Millet ittifakı adayı kim?
2022 Nisan ayında, Millet ittifakı aday adayları ile ilgili bir analiz yapmıştım. Mademki, seçim tarihi belli oldu, mademki tartışmalar yoğunlaştı, bu analizi ufak tefek düzenlemeler ve güncellemelerle tekrar paylaşmak istedim.
2022 Nisan ayında, Millet ittifakı aday adayları ile ilgili bir analiz yapmıştım. Mademki, seçim tarihi belli oldu, mademki tartışmalar yoğunlaştı, bu analizi ufak tefek düzenlemeler ve güncellemelerle tekrar paylaşmak istedim.
Millet ittifakı aday adayları
Önümüzdeki başkanlık seçiminde Cumhur ittifakının adayı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan iken, Millet ittifakının adayı henüz belli değil.
Ortada konuşulan birçok aday adayı var. Millet ittifakı bileşenlerinden herhangi bir açıklama yapılmadığı müddetçe aday adayı enflasyonunun olması da kaçınılmaz.
Bu enflasyonist ortamda konuşulan aday adaylarını ve seçimi kazanma şanslarını kısaca analiz etmekte ve tarihe not düşmekte fayda var.
1. Millet ittifakının aday adayları içindeki ilk kişi, Ana Muhalefet Partisi lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmayacağı belli değil, ancak aday olursa seçilemeyeceği hakkında yorumlar var. Yeni seçim sistemine göre ittifakın adayı, sadece partilerin değil, ittifakın tümünün ortak adayı olmak durumunda. Millet ittifakı, sağ, sol, milliyetçi muhafazakâr, liberal ve sosyal demokratlardan oluşan karmaşık bir politik yapıya sahip. Kılıçdaroğlu’nun sol politik gömleği ve Alevi inancı, ilk turda seçilememesi durumunda, ikinci turda karşısına çıkabilecek en önemli handikapları. İlk turda Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi ise, anketler doğrultusunda pek mümkün gözükmüyor. O zaman ikinci tur olacak ve bu da diğer ittifakın adayı Erdoğan’ın lehine bir durum yaratacaktır. Bu sebeple, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, Cumhur ittifakınca da alttan alta destekleniyor. Bu enteresan desteğin ve iki handikabın farkında olan Kılıçdaroğlu’nun, aday olacakmış gibi davranmasına rağmen, aday olmayacağı ve karşısındaki ittifakın ekmeğine yağ sürmeyeceğini düşünüyorum. Bu çerçevede, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına İyi Parti’den yüksek seviyede bir destek gelmediğini de belirtmek lazım.
2. Diğer önemli bir aday adayı, muhalefetin ikinci büyük partisinin başındaki Sayın Meral Akşener. Akşener geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aday olmuştu. Gelecek seçimlerde de aday olması muhtemel Akşener’in, kendisi veya partisi tarafından değil, CHP tarafından aday gösterilmesi, pozitif bir etki yaratabilirdi. Böylece CHP’li seçmenlerin de desteği sağlanabilecek ve Millet ittifakı konsolide olabilecekti. AKP ve MHP’nin Milliyetçi kesimlerinden de Akşener’in oy alabileceği değerlendiriliyordu. Sahada da varlığını yoğun bir şekilde hissettiren ve halkın gerçek gündemini tutmaya başlayan Akşener’in ortak adaylığı fikri, kendisinin Başbakan olma isteğiyle doğmadan ölmüş oldu. Akşener, kendisi ve partisinin onay vermediği bir ortak aday belirlenmediği müddetçe, partisi adına aday olabilir. Akşener’in adaylığının ikinci turda devam etmesi ise, ancak ve ancak CHP’nin göstereceği adayı geçmesiyle söz konusu olabilir ki, anketlere göre bu durum oldukça zor gözükmektedir. Dolayısıyla, Millet ittifakının seçilebilecek tarzda bir ortak aday belirlemesi daha makul ve mantıklı gözükmektedir.
3. Geçen seçimin CHP adayı Muharrem İnce de bir diğer aday adayı. CHP’den herhangi bir aday açıklanmazsa ve bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu tarzı bir ortak aday gösterilirse, kayda değer bir oy potansiyeli olan İnce öne çıkabilir. CHP’den çıkacak aday, ister Kılıçdaroğlu, ister Yavaş, ister İmamoğlu, isterse başka birisi olsun, İnce, kendisi birinci turda aday olsa bile, Erdoğan’ın karşısında en yüksek oy alan adayı ikinci turda destekleyeceğini açıklamıştı. Aslında İnce’nin partiden ayrılması ve aday belirlemede yapılabilecek bir yanlışta alternatif olarak politik duruşunu sergilemesi, Kılıçdaroğlu’nun İhsanoğlu tarzı kendi partisi dışından bir ortak aday çıkartmasını engellemiş oldu. Dolayısıyla İnce’nin bu hamlesi Millet İttifakını bölmeden ziyade, ittifakın elini güçlendirme olarak değerlendirilebilir.
4. Devamlı gündemde tutulan bir diğer aday adayı ise 11’inci Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül. Gül, Millet ittifakının nerdeyse hiç gündeminde olmayan, ama Cumhur ittifakı destekçilerinin gönlünde yatan bir aday adayı. Genelde Erdoğan destekçileri tarafından, Millet ittifakı adayı olabilir diye gündeme getirilmesi ve devamlı gündemde tutulmasının sebebi ise, Gül’ün Millet ittifakı adayı olması durumunda, Erdoğan’ın seçimi kesin kazanacak olması. Çünkü, böyle bir durumda yani Gül’ün Millet ittifakının adayı olması neticesinde, oy kullanmaya gitmeyecek yüzbinler söz konusu olabilecek ve daha ilk turda Erdoğan seçimi kazanacaktır.
5. Deva partisi başkanı Sayın Ali Babacan ve Gelecek Partisi Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun bireysel aday olabilecekleri düşünülebilir. Ancak, yeterli oy potansiyellerinin olmaması ve Millet İttifakı içinde olmaları sebebiyle ortak belirlenecek ittifakın adayını destekleyecekleri daha akıllıca. Millet ittifakının ortak adayı olmaları ise pek mümkün değil. İttifakın diğer küçük ortakları Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın da ittifakın ortak adayı olması pek olası değil.
6. İsmi son dönemde yaşanan ekonomik sorunlar dolayısıyla öne çıkmaya başlayan bir diğer aday adayı ise CHP Milletvekili Sayın İlhan Kesici. Ekonomi bilgisi, hitabet yeteneği, her kesimden oy alabilme potansiyeli, politik ağabeylik durumu ve karşı tarafça yıpratılamamış bir politik kişilik olması, Kesici’nin avantajları. Adaylığına tüm ittifak bileşen ve liderleri onay verirse, öne çıkması muhtemel bir aday olarak değerlendirilebilir.
7. Gelelim Millet ittifakı aday adayı olarak en çok adı geçen iki Büyükşehir Belediye Başkanına. Her iki adayın da, uzunca bir süredir AKP tarafından yönetilen Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerindeki başarıları ve sonrasındaki süreçte halk desteğini artırmaları, iki başkanın aday adayı olarak konuşulmasına sebep oldu. İşin ilginç tarafı, hem Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, hem de Sayın Mansur Yavaş’ın aday olarak gösterildikleri anketlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı geçiyor olmaları. Her iki Belediye Başkanının da ortak sıkıntısı, aday olmaları durumunda Belediye Başkanlığını bırakma mecburiyetleri ve her iki Belediye Meclisinde de Cumhur ittifakının çoğunluğu olması sebebiyle Belediye Başkanlığının el değiştirecek olması. Bu handikap aşılırsa, her iki aday adayının da aday olma ihtimali var. Seçilme ihtimalleri de anketlere göre yüksek gözüküyor. Yavaş’ın ittifakın adayı olması durumunda, aynı Akşener gibi AKP ve MHP’ye oy veren küskün milliyetçilerden de oy alabileceği düşünülebilir, ancak ikinci turda HDP’den oy alıp alamayacağı ise tam bir muamma. Öte yandan, İmamoğlu’nun ikinci tura kalması durumunda, HDP’nin de desteğini alabileceği, zaten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde görülmüştü. Ezcümle bu iki aday adayından biri düşünülecekse, bakılacak olan, Belediye Başkanlığından ve hangisinden vazgeçilip vazgeçilmeyeceği ile ilk turda seçimin alınıp alınamayacağı durumudur. Millet ittifakının adayının belirlenmesindeki gecikmenin, bu vazgeçişle ilgili olması da söz konusu olabilir. Alınacak son kararda; o günkü anketlerin durumu, ittifak bileşeni partilerin desteği, her iki Belediye Başkanının performansları, halkın üzerindeki pozitif/negatif etkileri ve seçilme şansları değerlendirilecektir. Eğer Millet ittifakının ilk turda seçimi kazanabileceği değerlendirilirse Yavaş’ın, seçimin ikinci tura kalacağı düşünülürse İmamoğlu’nun adaylığı öne çıkacaktır. Bu realitenin en güzel yanı ise, her iki başkanın hizmette yarışmaları ve bundan Ankara ve İstanbul halkının göreceği faydadır. Adayın hazırlanması ve halka yapacaklarını anlatması açısından, seçimlerden rasyonel bir süre öncesinde, adayın belirlenmesi, yani geç kalınmaması gerektiğini de hatırlatalım.
Son söz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu siyasi konjonktürde, ne yapıp edip seçimi ikinci tura bırakmaması ve ilk turda kazanması gerekiyor. Eğer seçim ikinci tura kalırsa, Erdoğan’ın kazanabilmesi ancak ve ancak Millet ittifakının gösterdiği adayın yanlış tercih edilmesinden kaynaklanabilir. Dolayısıyla ne ekonomi ne iç-dış politika, ne de güvenlik, sadece ve sadece Millet ittifakının doğru veya hatalı aday tercihi, önümüzdeki seçimin sonucunu belirleyecek ana faktördür.