Tank ve Diğer Zırhlı Araçları Birbirinden Nasıl Ayırt Edebilirsiniz?
Tanklar, ilk olarak Birinci Dünya Savaşı'nda, Batı Cephesi’nde kullanılmıştır. Tanklar, piyadeleri ağır zayiat vermeden düşman savunma mevzilerine kadar götürmek için imal edilmiştir. İlk tank prototipi İngiliz Ordusu tarafından 6 Eylül 1915 tarihinde test edilmiştir.
Zaman zaman televizyonlarda savaş bölgelerindeki muhabirlerin askeri araçlarla ilgili ifadelerini dinlediğimde, bazı temel hususların bilinmediğini anlıyorum. En çok dikkatimi çeken hata ise neredeyse her zırhlı aracın tank olarak ifade edilmesidir. Halbuki tank denilen araçların çoğu zırhlı personel taşıyıcı (ZPT), zırhlı muharebe aracı (ZMA), kundağı motorlu top (KMT) veya zırhlı istihkam araçları.
Bu sebeple şimdi, taktik kullanımlarına veya tekniğine girmeden tank, ZPT, ZMA, KMT, zırhlı istihkam aracı nedir, aralarında ne tür farklar vardır gibi sorulara cevap vermeye çalışacağım. Bunlardan ilk defa muharebe alanlarında görünenler tanklar olduğundan öncelikle tankları anlatmakla işe başlayacağım.
Tanklar, ilk olarak Birinci Dünya Savaşı'nda, Batı Cephesi’nde kullanılmıştır. Tanklar, piyadeleri ağır zayiat vermeden düşman savunma mevzilerine kadar götürmek için imal edilmiştir. İlk tank prototipi İngiliz Ordusu tarafından 6 Eylül 1915 tarihinde test edilmiştir.
İlk tankların, (aşağıda görüldüğü gibi) kulesi yoktur.
İngilizler tank geliştirme konusunda liderliği almış olsalar da Fransızlar da onları çok yakından takip etmişlerdir. Fransızlar ilk tanklarını 1917'de hizmete almış ve yukarıdaki resimde görülen St. Chamond gibi tanklar üretip kullanmışlardır.
Aslında bu tanklar, bugünün tanklarından çok, zırhlı muharebe araçlarına benziyorlardı. Nitekim, içlerinde küçük bir piyade birliği de taşıyorlardı.
Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden önce tanklar, yukarıdaki resimde görülen Renault FT17 gibi kulelere sahip olmaya başladılar. Bu model, günümüzdeki tanklara benzer tank tasarımının daha Birinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıktığını göstermektedir.
Orta Sınıf Tanklar
Tanklar, savaşa hareket kazandıracak yeni bir buluş olmalarına rağmen Birinci Dünya Savaşı sırasında bunu gerçekleştirememişlerdir. Çünkü kullanım konseptleri savaşa hareket getirmekten ziyade tel engellerini aşmak ve aşırı zayiatı önlemekti. Doktrinleri de bu maksada uygun şekilde belirlenmişti.
Bu yüzden, birçok kez cepheyi yarsalar da derinlikte harekata devam etmek yerine hemen kanat kırıp mevzileri kuşatmaya çalışıyorlardı. Taarruz eden taraf mevzileri ele geçirmekle zaman kaybederken, savunan taraf yarılan savunma hattında düzeltmeler yaparak bir gerideki hatta tekrar tertiplenebiliyordu.
Tankları ilk olarak bir ateş ve manevra unsuru olarak etkili şekilde kullanmayı başaran almanlar oldu. Tanklar için yeni doktrinler hazırlayan ve yıldırım harbi konseptini ortaya koyan Almanlar, tankın zırh koruması, ateş gücü ve hareket kabiliyetini kullanarak 2. Dünya Savaşı’nda birçok kısa süreli ve kesin sonuçlu muharebe kazandılar.
Piyadeyi tanklarla aynı hızda taşıyabilmek için panzer birlikleri denilen zırhlı personel taşıyıcılara binmiş mekanize piyade birliklerini de ilk olarak onlar teşkil ettiler. Bununla birlikte tanklar ve zırhlı araçlar, 2. Dünya Savaşı sonuna kadar standart bir yapıya kavuşamadılar.
Orduların birbirinden farklı boyut ve ağırlıkta tankları vardı. Bunlar hafif tank, orta tank, ağır tank veya süper ağır tank gibi modellere ayrılıyordu. Ancak, 2. Dünya Savaşı sonlarına doğru, en uygun tankın orta tank olduğuna dair bir kanaat oluşmaya başladı.
İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş'ın başlarında hafif tanklar keşif faaliyetleri ve geri bölge ile yanların savunması gibi görevlerde kullanılıyorlardı. Ayrıca, orta veya ağır tank gerektirmeyen yerlerde piyadeleri koruyorlardı.
Zamanla, ağır ve hafif tanklardan vazgeçilmeye başlandı. Soğuk Savaş döneminde çoğu ordu tek bir Ana Muharebe Tankı (AMT) fikrinde karar kıldı.
Aşağıdaki T-55 Rus tankında da görüldüğü gibi bu tankların çok belirgin özellikleri vardı. Örneğin 90 mm bir topu ve kule üzerinde bir makineli tüfeği bulunuyordu.
Yukarıda resmi görülen Fransız AMX-10 tankı gibi tekerlekli tanklar da yapılmış ancak kullanışsız bulunarak kısa süre içinde envanterden çıkarılmıştır.
Tank topları çap olarak önce 105 milimetreye daha sonra da 120 milimetreye çıktı. Gerçi bazen daha büyük çaplı tank toplar da üretildi ancak günümüzde yaygın olarak 120 milimetrelik toplar kullanılmaktadır.
Tanklar, genel olarak paletli araçlardır. Şu anda, ana muharebe tankları, paletlidir.
Tank; büyük topu, paletleri, kulesi ve üzerindeki makineli tüfeği ile tanınması ve tanımlanması nispeten kolay bir araç/silahtır. Ancak aynı şeyi ZMA ve ZPT için söylemek zordur. Çünkü birçok ülke, bu tür araçlara farklı isimler verebilmektedir.
Ancak ZPT temel olarak personeli hafif silahların ateşlerinden ve şarapnellerden koruyarak muharebe alanında bir yerden bir yere taşımak için kullanılan bir zırhlı araçken ZMA, tanklarla birlikte savaşabilen, keşif maksadıyla kullanılabilen, üzerinde tanktan daha küçük çaplı bir topu ve diğer bazı silahları bulunan bir araçtır.
ZMA’lar esas olarak eskiden kullanılan hafif tankların yaptığı görevleri yapabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bununla birlikte, mürettebat hariç bir miktar piyadeyi de taşıyabilmektedirler.
Aşağıda Sovyetler Birliği’nin geliştirdiği bir ZMA olan BMP-1 ve onun gelişmiş bir modali olan BMP-3 görülmektedir.
Rusya’nın en yeni ZMA’larından olan BMPT ise yukarıdaki resimde görüldüğü gibi eski modellerden oldukça farklıdır.
BMPT’nin 4 × 130 mm Ataka-T GWS atıcısı ve 2 × 30 mm 2A42 otomatik topu vardır.
Aşağıda ABD üretimi Stryker ve Bradley marka ZMA’ları ile Türk üretimi ZMA-15 görülmektedir. Bunların da BMPT gibi küçük çaplı bir silahı bulunmaktadır.
Yukarıda eski ve yeni model M113 ZPT’ler görülmektedir.
Görüldüğü gibi ZMA’lar genellikle paletli olmakla birlikte lastik tekerlekli ZMA’lar da bulunmaktadır. Aynı şey ZPT’ler için de geçerlidir. Ancak ZPT’ler ZMA’lar kadar yüksek bir ateş gücüne sahip değildir. Çünkü muharebe etmek için değil sadece personeli taşımak için üretilmişlerdir.
Rusya'nın ZPT’leri ise BTR adı altında üretilmektedir. Aşağıda Birinci Resimde BTR-90 model bir Rus ZPT’si görülmektedir.
Tanklarla ZPT’leri ve hatta çoğu zaman ZMA’ları bile karıştırmak pek mümkün değildir ancak KMT’larda durum farklıdır. Özellikle bazı KMT’lar görüntü olarak tanka çok benzemektedir. Ancak bir tank ile bir KMT arasında bariz farklar bulunmaktadır.
Örneğin aşağıdaki ikinci resimdeki M-109 ve M107 KMT’larına bakıldığında, çok uzun namluları olduğu görülmektedir. Hiçbir tankın topunun namlusu bu kadar uzun olmaz.
Gerçi bazı 105 milimetrelik kundağı motorlu obüslerin namlusu oldukça kısadır ancak onu da ayırt etmek kolaydır. Çünkü bu obüslerin namlusu sadece KMT’lara göre değil tank topu namlusuna göre de çok kısadır. Türk ordusunca da kullanılan M-52 kundağı motorlu obüsün aşağıdaki resminde namlunun ne kadar kısa olduğu görülmektedir.
Eğer namlu boyundan ayırt edemezseniz KMT’ları tanktan ayırt etmeye yarayan başka özellikler de vardır. Bunların en gözle görüneni, KMT’ların çoğunun arkasında bulunan dozer kepçesini andıran aparattır.
Topların geri tepmesi çok fazla olduğundan KMT’lar tanklar gibi hareket halindeyken ateş edemezler. Hatta dururken de ateş ederken bazı tedbirler almaları gerekir. Örneğin arkada bulunan kepçe benzeri aparat, yere indirilerek geri tepmeyi absorbe eden ilave bir temas noktası sağlar.
Ayrıca, KMT’ların tanklar gibi kuleleri yoktur. Tanka mürettebat genellikle kule kapağından girerken KMT’ların arka tarafında mürettebatın araca binmesi için kapılar vardır.
Zırhlı istihkam araçları ise ayırt edilmesi en kolay zırhlı araçlardır. Çünkü ya üzerlerinde bir vinç bulunur veya iş makinesi olduğunu belli eden başka bir alet bulunur. Bu araçlarda genellikle dozer bıçağı, kepçe, mayın pulluğu veya mayın patlatmaya yarayan zincirli uzantılar vardır. Türk üretimi Pars ve Kunduz modeli zırhlı istihkam araçları bu manada öne çıkıyorlar.
Bunlardan başka, bir de genel olarak klasik bir muharebe aracına pek benzemeyen hafif zırhlı araçlar vardır. Bu araçlar, Soğuk Savaş sonrasında meydana gelen çatışmalar genellikle meskun mahallerde gerçekleştiği için oldukça yaygınlaşmışlardır.
Otoyollarda ve meskun mahallerde yola zarar vermeyen ve daha kolay hareket edebilen bu araçlar hemen her ülke tarafından kullanılmaktadır. Bu araçların bazı modelleri sadece orduların değil polis ve jandarma gibi güvenlik güçlerinin envanterlerinde de bulunmaktadır.
Sonuç olarak, her zırhlı araç tank değildir. Farklı işlevleri olan birçok zırhlı araç çeşidi vardır. Bunlar genel olarak birbirlerine benzese de birçok farklı özellikleri de bulunmaktadır. Bu özelliklere bakarak bir zırhlı aracın ne olduğunu anlamak mümkündür.