Hesaplar farklı, hedefler aynı
Akşener’in böyle bir dönüş yapmayacağını düşünenler, siyaset mühendisliğinin ne şekilde oluşturulduğunu hesaba katmamışlardı. Gelinen bu aşamadan sonra iç politikada neler olabilir, onu biraz irdeleyelim.
Geçen sene Şubat ayı başında Rusya-Ukrayna krizinin topyekûn bir savaşa dönüşmeyeceğini düşünenler, Putin’in agresifliğini ve sert güç kullanımını hesaba katmamışlardı.
Putin’in saldırısı sonucunda Ukrayna’nın diz çökeceğini ve savaşın bir haftada biteceğini öngörenler de, Zelenski’nin Batı’nın desteğiyle direneceğini ve savaşın uzun süreceğini hesaba katmamışlardı.
Benzer hesapsızlık iç politikada da ortaya çıktı.
Depremle ilgili her türlü tedbiri aldık sananlar ve deprem tatbikatlarını mış gibi yapanlar, yaşanan felaket karşısında yetersiz kalınacağını hesaba katmamışlardı.
Yer altında yaşanan büyük depremin daha yaraları sarılmamışken, başka bir deprem de Türk siyaset sahnesinde yaşandı. İyi parti lideri Sayın Meral Akşener’in, eski adı 6’lı masa, yeni adı Millet İttifakından ayrılma niyet ve kararı, siyasi arenada taşları yerinden oynattı.
Akşener’in böyle bir dönüş yapmayacağını düşünenler, siyaset mühendisliğinin ne şekilde oluşturulduğunu hesaba katmamışlardı.
Gelinen bu aşamadan sonra iç politikada neler olabilir, onu biraz irdeleyelim.
Millet ittifakı 6’lı yapıdan, 5’li yapıya dönerek işlevini devam ettireceğini açıkladı. Bu çerçevede ittifakın adayının CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olarak açıklanması beklenmektedir. Bu durumda, iki ittifak dışında kalan parti ve oluşumların ne şekilde bir politik duruş sergileyeceğinin de anlaşılması gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanması sonrasında bakılacak olan, bu adaylığa hangi partilerin destek olacağı, hangi partilerin ise farklı bir adayla seçime gireceği hususudur. Seçimin ikinci tura kalması durumunda, İttifak dışında kalan İyi parti ve HDP aynı adayı desteklemek durumundadır. Ayrıyken birlikte hareket etme durumunun, ancak İyi partinin Millet ittifakından ayrılması ile söz konusu olabileceğini ve bu ayrılık sayesinde HDP ile birlikteliğin karşıt ittifak tarafından kullanılabilecek bir argüman olmaktan çıkarıldığının görülmesi gerekir.
Bir diğer dikkat çeken husus, İyi parti yetkililerinin tüm kadro olarak Cumhur ittifakına girmeyeceklerini söylemeleridir. Dolayısıyla İyi parti bir aday çıkartamazsa, ya da çıkarttığı aday ikinci tura kalamazsa, ister istemez Millet ittifakının adayını desteklemek durumunda kalacaktır.
O zaman bu ayrılığa ne gerek vardı, acaba bu ayrılığın başka bir anlamı mı var diye düşünmeden edemiyor insan ve bu politik olayın karşı bloktaki etkisine bakıyor.
Millet ittifakında yaşanan bu gelişmelerin, karşı blokta yaptığı etkiye baktığımızda, İyi partinin Millet ittifakından ayrılma durumunun, Cumhur ittifakını sevindirdiği gözüküyor. Hatta birçok kişi, bu yeni durumun seçim sonucuna direkt olarak etki edeceğini ve Cumhur ittifakı adayının önünün açıldığını savunuyor. O zaman bu yeni durumdan faydalanmak adına, Cumhur ittifakı seçimleri bir an önce yapmak isteyecektir. İktidara, iktidarının devam edeceği yani seçimi kazanacağı düşüncesi, bu ayrılma görüntüsüyle iyice pekiştirilmiştir.
İktidarın kendi kazanma ihtimali olmadığı bir seçimi, yaptırma ihtimalinin de olmadığı tartışmaları, bu yeni durumla tamamen değişmiş, iktidara tekrar kazanma ümidi aşılanmış ve seçimin yapılması kaçınılmaz hale getirilmiştir. Seçimlerin olmama ihtimali, ihtimalden çıkartılmıştır.
Ezcümle; hedeflerin aynı, hesapların farklı olduğu çok enteresan bir politik sürece girilmiştir. Seçim sonuçlarının şok edici şekilde şaşırtıcı çıkmasına kimse şaşırmamalıdır artık.