Gövdesine Saplanmış, Patlamamış Füzeyle İnen MiG-17, Ruslara Teknoloji Transferine Neden Oldu
Sidewinder 1 füzesinin ilk canlı atışı 3 Eylül 1952 tarihinde yapıldı. Füze ilk kez 11 Eylül 1953 tarihinde insansız hedef uçağa önleme yaptı. 1954 yılında ABD Hava Kuvvetleri Holloman Hava Geliştirme Merkezi'nde orijinal AIM-9A ve geliştirildi, daha ileri versiyonu AIM-9B ile denemelere devam edildi. Füzenin ilk operasyonel kullanımı 1956 yılının ortalarında Amerikan Donanmasına ait Grumman F9F-8 Cougar ve FJ-3 Furies uçakları tarafından gerçekleştirildi.
Kızılötesi Hava Hava Füze Geliştirmede Öncü Çalışmalar
Hava hava füzeleri, hava yer mühimmatına göre oldukça geç geliştirilebildi. Uzun yıllar makinalı top haricinde uçaklarda karşıdaki düşman uçağına ateş edecek başka bir mühimmat olmadı. Bazı durumlarda üstteki uçak, normalde yerdeki bir hedefi vurmak için kullandığı bombayı altta yakaladığı düşman savaş uçağını düşürmek için kullanmak durumunda kaldılar ve nadiren de olsa başarılı sonuçlara ulaştılar. Yine de çok yakın mesafeden kullanılan makinalı top atışlarına göre bomba ile uçak düşürmek hep absürt operasyon örnekleri olarak görüldü.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, havadan diğer uçaklara atılan, bir çeşit ‘havadan uçak bombalama’ yönteminin yerini alacak arayışlar hız kazandı. Kısa mesafelerde etkin olan makinalı toptan daha etkili olacak, nispeten uzak mesafelerden düşman uçağını vurabilecek havadan havaya füze geliştirme ihtiyacına karşılık gelecek mühendislik çalışmaları savaş içerisinde fazlasıyla itibar gördü. Özellikle Almanlar, jet motorlarında olduğu gibi hava hava füze geliştirme konusunda da o dönemde öncü çalışmalara imza attılar. Bu kapsamda temel alınan yöntem, ısıya giden, kızılötesi güdüm sistemi tasarımı oldu. Bu yönde sayısız tasarımı deneyen Almanlar, savaş bittiğinde ısıya güdümlü (dolayısıyla havadaki savaş uçağının sıcak bölgelerine, özellikle de egzoz kısmına) füzeyi geliştirememiş olsalar da, oldukça önemli mühendislik çözümlemelerine ulaşmışlardı.
Savaşın sona ermesiyle birlikte, Amerikan istihbarat birimleri Alman ısıya güdümlü hava hava füze geliştirme çalışmalarına nüfuz etmeye çalıştılar. Bu projelerde çalışan birçok mühendisle birlikte onların çalışmalarına da el kondu. Toplanan bilgiler, müttefik ülkelerin uçak firmalarına iletilirken, aynı zamanda Alman mühendislerinin çalışmalarını içeren raporlar da özellikle Amerikan havacılık otoriteleri tarafından sahiplenildi. 1940'ların sonunda Bell Bomi roket motorlu bombardıman uçağı gibi devasa sistemlerden havadan havaya füzeler gibi küçük sistemlere kadar çok çeşitli füze projeleri devam ediyordu. Isıya güdümlü füze geliştirme projesinde çalışan Alman mühendisleri, bu füze projelerine entegre edildi. Bu sayede, 1950'lerin başlarına gelindiğinde, Amerikan Hava Kuvvetleri ile İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri, kızılötesi (IR) arayıcı başlıklı füze geliştirme projelerinde epey mesafe katetmeyi başarmıştı.
Amerikan tarafında ısıya güdümlü Sidewinder füzesinin geliştirilmesi 1946 yılında Inyokern, Kaliforniya'daki Donanma Mühimmat Test İstasyonu'nda (NOTS), şimdiki adıyla Donanma Hava Silahları İstasyonu’nda ya da çokça ünlenen China Lake’te, William B. McLean tarafından tasarlanan bir kurum içi araştırma projesi olarak başladı. Başlangıçta "Yerel Tapa Projesi 602" olarak adlandırılan proje, Sidewinder adını 1950 yılında aldı. Projenin ismi, doğadan esinlenerek belirlendi. Sıcakkanlı avlarını avlamak için kızılötesi duyu organlarını kullanan bir çıngıraklı yılan olan Crotalus cerastes referans alındı.
Sidewinder 1 füzesinin ilk canlı atışı 3 Eylül 1952 tarihinde yapıldı. Füze ilk kez 11 Eylül 1953 tarihinde insansız hedef uçağa önleme yaptı. 1954 yılında ABD Hava Kuvvetleri Holloman Hava Geliştirme Merkezi'nde orijinal AIM-9A ve geliştirildi, daha ileri versiyonu AIM-9B ile denemelere devam edildi. Füzenin ilk operasyonel kullanımı 1956 yılının ortalarında Amerikan Donanmasına ait Grumman F9F-8 Cougar ve FJ-3 Furies uçakları tarafından gerçekleştirildi.
Sidewinder'ın ilk modellerinden (AIM-9B/C/D/E) yaklaşık 100.000 adedi Raytheon ve General Electric'in ana alt yükleniciliğinde üretilirken, NATO versiyonları da Almanya'da Bodenseewerk Gerätetechnik tarafından lisans altında toplam 9.200 adet üretildi.
Füzenin İlk Kullanımı 1958 Yılında Tayvan Boğazı Üzerindeki Hava Sahasında Oldu
Sidewinder füzesi, muharebe görevinde ilk defa 24 Eylül 1958 tarihinde, İkinci Tayvan Boğazı Krizi sırasında, o zamanki adıyla Çin Cumhuriyeti (şimdiki Tayvan) Hava Kuvvetleri tarafından Çin Halk Cumhuriyeti uçaklarına karşı kullanıldı. O yıllarda, Tayvan ve Çin arasındaki o dönemde süregelen gerginlik, yer yer hava muharebelerinin yaşanmasına neden oluyordu. Tayvan Hava Kuvvetleri, Amerikan yapımı F-86 Sabres uçaklarıyla Tayvan Boğazı üzerinde Çin savaş uçaklarını önlemek için devriye görevi yapıyordu. Çin’in elinde MiG-17 savaş uçakları vardı ve bu uçakların yüksek irtifa performansı F-86’lardan daha iyiydi. Bu nedenle F-86’ların top atışlarıyla MiG-17’ler karşısında varlık gösterebilmesi neredeyse imkânsız hale gelmişti.
Bunun üzerine, ABD, büyük bir gizlilik içerisinde, Tayvan’ın elindeki F-86’lara sidewinder füzelerini entegre etmeye karar verdi. Amerikan Marine Corps (Deniz Piyadeleri) tarafından sağlanan bir hava mühimmat entegrasyon ekibi, uçaklar üzerinde yapılması gereken füze modifikasyonlarını gerçekleştirdi. Sidewinder füzeleri 24 Eylül 1958 tarihinde MiG-17’lere karşı ilk defa kullanıldı. F-86’ların düşük performansını bilen MiG-17 pilotları, her zaman yaptıkları üzere, Tayvan Boğazı üzerinde bekleyen F-86’ların üzerinden geçiş yaptılar. Bu esnada MiG-17 koluna ilk sidewinder füzesi atıldı. Bir anda makinalı top atışı yerine füze atışıyla karşı karşıya kalan MiG-17 pilotları haliyle afalladılar ve kol düzenlerini bozdular. F-86’larla MiG-17’ler arasında girdaplı, spiral it dalaşı başladı. Bu fırsattan istifade eden F-86 pilotları önlerine düşen MiG-17’lerin arkalarından füze atışı yapma şansı buldular. Neticede Çin ordusu, hiç beklemediği bir şekilde füze atışıyla MiG-17’lerini kaybetmeye başladı.
Füze MiG-17’yi Vurdu Ama Patlamadı, Uçak Gövdesi Saplanmış Vaziyette Kaldı
Tayvan Boğazı üzerinde aynı yıl gerçekleştirilen başka bir angajmanda ise, bir Tayvan savaş uçağının attığı AIM-9B füzesi, Çin Hava Kuvvetlerine ait bir MiG-17'yi vurdu ancak füze patlamadı. Füze, MiG'nin gövdesine saplanıp öylece kaldı. Gövdesine isabet eden patlamamış füzenin varlığına rağmen MiG-17 halen uçabiliyordu. Pilota MiG-17’yi üzerindeki Amerikan hava hava füzesiyle birlikte salimen üssü getirme talimatı verildi.
MiG-17, üzerindeki füzeyle emniyetli bir iniş yaptı. Üzerindeki Sidewinder füzesi özenle çıkarıldı ve Mao’nun ordusuna destek veren Sovyet uzmanlar, füzeyi alıp derhal SSCB'ye götürdüler. Patlamamış, sapa sağlam Amerika yapımı sidewinder füzesi böylece Sovyet mühendisler tarafından incelenmek üzere ele geçirilmiş oldu. Sovyet mühendisler AIM-9 dikkatlice parçalara ayırdılar ve ardından parça parça tersine mühendislikle füzenin tüm detaylarını öğrendiler. Böylelikle, Sovyetler de Sidewinder'ın bir kopyasını, ısıya güdümlü bir hava hava füzeyi kendi imkanlarıyla üretmeyi başardılar. Bugün bu füze, NATO kısaltma ve kodlamalarında AA-2 Atoll olarak geçen, Rus isimlendirmesiyle Vympel K-13/R-3S füzesi olarak 1960 yılından itibaren Sovyetlerin silah envanterinin bir parçası oldu.
Sonuç
Isıya güdümlü giden AIM 9 Sidewinder füzelerinin özellikle ilk versiyonları, ısı kaynağına yöneldiği an, füzenin burun kısmında yer alan ısı tarayıcı başlığın hedefi tespit ettiğini, artan bir hırıltı sesine benzer bir gürültülü sesle pilota uyarı verir. Füze, adeta pilotla konuşur, ‘hedefin ısısını alıyorum’ der. Bunun anlamı, bırak beni gideyim, düşman uçağının egzozundan içeriye gireyim demektir. Isı tarayıcı başlık, düşman uçağın egzozunun yaydığı kızılötesi radyasyona kilitlendikten sonra, yakın mesafelerde avın kaçabilmesi pek de mümkün olmaz. Şimdilerde çok farklı güdüm yöntemleri ve teknikleri geliştirilmiş olmakla birlikte, hava hava füzelerinin atası olan AIM-9A/B Sidewinder füzelerinin geliştirilmiş versiyonları olan AIM-9X füzeleri halen de görüş içi yakın hava muharebelerinde etkinlikle kullanılmaktadır.
Kaynakça
Dario Leone, The Aviation Geek Club, Jul 24 2023, https://theaviationgeekclub.com/the-story-of-the-aim-9-sidewinder-that-failed-to-detonate-got-embedded-in-a-mig-17-and-was-reverse-engineered-into-the-soviet-aa-2-atoll/