Türk Hava Kuvvetleri Hangi Savaş Uçağını Satın Almalı? F-16V mi Eurofighter Typhoon mu? Bölüm-3
Eurofighter Typhoon, öncü çok rollü yetenekler sunmasının yanı sıra, çok kısa bir süre içinde farklı operasyonel görevleri tek bir görevde birleştirebilen yüksek performanslı bir rol değiştirme (swing) fırsatı da veren bir silah platformudur.
Hava-Hava ve Hava-Yer yetenekleri yanında keşif, savunma baskısı gibi görevlere de uyarlanabilen Eurofighter Typhoon, geniş kapsamlı operasyonel yetenekler sahip çok rollü ve çok maksatlı kullanıma uygun bir platform olarak öne çıkmaktadır.
Standart Hava-Hava ve Hava-Yer Yükleri aşağıdaki resimlerde yer aldığı şekliyle yaygın kullanıma sahiptir:
Görev İsterleri/Beklentileri Çerçevesinde Taşınabilecek Karışık Yükler
Hava Üstünlüğü Konfigürasyonuna Uygun Yük Taşıma Seçeneği
Tecrit Görevlerine Uygun Yük Taşıma Seçeneği
Yakın Hava Desteği Konfigürasyonuna Uygun Yük Taşıma Seçeneği
Swing (çoklu görev yapabilme) Konfigürasyonuna Uygun Yük Taşıma Seçeneği
Eurofighter Typhoon, Swing Rollü bir uçaktır. Bu ne demektir?
Eurofighter Typhoon, bu kadar geniş kapsamlı operasyonel yetenekler sunabilmesi yönüyle çok rollü bir platform halene gelmiştir. Uçağın, hem Hava-Hava hem de Hava-Yer senaryolarını aynı anda destekleme yeteneğinin bulunması, geniş bir operasyon yelpazesinde kullanıma olanak tanır.
Eurofighter Typhoon, öncü çok rollü yetenekler sunmasının yanı sıra, çok kısa bir süre içinde farklı operasyonel görevleri tek bir görevde birleştirebilen yüksek performanslı bir rol değiştirme (swing) fırsatı da veren bir silah platformudur.
İngilizler ‘çok rollü’ uçaklar için kullanılan ‘multi-role’ yerine ‘swing role’ isimlendirmesini özellikle Typhoon uçakları için kullanmayı tercih etmektedir. Bu kapsamda, multi-role uçaklar, örneğin av önleme rolünden bombardıman rolüne geçiş yapabilmek için normalde yere inmeleri, sorti arasında uçakların konfigürasyonlarının yeni görev/rol için değiştirilmesi gerekmektedir.
Aslında karışık yükle uçuş planlandığında tüm görev çeşitlerini tüm savaş uçaklarının belirli limitasyonlar dahilinde yapabilmesi mümkündür. Bununla birlikte uçağın kendisinden beklenen, sözgelimi av önleme rolünün gereğini tam yerine getirebilmesi için sorti arasında konfigürasyonu yeniden ayarlanmalıdır. Typhoon ise bu manada sorti arası konfigürasyon değişikliğine gitmeye ihtiyaç duymadan, sorti boyunca her rolü başarıyla yerine getirebilecek bir konfigürasyona sahip olduğu iddiasında olan ‘özel’ bir uçaktır. Bunun literatürdeki karşılığı ise ‘swing role’ olarak bilinmektedir.
Eurofighter Typhoon, ses altı uçuşlarda yüksek manevra kabiliyetine sahip olabilmek için aerodinamik açıdan ‘kararsız’ delta tasarıma sahiptir. Bu kendine has tasarım, deneyimli savaş pilotlarıyla tasarım mühendislerinin birlikte çalışmasıyla ortaya çıkarılmıştır.
Ses altı süratlerdeki kararsız rejim, uçuş bilgisayarının pilot kumandasıyla eşgüdümlü ve tamamlayıcı olacak şekilde karmaşık bir uçuş kontrol sistemini devreye sokmasını gerektirir. Eurofighter Typhoon süpersonik uçuşa geçtiğinde, kararsızlık noktası ağırlık merkezinin arkasına kayar ve uçak süpersonik süratlerde yüksek performanslı uçuş için gereken stabil uçak karakteristiğine geçiş yapar.
Nihayetinde, bilinçli bir seçimin ürünü olan kararsız tasarımın avantajları arasında ses altı hızlarda daha fazla çevikliğin elde edilmesinin yanı sıra daha düşük sürtünme katsayılarında uçuşların yapılabilmesi, kısa mesafelerde kalkış ve iniş (STOL - short takeoff and landing) performansına sahip olunabilmesi, kaldırma kuvveti katsayısında artışın sağlanabilmesi mümkün olmaktadır. Yakın dönemde kazanılması hedeflenen motor iyileştirmeleri neticesinde uçağın çevikliği ve manevra kabiliyeti daha da artması beklenmektedir.
Yaşam Destek Aparatları
Eurofighter Typhoon, pilot konforu ve optimum performans gereksinimleri doğrultusunda bilgisayar kontrollü anti-G ve solunum desteği teknolojisiyle donatılmıştır. G-suit tasarımı bu uçak için özel olarak geliştirilen, pilotun bel bölgesinden ayak bileklerine kadar tüm bölgeyi açıkta bırakmayacak şekilde kaplayan bir mekanizma (full-cover anti-G trousers - FCAGT) kullanılmaktadır. Yine bu g-suit’i tamamlayacak şekilde göğüs bölgesinin performansını artıran CCPG (chest counter-pressure garment) pilotlar tarafından uçuşta giyilmektedir. Ayrıca, nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlara karşı koruma sağlayan NBC (nuclear, biological, and chemical.) elbisesi de standart pilot kıyafeti arasında yer almaktadır.
Eurofighter Typhoon'daki Mk 16A fırlatma koltuğu, eşdeğer fırlatma koltuklarından %30 daha hafiftir. Kokpite yerleşik yapıdaki havada oksijen üretim sistemi OBOGS (on-board oxygen generation system) ‘kesintisiz’ oksijen desteğini garanti eder.
Typhoon Uçaklarının Blokları (Trençleri)
Typhoon T1
Blok 1: İki kişilik, test ve eğitim uçağı olarak BAE firması için üretilmiştir. İlk uçuşunu 30 Haziran 2003 tarihinde yapmıştır. Temel av önleme rolüyle limitli bir uçaktır.
İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerinin kullanımına verilen ilk uçaklar Tranche 1 (Typhoon T.Mk 1) özelliklerine sahiptir. Bu uçakların tek kişilikleri F.Mk 2 ve çift kişilikleri T.Mk 1 olarak tanımlıdır. Tranche 1 uçakları başlangıçta sadece hava savunma rolünde görev yapabilecek yeteneklerle donatılmıştır. 2008 yılından itibaren İngiltere kendi T1 uçaklarına bombardıman yeteneklerini de kazandırmıştır.
Blok 2: İki kişilik eğitim uçağıdır. T1 Blok 1’den farklı olarak bu uçaklarda modifiye yakıt sistemi kullanılmıştır. Gelişmiş av önleme rollü bu uçaktan toplamda 55 adet üretilmiştir.
Block 5
Av bombardıman (av önleme ve bombardıman yetenekli) rollü uçaklardır. R2 (retrofit) programıyla, tüm T1 uçaklarının nihai versiyonunun Blok 5 seviyesine çıkarılması hedeflenmiştir.
Typhoon T2:
Tek kişilik av önleme versiyonudur. İlk uçuşunu 6 Haziran 2002 tarihinde yapmıştır. T2 versiyonundan toplamda 89 adet üretilmiştir. T2’ler başlangıçta sadece av önleme uçağı iken, sonra gördükleri modifikasyon ile av bombardıman uçağına dönüştürülmüşlerdir. Başlangıçta uçaklarda dahili makinalı top (27 mm Mauser) yokken, daha sonra ilave edilmiştir.
Blok 8 versiyonları yeni görev bilgisayarı ve ilave yeni donanımlarla üretilmiştir.
Blok 10 versiyonlarına geliştirilmiş EOC1 (Enhanced Operational Capability) geliştirilmiş harekât yetenekleri kazandırılmıştır. Bu kapsamda gelişmiş DASS sistemi, IFF mod 5, uzun menzilli ACMI sistemi, AIM 120C-5 AMRAAM ve dijital IRIS-T hava hava füzeleri entegre edilmiştir. Hava yer rolü gereksinimleri için GBU-24, GPS-güdümlü mühimmat, JDAM, AGM-88, AGM-65, ALARM, AGM-84 Harpoon, Paveway III & IV yetenekleri, Rafael LITENING III hedefleme modu uçağa kazandırılmıştır.
Blok 15 versiyonlarına EOC2 yetenekleri kazandırılmıştır. Bu kapsamda, MBDA METEOR hava hava füzeleri ile hava yer rolü gereksinimleri doğrultusunda TAURUS, Storm Shadow (Scalp EG), Brimstone, Penguin benzeri modern füzeler entegre edilmiştir.
Blok 20 versiyonlarına EOC3 yetenekleri kazandırılmıştır. EOC1 ve EOC2 yeteneklerinin yanı sıra, uçağın görev bilgisayarı ile self-defense sistemleri modifiye edilmiştir.
Typhoon T3 / T3A:
EOC3 yeteneklerine ilave olarak donanım ağırlıklı EOC4 yetenekleri entegre edilen versiyondur. SPEAR 3, Marte-ER ve Litening IV&V entegrasyonları yapılmıştır. EOC4 kapsamında, conformal yakıt tanklarının entegrasyonu yanında fiber optik kablolama çekilmiştir.
T3 versiyonlarına, henüz Captor-E AESA radarı üretim aşamasına gelemediği için, Captor-M klasik radarları takılmıştır. İlerleyen yıllarda tüm T3’lerdeki klasik radarların yerine Captor-E AESA radarları takılacaktır.
T3A, uçağın üretim aşamasında Captor-E AESA radarı takılan versiyonlarına verilen isimlendirmedir. Kuveyt’e satılan uçaklar, T3A olarak üretim bandından çıkmıştır. 2009 yılında imzalanan sözleşme gereği, toplamda Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere için 112 T3A uçağı üretilmiştir.
Typhoon T4 (2008 yılında belirlenen orijinal isimlendirme FGR4):
T3A versiyonu üzerine ilave yetenekler eklenen versiyondur. T4’ler en baştan itibaren Captor-E AESA radarı takılı olarak üretim bandından çıkmaktadır. En modern Typhoon uçaklarıdır. Bu versiyonun en az 2060 yılına kadar kullanımda kalacağı öngörülmektedir. Almanya, 2020 yılının son çeyreğinde, 5.4 milyar avro karşılığında toplam 38 T4 (30 tek kişilik, 8 çift kişilik) siparişi vermiştir. Almanya’ya en son uçağın teslim tarihi 2030 olarak belirlenmiştir. Alman uçaklarında kullanılacak AESA radarını kendi milli firması Hensoldt üretecektir. İspanya da 2022 yılının Temmuz ayında 20 adet T4 siparişi vermiştir. Ayrıca envanterindeki tüm T3 uçaklarını T4 standardına yükseltmeye karar vermiştir.
İngilizler T1’ler konusunda ne düşünüyor?
Eurofighter Typhoon uçakları da bir dizi önemli yükseltmeden (Blok kelimesi yerine İngilizler Tranche kelimesini aynı anlamda kullanıyorlar) geçerek, zaman içerisinde gerçek anlamda çok rollü bir savaş uçağı haline geldi. Orijinal Tranche 1 Typhoon'lar özellikle scramble ve yurt savunması görevlerinde av önleme rolünde kullanılmaya devam ediliyor. İlerleyen dönemde, gerekirse Red Flag benzeri tatbikatlarda aggressor rolde bu uçakların kullanılması söz konusu olabilir. Bu uçakları yükseltmek çok zor, yüksek bir maliyeti var, buna katlanmak gerekiyor. Bu çerçevede İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri mevcut 24 adet T1 uçağı, 2040 yılına kadar envanterde tutmaya devam etmek istiyor. Zaten T1’ler ile T2 ve T3’ler arasında çok az yedek parça ortaklığı bulunmaktadır. İngiliz Parlamentosundaki bir araştırma önergesine BAE Systems tarafından verilen cevaba göre, T1 Eurofighter Typhoon uçaklarının T2 veya T3 seviyesine yükseltilmesinde teknik yönden bir sorun bulunmamaktadır.
Sonuç
680'i ülkelerin envanterinde olmak üzere siparişlerle birlikte toplam Eurofighter Typhoon uçağı sayısı 768’dir. Halihazırda 9 ülkenin (İngiltere (232 uçak), Almanya (180 uçak), İtalya (121 uçak), İspanya (87 uçak), Avusturya (15 uçak), Umman (9 uçak), Suudi Arabistan (72 uçak), Kuveyt (28 uçak) ve Katar (24 uçak)) Hava Kuvvetleri tarafından Typhoon uçakları kullanılmaktadır.