İlklerin Helikopteri OH-58A Kiowa (Bölüm-2)

Tarihte İlk Kez Bir Helikoptere, OH-58A’lara Kablo Kesici Sistem Entegre Ediliyor

Tarihte ilk defa bir helikopterde Kablo Kesici Sistemi kullanıldı. 1969 yılında bu sistem ilk kullanıldığında Helikopter olarak OH-58A Kiowa tercih edildi. Bu sistem iniş, kalkış rotasında ve alçaktan uçuş profilinde uçuş hattı üzerindeki pilotun görüp kaçınamadığı veya göremediği telefon kablolarını ve elektrik tellerini keserek helikopterin güvenli bir şekilde uçuşa devam etmesini için tasarlanmıştır. Helikopterdeki Kablo Kesici Sistem veya Tel Çarpmasına Karşı Koruma Sistemi, helikopterde büyük bir hasar meydana gelmeden önce bir kabloyu veya teli kesme yeteneği sağlayarak, helikopterin tele çarpması sırasında helikopteri korumanın yollarından biridir. Sistem, kokpite bir kablo veya telin girme olasılığını azaltmak ve kokpitte bulunan uçuş kontrollerinin hasar görmesi olasılığını azaltmak için geliştirilmiştir. Helikopterin yukarısında bulunan kesici ise kabloların, tellerin rotor ve pallere zarar verme olasılığını azaltır. Sistem helikopterin ön alanının %90’nı koruyabilmektedir.  

Bu sistem başarılı olmuş. Uçuş sırasında alçaktan uçuş esnasında, iniş ya da kalkış sırasında gelişen kazalarda hayat ve hayatlar kurtarmıştır. OH-58A Kiowa modelindeki bu güvenlik tasarımı diğer helikopter üreticilerini etkilemiş; Bell helikopter dışındaki diğer üreticilerde bu güvenlik ekipmanını helikopterlerinin güvenli uçuşuna katkıda bulunmak için ürettikleri helikopterlerde standart donanım haline getirmişlerdir.

OH-58A Helikopterlerine Radar İkaz Alıcıları Entegre Ediliyor

1970'lere gelindiğinde ABD Ordusu, keşif helikopterlerinin yeteneklerini geliştirmek istedi ancak OH-58A'nın daha yüksek irtifalarda ve yüksek sıcaklıklardaki operasyonlar için yeterli güce sahip olmadığını fark etti.

Yeni bir keşif helikopteri arayan ordu, Mart 1974'te Fort Knox'ta Gelişmiş İzci Helikopteri (ASH) Programı olarak bilinen özel bir görev gücü oluşturdu. Ordunun karşılanmasını istediği gereksinimler, gece ve gündüz, olumsuz hava koşullarında görev yapabilen ve 1980'lerde geliştirilmesi ve sahaya sürülmesi planlanan gelişmiş silah sistemleriyle uyumlu yeni bir helikopter olması düşünülerek çalışmalar başladı. Ne yazık ki ASH programı, Kongre'nin 1975 mali yılı bütçesinde programa fon sağlamayı reddetmesi ve programın Eylül 1976'da kapatılması nedeniyle hayata geçirilemedi.

ABD; Vietnam'a müdahalesinin sona ermesiyle birlikte, yeniden NATO müttefiklerinin Sovyet Ordusu'nun işgalini beklediği Orta Avrupa'ya odaklanmaya başladı. Avrupa’da yaşanacak olası Sovyet - ABD savaşında Vietnam'daki Viet Kong gerillaları ile yapılan savaştan kat kat daha tehlikeli bir geleneksel savaş ortamı olacağı öngörülüyordu. Bunun nedeni ise Arap İsrail savaşlarında 3,7 km menzildeki hedefleri vurabilen, karadan havaya atılan MANPADS sisteminin ortaya çıkmasıydı. Taşınabilir özellikli, omuzdan ateşlenen hava savunma sisteminin (MANPADS) helikopter harekâtına verebileceği zarar düşündürücüydü. Bu silah Sovyet yapımı 9K32 Strela-2'nin (NATO kod adı SA-7 Grail) idi. 9K32 Strela-2'nin ölümcüllüğü özellikle jet uçaklarına karşı zayıftı. Arap- İsrail Savaşlarında. Orta Doğu'da Mısırlılar ve Suriyeliler alçak irtifa için geliştirilmiş Strela-2, ZSU-23-4 Shilka radar takibi yapan mobil uçaksavar topları ve alçak - orta irtifalı 2K12 Kub (NATO kod adı; SA-6 Gainful) ile İsrail savaş jetlerinden parçalar koparıyorlardı. Arap Ülkeleri İsrail Hava Kuvvetlerinin etkisini azaltmak ve kırmak için tepelerinde bir bakıma hava savunma şemsiyesi kurmuşlardı. 

Bu tehdidin etkisini kırmak için bu yeni tehlikelere yanıt olarak, 1976'da ABD Ordusu, mürettebatı NVG (Gece Görüş Gözlüğü) uyumlu hava savunma radarlarının varlığı konusunda uyarmak için toplam üç OH-58A'yı AN/APR-39A Radar İkaz Alıcısı ile donattı. Paneller ve azaltılmış yansıma gölgelik camı. Güç her helikopterde her zaman memnuniyetle karşılanan bir eklenti olduğundan, motor kaportasının altına 420 Hp’lik Allison T63-A-720 motorları kullanıldı. Termal egzoz bastırıcıları yerleştirildi. Birkaç yıllık testlerin ardından, yükseltmeler toplam 575 uçak gövdesi için daha onaylandı; bunların tümü Mayıs 1978'de OH-58C Kiowa olarak yeniden sınıflandırıldı.

OH-58C Kiowa modelinin yükseltmeleri kesinlikle öldürülmeyi önleme açısından bir nimetti ancak bu yükseltmeler öldürecek bir şeyler bulma yeteneğini geliştirmedi. Vietnam'daki keşif helikopterleri, ormanda faaliyet gösteren Viet Kongları tespit etmek için yalnızca pilotların kendi gözlerine ve elde tutulan dürbünlere güveniyordu. Keşif helikopterlerinin pilotları Viet Kongları tespit ettikten sonra silahlandırılmış UH-1B/C Hueylere veya taarruz helikopterleri AH-1G Huey Cobralara telsizle haber veriyorlardı, silahlı helikopterler küçük silahlardan ve uçaksavar makineli tüfeklerinden kaçmak için hızlarını ve manevra kabiliyetlerini kullanarak kendilerinde bulunan silahlar ve roketler ile Viet Kongları yaylım ateşine tutarak imha ediyorlardı.

Ancak Avrupa sahnesinde beklenen düşmanlar, uzak mesafeden tespit edilmesi ve ATGM (Anti-Tank Guided Missile) (Güdümlü Tanksavar Füzesi) olarak adlandırılan füzelerle güvenli mesafeden yapılacak atışlarla durdurulması gereken Varşova Paktı tankı, zırhlı araçları ve bunlarla birlikte eş zamanlı hareket edebilen aynı zamanda kısmen de olsa onlara hava savunma şemsiyesi sağlayan mobilize olmuş paletli veya tekerlekli uçaksavar sistemleri idi. Helikopterlerin kendileri için güvenli olmayan mesafeden keşif yapmaları kara tabanlı hava savunma sistemleri ve tespit edilmeleri halinde bölgede bulunabilecek avcı jetleri nedeniyle tam anlamıyla intihar niteliğindeydi. Herhangi bir yerleşik hedef tespit cihazı olmadan, bir Kiowa mürettebatı muhtemelen işgalci bir ordunun bulanık hatlarını fark edebiliyordu. Ancak hedefi daha iyi tespit edilebilmesi için AH-1 tipi taarruz helikopterlerindeki TSU’da (Teleskopik Görüş Birimi) özelliğini kullanmak sureti ile AH-1 leri daha erken tehlikeye maruz kalma riskini almasını istemek zorunda kaldılar. 1970'lerin sonlarında, OH-58A ve OH-58C'deki mevcut kafaya takılan görüntü yoğunlaştırma cihazları yalnızca navigasyon için yararlı olduğundan, uzun mesafeleri tespit etmediğinden gece operasyonları yapamıyordu. Pilotlar, düz plaka kanopi pencerelerine sahip OH-58C'lerin görünürlükte %18'lik bir azalmaya neden olduğunu, uçuş hızı 80 knot'u aştığında içe doğru ezilme eğiliminde olduğunu ve yağmurlu koşullarda yoğunlaşmaya eğilimli olduğunu buldu.

Ardından 1979 yılında, yeni bir helikopterinin geliştirilmesinin ertelenmesi kararı alındı. Bu olumsuz gelişmelere rağmen mevcut helikopter gövdelerinin modifikasyonu, Ordu Helikopteri İyileştirme Programı (AHIP) olarak bilinmeye başlandı. Bell ve Hughes, sözleşme için rekabet edecek şekilde helikopteri bir kez daha yeniden tasarladılar. Bell Helicopter Textron, Eylül 1981'de geliştirme sözleşmesiyle ödüllendirildi ve ilk prototip 1983'te uçtu. OH-58D olarak bilinen helikopter, 1985 yılında hizmete girdi ve Ordunun asker taşıma, tıbbi tahliye için kullanılan çok amaçlı helikopteri rolünü yerine getirdi ve kargo kancasını kullanarak harici kaldırma görevleri. Bu model sonunda bugün kullanılan ve OH-58D Kiowa Savaşçısı olarak bilinen model haline gelecekti. İlginç bir anekdot Başlangıçta tüm OH-58D'ler OH-58A olarak yeniden üretilmişti, ancak yalnızca "yeniden inşa" kavramı yetersiz olabilir. Bell'den Orson Hurwell, "Eski helikopteri alıyoruz ve onu çıplak bir kabuğa dönüştürüyoruz. Sonra kuyruk bomunu kesip tamamen yeni bir tane yapıyoruz. Rotoru atıp yeni bir rotor takıyoruz. Farklı bir aktarma organı, farklı bir motor, farklı bir kuyruk rotoru yerleştirdik.” diyor.

ABD Ordusunun OH-58C modifikasyonuyla bu kadar mütevazı adımlar atmasının bir nedeni vardı: 1970'lerde bütçe öncelikleri, Sikorsky UH-60'ı doğuran Genel Maksat Taktik Nakliye Uçağı Sistemi (UTTAS) ve Gelişmiş Saldırı Helikopteri (AAH) programlarına odaklanmıştı. Blackhawk ve McDonell Douglas (eski adıyla Hughes) AH-64 Apache. 1981'de Ordu Helikopteri Geliştirme Programı (AHIP), Kiowa'ya uzun menzilli hedefleri tespit etmesi ve onları saldırı helikopterleri ve topçuları için belirlemesi için ihtiyaç duyduğu araçları sağladı.

OH-58D Kiowa Savaşçısını bir keşif helikopteri olarak öne çıkaran özelliği Direğe Monteli Görüş Sistemi (Mast Mounted Sight-MMS) geliştirilmesi olmuştur. MMS helikopterinin yeteneklerinin iyileştirilmesine yönelik birincil odak noktası oldu. MMS, olumsuz hava koşullarında daha iyi görünürlüğün yanı sıra hem gündüz hem de gece hedef tespiti ve lazer belirleme yoluyla helikoptere ek görev yeteneği kazandırdı. Kiowa'dan önce keşif helikopterleri geceleri istenen performansı gösteremiyor ve savaşamıyorlardı. O zamanlar sadece geceleri gökyüzünü aydınlatacak işaret fişekleri vardı.

MMS Kiowa'ya uzun menzilli hedefleri tespit etmesi ve onları saldırı helikopterleri ve topçuları için belirlemesi için ihtiyaç duyduğu araçları sağladı. Bunlardan en önemlisi, 12x büyütmeli bir TV kamerası, termal görüntüleme cihazı, lazer uzaklık ölçer ve lazer işaretleyiciyi barındıran bir titreşim izolasyon aparatının üzerinde duran plaj voleybolu topuna benzeyen Direğe Monteli Görüş Sistemi (MMS) idi. MMS'in ağırlığını desteklemek ve Nap of the Earth manevrasını uçururken daha duyarlı bir performans sağlamak için, 650 hp'lik bir Allison T703-AD-720 artık güçlendirilmiş tahrik sistemleri ve şanzımanlar aracılığıyla dört kanatlı bir kompozit rotoru döndürüyordu. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde OH-58D (Model 406) olarak adlandırılan uçağın kokpit göstergeleri, MMS görüntülerini ve menzil ölçümlerini pilotlara iletmek için çok işlevli ekranlara monte edildi.