Milli Muharip Uçak (MMU/TF-X) - Türkiye’nin Projesi
15 Aralık 2010 tarihinde yapılan Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) toplantısında Türkiye’de ilk defa yerli imkânlarla bir jet eğitim ve bir jet savaş uçağı yapılmasına karar verilmiş ve uçağın yapımının Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından gerçekleştirileceği açıklanmıştır. Bu kararı takip eden aylar içinde Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) bünyesinde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile TUSAŞ temsilcilerinden teşkil edilen çalışma grubu tarafından uçağın tasarım çalışmalarına başlanmıştır. Savaş uçağımızın 5’inci nesil, radara düşük görünümlü (stealth) bir muharip uçak olarak imal edilmesi kararlaştırılmıştır. Uçağın tanımı olarak MMU (Milli Muharip Uçak) ve modeli olarak TF-X ismi verilmiştir. “T” harfi Türkiye, “F” harfi uluslararası havacılıkta kullanılan Fighter ve “X” harfi de Experimental (Deneysel) anlamındadır. Uçak seri üretime geçince, “X” yerine belirlenecek rakam kullanılacaktır. SSB, uçağın Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yılı olan 2023’te hangardan çıkmasının planlandığını açıklamıştır. Uçağın ismi TF-23 şeklinde tespit edilirse, bu uçak Cumhuriyetimizin kuruluş tarihinin son iki rakamını taşımış olacaktır.
Hava Kuvvetlerimizin 1970’li yıllarda ortaya koyduğu “Kendi Uçağını Kendin Yap” hedefine ulaşılması yolunda F-16 uçaklarının TUSAŞ tesislerinde montajının yapılması suretiyle yerli imkânlarımızla bir muharip jet uçağı gerçekleştirmenin ilk adımı atılmıştır. Türk Hava Kuvvetleri bugün kendi ihtiyacı olan muharip jet uçağını tanımlayacak bir tecrübeye sahiptir. Yerli jet savaş uçağının yapılacağı tesis olmasına karar verilen TUSAŞ uçak fabrikası da havacılık sanayisinde ulaştığı üstün teknolojik seviye ve modern tesisleriyle ve sahip olduğu yetişmiş, yetenekli, tecrübe kazanmış yönetici, mühendis ve insan gücüyle böyle bir savaş uçağını imal edebilecek potansiyele erişmiştir. Ana hedef, herhangi bir dış ülkeye bağımlılığı bulunmayan bir muharip uçak sistemine sahip olunmasıdır.
Bir uçağın tasarım aşamasında en önemli adım, “İhtiyaçların (isterlerin) belirlenmesi” safhasıdır. İhtiyaçların belirlenmesi safhasında en başta gelen kriter ise imal edilecek uçağın, gelecekteki tehdidi ve diğer harekât ihtiyaçlarını karşılayacak performansa sahip olmasıdır.
5‘inci nesil (stealth) kabiliyetine sahip bir muharip uçak olarak imal edilmesine karar verilen MMU/TF-X’le ilgili çalışmaların başlangıç safhasında Savunma Sanayi Başkanlığı yetkilileri, Türkiye’nin sıfırdan dizayn ve imal edilecek 5’inci nesil bir muharip jet uçağının yapımı çalışmalarında uzmanlığı ispat edilmiş yabancı ülkelerin teknik desteğine ihtiyaç duyulacağını açıklamışlardır. Bu amaçla jet savaş uçakları imalatında uzman firmalardan biri olan İsveç Saab firmasıyla iki yıllık bir sözleşme imzalanmıştır. Saab mühendisleriyle müşterek olarak uçağın kavramsal tasarımı üzerinde çalışmalar sonunda MMU’nun ikisi tek motorlu, biri çift motorlu olmak üzere üç ayrı modelinin tasarımı yapılmıştır. Uzun analiz ve çalışmalar sonunda Hava Kuvvetleri Komutanlığımız Nisan 2016’da MMU’nun çift motorlu modelini seçmiştir. MMU’nun çift motorlu modelinin seçilmesiyle çok isabetli ve tarihi bir karar verilmiştir. Halen dünyada uçmakta olan 5’inci nesil muharip uçaklardan ABD imalatı F-117 Nighthawk ve F-22 Raptor, Rus SU-57 ve Mig LMFS, Çin J-20 Chengdu ve J-31 Shenyang, Japon F-3 Shinshin, imalat safhasındaki Güney Kore KF-21 Boramae ve konsept safhasındaki İsveç FS-2020, Hindistan HAL (AMCA), İngiliz/İsveç/İtalya TEMPEST, Fransız/Alman/İspanyol FCAS ve ABD’nin 6’ncı nesil olarak imal edilen ve ilk uçuşunu geçen yıl yapan NGAD uçaklarının tamamı çift motorlu dizayn edilmişlerdir. Dünyada tek motorlu 5’inci nesil muharip jet uçağı olarak imal edilen tek model ABD F-35 JSF Lightning II uçağıdır. Tek motorlu bir stealth uçakta yakıt ve silah yüklerinin gövde içinde taşınması için uçağın yapısında yukarıdan aşağıya doğru şişkin bir görüntü meydana gelmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu şişman gövdesel yapı ise uçağın dönüş yarıçapının geniş ve çekilen G miktarının düşük olmasına yol açmaktadır. Ayrıca tek motorlu bir uçağın harekât yarıçapı çift motorluya göre kısadır. Gövde içinde taşıdığı silah yüklerinin toplam ağırlığı da çift motorluya kıyasla oldukça azdır. Dolayısıyla MMU uçağımızın çift motorlu modelinin seçilmesiyle tek motorlu modelde karşılaşılacak bütün bu performans düşüklüklerinin önüne geçilmiştir.
İsveç Saab firmasıyla yapılan iki yıllık sözleşme sona erdikten sonra yeni bir değerlendirme yapılmış ve MMU’nun geliştirilmesine İngiliz BAE Systems firmasıyla devam edilmesine karar verilmiştir. 28 Ocak 2017 tarihinde Ankara’da TUSAŞ ile BAE Systems arasında “Ana İlkeler Sözleşmesi (Heads of Agreement)” imzalanmıştır. İki firma arasında İşbirliği Anlaşması da 25 Ağustos 2017 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girmiştir. BAE System firmasıyla yapılan ve 156 Milyon ABD doları taahhüt edilen İşbirliği Anlaşması, dört yıllık bir takvim içinde şu hususları kapsamaktadır:
1. Sözleşme ile ilk 7 adet MMU uçağının tasarım, geliştirme, üretim, test ve sertifikasyon çalışmaları BAE Systems firmasıyla müşterek olarak yapılacaktır.
2. Kokpiti tek kişilik dizayn edilecek savaş uçağının konfigürasyonu şöyle planlanmaktadır:
a. Çift motorlu
b. Radara düşük görünümlü (stealth) kabiliyet
c. Gövde içi silah taşıma özelliği
d. Supercruise (Afterburner kullanmadan ses üstü uçuş)
e. Gelişmiş aviyonikler (uçuş ve atış sistemleri)
f. AESA çift fonksiyonlu radar
g. Elektronik harp kabiliyeti
3. Söz konusu İşbirliği Anlaşması ile devletten devlete garanti sağlanacak ve her iki ülke proje tamamlanana kadar TUSAŞ ve BAE Systems'in çalışmalarına azami destek vererek projenin arkasında duracaktır. Bu sayede MMU projesi her türlü iç hukukun üstünde tutulacak ve projede devletlerarası anlaşmalara göre teminat verilerek hareket edilecektir.
4. BAE Systems firması, MMU projesi için TUSAŞ’a 400 adam / yıl mühendislik hizmeti verecektir. BAE System’in mühendisleri süpersonik uçak tasarım / üretim tecrübesine sahip olacaktır.
5. Uçağın patenti Türkiye'ye ait olacaktır.
MMU’nun genel özellikleri
Kanat açıklığı : 14 metre
Uzunluk : 21 metre
Yükseklik : 6 metre
Motor : 2 x 29.000 Lb
Maksimum uçuş irtifası : 55.000 feet
Maksimum hız : 1.8 Mach (40.000 feet irtifada)
G limitleri : Pozitif +9.0G, Negatif -3,5G
Harekât Yarıçapı : 800 deniz mili üzeri
MMU/TF-X projesinde halen kilit noktalardan biri, kullanılacak uçağın turbofan motoruna karar verilip bu motorun tespit edilecek bir takvime göre temin edilmesidir. TF-X’de kullanılması düşünülen turbofan motor için jet motoru imalatçı firmalarıyla müzakereler yürütülürken, yerli imkânlarla imal edilecek bir motorun kullanılması seçeneği üzerinde de çalışmalar yapılmaktadır. TF-X’in Hv.K.K.lığı harekât ihtiyaçlarını karşılayabilmesi amacıyla belirlenen konfigürasyonunda kullanılması hedeflenen “Özgün Motor Geliştirme Projesi” yürütülmektedir. “Özgün Motor Geliştirme Projesi” tamamlanıncaya kadar hazır motor kullanılarak uçağın geliştirme faaliyetleri sürdürülecektir. Projeye göre ilk imal edilecek iki adet prototip TF-X uçağı için halen Türk Hava Kuvvetlerinin F-16 uçaklarında kullanılan General Electric F110-GE-129 serisi motorlardan 5 adet satın alınmıştır.
5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan TF-X, hem hava-hava, hem de hava-yer görevlerini yerine getirebilecek performansa sahip olacaktır. TF-X’in kokpit tasarımı, 5’inci nesil savaş uçaklarının sahip olması gereken kabiliyet ve donanımlar gözetilerek pilotun iş yükünü en aza indirgemeye yönelik olarak olgunlaştırılmaktadır. Tasarım sürecinde pilotun içinde bulunacağı fiziksel, bilişsel ve çevresel faktörler göz önünde bulundurularak pilot durumsal farkındalığını artıracak bir kokpit dizaynı geliştirilmektedir.
Savunma Sanayi Başkanlığı, Milli Muharip Uçağımızın 18 Mart 2023 tarihinde hangardan çıkacağını ve yer testlerinin başlayacağını açıklamıştır. Milli Muharip Uçağın imal edileceği Mühendislik Merkezi ve özel korumalı gizlilik taşıyan MMU Binası, 5 Ocak 2022 tarihinde yapılan bir törenle hizmete açılmıştır. Ayrıca TUSAŞ’ın imal edeceği başta Milli Muharip Uçak olmak üzere özgün, sabit kanat ve döner kanat hava araçlarının geliştirilmesinde ve kritik sektörlerde kullanılması amacıyla TUSAŞ fabrika bölgesinde, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ikinci büyük rüzgâr tünelinin inşaatı tamamlanma aşamasındadır. Savunma Sanayi Başkanlığı yetkilileri, MMU’nun 2026 yılı içinde ilk uçuşunu yapıp gökyüzüyle buluşacağını, uçuş testlerine devam edileceğini ve 2029 yılından itibaren ayda 2 uçak üretilip Hava Kuvvetlerimize teslim edileceğini açıklamıştır. Envanterimizde mevcut F-16 uçaklarımızın 2030’lu yıllardan itibaren servisten çıkarılması planlandığına göre, ara devrede yabancı bir ülkeden muharip uçak tedarik etmeye ihtiyaç kalmayacak ve Türkiye savaş uçaklarının temini ve idamesinde yıllardır olduğu gibi, yabancı bir ülkeye bağımlılıktan kurtulmuş olacaktır.
Diğer taraftan, ABD'nin F-35 kurucu ortak ülkelerinin aldıkları müşterek bir kararla Türkiye'yi F-35 programından çıkarmasından sonra MMU programının hiç gecikmeye uğramadan gerçekleştirilmesi ve uçakların yetkili makamlar tarafından belirtildiği tarihte muharip filolarda yerlerini alması hayati önem taşımaktadır. Şimdi Türkiye, varını yoğunu ortaya koyarak bütün gücünü ve imkânlarını, kendi Milli Muharip Uçağımızı imal etmeye teksif etmelidir. TUSAŞ, bugüne kadar yabancı ortaklarla müşterek F-16, CASA CN235, KT-1 gibi değişik modeldeki jet ve pervaneli uçakları Mürted tesislerinde imal ederek uçak imalatında büyük deneyim kazanmıştır. TUSAŞ ayrıca ATAK T129 silahlı helikopterini, ANKA ve AKSUNGUR İHA/SİHA insansız hava araçlarını ve HÜRKUŞ-B hava yer entegrasyon uçağını imal etmek başarılarını göstermiştir. T625 Gökbey genel maksat helikopterini ve T-929 Atak II silahlı helikopterini geliştirme çalışmaları devam etmektedir. TUSAŞ ayrıca Hava Kuvvetlerimizin jet eğitim görevleri ile yakın hava destek görevlerinde kullanılacak tek türbofan motorlu HÜRJET uçağının imalatı üzerinde çalışmakta ve bu uçağı 18 Mart 2023 tarihinde uçurmayı planlamaktadır. Bu kapsamda, Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin son toplantısında HÜRJET için ilk etap seri üretim kararı alınmıştır.
Türkiye'de son yıllarda Alp Havacılık, Aselsan, Ayesaş, Havelsan, Kale Havacılık, Mikes, Roketsan, Tubitak-Sage ve Milsoft gibi firmalar; Türkiye F-35 programından çıkarılmadan önce, bu uçağın 900’den fazla parçasını ülkemizde üretmişler ve böylece 5’inci nesil muharip jet uçağı parçalarının ve yazılımlarının üretilmesinde büyük deneyim kazanmışlardır. TUSAŞ’ın da 5’inci nesil uçak parçalarının üretilmesinde tecrübe kazanmış bu firmalarla beraber bütün imkânlarını, insan gücünü, deneyimlerini ortaya koyarak Milli Muharip Uçağımızı en mükemmel performansta ve planlanan takvime göre imal etmesi gerekmektedir.
MMU Projesi, Türk Savunma Sanayi tarihinin gelmiş geçmiş en büyük projesidir. Teknik ve stratejik özellikleriyle gelecekte güzel yurdumuzun savunmasında çok büyük bir yere sahip olacaktır. Bu özellikleriyle MMU, tek başına Hükümetin, Savunma Sanayi Başkanlığı’nın, TUSAŞ’ın ve Hava Kuvvetlerimizin değil, TÜRKİYE’NİN PROJESİDİR. Bu projenin gerçekleştirilmesi aynı zamanda Türk uçak sanayisinin kurtuluş mücadelesidir. Bu mücadeleyi kazanmak için herkesin elinden gelen bütün desteği vermesi bir vatandaşlık borcudur.
İrfan Sarp
İletişim: isarp56@gmail.com