Site İçi Arama

savunma

F-16 vs Su-35: Ukrayna Semalarında Beklenen Düelloyu F-16 mı Su-35 mi Kazanır?

Rusya-Ukrayna Savaşında F-16’ların başlıca rakibi olabilecek Rus savaş uçakları arasında öne çıkanlar; Su-27, Su-30 ve özellikle de Su-35 uçaklarıdır. Bu uçaklardan her yönüyle en gelişmiş olanı Su-35’dir. Bu uçakla F-16’yı karşılaştırmak bize savaşın hava bacağında olabilecekler hakkında bir fikir verebilir.

Nisan 2024 ayında Ukrayna’ya 6 adet F-16A/B MLU Geliyor

Zelensky’nin Batı dünyasından istediği F-16’ların ilk altı adedi Nisan ayında Ukrayna’ya geleceği söyleniyor. Ukrayna’ya toplamda Danimarka ve Hollanda’nın envanter dışına çıkardığı 61 adet F-16A/B MLU uçağının verilmesi planlandı. Şimdilerde bazı kaynaklara göre verilecek F-16 sayısı 45 adet olarak sınırlandı. Nihayetinde 40-60 adet F-16 uçağı Ukrayna Hava Kuvvetleri tarafından bu yıldan itibaren kullanılmaya başlanıyor. Artık savaşın ne kadar süreceğini kimse kestiremiyor. Bu uçakların savaşın gidişatını değiştirmesini kimse beklemiyor. ‘Game changer (oyun değiştirici)’ olması da söz konusu değil ancak Doğu Ukrayna’da hava üstünlüğü mücadelesinde F-16’lar Rus uçaklarına karşı mücadele vermeye başlayacağından, havada işler biraz karışabilir. 

20 kadar Ukraynalı savaş pilotu F-16 eğitimlerini tamamladı. Ancak gelecek uçak sayısı düşünüldüğünde en az ilave 100 kadar daha Ukraynalı pilotun F-16 kullanıcı eğitimi almasına ihtiyaç bulunuyor. Aynı şekilde bu uçakları uçuracak, uçak bakım personeli ve makinistlerin de eğitim sürecine tabi tutulma zorunluluğu bulunuyor. 

Ukraynalı personelin F-16 eğitimleri için Romanya'nın güneydoğusundaki Fetesti hava üssünde bulunan merkez düşünülüyordu. Ancak bu merkezde şimdilerde sadece Romen pilotları F-16 eğitimi veriliyor. Ukraynalı pilotlar için henüz bir planlama yapılmadığı, bu nedenle eğitimlerin ilk 20 pilot için verildiği üzere, 10 ay süreli eğitim şeklinde, Danimarka, İngiltere ve ABD’de verilmesi seçenekleri üzerinde duruluyor. En azından ilk 6 adet F-16 uçağını Ukrayna’nın uçurmasına engel bir durum bulunmuyor. Diğer F-16’lar gelinceye kadar da eğitim sürecinde epey bir ilerleme kaydedilebileceğini değerlendiriyorum.

Bu kapsamda Rusya-Ukrayna Savaşında F-16’ların başlıca rakibi olabilecek Rus savaş uçakları arasında öne çıkanlar; Su-27, Su-30 ve özellikle de Su-35 uçaklarıdır. Bu uçaklardan her yönüyle en gelişmiş olanı Su-35’dir. Bu uçakla F-16’yı karşılaştırmak bize savaşın hava bacağında olabilecekler hakkında bir fikir verebilir.

F-16 vs Su-35

Havacılık meraklıları Ukrayna semalarında, Lockheed Martin yapımı F-16 Fighting Falcon ile Sukhoi yapımı Su-35'in düellosuna hazırlanıyor. Rusların hava muharebesi, it dalaşı için optimize edilmiş avcı uçaklarına karşı Batı'nın çok rollü jetlerinden biri olan F-16 A/B’nin iyileştirme sürecinden geçen (MLU-Mid-Life Upgrade) ancak yine de kullanım ömürlerinin sonuna gelen F--16 A/B MLU uçaklarının performansının ne olacağı yönünde karşılaştırmalar yapılıyor. Bu karşılaştırmalardan esinlenerek, ben de iki uçağı mukayese etmek istedim.

Ukrayna'nın teslim alacağı F-16'lar 1970'lerde tasarlandı. Dördüncü nesil olan bu uçak ilk uçuşunu 1974 yılında gerçekleştirdi. Amerikan Hava Kuvvetleri envanterine ise 1978 yılında girdi. Sonraki yıllar içinde büyük ölçüde gelişen, iyileştirme süreçlerinden geçen bir uçak olan F-16’nın günümüzde F-16 Blok 70/72 Viper versiyonu sil baştan yeniden üretiliyor. Ancak Ukrayna’nın kullanacağı F-16A/B MLU’ların en gelişmiş versiyon olan F-16 Viper ile hiçbir benzerliği bulunmuyor. Birçok yönden geri kalmış bu F-16’lardan en azından bir F-16V performansı beklememek gerekiyor.

F-16 ile Su-35'i karşılaştırmak kolay değil. F-16, 1970'lerin sonunda F-15 Eagle ve Sovyet Su-27 ve MiG-29 ile birlikte hizmete giren dördüncü nesil bir uçaktır. Su-35, F/A-18 E/F Super Hornet, Typhoon, Rafale ve MiG-35 dahil olmak üzere 1990'ların sonlarında yıldızı parlayan dördüncü nesil avcı uçaklar arasında yer alsa da, sahip olduğu özellikler nedeniyle, 4.5 nesil ayarında bir uçak olarak kabul ediliyor. Bir yönüyle Rusların halihazırda envanterindeki  Su-35 uçakları, Amerikan yapımı F-15EX ve/veya F-16Viper ayarında bir uçaktır. 

Esasında Rus hava gücü Ukrayna'daki sayısal ve teknolojik üstünlüğüne rağmen şimdiye kadar çok kötü bir performans sergiledi. Bununla birlikte modern mühimmat ve seyir füzelerinin kullanması halinde Rusların sahada üstün olduğu da kimse tarafından inkâr edilmiyor. Zira bu tür mühimmatın kullanıldığı son hava saldırıları Ukrayna savunmasını harap etti. Rus bombardımanını durdurmak ve başarılı bir karşı saldırı başlatmak için Ukrayna'nın en azından Doğu Ukrayna’da bölgesel hava üstünlüğünü ele geçirmesi ve olabildiğince karşı taarruzlara başlaması gerekiyor. Halihazırdaki dron saldırıları, HIMARS taktik füzeleri kullanılarak yapılan taarruzlar Ruslarda rahatsızlığa neden olsa da, bu saldırılarla kesin sonuçlu başarılar elde edilemiyor.

F-16 Nasıl Bir Uçaktır?

Bazılarına göre F-16’lar; "Neredeyse her konuda iyi bir uçak ama hiçbir konuda en iyisi değil." F-16’lar her şeyden anlayan ama özel bir konuda derinlemesine uzmanlığı olmayan insanlara benzetiliyor. Her durumda F-16’lar yaklaşık 50 feet uzunluğunda, 33 feet kanat açıklığına sahip ve boş ağırlığı yaklaşık 10 tonu buluyor. F-16; yine Mach 2 (ses hızının iki katı) süratine çıkabilen, yüksek manevra kabiliyetine sahip bir uçaktır. 20 mm'lik bir topun yanı sıra sahip olduğu 9 istasyonda taşıdığı hava hava füzeleri yanında hava yer görevlerinde modern ve klasik mühimmatla bombardımanlarda başarılı bir profil çiziyor. Ukrayna F-16’ları orta menzilli görüş ötesi AIM-120 radar güdümlü hava hava füzesi yanında kısa menzilli ısıya güdümlü görüş içi AIM-9 Sidewinder füzelerini taşıyabiliyor. Ayrıca hava yer görevleri için JDAM tipi hassas güdümlü mühimmat ile muhtemelen Storm Shadow'u gibi uzun menzilli Avrupa yapımı hava yer füzelerini atabiliyor. Ukrayna için F-16’ların AIM-120 AMRAAM atabilmesi hava üstünlüğü mücadelesinde gerekli olacak bir özelliktir. Ukrayna'nın mevcut radar güdümlü havadan havaya füzelerinin aksine, bu füzeyi atan uçağın sürekli olarak hedefe radar kilidini korumasını ve AMRAAM füzesini veri bağıyla beslemesi gerekiyor. AMRAAM belirli bir mesafeye gelince, artık F-16 radar desteğine ihtiyaç duymadan kendi arayıcı başlığıyla düşman uçağı bulabiliyor ve otonom olarak hedefe angaje olmasını sağlayan “at ve unut” özelliğiyle hedefini ıskalamıyor.

Görüldüğü üzere F-16’nın çok rollü olması, birçok hava görevi isterlerini yerine getirebilecek kabiliyette bir uçak olduğunu gösteriyor. Amerikalılar hava üstünlüğü mücadelesinde F-15 kadar iyi olmasa da iyi bir F-16 tasarımına imza attılar. Aynı şekilde yakın hava desteği için bir A-10 kadar iyi olmasa da oldukça öldürücü bir silaha dönüşebilen F-16’ların modern mühimmat kullanımında da bir F-15EX Strike Eagle kadar iyi olması yönünde bir beklenti bulunmuyor. Eski bir F-16 pilotu olarak diyebilirim ki, F-16 neredeyse her konuda çok iyi bir performansa sahip bir uçaktır. Hiçbir hava görevinde yüzünüzü kara çıkarmaz. Her görevi %100 mükemmellikte olmasa da en az %80 oranında başarıyla yerine getirebilecek yeteneklerle donatılmış modern bir savaş uçağıdır. 

Su-35 Nasıl Bir Uçaktır?

Su-35'in karmaşık bir geçmişi de var. Havadan havaya muharebe için tasarlanmış bir hava üstünlük uçağı olan ve 1970'lerin sonlarındaki Sovyetler tarafından kullanılmaya başlanan Su-27'nin (NATO kod adı: "Flanker") daha gelişmiş bir versiyonudur. Rus yapımı bu uçak, F-15 ayarında kabul ediliyor. Çift motorludur. Bu yönüyle bile tek motorlu F-16’dan özellikle hava üstünlüğü mücadelesinde daha üstün bir performans sergilemesini beklemek gerekir. 

Su-35 1980'lerin başında Su-27 Flanker'ın manevra kabiliyeti daha iyi olan gelişmiş bir versiyonu olarak tasarlandı. Su-27’lerin devamı olduğu noktasından hareket edilerek, Batılı uzmanlar tarafından Su-35 "Flanker-E" veya sadece "Süper Flanker" olarak adlandırıldı. Sukhoi, Sovyet ve ardından Rus hükümetleri tarafından hep önem verilen bu projeyi hayata geçirmek için uğraş verdi. Birçok prototip denedikten sonra, mevcut Su-35 tasarımı, 2000'lerin başında, hava üstünlüğü ağırlıklı olmak üzere çok rollü bir uçak olarak geliştirilmiş oldu. Bu yönüyle F-16’lara benzeyen bir uçaktır. Her açıdan özellikleri, yetenekleri geliştirilmiş bir Su-27’den özü itibariyle bir farkı yoktur. 

Su-35, F-16’nın yanında devasa büyüklükte bir savaş uçağıdır. 72 feet uzunluğu ve 50 feet kanat açıklığı ile F-16'dan yaklaşık yüzde 50 daha büyüktür. Boş ağırlığı 18 tondan fazla olup, F-16’nın neredeyse iki katıdır. Su-35, 30 mm'lik bir topunun yanı sıra sahip olduğu 12 adet harici yük istasyonundan hava yer ve hava hava mühimmatlarını atabilecek özellikte tasarlanmıştır. AMRAAM benzeri ‘at ve unut’ algoritmasına göre çalışan uzun menzilli R-37 ve R-77 radar güdümlü havadan havaya füzeleri atabilen Su-35’lerin hava üstünlüğü mücadelesinde elinin güçlü olduğu görülüyor.

1970'lerin sonlarından kalma Avrupalı F-16A/B'ler; 1990'ların ortalarında geliştirilmiş AN/APG-66(V)2 doppler radarına sahiptir. Uçakta gelişmiş AESA radarı haliyle bulunmuyor. Bununla birlikte GPS entegre edilen bu F-16’lar da AIM-120 füzelerini atabilecek yetenek kazandırma sürecine tabi tutulmuşlardır. Ayrıca MLU iyileştirme aşamalarında, bu uçakların modern silahları da atabilmeleri için görev yazılımları sürekli olarak güncel tutulduğu biliniyor.

Su-35, Dünyanın Bir Numaralı İtki-Ağırlık Oranına Sahip Savaş Uçağıdır.

F-16’dan büyük bir savaş uçağı olmasına rağmen, Su-35’ler F-16’lara göre manevra kabiliyeti daha yüksek bir uçaktır. F-16’ların yapısal olarak manevra yeteneği iyi olmasına rağmen, itki-ağırlık oranı Su-35’in gerisinde kalmaktadır. Bu nedenle hava muharebeleri esnasında sürat artışları, ivmelenme bağlamında Su-35 teknik yönden daha avantajlı bir uçaktır. Su-35 bu alanda dünyanın bir numaralı uçağı olarak kabul ediliyor. F-15’lerin bile önünde, 1.30 oranında itki-ağırlık oranına sahiptir. F-16 Blok 50 versiyonları 1.09’a kadar çıkabilirken, Ukrayna’ya verilecek versiyonların itki ağırlık oranları 1.02’ye kadar düşmektedir. Bu devasa fark, Su-35’leri F-16 A/B MLU karşısında açık ara çok yüksek performanslı bir savaş makinasına dönüştürmeye yetiyor.

Bunun yanında Su-35'in "süper manevra kabiliyeti" olan bir uçak olarak kabul edilmesinin en önemli nedeni, büyük ölçüde yüksek itki-ağırlık oranına sahip olması yanında hareketli nozullara da sahip olmasıdır. Bu özellikle düşük süratlerde adeta bir kanatçık, elevatör ve direksiyon (rudder) işlevi görür ki hava gösterilerinde izlemeye doyamadığımız Su-35’in düşük sürat manevralarını başarıyla yapabilmesini sağlamaktadır.

Su-35: 360 Derece Nozul Hareketine Dayalı İlave Manevra Kabiliyetine Sahiptir

Su-35 pilotu, nozullarını 360 derece ve her iki nozulu aynı anda farklı eksenlerde hareket ettirecek kadar kullanım esnekliğine sahiptir. Gösteriler esnasında Su-35’in aniden yavaşladığı ve kuyruğunun üzerinde neredeyse durduğu, seyircileri selamladığı kobra duruşunun havada rakibine karşı nasıl bir avantaj sağlayacağını hayal edebilirsiniz. Düşman uçağının arkada tutunamamasına neden olan ve ister istemez Su-35’in önüne düşmesi sonucunu doğuran "kobra manevrasını" yapabilmek, Su-35’e Ukrayna F-16’ları karşısında büyük avantaj sağlayacaktır. Bununla birlikte sürat avantajını ve enerjisini koruma becerisini gösterebilecek bir F-16 pilotunun Su-35 pilotuna çok zor anlar yaşatacağı da ayrı bir durumdur.

Bu açıdan baktığımızda, yine de F-16’ların hava muharebesine girmeyip, olabildiğince AWACS desteğinde AMRAAM benzeri hava hava füzeleriyle Su-35 ve benzeri Rus uçaklarını Doğu Ukrayna hava sahasına girmeden menedebilmesi beklenir. İt dalaşına girmek F-16’lar için ilave sorunları beraberinde getirebilir. Bu nedenle Ukrayna pilotlarının da it dalaşından uzak duracaklarını değerlendiriyorum.

Zaten uçak kaybı 100’ün üzerine çıkan Rusların, kendi hava sahalarında uçaklarını tutmayı tercih ettiği bir hava harekât anlayışına şahit oluyoruz. Gerçekte hem Rus hem de Ukrayna uçakları düşman hava sahasına girmek yerine cephe hattının kendi taraflarında kalmayı yeğliyorlar. Su-35’ler de her ne kadar süper manevra kabiliyetine sahip olsalar bile, Ukrayna savaşında bu özellikleri henüz pek bir işe yaramadı.

Su-35’lerde F-16’lardaki Doppler Radardan Daha Üstün PESA Radarı Bulunuyor 

Öte yanda Ukrayna F-16’larının görüş ötesi menzilde de Su-35’lere karşı bir üstünlüğü bulunmuyor. Zira, radar yönüyle de daha modern sistemlere sahip olan uçak, Su-35’tir. F-16’lar Rus hava sahasına yaklaşırken, daha onlar farkına varmadan, Flanker-E sahip olduğu Irbis-E radarı ile, 400 kilometre (249 mil) menzilden F-16’ları izlemeye başlayabilir. Bu menzil avantajı hava üstünlüğünde F-16’ların kısa kalmasına neden olacaktır.

Irbis-E radarı, AESA tipi aktif elektronik tarama dizinli radarlara göre nispeten geri teknoloji demek olsa da, Ukrayna F-16’larının radarından daha iyi olan PESA (pasif elektronik tarama dizinli) özellikli gelişmiş bir radardır. Bunun anlamı, F-16’ların radar ikaz alıcılarına (radar warning receiver – RWR) ikaz vermeden PESA radarlı Su-35’ler F-16’ların yakınlarına kadar gelebilir. Eğer Ukrayna’nın elinde F-16 Viper olsaydı, bu uçaklarda AESA radarları olacaktı. Dün F-16 Özgür uçaklarında ilk denemesi yapılan ASELSAN yapımı MURAD AESA tipindeki AESA radarı, aynı anda çok sayıda hedefi izleyebilir ve karıştırmaya karşı da dayanıklılık gösterir. Ancak Ukrayna AESA donanımlı F-16'lara sahip değil. F-16 MLU'nun AN/APG-66(V)2 radarı, her seferinde bir frekansta daha yavaş tarama sağlayan, mekanik olarak yönlendirilen antenlere sahip bir doppler sistemine sahiptir. Bu tip radarlar biraz 1980’li yılların teknolojisi anlamına geliyor.

Ayrıca Su-35'in radarı daha güçlüdür. Ukrayna F-16’larındaki AN/APG-66(V)2'nin 770 watt gücüne karşılık Su-35'in radarının 5 kilowatt güce sahiptir. Bu da Su-35’in radar menzilinin F-16’nınkinden daha yüksek olması demektir. 

Su-35, Daha Gelişmiş ve Daha Uzun Menzilli Hava Hava Füzelerini Taşıyor

Üstün radar yetmiyormuş gibi, Su-35'in kitabi bilgilere göre görüş ötesi menzilde (BVR-Beyond Visual Range) daha iyi füzeleri var. R-37'nin tahmini hedef tespit menzili 400 kilometre (249 mil) iken, R-77’ler yaklaşık 110 kilometre (68 mil) etkili menzile sahiptir. Her iki füze de yukarıda kısaca ifade ettiğim AMRAAM algoritmasına benzer bir ‘at ve unut’ mekanizmasına sahiptir. Flanker; bir BVR angajmanında F-16'dan daha fazla füze taşıyabildiği için F-16'ya daha fazla füze atma şansına sahip olacağından, F-16’yı ateşle baskı altında tutarak, kontrollü bir yaklaşma yapabilir, avantajını koruyabilir. Su-35’ler, standart bir donanım olan IRST (Infrared Search and Track-kızılötesi arama ve takip) sistemine sahiptir. Ukrayna F-16A/B uçaklarında IRST bulunmuyor. BVR bölgesinden görüş içi menzile doğru angajman kayarken, Su-35 radarını kullanmadan IRST ile F-16A/B uçaklarını çok daha uzaktan görebilir. Kanaatimce, it dalaşında, gören görmeyene göre daha üstün olacağından, IRST sayesinde avantaj en baştan itibaren Su-35’lere geçmiş vaziyette taraflar it dalaşına başlamak zorunda kalabilir.

Ayrıca kaska monte nişangah sistemine sahip Su-35 uçakları karşısında klasik bir savaş uçağı standartlarında kalacak F-16A/B’lerin fırsat hedeflerini vurmada, görüş ötesi ve görüş içi silah kullanımında daha zayıf kalacağı aşikardır. Özellikle it dalaşı esnasında Flanker pilotu kaska monte edilmiş görüş avantajına sahip olacak, baktığı yöne silahını atabilecektir. Oysa F-16 pilotunun füze butonuna basabilmesi için öncelikle uçağının burnunu Flanker'a doğrultması gerekecektir. İt dalaşında atış pozisyonlarını yakalamanın anlık olduğun farz ve kabul ettiğimizde, Flanker pilotunun F-16 pilotuna göre çok daha fazla pozisyon yakalama olasılığı olduğunu söyleyebilirim. 

Ukrayna F-16'sı bir Rus Su-35 ile it dalaşına girerse ne olur?

F-16’ların her yeni versiyonu uçağa ilave ağırlıkların eklenmesi gerektirmiştir. Bu yönüyle baktığımızda Ukrayna’ya verilen F-16A/B uçakları, mevcut F-16 konfigürasyonları içinde en hafif uçak konfigürasyonu demektir. Bu nedenle itki-ağırlık oranı da oldukça iyi sayılır. Bu durum F-16A’ları çeviklik yönüyle öne çıkarmaktadır. Tüm F-16’ların bir açıdan zayıf tarafı, yüksek hücum açılarında (alfa) tutunmakta zorluk çekmeleridir. Yüksek hücum açısı ve düşük süratlerde, F-16’lar stall olmasalar da uçmakta zorlanırlar. Dönüş oranları iyice zayıflar. Düşük hızlarda uçak sıkıca dönemez ve burnunu çok agresif bir şekilde it dalaşı yaptığı uçağa doğru doğrultamaz. Burun yukarıda olmak yerine, iyi eğitimli bir F-16 pilotu, uçağını burun aşağı pozisyonda tutmak ve kanatçıklarla uzunluk ekseninde uçağını döndürmek, kaldırma vektörünü (lift vector) kullanarak uygun manevrayla hasım uçağı alt edecek pozisyonu yakalamak ister. Burun aşağı pozisyondayken bir canavara dönüşen F-16’lar maalesef burun yukarıda çok düşük performansla yetinmek zorunda kalırlar. İşte bu nokta, Su-35’in en iyi olduğu manevra alanıdır. Meşhur kobra manevrasını hatırlayın. Bu bölgede F-16’nın Su-35 ile baş etmesi neredeyse imkansızdır. Yine de bu manevra bölgesinde F-16A; süratini yüksek tutabildiği sürece Su-35'i sürekli dönüşe zorlayarak enerjisini sönümlemesini sağladığı oranda, it dalaşından galip ayrılabilecektir. Süratini düşürmesi halinde tüm kozlar Su-35’in eline geçeceğinden, düşük süratlerde burnunu F-16A'dan daha agresif bir şekilde istediği noktaya taşıyabilen Su-25 pilotu sahadan galip ayrılabilecektir. Ancak bir it dalaşında her şey olabilir. Sadece teknik verilere ve uçakların potansiyel performanslarına bakarak, önceden kazananı ilan etmek söz konusu olamaz. Her zaman iyi eğitimli, becerikli ve tecrübeli bir savaş pilotunun elinde düşük performanslı bir savaş uçağının bile bir canavara dönüşebileceğini bilmek gerekir.

Su-35’in karşısında AIM-9X yüklü, modern aviyoniklerle donatılmış F-16 Viperın şansının daha yüksek olacağını, sahip olacağı daha iyi motor (GE F110 veya F100-PW-229) performansıyla sahadan galip ayrılma şansının F-16A’lara kıyasla çok daha yüksek olacağını da antr parantez olarak belirtmek isterim.

Sonuç

Ukrayna’ya toplamda 61 adet F-16 A/B MLU savaş uçağı 2024-2025 yıllarında verilmiş olacaktır. Halihazırda 20 kadar Ukraynalı pilot, F-16’da harbe hazırlık eğitimini tamamlamıştır. Bu pilotların önümüzdeki ay gelmesi planlanan 6 adet F-16’yı uçurmaya başlamaları, bir süre sonra da gelecek diğer uçaklarla birlikte yaz döneminde F-16’ları Rusya-Ukrayna Savaşı’nın asli oyuncuları haline getirmeleri bekleniyor. 

Ukrayna’ya verilen F-16 uçaklarının en gelişmiş F-16 versiyonu olan Viper’ların çok gerisinde olduğunu, radar, silah, aviyonikler, sensörler yanında motor olarak bile daha düşük seviyede olduklarını bilmek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında, Ukrayna’nın kullanacağı F-16’ların sahip olduğu yeteneklerin ve özelliklerin sınırlı olduğu, bu nedenle de bu harpte ‘oyun değiştirici’ bir role soyunmalarının olası olmadığını dikkate almak gerekiyor.

Ayrıca, F-16A/B MLU uçaklarının rakibi olması beklenen Su-35 uçaklarına spesifik performans ölçütleri açısından bakıldığında; Rus Su-35 savaş uçakları, Ukrayna tarafından kısa süre içerisinde kullanılmaya başlanacak olan F-16A/B uçaklarından daha yüksek sürate, daha uzun menzile sahip olduğu, Su-35’in ayrıca silah taşıma kapasitesinin, ağırlık ve sayısal manada daha yüksek olduğu göz önünde bulundurularak, Ukrayna yönetiminin F-16’ları cepheye sürmesi gerekiyor. Bu versiyon F-16’ların, Viper benzeri modern F-16’lar gibi yüksek performanslı olamayacakları göz önüne alınmalıdır. Ukrayna Genelkurmayı savaşı planlarını uçağın limitlerini bilerek hava angajmanlarına sokmalıdır. Aksi takdirde, performansıyla orantılı bir şekilde kullanılmayan eski versiyon F-16 A/B’ler Ukrayna Ordusunda ve Batı Dünyasında hayal kırıklığı yaşanmasına neden olabilir. 

Kaynakça

Lara Jakes, “Ukraine Could Deploy F-16s as Soon as July, but Only a Few”, The New York Times, 11 Mart 2024, https://www.nytimes.com/2024/03/11/world/europe/ukraine-f16-pilots.html

Michael Peck, “Can America’s Aging, But Mighty F-16 Overpower One of Russia’s Most Advanced Fighters?”, Popular Mechanics, 21 Mart 2024, https://www.popularmechanics.com/military/aviation/a60268417/f-16-vs-su-35/

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 26.03.2024
  • Süre : 6 dk
  • 5156 kez okundu

Google Ads