TUSAŞ, Atak II İçin Bugüne Kadar Öz Kaynaklarından 600 Milyon USD Harcadı, Devlet Bu Paranın Boşa Gitmesine, Projenin İptal Edilmesine İzin Vermemelidir
SSB Başkanı Sayın Haluk Görgün’ün Atak II projesinin geleceğine ilişkin gereken adımların atılmasına öncülük etmesini bekliyorum. Eğer gerçekten Atak II projesi kapandı, iptal edildi ise TUSAŞ Genel Müdürünün ve/veya SSB Başkanının kamuoyuna ‘projenin neden iptal edildiğini’ gerekçeleriyle birlikte anlatması gerektiğini düşünüyorum. Zira, Türkiye 600 milyon doları çöpe atacak kadar zengin değil.
Amerikan Kara Kuvvetleri; Yeni Nesil Taarruz ve Keşif Helikopteri Geliştirme Projesi FARA’yı İptal Etti
Geçen hafta Perşembe günü Amerikan Kara Kuvvetleri, 2018 yılından bu yana geliştirilmesine yaklaşık 2,4 milyar dolar yatırım yaptığı yeni nesil Future Attack Reconnaissance Aircraft (FARA) helikopter programını iptal edeceğini duyurdu. Yeni nesil taarruz ve keşif helikopteri geliştirme projesi olarak bilinen FARA projesiyle, 2019 yılında tamamen envanter dışı bırakılan OH-58 Kiowa Warrior helikopterinin yerini alacak yeni nesil bir helikopter geliştirilmesi hedefleniyordu. Bu, FARA'yı OH-58 helikopterinin yerini almak üzere devreye sokulan, ancak sonradan çeşitli nedenlerle iptal edilen üçüncü proje haline getiriyor.
2004 yılında Kara Kuvvetleri, OH-58'in yerini alması planlanan hayalet RAH-66 Comanche'yi toplamda 7 milyar USD tutan harcama ve on yıldan fazla süren geliştirme sürecinin ardından iptal etmişti. Dört yıl sonra yine, OH-58'in yerini alacak ARH-70A Arapaho'nun geliştirilmesi için 2 ila 6 milyar dolar arasında yatırım yapıldıktan sonra bu kez bu proje de iptal edilmişti.
RAH-66 Comanche
ARH-70A Arapaho
FARA projesinin iptal kararı, 2030'ların kara havacılığına yönelik Amerikan planlarında ani bir değişiklik anlamına geliyor. Amerikan Kara Kuvvetleri, iptal gerekçesi olarak yaptığı basın açıklamasında, iki milyar dolardan fazla harcama yapıldıktan sonra programdan vazgeçilmesinin nedeninin alınan derslere ve modern savaş alanının yeniden değerlendirmesine dayandığı belirtildi. "Kara Havacılık Projelerinin Gözden Geçirilmesi" kapsamında bu karar alındı. ABD Ordusu; "son teknoloji ürünü, daha yetkin ve etkin, beka kabiliyeti yüksek insansız hava keşif kabiliyetlerini geliştirmeyi, bazı ihtiyaçlarını ise ticari olarak da kullanılmakta olan küçük insansız hava araçlarının hazır alımı yoluyla karşılamayı” hedefliyor. Dolayısıyla şimdilerde insanlı FARA helikopterleri yerine insansız versiyonlarının geliştirilmesi öngörülüyor.
Keşif ve hafif taarruz görevleri için küçük çaplı bir helikopteri sahaya sürmeyi amaçlayan FARA örneğinde görüldüğü üzere, Amerikan Ordu’su, şimdi bu rolü düşük maliyetli çeşitli İHA'lara devrederek, FARA geliştirme projesi için ayrılan tahmini 5 milyar USD’yi tasarruf edebileceğine inanıyor. Bu tasarruf edilen kaynağın Kara Kuvvetlerinin halen ihtiyaç duymakta olduğu Boeing CH-47F Blok II Chinook'un üretimine devam edilmesi için gereken kaynak ihtiyacının karşılanmasında kullanılması bekleniyor.
Bu arada ABD Genelkurmay Başkanı General Randy George, "Savaş alanından - özellikle de Ukrayna'da - havadan keşif yapmanın temelden değiştiğini öğreniyoruz" dedi. "Çeşitli insansız sistemlere ve uzaya monte edilen sensörler ve silahlar her yerde bulunabiliyor, daha geniş bir alana ulaşabiliyor ve daha önce hiç olmadığı kadar bu sistemler ucuz bir hizmet sağlıyor. Ordunun, modern insansız uçak sistemlerinin inovasyonunu, tedarikini ve sahaya sürülmesini hızlandırarak gereken yeteneklere sahip olabileceğinden eminim." sözleriyle, FARA’nın iptal kararının arkasında olduğunu ifade ediyor.
Böylece FARA; son yirmi yılda OH-58'in yerini alması beklenen diğer helikopterler olan RAH-66 Comanche ve ARH-70 Arapaho ile aynı kaderi paylaşmış oldu. Bell 360 Invictus ve Sikorsky Raider-X; FARA sözleşmesi için yarışan iki helikopterdi.
Bell 360 Invictus
Sikorsky Raider-X
Rotorlu helikopterlerin gelişimine neredeyse son veren FARA projesinin iptal kararı, yine de yakın dönemdeki bazı çabalara ışık tutmasını bekliyorum. Örneğin daha önce iptal edilen Comanche projesi kapsamında geliştirilen stealth teknolojilerinin 2011 yılında gerçekleştirilen Bin Ladin Baskınında kullanılan düşük görünürlüklü (stealth) Black Hawk helikopterlerinin yapımında kullanılmasına benzer girişimlerde FARA’dan elde edilen kazanımların kullanılabileceğine inanıyorum.
FARA'yı iptal kararı, Ordu'nun RQ-7 Shadow ve elle fırlatılan RQ-11 Raven İHA filolarını emekliye ayırma ve UH-60L helikopterinin yerini alması düşünülen UH-60V Black Hawk'ın üretiminin de yüksek maliyeti nedeniyle sonlandırma planıyla birlikte duyuruldu. Zira Amerikan Kara Kuvvetleri; Black Hawk'ın yerini alması için Bell'in 2030'lara yetişmeyi planladığı V-280 Valor'unu seçti. Böylece Amerikan Ordusunun, dünyanın en iyisi olduğuna inandığı Apache gibi ana taarruz helikopterleri ile uzayda konuşlu platformlar ve insansız sistemlerin bir karışımından oluşan bir yetenek havuzu kullanacağı kanaatini taşıyorum. Özellikle Amerikan Kara Kuvvetleri için bir anlamda F-16 Viper gibi bir fonksiyon üstlenen 50 yıllık geçmişi olan Apache’nin önümüzdeki 15-20 yıl boyunca uçmaya devam etmesini, yazılım güncellemeleriyle modern bir taarruz helikopteri olarak hizmet etmesini bekliyorum. Apache’ye ilişkin detay bilgi ve değerlendirmeler için daha önce STRASAM’da yayımlanan linkteki yazıyı okumanızı öneriyorum. (https://strasam.org/savunma/kara-silah-ve-sistemleri/apache-helikopterlerine-neden-ihtiyac-duyuldu-gecen-yil-bir-kez-ucan-turk-apachesi-10-aydir-neden-ucmuyor-2926)
Nihayetinde FARA ve bu bağlamdaki proje iptal kararlarının kesinleşmesi için Kongre’nin de onay vermesi gerekiyor. Bu arada FARA projesi kapsamında Invictus ve Raider X programlarından birisinin seçilmesi gerekiyordu. Ancak bu helikopterler için geliştirilen T901 ITEP motor programındaki gecikmeler nedeniyle Kara Kuvvetleri de mecburen Invictus ile Raider X arasında bir tercihte bulunmayı ertelemişti. Zira henüz motor olmadığından uçuş testlerine Bell ve Skorsky başlama fırsatı bulamamışlardı. FARA iptal kararına rağmen, yıl sonuna kadar her iki helikopterin de yeni motorlarla uçtuğunun görülmesi için sürecin devam ettirilmesi bekleniyor.
TUSAŞ’ın Öz Kaynağa Dayalı Yürütmekte Olduğu T-929 Atak II Projesi İptal mi Edildi?
Bu soruya cevap vermeden önce kısaca Türk savunma sanayisindeki proje yönetim mekanizması ve kaynak kullanım yönteminden özetle bahsetme ihtiyacı duyuyorum.
Türk savunma sanayisinin üzerinde çalıştığı projelerinin çok büyük bir bölümü, geliştirme projeleridir. Savunma sanayisinden de beklenen zaten budur. Bir geliştirme projesi; Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü başta olmak üzere devletin çatısı altındaki komutanlık, kurum ve kuruluşların, kısaca kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak üzere ya sıfır noktasından başlatılan ya da mevcut ürün/platformun modernizasyonu ve/veya modifikasyonunu içeren bir projedir. Sözgelimi, TUSAŞ ana yükleniciliğinde yürütülmekte olan Milli Muharip Uçak Kaan sıfırdan başlatılan bir proje iken, F-16 Özgür projesi ise büyük çaplı bir modernizasyon projesidir.
Geliştirme Projelerinde Kullanılan Devlet Finanslı ve Firma (Öz Kaynaklı) Yöntemler
Devlet Finanslı Yöntem
Geliştirme projesi; ağırlıklı olarak kullanıcı isterleri ve ihtiyaçları doğrultusunda, çoğunlukla da kullanıcının yazdığı harekât konseptlerinde işaret edilen ihtiyaçları karşılamak üzere, devletin yetkili merciinin onayıyla başlatılır. Bu kapsamda başlatılan bir ürün projesinin ömür döngüsünde, üç temel unsur rol alır. MMU Kaan örneğinden devam edelim. MMU Kaan projesinde rol alan unsurlar şunlardır:
Kullanıcı (Hava Kuvvetleri Komutanlığı),
Tedarikçi (SSB-Savunma Sanayii Başkanlığı)
Sanayici (TUSAŞ ana yüklenici ve buna bağlı çalışan ASELSAN benzeri alt yükleniciler).
Bu üç unsuru bir araya getiren, bir projenin başlamasına öncülük eden ana tetikleyici ise Savunma Sanayii İcra Kurulu (SSİK) kararıdır. SSİK kararına giden ön çalışmalar ise Kullanıcı isterleri doğrultusunda, SSB koordinatörlüğünde yönetilir. İstenen ürünü geliştirmesi beklenen savunma sanayisi firma/firmaları ile görüşmeler yapılır ve proje belirli bir olgunluğa getirildikten sonra SSİK gündemine alınması sağlanır. SSİK tarafından ya bütünsel olarak ya da safhalara ayrılarak onaylanan projenin, SSB’nin koordinatörlüğünde hayata geçirilmesi sağlanır. Bu kapsamda kullanılan temel proje dokümanı ise Ürün Geliştirme Sözleşmesidir. Devlet tarafından çerçevesi çizilen sözleşme ile projenin finansmanını da devletin sağlayacağı kabul edilmiş olur. Böylece, kaynak, takvim, tasarım, prototip, üretim, test, kabul vb. safhaları tüm dünyada kendine ait bir sistematiği olan proje yönetim ilkeleri ve gereklilikleri doğrultusunda sözleşmeye uygun olarak hedeflenen ürünün geliştirmesi hedeflenir.
Firma (Öz Kaynak) Finanslı Yöntem
Bu yöntemde, bir ürünü geliştirme potansiyeli bulunan savunma sanayisi firması veya firma grubu, dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak kendi öz kaynaklarına dayalı bir ürün projesi başlatabilir. Bu ürünü öncelikle devletin çatısı altında yer alan kullanıcılara satmayı hedefleyen bu firmalar, dış pazarı, potansiyel müşterileri dikkate alarak ürün geliştirmeyi hedeflerler. Örneğin 2017 yılında başlatılan Hürjet Jet Eğitim Uçağı Geliştirme projesi ilk başta TUSAŞ öz kaynakları kullanılarak, TUSAŞ yönetimin inisiyatifinde başlatılmıştır. Bu arada da SSB ve Hv.K.K.lığı ile gayri resmi görüşmelerle proje olgunlaştırılmıştır. Projenin olabilirliği iyice ortaya çıkınca SSİK kararı alınmış, böylece TUSAŞ iyi bir risk yönetimi ile Hürjet için gerekli kaynağı garanti etmiş, Hv.K.K.lığının da resmi olarak Hürjet Kullanıcısı olmasını sağlamıştır. Eğer TUSAŞ bu yolda başarılı olamasaydı, Hürjet projesinin devam etmesi büyük olasılıkla mümkün olamayacaktı.
Her durumda geliştirme projeleri, özünde AR-GE projeleridir. Bu nedenle mühendislik yoğun, karmaşık ve zorluklar içeren proje tipleridir. Her bir savunma projesi, özellikle tank, gemi, uçak gibi büyük projelerin başarıyla yürütülmesi ve ortaya bir ürünün zamanında ve kullanıcı isterlerini karşılayacak şekilde çıkabilmesi için ciddi miktarda devletin veya firmanın kaynak ayırmasını ve kapsamlı bir proje yönetim anlayışına sahip olunmasını gerektiriyor.
Türk Apache’si T-929 Atak II Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, İlk Uçuşunu 28 Nisan 2023’te Gerçekleştirmişti
Türk Kara Kuvvetlerinin Apache benzeri bir taarruz helikopterine ihtiyaç duyduğu sıklıkla dile getirilmekle birlikte bilebildiğim kadarıyla bugüne kadar Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesini başlatmak için herhangi bir adım TSK tarafından atılmamıştır. Bununla birlikte TUSAŞ bu ihtiyacı görmüş ve bundan yola çıkarak Apache benzeri özelliklere ve yeteneklere sahip olacak bir platform olarak tasarlamayı düşündüğü Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesini (sonradan T-929 Atak II) başlatmıştır. Dolayısıyla T-929 Atak II projesi, esasında yukarıda anlattığım yöntemlerden biri olan TUSAŞ öz kaynağıyla finanse edilen bir proje olmuştur. TUSAŞ yönetiminin bu adımı atabilmesi için Kara Kuvvetleri ve SSB içinden ilgili birimlerin TUSAŞ’ı yüreklendiren girişimleri olduğuna inanıyorum. Örneğin TUSAŞ için devlet kanalından gayri resmi yollardan gelen, “siz başlatın, biraz yol alın, sonra biz gereken desteği verir, SSİK kararı alınmasını sağlarız.” benzeri bir ifade yeterli olmuştur kanaatindeyim.
Atak II projesi, 17 Şubat 2019 tarihinde başlatılmıştı. TUSAŞ bu projeye inanarak soyunmuştu. Projenin başlangıç döneminde TUSAŞ’ta bir başka birimde görev yapmakta olduğumdan, TUSAŞ helikopter grubunun bu inançlı ve samimi çabasına yerinde şahit olduğumu ifade etmek isterim. Tasarım ve yapısal üretim faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından ilk motor çalıştırma 23 Nisan 2023 tarihinde, ilk uçuş ise 28 Nisan 2023 tarihinde başarıyla gerçekleştirilmişti. Daha önceki bir yazımda Atak II’nin bu tarihten itibaren herhangi bir uçuş yapmamış olmasına dikkat çekmiştim.
Atak II
T-129 Atak I
TUSAŞ Genel Müdür Temel Kotil: “Atak II’yi 2025 Yılında Kara Kuvvetlerimize Veriyoruz”
Bir televizyon programında Atak II entegre ürün grubu sorumlusu mühendis Burak Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere, TUSAŞ helikopter mühendislik ekibi; “T-129 Atak ile helikopter nedir öğrenmişti. T-625 Gökbey ile helikopterin nasıl tasarlandığını öğrenmiş oldu. T-929 Atak II ile de helikopter nasıl tasarlanır ve üretilir, onu öğrenmişti.”
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil de, 13 Mayıs 2023 tarihinde CNN Türk Masası'na konuk olmuş ve diğer platformlarla birlikte Atak II’den övgüyle bahsetmişti. Kotil bu programda, Atak II için şu ifadeleri kullanmıştı:
“Atak II sürpriz yaptı. İlk uçuşunda çok stabil uçtu. Videoları da yayınlandı. Şirketin en güçlü olduğu alan Helikopter grubu. Atak I ile başladık. 83 adet yapıp, teslim ettik. 350 kg. ile limitli. Atak II tamamen özgün bir helikopter. Roketsan 20 kilometreden angaje olacak füze geliştiriyor. Apache ve Mi-28 ayarında bir helikopter olacak. Hava savunma sistemleri olacak aynı Apache de olduğu gibi. Elektronik harp yetenekleri son derece gelişmiş olacak. Yurtdışından talep var. Pakistan dahil, gördüler, beğendiler. Zırhlı bir helikopter. Camı da zırhlı. Bir şey yaptığınız zaman piyasada tutması gerekir. Atak I’in topu 20 mm, biz bunda 30 mm.lik top kullanıyoruz. 1,5 ton mühimmat taşıyacak, Atak I’den çok farklı bir şey. Dünyada bir yerde Apache ihaleye girerse biz de gireceğiz. Daha iyi olacağız. Onlardan ucuz olacak. Bakımı daha kolay olacak. Daha yerli, yüzdesel olarak daha iyi olacak… Şimdilik Ukrayna motorlarını (2 adet Sich TV-117VMA-SBM1V Serisi turboşaft motordan (her biri 2.500 beygir gücünde)) kullanıyoruz ama Atak II’de kullanılacak motorun yerlileştirilmesi çalışmaları başladı. Sonrasında devasa abi tamamen yerli ve milli olacak… 2025 yılında Kara Kuvvetlerimize bunlardan vereceğiz, envanterlerine alacaklar.”
ATAK II Projesi İptal mi Edildi?
Bir büyüklükteki bir ürün projesinin devam edebilmesi için mutlaka siyasi iradenin desteğine ihtiyaç bulunduğunu, sadece üretici firmanın öz kaynaklarına dayanarak yürütülmesi olası değildir. Bunun tek istisnası, yurtdışı satış için bir sözleşme imzalanması veya proje ortağı bir başka firma veya ülke bulunmasıdır. Ancak savunma sanayisinde genel kural, bir ülkede üretilen askeri maksatlı bir savunma sanayii ürünü mutlaka o ülkenin silahlı kuvvetleri tarafından satın alınması, kullanılmasıdır. Firmanın bulunduğu ülkenin silahlı kuvvetleri tarafından kullanılmayan ürünlerin yurtdışı satışı olması pek mümkün değildir.
2023 yılı Mayıs ayında, secim arifesinde uçurulan Atak II’den beklenti büyüktü ancak sonrasında anlaşıldığı kadarıyla siyasi irade TUSAŞ’ın beklediği finansman desteğinin önünü açacak SSİK kararı alınmasına öncülük etmedi. Veya Kara Kuvvetleri Apache ayarında ağır bir helikopter olması beklenen T-929 Atak II’yi tedarik etmek yerine rotasını halihazırda üzerinde çalışılmakta olan T-625 Gökbey’in taarruz helikopteri versiyonu olması beklenen T-629 Atak Orta Sınıf Taarruz Helikopterine çevirmiş olabilir. SSB de Kara Kuvvetlerine benzer bir yaklaşımı benimsemiş olabilir. Nihayetinde devlet tarafından finanse edilmeyen, sadece TUSAŞ öz kaynaklarıyla finanse edilmekte olan T-929 Atak II projesinin iptal edilmesi yönünde TUSAŞ yönetiminde bir irade koyma ihtiyacı ortaya çıkabilir. Şirketin finansal problemleri olabilir.
Bu değerlendirmemi doğrularcasına, duyumlarıma göre 28 Nisan’daki uçuşu sonrası Atak II prototipi öylece bir kenara atılmış. Hatta helikopterden birçok parça ve sistem de sökülerek alınmış. Helikopter şu an uçar vaziyette değil. 10 aydır hiçbir uçuş faaliyeti yapmadığı gibi, TUSAŞ’ta adeta proje ‘durdurulmuş’ gibi bir hava esmeye başlamış. TUSAŞ GM Kotil’in 10 ay kadar önce CNN Türk ekranlarında, belki de seçim heyecanıyla, ‘2025 yılında Kara Kuvvetlerimize vereceğiz’ sözlerinin muhtemelen bir geçerliliğinin kalmadığı anlaşılıyor.
Umarım yanılıyorumdur.
Sonuç
Nihayetinde, azami kalkış ağırlığının 11.500 kg. olması hesaplanan iki pilotlu T-929 Atak II’nin 20. 000 feet irtifalara kadar çıkabilmesi, 170 Knot yapabilmesi, geniş bir mühimmat yelpazesine ve 20 kilometreyi bulan füze menziline sahip olması vb. özellikleri düşünüldüğünde, muharebe sahasında Kara Kuvvetlerinin birçok görevi daha etkinlikle yerine getirmesine katkı sağlayabileceğini değerlendiriyorum.
Bu nedenle, bugüne kadar 600 milyon USD harcama yapılan T-929 Atak II için bu milletin parasından harcanan, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı bağlısı bir ortaklık şirketi olan TUSAŞ’ın öz kaynaklarından ayrılarak bugüne kadar geliştirilen, ilk uçuşu gerçekleştirilen devlet katında nihai bir değerlendirme yapılması gerektiğine inanıyorum.
6 Haziran 2023 tarihinden itibaren SSB Başkanı olarak görev yapmakta olan Sayın Prof. Dr. Haluk Görgün’ün Atak II projesinin geleceğine ilişkin gereken adımların atılmasına öncülük etmesini bekliyorum. Eğer gerçekten proje kapandı, iptal edildi ise TUSAŞ Genel Müdürünün ve/veya SSB Başkanının kamuoyuna ‘projenin neden iptal edildiğini’ gerekçeleriyle birlikte anlatması gerektiğini düşünüyorum. Zira Türkiye, 600 milyon doları çöpe atacak kadar zengin bir ülke değil. Siz ne dersiniz?
Kaynakça
Stefano D’urso, “U.S. Army Cancels Future Armed Reconnaissance Aircraft Program”, The Aviationist, 9 Şubat 2024, https://theaviationist.com/2024/02/09/u-s-army-cancels-fara-program/
Aybars Meriç, 13 Şubat 2024, https://www.linkedin.com/search/results/content/?fromMember=%5B"ACoAACUm22ABSVLeF1sELnAl-tsSElLmEKrIifc"%5D&heroEntityKey=urn%3Ali%3Afsd_profile%3AACoAACUm22ABSVLeF1sELnAl-tsSElLmEKrIifc&keywords=aybars%20meriç&position=0&searchId=ab46a458-3166-45e2-b55b-431d236681a6&sid=%3BbQ&sortBy="date_posted"&update=urn%3Ali%3Afs_updateV2%3A(urn%3Ali%3Aactivity%3A7163379096830390273%2CBLENDED_SEARCH_FEED%2CEMPTY%2CDEFAULT%2Cfalse)
Alex Hollings, “WHY DID THE ARMY SCRAP ITS $2.4 BILLION FARA HELICOPTER?”, Sandboxx News, 12 Şubat 2024, https://www.sandboxx.us/news/why-did-the-army-scrap-its-24-billion-fara-helicopter/
Hüseyin Fazla, “Apache Helikopterlerine Neden İhtiyaç Duyuldu? Geçen Yıl Bir Kez Uçan Türk Apache’si 10 Aydır Neden Uçmuyor?” STRASAM, 13 Şubat 2024, https://strasam.org/savunma/kara-silah-ve-sistemleri/apache-helikopterlerine-neden-ihtiyac-duyuldu-gecen-yil-bir-kez-ucan-turk-apachesi-10-aydir-neden-ucmuyor-2926