Türk Hava Kuvvetlerinin Askeri Kargo Uçaklarından Airbus A400M Atlas (Bölüm 6)
Harbe Hazırlık Oranının Stratejik Önemi vardır. Bir hava kuvvetinin savaş etkinliğini doğrudan etkileyen en kritik göstergelerden biri, harbe hazırlık oranıdır. Yüksek bir harbe hazırlık oranı, aşağıdaki stratejik avantajları beraberinde getirir.
Kapak fotoğrafında A400M Atlas uçağı, dört adet Europrop International EPI TP400D6 turboprop motoruyla güçlendirilmektedir. Bu yüksek performanslı motorlar, her biri 11.000 beygir gücüyle, sekiz palli pervane sistemlerini döndürerek uçağa güçlü bir itki sağlar. Malta Uluslararası Havalimanı'nda fotoğrafçı Keith Pisani tarafından çekilen yandan görüntü, bu güçlü motorların ve pervanelerin detayını gözler önüne sererek, uçağın aerodinamik yapısı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Bu tür yan görünümler, uçakların motor ve pervane sistemlerinin uçak üzerindeki yapısını, konumunu merak eden Uçak Mühendisleri ve havacılık tutkunları tarafından sıklıkla tercih edilir.
Yazı dizisinin bir önceki bölümünde, Türk Hava Kuvvetleri envanterine katılan Airbus A400M Atlas uçağının taktik ve stratejik hava nakliyesi alanındaki yeteneklerini incelemiştik. Önceki bölümü kısaca öne çıkan bölümleri özetleyecek olursak; A400M, yüksek taşıma kapasitesi, uzun menzili ve kısa pistlere iniş kalkış yapabilme özelliği ile dikkat çekmektedir. Proje kapsamında Türkiye, uçağın üretim süreçlerine aktif olarak katılarak, yerli havacılık sanayisine önemli teknolojik transferler sağlamıştır. 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde, A400M'ler arama kurtarma ekiplerinin ve acil yardım malzemelerinin en kısa sürede afet bölgesine ulaştırılmasında kritik bir rol oynayarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin insani yardım kapasitesini gözler önüne sermiştir. Ayrıca, uçaklarımız uluslararası barış ve güvenlik operasyonlarında da aktif olarak görev alarak, ülkemizin uluslararası arenadaki itibarına katkı sağlamaktadır.
Önceki yazımı okumayanlar için ilgili linki aşağıya bırakıyorum.
Türk Hava Kuvvetlerinin Askeri Kargo Uçaklarından Airbus A400M Atlas (Bölüm 5)
Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın taktik ve stratejik hava nakliye ihtiyacını karşılamak üzere, Avrupa'nın ortak bir savunma projesi olan A400M Projesi'ne Türkiye de dahil olmuştur. Projenin idari ve mali işleri Avrupa Müşterek Silahlanma Teşkilatı (OCCAR) tarafından yürütülmektedir. 2003 yılında imzalanan sözleşme kapsamında Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine katılmak üzere toplam 10 adet A400M uçağı sipariş etmiş ve son uçak, 30 Mart 2022 tarihinde teslim alınmıştır. Proje kapsamında Türkiye, 1,496 Milyar Euro değerinde bir sözleşme imzalamış olup, her bir A400M uçağının maliyeti yaklaşık 125 Milyon Euro olarak belirtilmiştir.
Bir uçağın envantere alınması, hava kuvvetlerinin operasyonel kapasitesini doğrudan etkileyen stratejik bir yatırımdır. Bu yatırımın verimliliği, uçağın sürekli uçuşa hazır tutulması ve operasyonel kullanılabilirliğinin en üst düzeye çıkarılması ile doğru orantılıdır. Düzenli ve kapsamlı bakım faaliyetleri, uçağın ömrünü uzatarak güvenilirliğini artırır ve gelişen tehditlere karşı etkin bir şekilde cevap verebilmesini sağlar. Bu bağlamda, hava araçlarının harbe hazırlık oranı, bir hava kuvvetinin savaş kabiliyetinin en önemli göstergelerinden biridir. Belirli bir hava aracının veya filosunun, herhangi bir anda görevine hazır olma yüzdesi olarak tanımlanan bu oran; uçağın düzenli bakımı, yedek parça temini, personel eğitimi, lojistik destek, uçağın yaşı ve ne sıklıkla kullanıldığı gibi faktörler tarafından doğrudan etkilenir. Örneğin, düzenli bakımı yapılmayan veya yedek parçası bulunmayan bir uçak, görev yapamayacağı için harbe hazırlık oranı düşer. Uçuş yoğunluğu fazla olan uçakların daha sık bakım ihtiyacı olması da bu oranı etkiler. Uçuş ile bakım faaliyetlerinin entegrasyonu, operasyonel mükemmelliği sağlamanın temel şartıdır.
Harbe Hazırlık Oranının Stratejik Önemi
Bir hava kuvvetinin savaş etkinliğini doğrudan etkileyen en kritik göstergelerden biri, harbe hazırlık oranıdır. Yüksek bir harbe hazırlık oranı, aşağıdaki stratejik avantajları beraberinde getirir.
Savaş Kabiliyeti: Hava kuvvetinin, planlanan herhangi bir operasyona zamanında ve istenen konfigürasyonda katılım sağlayabilme yeteneğini doğrudan etkiler. Bu sayede, hava kuvvetleri, düşman tehditlerine karşı etkin bir karşılık verebilir ve verilen görevlerin başarı oranını artırabilir.
Caydırıcılık: Yüksek bir harbe hazırlık oranı, potansiyel düşmanlara karşı güçlü bir caydırıcı güç oluşturur. Bu durum, çatışma riskini azaltarak ulusal ve küresel güvenliğe katkı sağlar.
Maliyet Etkinliği: Düzenli bakım ve lojistik destek sayesinde, uçakların ömrü uzar ve beklenmedik arızalar minimize edilir. Bu durum, bakım maliyetlerini düşürerek kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlar.
Görev Çeşitliliği: Farklı görev tiplerine uygun olarak hazırlanmış bir filo, hava kuvvetinin esnekliğini artırır ve değişen tehditlere karşı daha iyi adapte olmasını sağlar. Bu sayede, hava kuvvetleri, birbirinden farklı görevleri başarıyla yerine getirebilir.
Airbus Defence & Space (ADS) tarafından yürütülen A400M programı kapsamında Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde bulunan A400M’lerin tüm bakım, onarım ve modernizasyon ihtiyaçları, Kayseri Erkilet'te bulunan 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı bünyesindeki 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü tarafından sağlanmaktadır. 2017 yılına kadar 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi olarak bilinen tesis, 2017 yılından itibaren 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü adını almıştır. Bu ad değişikliğiyle birlikte tesis, bakım faaliyetlerinin yanı sıra modernizasyon çalışmalarına da ağırlık vermiştir. Bu tesis, A400M filosunun sürekli operasyonel kullanılabilirliğini garanti altına alarak Türk Hava Kuvvetleri'nin havadan ulaştırma kabiliyetine önemli katkılar sağlamaktadır. 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünün önemini anlamak için bazı ek bilgiler vermek istiyorum.
A400M ATLAS ve BAKIM FAALİYETLERİ
Havacılıkta güvenli uçuşların sürekliliği için uçakların düzenli bakımları büyük önem taşır. Bu bakımlar, yapılan işlemlerin kapsamına göre farklı seviyelere ayrılır. A seviyesi bakım, günlük kontroller ve basit arıza giderme işlemlerini içeren kısa süreli bir bakımdır. B seviyesi bakım ise daha kapsamlı olup, motor, elektrik sistemi gibi kritik bileşenlerin kontrolünü ve bazı parçaların değiştirilmesini kapsar. En kapsamlı bakım seviyesi olan C seviyesinde ise uçağın neredeyse tüm sistemleri detaylı bir şekilde incelenir ve gerekli onarımlar yapılır. Bu kapsamlı bakım, kullanılan teknik ekipmanın türü özellikleri, teknik personelin sahip olduğu spesifik beceriler ve yetkinlikler ile mevcut personel sayısı gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle belirlenen bir süreç olup, genellikle birkaç ay sürebilmektedir.
Depo Seviyesi Bakım ve Onarım ( DLM&R)
DLM&R, yani "Depo Level Maintenance and Repair", havacılık sektöründe, özellikle askeri uçaklarda kullanılan büyük ölçekli ve kapsamlı bakım işlemlerini ifade eden bir terimdir. Bu terim, Türkçede "Depo Seviyesi Bakım ve Onarım" olarak çevrilir. "Depo", burada tam donanımlı bir bakım tesisi anlamına gelir ve bu tesislerde uçaklar, tüm sistemleri detaylı bir şekilde incelenerek bakım, onarım ve modernizasyon işlemlerinden geçirilir. DLM&R, bakım işlemlerinin kapsamı açısından en üst seviyededir ve genellikle uçağın ömrünü uzatmak veya performansını artırmak amacıyla gerçekleştirilir. Bu kapsamlı bakım işlemleri, uçağın tüm sistemlerinin detaylı bir incelemesini, hasarlı parçaların değiştirilmesini ve uçağın uçuşa elverişli hale getirilmesini içerir. DLM&R, üretici firmanın teknik şartnamelerine ve uluslararası havacılık standartlarına uygun olarak gerçekleştirilir ve havacılık güvenliği için kritik öneme sahiptir. Bu sayede uçaklardaki potansiyel sorunlar önceden tespit edilir ve uçuş emniyeti sağlanır. Ayrıca, DLM&R, uçakların hizmet ömrünü uzatarak maliyet etkinliği de sağlar. Sonuç olarak, DLM&R, havacılık sektöründe uçakların en üst düzeyde bakımlarının yapıldığı, güvenilir ve verimli bir süreçtir.
2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, 22 Şubat 2018 tarihinde Airbus Defence and Space (ADS) tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayarak, A400M uçaklarına C seviyesi bakım hizmeti verme yetkisini elde etmiştir. Bu sertifika, Müdürlüğün, uçakların tüm sistemlerine yönelik kapsamlı bakım, onarım ve modernizasyon işlemlerini gerçekleştirme yetkinliğine sahip olduğunu teyit etmektedir. Bu kabiliyet sayesinde, C-Level Overhaul( C Seviyesi Elden Geçirme), C seviyesi Ağır Bakımların (C Level Heavy Maintenance) işlemleri için uçak başına ortalama 900.000 Euro'luk döviz kaybı önlenerek, Türk Hava Kuvvetlerinin harcama bütçesine pozitif anlamda önemli bir katkı sağlanmıştır. Buna ek olarak yurtdışındaki ortalama 6 aylık bakım süresini neredeyse üçte birine düşürerek, Türk Hava Kuvvetlerindeki A400M'lerin operasyonel verimliliğini önemli ölçüde artırmıştır. Bu başarı, filonun daha sık ve uzun süre görev yapmasına olanak tanımaktadır. Bu önemli gelişme, Türkiye'nin havacılık sektöründeki yetkinliklerini uluslararası arenada bir kez daha kanıtlamış ve ülkemizin A400M uçaklarının üretim, bakım ve onarım süreçlerindeki etkinliğini artırarak, bu küresel havacılık projesindeki yerini sağlamlaştırmıştır.
2019 yılının sonunda A400M uçaklarına yönelik Ch1 seviyesi bakım yetkinliğini kazanan 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, bu sayede Airbus tesisleri dışında ağır bakım hizmetlerinin sunulduğu tek merkez konumuna gelmiştir. Bu gelişme; 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünün A400M uçaklarının tüm sistemlerine yönelik kapsamlı bakım, onarım ve modernizasyon işlemlerini gerçekleştirme yetkinliğinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
2021 yılında 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürü Hava Tuğgeneral Haldun TAŞAN tarafından yapılan açıklamada, A400M gibi uzun menzilli, yüksek teknolojiye sahip bir uçağın bakım faaliyetlerinin Türkiye'de, Kayseri 2’nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü'nde gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Avrupa'da genellikle Airbus'ın kendi tesislerinde yapılan bu seviyedeki bakım hizmetlerinin, Türkiye'de başarıyla yürütülmesi, ülkemizin havacılık bakım sektöründeki yetkinliklerinin bir göstergesidir. Müdür TAŞAN, A400M’lere C seviyesi Hafif Bakımların (C Level Light Maintenance) 45 gün, C seviyesi Ağır Bakımların (C Level Heavy Maintenance) ise 75 gün sürdüğünü belirtmiş. Bu bakımları gerçekleştiren teknisyenlerin Airbus tarafından eğitilmiş, sörtfiyelendirilmiş ve yetkilendirilmiştir. Teknik personel Avrupa Havacılık Güvenlik Ajansı (EASA) standartlarına uygun eğitimler almış durumda. Fabrika bünyesindeki 25 sörtfiyeli teknisyen sayısının, gelecek dönemde daha da artırılarak bakım kapasitesinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Günümüze 2024’ün Ekim ayına geldiğimizde ise Hava Tuğgeneral Haldun Taşan'ın 2021 yılında yaptığı açıklama, o tarihten bu tarihe geldiğimiz noktada A400M uçaklarının periyodik bakım ve modernizasyon faaliyetlerinin, belirlenen yol haritası doğrultusunda sistematik şekilde ilerletildiğinin önemli bir göstergesidir. Türk Hava Kuvvetleri, A400M filosunun envantere katılımı ile birlikte, bu stratejik platformların uzun vadeli operasyonel kullanılabilirliğini sağlamak ve hava taşımacılığı kapasitesini güçlendirmek amacıyla kapsamlı bir bakım ve modernizasyon stratejisi benimsemiştir.
Yazının bu noktasında bir hatırlatma yapmayı gerekli görüyorum. Makale ve haberlerde karşımıza çıkar FASBAT (Fabrika Bakım Seviyesi Bakım ve Tadilat) ve DLM&R (Depo Seviyesi Bakım ve Onarım) bu terimler birbiri ile yakından ilgilidir ve bazen kafa karışıklığına sebep olabilir.
FASBAT (Fabrika Seviyesi Bakım ve Tadilat): Bir uçağın veya hava aracının büyük bir kısmının veya tamamının, üretici firma tarafından belirlenen standartlara uygun olarak, bir fabrikada veya tam donanımlı bir bakım tesisinde gerçekleştirilen kapsamlı bir bakım işlemidir. Bu, uçağın genel kontrolü, arıza giderme, modernizasyon ve yapısal değişiklikler gibi işlemleri içerir. FASBAT, genellikle uçağın ömrünün belirli dönemlerinde yapılan büyük ölçekli bir bakım faaliyetidir. Türkiye'de Fabrika Seviyesi Bakım ve Tadilatı yapılabilen uçak tipleri F-16,F-4E/2020,T-38M,NF-5, KT-1T,KC-135R,C-130,C-160,CN-235,SF-260D, T-41D, bu tipteki uçaklara bu seviyede yapılan önemli ve hafife alınmayacak bir kabiliyet ve yetenektir.
Türk Hava Kuvvetleri, A400M filosunun ömrünü uzatmak ve operasyonel etkinliğini daha fazla artırmak amacıyla önemli bir adım atmıştır. Airbus Defence and Space (ADS) ile ASFAT A.Ş. arasında imzalanan Retrofit Sözleşmesi kapsamında, 2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, 3 Ekim 2019 tarihinde A400M uçaklarının DLM&R "Depo Seviyesi Bakım ve Onarım" ve Modernizasyon çalışmalarını yerli imkanlarla gerçekleştirmek üzere yetkilendirilmiştir.
2019’da imzalanan bu sözleşme ve yapılan çalışmalar ile 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, yalnızca Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki A400M uçakları için değil, dost ve müttefik ülkelerin hizmetindeki A400M uçakları için de retrofit hizmeti sunabilme yeteneğine kavuşmuştur. 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, halen Airbus'a ait İspanya'daki iki (merkezlerden biri Getafe şehrindedir) ve Almanya'daki bir merkez dışında, A400M uçakları üzerinde retrofit çalışmaları yapılabilen tek bakım merkezidir.
2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü tesislerinde A400M'lere Türkiye'de yapılan retrofit faaliyetleri, uzun vadede maliyet etkinliği sağlayarak ilerleyen süreç içinde Türk Hava Kuvvetlerine ayrılmış bütçenin içinde maliyet olarak daha küçük bir kalemi oluşturacaktır. Yerli savunma sanayii firmalarına iş imkanları sunarak ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Proje kapsamında gerçekleştirilebilecek olan Ar-Ge çalışmaları ve yerli sistem entegrasyonları, ülkemizin savunma sanayii teknolojilerini geliştirerek bu alanda uluslararası rekabet gücünü artıracaktır.
A400M ATLAS ve RETROFİT FAALİYETLERİ
Havacılık endüstrisinde 'Retrofit' olarak adlandırılan modernizasyon süreçleri, mevcut sivil ve askeri hava araçlarının hizmet ömrünü uzatırken, operasyonel etkinliklerini ve güvenilirliklerini artırmayı hedefleyerek havacılık güvenliğini önemli ölçüde güçlendirmektedir. Bu süreçte, aviyonik sistemlerin güncellenmesi, yeni nesil sensör ve radar entegrasyonları, yapısal güçlendirmeler, motor performansının iyileştirilmesi gibi çeşitli modifikasyonlarla hava araçları, değişen hava trafiği yönetimi düzenlemelerine daha etkin bir şekilde uyum sağlayabilmektedir. Yeni nesil iletişim ve navigasyon sistemleriyle donatılan hava araçları, hava trafik kontrol sistemleriyle daha kesintisiz iletişim kurarak uçuş güvenliğini artırır. Ayrıca, gelişmiş sensör ve radar sistemleri sayesinde hava araçları, hava trafiğindeki diğer araçları daha erken tespit edebilme ve çarpışma riskini minimize etme imkânı bulur. Bu sayede, hem hava trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde hem de zorlu hava koşullarında daha güvenli uçuşlar gerçekleştirilebilir. Retrofit projeleri hem maliyet etkinliği hem de teknolojik yenilikçilik açısından önemli bir yere sahip olmakla birlikte, havacılık güvenliğine yapılan yatırımın en önemli göstergelerinden biridir, aynı zamanda retrofit faaliyetlerini yerli imkanlar ile gerçekleştirdiğinizde yerli savunma sanayisinin gelişmesine de önemli katkılar sağlamış olursunuz.
3 Ekim 2019 tarihinde, Türkiye'nin savunma sanayisi alanındaki önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilen Airbus A400M nakliye uçaklarının bakım, onarım ve retrofit sözleşmesi imzalandı. 12'nci Hava Ulaştırma Ana Jet Üs Komutanlığı hangarında gerçekleşen törende, Milli Savunma Bakanı Hulusi AKAR, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit TURHAN, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER ve Kuvvet Komutanlarının da katılımıyla Airbus Defence and Space (ADS) ve Askeri Fabrika ve Tersane İşletme A.Ş. (ASFAT) arasında sözleşme imzalandı. O tarihi günden güzel bir kare.
Askeri uçaklarda retrofit faaliyetleri neden önemlidir?
Dinamik savaş ortamının getirdiği yeni tehdit ve fırsatlara uyum sağlamak adına, askeri havacılık platformlarına yapılan retrofit çalışmalarıyla platformların ömrü uzatılırken, aynı zamanda performansları da en iyi hale getirilmektedir. Bu faaliyetler sayesinde platformlar, yeni nesil tehditlere karşı daha dirençli hale getirilmekte, teknolojik gelişmelere ayak uydurmakta ve böylece görev etkinlikleri önemli ölçüde artırılmaktadır. Retrofit süreçleri, platformların görev esnekliğini artırarak, farklı görevleri başarıyla yerine getirebilmelerini sağlamaktadır.
Retrofit faaliyetleri kapsamında platformlara entegre edilen yeni nesil sensörler, elektronik harp sistemleri ve gelişmiş hayatta kalma ekipmanları sayesinde platformların hayatta kalma kabiliyetleri önemli ölçüde artırılmaktadır. Ayrıca, silah sistemlerinin entegrasyonu, görev bilgisayarlarının geliştirilmesi ve motor performansının artırılmasıyla platformların ateş gücü ve manevra kabiliyetleri güçlendirilmektedir. Bu sayede platformlar, daha etkili ve çok yönlü hale gelerek görev başarı oranlarını artırmaktadır.
Retrofit faaliyetleri, platformların geleceğin savaş alanlarına hazır hale getirilmesi için büyük önem taşımaktadır. Standartlaştırma, yeni nesil iletişim sistemleri ve artık yapay zekâ teknolojileri sayesinde platformlar, teknolojik gelişmelere uyum sağlamakta ve böylece daha uzun süre hizmet verebilmektedir. Ömür yönetimi, yedek parça temini ve teknolojik yenileme gibi faaliyetlerle platformların ömrü uzatılırken, aynı zamanda maliyet etkinliği de artırılmaktadır. Aviyonik modernizasyonu, silah sistemleri entegrasyonu, yapısal güçlendirme ve motor güncellemeleri gibi yaygın iyileştirme faaliyetleri ise retrofit süreçlerinin temel bileşenleridir.
Askeri havacılıkta retrofit faaliyetleri, platformların performansını artırarak, hayatta kalma kabiliyetlerini güçlendirerek ve teknolojik gelişmelere uyum sağlayarak, hava kuvvetlerinin etkinliğini ve caydırıcılığını önemli ölçüde artırmaktadır. Bu sayede, daha gelişmiş teknolojilere sahip, yüksek performanslı uçaklarla donatılan hava kuvvetleri, operasyonel etkinliğini önemli ölçüde artırmakta ve böylece ulusal güvenliğe önemli katkılar sağlamaktadır.
Türk Hava Kuvvetleri A400M Uçaklarının Bakım, Onarım ve Modernizasyon (Retrofit) Projesi kapsamında, filodaki ilk uçak olan A400M 13-009/MSN-009'a yönelik yükseltme çalışmaları 7 Aralık 2020 tarihinde başlatılmış ve tüm faaliyetler 30 Temmuz 2021 tarihinde başarıyla tamamlanmıştır. Retrofit projesinin ilk aşaması olan ilk uçağın modernizasyonu, yaklaşık 8 aylık bir süreçte tamamlanmıştır. Bu süre zarfında uçak, filodaki görevlerine ara vermiştir. Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki A400M uçaklarının performansını artırma amacıyla başlatılan Retrofit Projesi'nde 4 uçağın retrofit işlemleri tamamlanmış. 5. uçağa ait modernizasyon çalışmaları, 12 Haziran 2023'te başlamıştır. Eylül 2024 itibarıyla 5. A400M uçağının retrofit faaliyetinin son aşaması olan resmi tamamlanma bildirisi yayınlanmamıştır.
A400M uçaklarına yapılan retrofit faaliyetleri, Türk Hava Kuvvetleri'nin hava taşımacılığı filosunu geleceğe taşıyarak, daha etkin, daha verimli ve daha karmaşık görevleri başarıyla yerine getirebilecek bir yapıya kavuşturmuştur.
Yazı dizimize A400M ile devam edeceğiz. Görüşmek üzere.
Yazdığım bu yazının daha iyi anlaşılması bakımından bu konunun meraklıları için STRASAM’ın değerli yazarlarından Raif BİLGİN’in 3 bölümlük yazı dizisini istifadelerinize sunmak istiyorum.
Havacılığın Kilit Mesleği ve Sektör UÇAK BAKIM - Bölüm: 1
Havacılığın Kilit Mesleği ve Sektör UÇAK BAKIM - Bölüm: 2
Havacılığın Kilit Mesleği ve Sektör UÇAK BAKIM - Bölüm: 3
Kaynakça
https://www.airforce-technology.com/news/germany-renews-a400m-support-contract-with-airbus/
https://www.savturk.com/tr/a400m-fasbat-ucak-tesisi-torenle-acildi
https://www.msb.gov.tr/Afgm/Duyuru/ucak-fabrika-seviyesi-bakim-onarim-222021