Site İçi Arama

savunma

Türk Hava Kuvvetleri'nin  C-130J-30’u  Seçimi ve Tedarik Sürecine İlişkin Değerlendirmeler (Bölüm 11)

Hibrit savaşların ve asimetrik tehditlerin hakim olduğu günümüz dünyasında, hava ikmal ve ulaştırma sistemleri, sürekli değişen koşullara hızlı bir şekilde adapte olabilmelidir. Bu kapsamda, taktik ve stratejik hava ikmal görevlerinde yer alacak askeri kargo uçaklarının kabiliyetleri, modern askeri operasyonlarda vazgeçilmez varlıklardır.

Bu yazı dizisinin on birinci bölümünde, Türk Hava Kuvvetleri’nin C-130J-30 uçağını seçmesinin (Kasım 2024 itibarıyla seçip seçmediği hâlâ belli olmamıştır. Türkiye İngiltere arasındaki  görüşmeler son aşamaya geldi ancak kesinleşmiş bir karar yok) filonun gelecekteki görevlerini yerine getirebilme yeteneği üzerindeki etkileri analiz edilmeye başlanacaktır. Önceki bölümlerde, Türk Hava Kuvvetleri nakliye filosunun sadece hava araçlarından ibaret olmadığı, lojistik destek, personel eğitimi, bakım onarım, envanter yönetimi ve stratejik planlama gibi çok sayıda faktörü içeren çoklu bir yapıya sahip olduğu görmüştük. Yazı dizisinin ilk 10 bölümünü okumayanlar için yazdığım yazıların ana linkini aşağıya  bırakıyorum. Ana link yazı dizileri için büyük kolaylık sağlıyor.

https://strasam.org/yazar/arastirmaci-yazar-burak-ozcan

8 Ağustos 2024’ te Türkiye'nin İngiltere ile yaptığı 2. el C-130J Super Hercules tipi askeri nakliye uçakları tedarikine yönelik görüşmelerin son aşamaya geldiğinin öğrenilmesi, savunma ve havacılık meraklıları  tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Peki gerçekten bu bilgi memnuniyetle karşılanmalı mı?

Kapak fotoğrafında RAF ait C-130J-30 görülüyor Norwich-İngiltere Fotoğraf Bradley Bygrave

Konuyu daha iyi kavrayabilmek için bazı temel tanım ve kavramları açıklamakta fayda var.
Modern savaş alanında, başarı, sadece ateş gücüne değil, aynı zamanda kuvvetlerin hareket kabiliyeti, lojistik desteği ve hızlı karar alma yeteneğine de bağlıdır. Hava ikmal sistemleri, bu unsurların bir araya gelerek sinerji oluşturmasını sağlayan kritik bir bileşendir. Gelecekteki eğilimler, hava ikmal varlıklarının diğer askeri kollarla kusursuz bir şekilde entegre edilmesine, yapay zekâ destekli lojistik yönetimi sayesinde dinamik operasyonel ortamlarda kuvvetlerin hızlı konuşlandırılmasının ve sürdürülmesinin önemli olacağını göstermektedir. 

Hibrit savaşların ve asimetrik tehditlerin hakim olduğu günümüz dünyasında, hava ikmal ve ulaştırma sistemleri, sürekli değişen koşullara hızlı bir şekilde adapte olabilmelidir. Bu kapsamda, taktik ve stratejik hava ikmal görevlerinde yer alacak askeri kargo uçaklarının kabiliyetleri, modern askeri operasyonlarda vazgeçilmez varlıklardır. Hızlı konuşlandırmayı kolaylaştırma, kara kuvvetlerini destekleme ve kritik görevleri yürütme kabiliyetleri, operasyonel başarıyı sağlamada hayati bir rol oynar. Afet bölgelerine hızlıca ekipman ve personel taşıma, karadaki arama kurtarma çalışmalarını destekleme ve insani yardımı ulaştırma yetenekleri, afetler denizlerde meydana geldiğinde arama ve kurtarma faaliyetlerine destek acil durumlarda kritik öneme sahiptir.

Teknolojiler geliştikçe ve küresel güvenlik zorlukları devam ettikçe, hava ikmal kabiliyetlerinin sürekli ilerlemesi ve entegrasyon en önemli unsur olacaktır. Ortaya çıkan eğilimlere uyum sağlayarak ve hem taktik hem de stratejik hava ikmal operasyonlarının güçlü yönlerinden yararlanarak, askeri kuvvetler bugünün güvenlik ortamının dinamik ve karmaşık taleplerini ele alma konusundaki hazırlıklarını, çevikliklerini ve etkinliklerini artırabilirler.

Hava ikmali, modern savaş alanında askeri başarı için vazgeçilmez bir yetenektir. Hızlı ve güvenilir bir şekilde personel, ekipman ve malzeme transferi sağlayarak, orduların harekat alanını genişletir, sürdürülebilirlik sağlar ve düşmana karşı üstünlük kurar. Eksik hava ikmal kabiliyetleri, birliklerin moralini bozar, operasyonel esnekliği sınırlar, taktik ve stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesini engeller.

Askeri lojistikte hava taşımacılığı operasyonları, hem taktik hem de stratejik düzeyde kritik bir rol üstlenmektedir. Taktik hava taşımacılığı, operasyon bölgelerindeki birliklere hızlı ve esnek bir şekilde personel ve malzeme ulaştırılarak operasyonel başarıya doğrudan katkı sağlamaktadır. Stratejik hava taşımacılığı ise, küresel ölçekte askeri varlıkların konuşlandırılması, yeniden ikmal ve tahliye işlemleri gibi daha geniş kapsamlı lojistik ihtiyaçları karşılayarak, güç projeksiyonu ve global müdahale yeteneklerini desteklemektedir.

Taktik Hava Taşımacılığı Görevlerinin Kapsamı ve Amaçları

Taktik hava taşımacılığı, modern savaş alanında hızla değişen şartlara uyum sağlamak için vazgeçilmez bir yetenektir. Helikopterler ve uçaklar gibi hava araçları sayesinde birlikler, ekipman ve mühimmat, tıbbi tahliye, acil tıbbi tahliye, beklenmedik durumlar ve değişen savaş şartlarına karşı daha hızlı ve esnek bir şekilde harekat alanına taşınır. Bu sayede, savaş alanında üstünlük sağlama olasılığı artar, lojistik maliyetler düşer ve askeri operasyonların süresi kısalır. Ayrıca, afet ve kriz bölgelerine insani yardım malzemelerinin hava yoluyla hızlı bir şekilde ulaştırılması, afet ve kriz bölgesinden tıbbi tahliye, acil tıbbi tahliye, can kayıplarının azaltılması ve insani yardım çalışmalarının etkinliğinin artırılmasına önemli katkı sağlar.

İkinci Dünya Savaşı'ndaki D-Day (İkinci Dünya Savaşı sırasında Müttefiklerin Kuzey Fransa kıyılarına saldırarak Avrupa'yı işgal etmeye başladıkları gün olarak bilinir 6 Haziran 1944'te Normandiya'yı işgal etmesiyle başladı.) gibi büyük çaplı amfibik saldırılarda, taktik hava ikmalinin lojistik destekte kritik bir rol oynadığı tarihsel olarak kanıtlanmıştır. Havadan asker indirme ve savaş sürerken, savaş sonrası insani yardım gibi operasyonlar, taktik hava ikmalinin hem askeri birliklerin cephe hattında tutunması ve kalabilmesi hem de sivil halka insani yardım ulaştırılmasında ne denli etkili olabileceğini göstermiştir.

Stratejik Hava Taşımacılığı Görevlerinin Kapsamı ve Amaçları

Stratejik hava taşımacılığı, küresel güvenlik ortamında kritik bir rol oynayan, kıtalararası lojistik operasyonlarıdır. Büyük ölçekli kuvvetleri ve ağır teçhizatı hızlı ve güvenli bir şekilde dünyanın herhangi bir noktasına taşıyarak, askeri gücün projeksiyonunu artırır. Bu sayede, ittifaklara destek, kriz bölgelerine müdahale ve barışı koruma gibi stratejik hedefler daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilir. Ayrıca, afet ve kriz bölgelerine insani yardım malzemelerinin hava yoluyla hızla ulaştırılması, tahliye, tıbbi tahliye, acil tıbbi tahliye, uluslararası yardım çabalarına önemli katkı sağlar.

Stratejik hava ikmalinin önemini daha iyi anlamak için önemli bir örneğe göz atabiliriz.

Berlin Hava Köprüsü (1948-1949)

II. Dünya Savaşı sona erdikten sonra Almanya harabeye dönmüştü ve başkenti Berlin'deki durum vahimdi. Yaklaşık 2,5 milyon Berlinli hala savaştan harap olmuş şehirde yaşıyordu ancak yiyecek kıttı ve tüm molozların arasında barınak bulmak zordu. O noktada ekonomi çoğunlukla karaborsa mallarıydı.

Yeniden inşaya başlamak için Müttefikler Almanya'yı ABD, Büyük Britanya ve Rusya arasında böldüler. Berlin de işgal bölgelerine bölündü; Sovyetler doğu kısmını kontrol ederken batı kısmı ABD, İngiltere ve Fransa'ya ait oldu.

Ne yazık ki Sovyet-Müttefik ittifakı hızla bozuldu ve gerginlik 1948'e gelindiğinde tam anlamıyla patlak verdi. İttifakın nasıl  bozulduğunu anlatmak ayrı bir yazı konusu kadar uzun  bu yüzden burada değinemeyeceğim.

24 Haziran 1948'de Sovyet güçleri, Berlin'in Müttefik kontrolündeki bölgelerine giden tüm kara, demir ve su yollarını abluka altına aldı ve hayati önem taşıyan yiyecek, kömür ve diğer tedarik akışını engelledi. Sovyet birliklerinin sayısı, savaştan sonra geri çekilen Müttefiklerin asker sayısından çok daha fazlaydı, bu yüzden Müttefiklerin askeri olarak yapabileceği pek bir şey yoktu. Berlin   Hava Köprüsü batılı müttefiklerin hava yoluyla şehre yiyecek, yakıt ve diğer temel ihtiyaçları taşıdığı büyük çaplı bir operasyondur. Bu operasyon,stratejik hava ikmalinin bir ülkenin veya bir şehrin hayatta kalması için ne kadar kritik olabileceğini gösteren çarpıcı bir örnektir. 

Neden Berlin Hava Köprüsü neden önemli bir örnek?

Berlin Hava Köprüsü hem siyasi hem de insani açıdan büyük bir öneme sahip, lojistik bir başarı öyküsüdür. Soğuk Savaş'ın başlangıcında yaşanan bu olay, iki süper güç arasındaki gerilimi artırarak Batı dünyasının dayanışmasını güçlendirmiştir. Milyonlarca ton malzemeyi yüzlerce uçakla Berlin'e taşıyarak, lojistik planlama ve koordinasyonun en üst düzeyde nasıl uygulandığını göstermiştir. Özellikle, kuşatma altındaki Berlin'deki sivillerin hayatta kalması tamamen bu hava köprüsüne bağlıydı. Bu durum, stratejik hava ikmalinin sadece askeri amaçlarla değil, aynı zamanda insani yardım için de ne kadar kritik olabileceğini kanıtlamıştır. Böylece Berlin Hava Köprüsü, hem askeri lojistik hem de insani yardım alanlarında önemli bir dönüm noktası olarak tarihe geçmiştir. Sovyetlerin Batı Berlin'i izole etme çabasıyla başlayan abluka, 12 Mayıs 1949'da Batılı müttefiklerin kararlı duruşu ve başarılı hava köprüsü operasyonu sayesinde sona ererek, Soğuk Savaş'ın ilk önemli dönüm noktalarından birini oluşturmuştur.

Bu kriz barışçıl bir şekilde sona ererken, Avrupa'nın ideolojik bölünmesi yeni başlamıştı. Ablukanın sonunda, kısmen Sovyet saldırganlığına yanıt olarak NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü)  kurulmuştu. Birkaç hafta sonra, Doğu ve Batı Berlin resmen ayrıldı ve her biri kendi siyasi görüşlerinin sembolü haline geldi. Batı'da demokrasi ve özgürlük! Doğu'da komünizm!

Türk Hava Kuvvetleri'nin yakın tarihteki çatışma ortamında askeri lojistik operasyonlarının en çarpıcı örneklerinden biri, 2020 yılında Libya'da yaşanan iç savaş sürecinde gözlemlenmiştir. Avrupa ve Asya kıtaları arasında köprü konumundaki Türkiye, Afrika kıtasında bulunan Libya'da, dünya genelinde az sayıda ordunun başarabileceği nitelikte bir askeri operasyon gerçekleştirmiştir. Türkiye'nin, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine verdiği askeri destek kapsamında, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait nakliye uçakları, stratejik öneme sahip Watya Hava Üssü'nün ele geçirilmesi sonrası kritik bir rol oynamıştır. 2020 yılında Libya'da yaşanan iç savaşın dönüm noktalarından biri olan Watya Hava Üssü'nün ele geçirilmesi, Türkiye'nin askeri desteğiyle Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri tarafından 18 Mayıs 2020'de gerçekleştirilmiştir. 

Bu stratejik üssün kontrolünün el değiştirmesi, Libya'daki güç dengesini UMH lehine kaydırmış ve çatışmanın seyrini önemli ölçüde etkilemiştir. 21 Mayıs 2020'den itibaren Türkiye ve Katar, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerini desteklemek amacıyla Libya'ya askeri malzeme taşımak üzere ortak bir hava köprüsü kurmuştur. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait C-130 Hercules ve Katar Emiri Hava Kuvvetleri'ne ait C-17 Globemaster III tipi askeri nakliye uçakları, Libya'daki Misrata askeri üssüne  İstanbul kalkışlı seferler gerçekleştirmiştir. Bu hava köprüsü, UMH'nin askeri kapasitesini güçlendirerek çatışmada üstünlük kurmasına önemli katkı sağlamıştır. 

Akdeniz üzerinde gerçekleştirilen nakliye uçuşlarının güvenliği, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından  birleşik kara, hava ve deniz savunma sistemi ile sağlanmıştır. Misrata ve Mitiga havaalanlarına karada konuşlu HAWK II (HSS) hava savunma sistemi, karadan hava sahasının güvenliği için önemli bir rol üstlenirken, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir E-7T Barış Kartalı Havadan Erken İhbar ve Kontrol (HEİK) uçağı ve F-16 savaş uçakları, hava sahasındaki tehdidi tespit ve takibe yönelik olarak görevlendirilmiştir. Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait modernize edilmiş en az bir adet GABYA sınıfı  fırkateyn ise deniz sahasında hava savunma görevini üstlenmiştir. Sınırlı kaynak ve imkanlara rağmen; kara, hava ve deniz kuvvetlerinin eşgüdümü ile oluşturulan bu sistem, gerçek zamanlı durumsal farkındalığı arttırmış düşman unsurlara karşı etkili bir caydırıcılık oluşturmuştur.

Libya İç Savaşı ile ilgilenenler için daha detaylı bilgiye ulaşabilecekleri bir yazı paylaşmak istiyorum.

Libya'da 2019-2020 Yıllarında İcra Edilen Dron Savaşının Analizi (Bölüm-2)
https://strasam.org/analiz-ve-raporlar/analiz/libyada-2019-2020-yillarinda-icra-edilen-dron-savasinin-analizi-bolum-2-3333

Türkiye’nin İngiltere’den C-130J alımı DESA vasıtasıyla olacaktır. Peki nedir bu DESA?
Savunma Teçhizatı Satış Otoritesi (DESA) DESA, Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MOD) bünyesindeki Savunma Teçhizatı ve Desteği'nin bir parçasıdır ve Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri'nin fazla askeri teçhizatının satışını denetlemek için tek yetki ve sorumluluğa sahip kuruluştur. DESA'dan satın almak, müşterilere yepyeni askeri teçhizat satın almaya göre en uygun maliyetli ve zaman verimli alternatifi sunar. ISO9001 akredite bir kuruluş olarak DESA'nın amacı, faydalı ve uzun vadeli ilişkilerin geliştirilmesi yoluyla Birleşik Krallık hükümetinin Refah ve Savunma Katılım Gündemini desteklemektir. DESA, ekipman tedariki ve Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı içinde, diğer Birleşik Krallık devlet daireleri (OGD'ler) arasında ve Birleşik Krallık endüstrisindeki mevcut ilişkiler aracılığıyla işbirliği dahil olmak üzere çeşitli şekillerde hükümetten devlete satışları destekleyebilir. Bunun yanı sıra, DESA aynı zamanda hem Birleşik Krallık'ta hem de denizaşırı ülkelerde fazla ekipmanın toplanması, depolanması, uzman pazarlaması ve satışı için çok sayıda uzman savunma yüklenicisini yönetmektedir. DESA şu anda 2023 ile 2025 yılları arasında hizmet dışı kalacak bir dizi C-130J uçağını pazarlıyor. Bunlar, hizmete giriş, sürdürülebilirlik ve kabiliyete gerekli girişi sağlayacak olan ana perakende ortağı Marshall Aerospace ile birlikte çalışan İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından satışa sunulmuştur.

C-130J Hercules ‘’Başkalarının gidemediği, gidemeyeceği yerlere giden uçak!’’

C-130J, taktik nakliye görevlerinde vazgeçilmez bir unsur olarak öne çıkar.Uçak, yüksek hassasiyette hava indirme yeteneği sayesinde, personel ve malzemeleri düşman hattının gerisine veya ulaşılması zor bölgelerdeki birliklere güvenli bir şekilde ulaştırma kapasitesine sahiptir. Gelişmiş gece görüş sistemleri ve hava koşullarından etkilenmeyen aviyonik donanımı sayesinde, C-130J, günün her saatinde ve her türlü hava koşulunda operasyon yapabilme esnekliği sunar. Havada yakıt ikmali imkanı, uçağın menzilini önemli ölçüde artırarak küresel ulaşım yeteneğini güçlendirir. Ayrıca, entegre arama ve kurtarma ekipmanları sayesinde denizde veya karada mahsur kalan personel için hızlı müdahale ve lojistik destek sağlayabilir.

C-130J Super Hercules, Dowty Aerospace tarafından üretilen altı kanatlı kompozit pervaneler ve 4x Rolls-Royce AE 2100D3 turboprop motorlar ile donatılmıştır. Bu konfigürasyon, Tam Yetkili Dijital Motor Kontrolü (FADEC) sistemi ile birleştiğinde, uçağa daha yüksek itki gücü, daha iyi yakıt verimliliği ve daha kısa kalkış mesafesi avantajları sağlar.

FADEC Nedir ve Ne İşe Yarar?  Bu sorunun yanıtı yazı dizimizin 10. bölümde değinmiştim. İlgili linki aşağıya bırakıyorum.

Türk Hava Kuvvetlerinin Askeri Kargo Uçaklarından Airbus A400M Atlas (Bölüm 10)
https://strasam.org/savunma/havacilik-ve-uzay-sanayii/turk-hava-kuvvetlerinin-askeri-kargo-ucaklarindan-airbus-a400m-atlas-bolum-10-3550

Gelişmiş gece görüş sistemi ve istasyon tutma ekipmanı (SKE) sayesinde, C-130J, en zorlu hava koşullarında bile gece operasyonlarını güvenle gerçekleştirebilir. Modern cam kokpit ve baş üstü ekranlar (HUD), mürettebata üstün bir görüş ve kontrol imkânı sunarak, iki pilotlu operasyonlara olanak tanır.

Hercules uçaklarında görev yapan mürettebat, alçak irtifada uçuşun gerektirdiği özel taktikler ve prosedürler konusunda uzmanlaşmalıdır.

●    SKE, Station Keeping Equipment'ın kısaltmasıdır. C-130J uçağında kullanılan ve düşük görüş koşullarında bile diğer uçaklarla hassas bir formasyon sağlamasını sağlayan bir sistemdir. 

●    SKE sistemi, birden fazla hava aracının düşük görüş koşullarında dahi hassas bir formasyon içinde kalmasını sağlayarak, hava trafiğinin güvenli bir şekilde yönetilmesine imkan tanır. Bu sayede, hava indirme, büyük ölçekli askeri nakliye ve taktik hava nakliyesi gibi operasyonlarda senkronize hareketlilik sağlanarak, askeri operasyonların etkinliği ve güvenliği artırılır.

C-130J'nin tarihi 

1950'lerin başında, jet motoru teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, piston motorlu ( Curtiss C-46, Fairchild C-82 ve C-119) nakliye uçaklarının yerini alabilecek daha modern ve yüksek performanslı platformlara olan ihtiyacı ortaya çıkardı. Bu bağlamda, USAF tarafından düzenlenen bir yarışmada, Lockheed Corporation'ın sunduğu L-206 tasarımı, uzun menzil, yüksek taşıma kapasitesi ve çok yönlü kullanım özellikleri sayesinde diğer rakiplerini geride bırakarak seçildi. Bu tasarım, günümüzde C-130J de dahil olmak üzere geniş bir ürün ailesine ilham kaynağı olan ikonik Hercules platformunun temelini oluşturmuştur.

1990'lı yıllarda ilk uçuşunu gerçekleştiren C-130J Super Hercules, daha eski Hercules modelleriyle birlikte dünya genelinde askeri operasyonlarda kritik bir rol üstlenmiştir. Yirmiyi aşkın ülkede, yirmi beşten fazla operatör tarafından tercih edilen C-130J, hizmete girdiği süreden bu yana iki milyondan fazla uçuş saati tamamlayarak güvenilirliğini ve dayanıklılığını kanıtlamıştır. Taktik hava nakliyesi, özel operasyonlar, arama kurtarma, insani yardım ve afet yardım (HADR) gibi çok çeşitli görevlerin yanı sıra, hava ikmali ve ticari misyonlarda da etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

●    HADR(Humanitarian Assistance and Disaster Relief); İnsani Yardım ve Afet Yardımı anlamına gelir. Doğal afetlerden, silahlı çatışmalardan veya diğer insani krizlerden etkilenen nüfusa acil yardım ve destek sağlamak için hükümet ve hükümet dışı kuruluşların koordineli çabalarını ifade eder.

Yukarıdaki tabloda C-130 tiplerinin birbiri arasındaki karşılaştırma verileri görülmekte.

Yukarıda grafikte Wall Street Journal (WSJ ) haberinde C-130J 49 milyon dolar/ A-400M 170 milyon dolar/C-17 ise 202 milyon dolar 2012 yılındaki fabrika teslim fiyatları görülmekte. 

Boeing C-17’nin üretim hattı 2015 de kapatıldı. Bu fiyatlar sadece  uçakların 2012’deki fiyatıdır. Bu uçakların günümüz fiyatını yaklaşık olarak hesaplarken üretim maliyetlerinin artması, uçaklara yükseltilmiş elektronik sistemlerin dahil edilmesi ve 2012’den günümüze enflasyon farkı unutulmamalıdır. 

Bu bölümün sonuna geldik. 12. Bölümde görüşmek üzere.

Kaynakça

https://www.defenceturk.net/turkiyenin-ingiltereden-c-130j-almak-icin-yaptigi-gorusmeler-son-asamaya-geldi

https://www.gov.uk/government/groups/defence-equipment-sales-authorityhttps://www.gov.uk/government/groups/defence-equipment-sales-authority

https://www.airandspaceforces.com/air-force-d-day-80th-anniversary-invasion-stripes/

https://history.state.gov/milestones/1945-1952/berlin-airlift

https://www.defenceturk.net/libya-ve-turkiye-arasinda-hava-koprusu

Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Araştırmacı Yazar Burak ÖZCAN
Tüm Makaleler

  • 27.11.2024
  • Süre : 6 dk
  • 404 kez okundu

Google Ads