Tank Tasarımında Gelinen Son Nokta: PL-01 Hafif Tankı

Son zamanlarda birçok ülkenin yaptığı gibi Polonya da 2013 yılında kendine ait yeni bir tank modeli geliştirme çalışmalarına başladığını duyurmuştur. Bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan tasarım, prototip olarak üretilmiş ve seri üretimin 2010’ların sonuna kadar başlayacağı açıklanmıştır. PL-01 adı verilen tasarımın Rus ve Batı tanklarından bazı özellikler aldığı anlaşılmaktadır. Ancak, onları aşan bazı yeniliklere sahiptir.
Tank, görünüm olarak Alman ve Fransızların yeni tasarım tanklarının bazılarına benzemektedir. Köşeli yapısı, klasik RPG tanksavar silahlarına karşı koruma sağlamaktadır. Bu yapı, radarda görülmesini de zorlaştırmaktadır.
En son teknolojilerle donatılan ve seramik plakalarla kaplanan tankın zırhı her türlü mayın, patlayıcı ve top şarapneli parçalarına karşı dayanıklıdır. Ayrıca, tanksavar silahlarına karşı aktif koruma sistemi ile teçhiz edilmiştir.
Tankın topu, 105 ve 120 milimetre olarak iki versiyonludur. Tankın üstünde ayrıca; 7,62 milimetre bir makineli tüfek, 12,7 milimetre bir uçaksavar makineli tüfeği, 40 milimetrelik bir otomatik bombaatar ve dörder mühimmat atan iki sis havanı bloğu bulunmaktadır.
Tankın otomatik doldurucusu vardır. Bu sayede, tank mürettebatı üç kişiye indirilmiştir. Ancak tankın diğer ülkelerin üç mürettebatlı benzer tanklarından önemli bir farkı vardır. PL-01’in gövdesinin arka kısmında dört askerin sığabileceği bir bölme bulunmaktadır. Bazı videolarda bu bölmenin bir kişi aldığını söylenmektedir ancak bu doğru değildir.
Bu haliyle tank, ana muharebe tankından ziyade zırhlı muharebe araçlarına benzemektedir. Zaten tankın tasarımının geliştirilmesinde İsveç yapımı CV-90 zırhlı muharebe aracı esas alınmıştır. Bu sebeple tank, oldukça hafiftir. Sadece 35 ton muharebe ağırlığına sahiptir. Yani klasik bir ana muharebe tankı değil, bir hafif tanktır.
PL-01’in diğer ülkelerce geliştirilen tank modellerinden diğer bir farkı ise radyo dalgalarını emen bir kaplama ve termal kamuflaj sistemiyle donatılmış olmasıdır. Termal kamuflaj sistemi sayesinde tank, yaydığı ısıyı gizleyebilmektedir. Ayrıca, ısıl izini değiştirebilmekte ve bir otomobil kadar iz yayabilmektedir. Böylece tank, radar ve elektro optik tespit cihazlarında daha zor görülmekte ve tank olduğunun tespit edilmesi zorlaşmaktadır.
Bu teknoloji uzun süredir uçaklarda uygulanmaktadır. Bunu tanklara da uygulamak isteyen İngilizler, bunun denemelerini yapıp başarılı olmuşlardır. Bu tank, İngiliz-Polonya ortak yapını olduğundan PL-01’de uygulanan görünmezlik teknolojisi de İngilizlerin geliştirdiği teknolojidir.
Yeni tanksavar sistemlerinin hedef tespit ve hedefi bulup vurma teknolojileri infrared sistemlere dayandığından bu teknoloji sayesinde PL-01’in, vurulması zor bir tank olacağı düşünülmektedir. Zaten tankın vurulmasını zorlaştıracak şekilde silüeti de küçük ve hızı oldukça yüksektir. Tankın 940 beygir gücünde bir dizel motoru vardır. Azami hızı 70, menzili ise 500 kilometredir. Uzunluğu 7 metre, genişliği 3,8 metre ve yüksekliği 2,8 metredir.
Bu bilgiler, tankın oldukça gelişmiş bir tasarım olduğunu göstermektedir. Ancak en son olarak 2022’de üretilmeye başlanacağı duyurulan tankın henüz seri üretimine geçilmemiştir. Ama prototipinin üretilmesi ve test edilmesi sürecinde birçok yeniliğin geliştirildiği muhakkaktır.
Son yıllarda meydana gelen muharebelerde tankın düşmanı diye tanımlayabileceğimiz yeni nesil tanksavar silahlarından dronlara ve SİHA’lara kadar çok çeşitli yeni teknolojiler geliştirilmiştir. Bunlar, gayet basit eski tanksavar silahları, mayınlar ve EYP’lerle birlikte kullanıldığından muharebe alanları tanklar için bir ölüm tuzağına dönüşmüştür.
Nitekim, hala devam eden Ukrayna-Rusya ve Gazze savaşlarında her geçen gün yeni bir silah, teknoloji ve bunların taktik ve teknik kullanımı geliştirilmekte, bunun sonucunda çok sayıda tank etkisiz hale getirilmektedir.
Bu gelişmeleri yakından takip eden tank üreticisi her ülke, ortaya çıkan gelişmelere uygun olarak tank teknoloji ve tasarımlarını sürekli olarak geliştirmektedir. Bu gelişme o kadar hızlıdır ki, bir tank tasarımı henüz üretim aşamasına gelmeden eskiyebilmektedir. Bunun sonucunda ya tasarımda değişikliğe gidilmekte veya yeni tasarımlar ortaya çıkmaktadır. Bizim Altay tankını üretenlerin de bu gelişmeleri takip edip gerekli değişiklikler üzerinde çalışması kaçınılmaz bir zorunluluktur.