Site İçi Arama

savunma

Washington’dan İsveç ve F-16 Konusunda Beklenen Sinyal Ankara’ya Geldi mi?

İsveç’in üyeliği karşılığında ABD’nin Türkiye’ye savaş uçağı satması ve Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin açılması gibi konuları gündeme getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yaz aylarında düzenlenen NATO zirvesinde İsveç’in üyeliğine onay verdiğini açıklamıştı.

Geçen yıl Mart ayında Brüksel takiben ABD’de Türkiye adına müzakereleri yürüten İbrahim KALIN’ın Washington’dan gönderdiği ‘o iş tamam’ sinyalinin ardından Rusya ile sınırı olan Finlandiya’ya onay veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç hükümetinin PKK’yle mücadelede yeterli adımı atmadığını belirterek bu ülkenin üyelik protokolünü o dönemde TBMM’ye göndermemeyi tercih etmiş ve İsveç konusunu 14 ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçim süreci sonrasına bırakmıştı. 

Seçimleri kazanmasıyla birlikte, İsveç’in üyeliği karşılığında ABD’nin Türkiye’ye savaş uçağı satması ve Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin açılması gibi konuları gündeme getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yaz aylarında düzenlenen NATO zirvesinde İsveç’in üyeliğine onay verdiğini açıklamıştı. Ancak Finlandiya’nın aksine İsveç’in üyeliğinin TBMM’de oylama süreci ağırdan alma yoluna gitmiş, özellikle Biden yönetiminin atacağı adımları muhtemelen görmek istemişti.

Washington’dan beklenen ikinci sinyal gelmiş olacak ki, geçtiğimiz Salı günü Türkiye Parlamentosu'nun İsveç’in üyeliğini onaylamasının önü açıldı. İsveç'in NATO'ya katılımıyla ilgili kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Genel Kurul'daki oylamada 287 kabul, 55 ret oyunun yanı sıra 4 de çekimser oy kullanıldı. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası bekleniyor. Kanaatimce Erdoğan kendisinin son sözü söylemesini bekleyecek. Öncesinde Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın da söyleyeceklerini İsveçli mevkidaşına Budapeşte'de söylemesi için sahneyi kendisine bıraktığını değerlendiriyorum

Erdoğan'ın TBMM hamlesi, F-16 konusunda bir anlaşma olduğunun ipuçlarını veriyor mu?

Türk parlamentosunun İsveç'in NATO üyeliği için yaptığı oylama, Erdoğan'ın Temmuz 2023'te onayı parlamentoya göndereceğini açıklamasından bu yana uzun süren onay sürecinde bir dönüm noktasıdır. Zira TBMM kararı, İsveç’in 600 günü aşan NATO üyelik başvurusuna Türkiye’nin bir bakıma koyduğu ‘engeli’ kaldırmasına ramak kaldığını gösteriyor. 

Tasarı zaten geçen yıl Aralık ayı sonunda TBMM dışişleri komisyonunda görüşülmüştü. TBMM’nin kış tatiline girmesinden hemen önce tasarının onaylanması yönünde bir tavsiye kararı alındı. Katılım protokolünün iktidardaki AKP yanında iktidar ortağı MHP ve ana muhalefet partisi CHP tarafından destekleniyor olması, TBMM’nin oylamasını zamanlaması hariç sembolik hale getirmişti. Nitekim beklendiği gibi tasarı kolaylıkla geçti.

Uzun süren müzakereler sırasında Ankara, Stockholm'den ABD, Avrupa Birliği ve diğerleri tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK ile mücadelede adım atmasını talep etti. Türkiye, NATO üyelerinin üye ülkelerin güvenlik kaygılarını ciddiye alması gerektiğini ve İsveç'in de NATO'ya katılabilmek için Türkiye'nin kaygılarını ciddiye alması gerektiğini belirtti. Sonunda, İsveç'in geçen yıl yürürlüğe giren yeni bir terörle mücadele yasası da dahil olmak üzere aldığı bir dizi önlem Türkiye'nin endişelerinin giderilmesine görünürde yardımcı olurken, bazılarına göre bunlar Türkiye’nin kazanımları oldu. 

İsveç-Türkiye görüşmeleri devam ederken bir yandan da Ankara-Washington arasında F-16 pazarlığı da devam ediyordu. 30 Eylül 2021 tarihinde Türkiye’nin başvurusu üzerine başlayan 40 uçaklık ‘F-16 paketi’ görüşmeleri; 2022 yılının Mayıs ayında Erdoğan’ın yüksek tonda ‘terör örgütlerine kucak açan İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmalarına sıcak bakamayız’ çıkışıyla sekteye uğradı. 2022 Madrid Zirvesinde üçlü mutabakatla Türkiye-Finlandiya ve İsveç arasında üyelik sürecinin önündeki pürüzleri gidermek maksadıyla bir dizi toplantılar yapılmaya başlandı. Daha önce Türk-Yunan sorunlarını bahane eden Amerikan Kongresi üyelerinin, daha sonra İsveç’e yeşil ışık yakmaması halinde Türkiye’ye F-16 satışına onay vermeyeceği ortaya çıktı. F-16 satış paketi adeta İsveç'in üyeliğiyle iç içe geçti.

Kongre'nin Erdoğan hükümetinden hoşlanmadığı herkesin malûmudur. Buna rağmen şimdi Erdoğan onay verme noktasına geldiğine göre, herhalde bunun karşılığında ABD'den F-16'lar almayı garantiledi. Görünen o ki Ankara artık F-16'ların geçişi için Washington'da zeminin etkili bir şekilde hazırlandığına ve güvencelerin sağlam olduğuna inanıyor. Yine de ABD ile yapılan paralel F-16 anlaşması (varsa) belirsizliğini korumaya devam ediyor. 

İsveç'in üyeliğini henüz onaylamamış olan diğer müttefik Macaristan da kendi kartlarını sahaya sürmek istiyor. Başbakan Viktor Orbán, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'a bir mektup gönderdiğini ve kendisini İsveç'in NATO üyeliği konusunda "müzakere etmek" üzere Macaristan'ı ziyaret etmeye davet ettiğini duyurdu. İsveç şimdiye kadar Macaristan'ın daha önce verdiği sözlerle rahatlamıştı: “İsveç’in üyeliğine onay verecek son ülke Macaristan olmayacak!” Macaristan'ın İsveç'ten JAS Gripen savaş uçaklarına ilişkin üyelik onayını bir pazarlık kartı olarak kullanabileceği konuşuluyor. 

Sonuç

24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya savaş açan ya da Kremlin’in deyişiyle ‘özel harekât’ başlatan Putin’in kapalı kapılar ardında Erdoğan’ı İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerine onay vermemesi için bir dizi ikna kampanyası yürüttüğünü tahmin etmek hiç de zor değil. S-400 kartıyla Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasında da önemli bir rolü olduğuna inandığım Putin’in, son bir yıldır Erdoğan üzerindeki etkisinin azalmakta olduğunu değerlendiriyorum. Her şeye rağmen Erdoğan’ın yeniden bir aydınlanma yaşamışçasına Türkiye’nin nihai yerinin Batı dünyası olduğunu kabullendiğini anlıyorum. Bu bağlamda Biden’le görünürde kavgalı da olsa, Erdoğan’ın ‘anlaşabildiğini’ görüyorum. Bunun işaretlerini son iki NATO zirvesine bakarak rahatlıkla okunabilir kanaatindeyim.

Şimdi Erdoğan, Biden’a; “Biz TBMM engelini kaldırdık. Sen de Kongre engelini kaldır. F-16 paketinin önünü aç. Ben de İsveç için Türkiye adına imzayı atayım!” manasına gelen bir tutum sergiliyor. Nitekim dün Reuters’ta çıkan bir rapora göre; Biden yönetimi Amerikan Kongresinden Türkiye’ye F-16 satışına onay vermeleri istedi. Peki Biden Kongre engelini kaldırabilecek mi? Amerikan Kongresi hem İsveç'in üyelik umutlarına hem de NATO'nun güney kanadına zarar verecek şekilde "Ne F-16'sı?" diyebilir mi? 

Bu durumda kendi kongresine sözü geçmeyen Biden, son tahlilde Türkiye’yi nasıl oyalayabilir? F-16'lar yerine Eurofighter Typhoon uçaklarının satışına Almanya’nın onay vermesi için Berlin’i ikna yöntemlerini devre koymak için adım atabilir mi? Daha da önemlisi Erdoğan, İsveç için imzayı hangi sinyale göre atacak? 

Dr. Hüseyin Fazla
Dr. Hüseyin Fazla
Tüm Makaleler

  • 25.01.2024
  • Süre : 4 dk
  • 1043 kez okundu

Google Ads