilmesi gerekiyordu. F-117 ayrıca personel için sağlık riski oluşturan zehirli kimyasalların kullanıldığı bir uçak olması nedeniyle, uçakla teması olan pilotlar ve uçak bakım personelinde tedirginliğe neden oluyordu.

Zaman içerisinde F-117'lerin yaptığı görevleri yapabilecek, beşinci nesil savaş uçakları Amerikan Hava kuvvetlerinin envanterine girmeye başladı. Önce F-22 Raptor ve daha sonra F-35 Lightning II, F-117 uçaklarına olan ihtiyacı büyük oranda ortadan kaldırdı. Ayrıca bu uçaklar, değişen tehditlere ve ortamlara, belirli bir görev ve senaryo için optimize edilmiş olan F-117'den daha iyi uyum sağlayabiliyorlardı. Bu uçaklar F-117'den daha iyi performansa, gizliliğe, aviyoniklere, sensörlere, silahlara ve çok yönlülüğe sahip olduklarından, ilave olarak F-117’lerin envanterde tutulmasının bir anlamı ve gereği kalmamıştı. 

Büyük resme bakıldığında, F-22 ve F-35 geliştirilip, envantere girinceye kadar, daha düşük performanslı da olsa bir ara uçak olarak F-117 önemli işlere imza atmıştı. Bu uçağın düşük görünürlülük özelliği, bir geçiş teknolojisi olmanın yanında devrimci bir teknolojiydi. F-117, düşman radarlarından kaçmak ve yoğun şekilde savunulan hava sahasına nüfuz etmek için düşük görünürlük teknolojisini kullanan ilk operasyonel uçaktı. Panama, Irak, Bosna, Kosova ve Afganistan gibi çeşitli çatışmalarda etkinliğini kanıtladı. Ayrıca Rusya'nın Su-57 ve Çin'in J-20 gibi kendi beşinci nesil uçaklarını geliştirmeleri için bu ve benzeri ülkelere ilham veren bir uçak olarak da hizmet etti. Dünya askeri havacılığının gelişimine katkı sağladı.

F-117 tarih yazan ve savaşın gidişatını değiştiren olağanüstü bir uçaktı. Amacını yerine getirdi ve öngörülen hizmet ömrünün sonuna ulaştığı için 2008 yılında emekli edildi. Ancak pek çok havacılık meraklısı ve uzmanı tarafından hala hatırlanmakta ve Hollywood filmlerine konu olmaktadır.

Aslında F-117 o kadar da çabuk emekli edilen bir uçak olarak görülmemelidir. Hizmete 1983 yılında girmiş ve 2008 yılında emekliye ayrılmıştır. Bu, askeri uçaklar için ortalama 25 yıllık bir süre demektir. Bununla birlikte, o noktada F-117 en iyi dönemini geride bırakmıştı. Birinci nesil bir hayalet uçaktı. F-117 aslında Sovyet hava sahasının derinliklerine nüfuz etmek ve Sovyetlerin gerisindeki stratejik hedefleri vurmak için tasarlanmıştı. Uçağın düşük görünürlük özellikleri, vurulma korkusu olmadan yüksek yoğunluklu harekât şartlarında savunması güçlü hedeflerin vurulmasına olanak verecek şekilde tasarlanmıştı. 

Amerikan teknolojisinin övünç kaynağı olan bu uçak, 1999 yılında Sırbistan üzerinde düşürüldü. ABD ordusu bunu “şans eseri vuruş” olarak geçiştirmeye çalışmışsa da gerçekte bir uçaksavar mermisiyle düşürülmüştü. 

Yarbay Darrell Patrick "Dale" Zelko düşürülen F-117A uçağının pilotu

Bununla birlikte, 2008 yılına gelindiğinde Rusya ve Çin'in bu uçağa karşı doğrudan füze atabilecek seviyeye henüz gelmemiş olsalar da en azından bu hayalet uçağı takip edebilecek özel radarları geliştirdikleri ortaya çıkmıştı. Ayrıca, F-117'nin seyir süratinin düşük olması, manevra kabiliyetinin neredeyse hiç olmaması, yer radarları tarafından yönlendirilen düşman savaş uçakları tarafından önlenmesi halinde, hayatta kalma şansının çok düşük olacağı anlamına geliyordu.

F-22’ler servise verildikten sonra F-117'nin bu uçaklarla değiştirilmesine karar verildi. F-22 daha düşük görünürlük ve çok daha iyi aerodinamik performansa sahipti. F-117'den daha süratli, daha yüksek manevra kabiliyetli ve daha büyük harekât çapı olan bir uçak olarak F-117’ye olan ihtiyacı ortadan kaldırmıştı. Sonuç olarak, F-22 düşman avcı uçaklarına karşı tartışmalı hava sahasında hayatta kalmakta çok daha az sorun yaşayacaktı. F-22'nin dahili mühimmat/füze taşıma kapasitesi F-117'den daha düşük olmasına rağmen, Pentagon’daki savunma planlamacıları, F-22'nin yeteneklerinin F-35'ler envantere girinceye kadar ABD'yi idare etmek için yeterli olacağına karar verdiler ve F-117’ye yolu gösterdiler.

Buna ek olarak, savunma planlamacıları F-117'nin üstlenmekte olduğu birçok görevin yerine getirilmesi için B-2'ye de bel bağlamaya başladılar. Zaten B-2, F-117'den çok daha düşük görünürlüklü bir uçak olarak tasarlanmıştı. Daha çok yük taşıyabiliyordu. Düşman hava sahasına daha fazla nüfuz etmesini sağlayan daha uzun harekât yarıçapına sahipti. B-2 başlangıçta bir nükleer bombardıman uçağı olarak tasarlanmıştı. Bunanla birlikte, JDAM benzeri stand-off mühimmatın geliştirilmesi, B-2’lerin aynı zamanda son derece isabetli ve etkili bir konvansiyonel bombardıman uçağı olarak kullanılmasına olanak sağladı.

Bu arada F-117’ler kesinlikle Sovyet bloğunun kontrolündeki hava sahasına girmek için tasarlanmıştı, ancak bunu herhangi bir stratejik derinlikte yapmak için tasarlanmamıştı. Doğu Bloku ülkeleri ayakta kaldığı sürece SSCB içindeki hedefleri vurmak için bu hayalet bombardıman uçağının nasıl kullanılacağı konusu hiçbir zaman netleşmedi. Bilindiği üzere, Sovyet anakarasının genişliği 5.000 milden fazlaydı. Bu uçağın geliştirildiği yıllarda Doğu Bloku ülkeleri olarak adlandırılan şimdinin Doğu Avrupa ülkeleri, yaklaşık 1.000 mil harekât yarıçapı olan bu uçaklar için bir engel teşkil ediyorlardı. Doğu Bloku ayakta kaldığı sürece, bu uçakların Sovyetler Birliği içindeki stratejik hedefleri vurabilmesi pek olası gözükmüyordu. Derinlikteki hedeflere yapılacak taarruzlar, F-117’lerin yaklaşık 5 ila 7 katı arasında bir harekât yarıçapına sahip olan stratejik bombardıman uçaklarının görev alanına giriyordu. F-117’ler hiçbir zaman stratejik bombardıman uçağı rolünü üstlenmedi. Bu görev, B-52, B-1 ve daha sonra B-2'nin başlıca görev alanı oldu.

Gerçekten de F-117'nin aerodinamiği harika değildi. Yüksek manevra kabiliyetine sahip değildi. Bu uçakta henüz geliştirilme aşamasındaki birinci nesil stealth tasarımı kullanıldı. Bu o dönem için işe yarayan noktasal bir tasarımdı, ancak bu özel uçak diğer görevlere veya ortamlara uyarlanabilir değildi. Yaptığı işi iyi yapıyordu, daha fazlasını değil.

Ek olarak, bu uçak ne aviyonik (örneğin radar) ne de motor (emme/egzoz sınırlamaları) bakımından kendini geliştirmeye elverişli bir platform değildi. F-15 ve F-16’larda günümüzde yapılabilen iyileştirmeler bu uçak için yapılamıyordu. Uçağın sahip olduğu yeteneklerin nasıl iyileştirileceğine, geliştirileceğine dair bir yol bulunamadı. Amerikan Hava Kuvvetleri, F-117’lerin vurulmasının bu kadar kolay olduğunu görmekten ayrıca rahatsızlık duyuyordu. Basit bir uçaksavar uçağı vurmuş, görünmezliğini yerle bir etmişti. Bu uçağı iyileştirmenin mümkün olamayacağını, olası bir iyileştirme programının oldukça pahalıya mal olacağını anlayan Pentagon, netice itibariyle maliyet etkinliği her geçen yıl düşmekte olan bu uçağın kullanımına 2008 yılı itibariyle son vermek durumunda kaldı. 

ABD, F-22 savaş uçaklarının sayısının artmasıyla birlikte, envanterdeki son 58 adet F-117’yi hizmet dışına çıkardı. 2008 yılındaki karar ile F-117’lerin gerektiğinde yeniden aktif hale getirilebileceği de hükme bağlandı. Bu nedenle F-117’ler her an uçabilecek statüde tutuldu. 2017 yılında, bu uçakların 10-15 yıl içerisinde tamamının parçalanacağına ilişkin çeşitli haberler medyada yer aldı. 

Bu arada, 30 Ekim 2017 tarihinde saat 15:40 civarında Las Vegas’taki Nellis Hava Kuvvetleri Üssü’nden bir F-117’nin kalkış yaptığı tespit edildi. Yine birkaç F-117, Miramar Donanma Üssüne iniş yaptı. Bu uçuşla ilgili olarak Amerikan Hava Kuvvetleri, “Hava Kuvvetleri F-117’yi aktif hizmetten emekli etti, ancak Hava Kuvvetleri Test Merkezi’ndeki pilotlar hâlâ sınırlı araştırma faaliyetleri için onları uçuruyorlar.” açıklamasında bulundu. Anlaşılan ‘hayalet’, her daim göreve hazır tutuluyor.

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 19.08.2023
  • Süre : 5 dk
  • 4979 kez okundu

Google Ads