Site İçi Arama

siyaset

Nedir Şu Sinerji Dediğimiz Şey?

Enerji diyoruz ya, işte sinerji bir araya gelen enerjilerin birbirlerine destek olarak salt toplamlarından çok daha büyük bir enerji haline dönüşmesidir. Sözlükte artı güç diyor, görevdeşlik, bir işi yapmak ve sonuçlandırmak için varılan ortak istek, güç diye açıklanmış.

Enerji diyoruz ya, işte sinerji bir araya gelen enerjilerin birbirlerine destek olarak salt toplamlarından çok daha büyük bir enerji haline dönüşmesidir.

Sözlükte artı güç diyor, görevdeşlik, bir işi yapmak ve sonuçlandırmak için varılan ortak istek, güç diye açıklanmış.

Aslında sözlükte yazıldığı şekliyle biraz anlaşılıyor anlamı, ama tam da anlatamamışlar sanki TDK sözlüğünde her zaman olduğu gibi.

Bilimsel açıdan bakacak olursak ayrı ayrı birimlerin enerjilerin toplamı neyse bir araya geldiklerinde oluşan enerji de bu toplamdan daha fazla olamaz.

Ama biz insanlar için eğer belli bir uyum içinde birlikte çalışılırsa, ortaya konulan iş herkesin teker teker yapabileceği işin toplamından çok daha büyük bir iş olabilir.

İşte sinerji dediğimizde, bu birlikte uyumlu çalışmadan üretilecek işlerde oluşan artı değerden bahsediyoruz.

Sözlükte yazdığı gibi birlikte çalışıldığında artı bir güç oluşuyor diyebiliriz.

Tamam, teorik olarak anladık herhalde sinerjiyi.

Ama pratikte bu iş nasıl olacak?  Örneklemeye kalksak var mıdır bir örnek?

Benim aklıma altılı masa geldi şimdi. Artık belki de altılı millet ittifakı demeliyiz. Gerçi henüz adı konmuş değil, ama gidişat ve emareler bir ittifak kurulduğunu gösteriyor.

Altı ayrı fikrin bir araya gelmesi kendi başına bir sinerji üretiyor diyebilir miyiz?

Daha doğru söylem ile böyle bir oluşumun bir sinerji üretmesi beklenir mi demeliyim belki de. 

Her ne kadar biraz da iktidarın manipüle etmesi ile uzun süredir altılı masanın cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye hemen her kanalda tartışmalar sürse de, ben ne gibi bir sinerji ortaya çıktı acaba bu birliktelikten diye düşünmeden edemiyorum.

Sahi nedir gerçekte altılı masadan beklentimiz?

Ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkartacaklar, o aday da seçimi kazanacak ve ülke yine tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak kararlara bakacak, öyle mi? Çünkü iktidarın ve onca kanalda yapılan tartışmalara bakacak olursak, aday çok önemli. Bu kadar önem atfediliyorsa adaya, demek ki beklenti yine yeni bir tek adam yönetimi.

Yoksa yanlış mı düşünüyorum?

Muhalefet hayır, biz bir tek adam yönetimi istemiyoruz diye açıklamaya çalışsa da, uygulamanın nasıl olacağını anlatmaya çalışanlar kafaları iyiden iyiye karıştırmış durumdalar.

Çıkan infialden dolayı geri adım atan altılı masa, şimdilik bu konunun açığa kavuşturulmasını ayın otuzuna ertelemiş görünüyor.

İnfial yaratan o birlikte imza yetkimiz olacak açıklamalarını göz ardı edersek, hepsinin belli bir sorumluluğu olacak diyebiliriz.

Ama adaya bu kadar önem verildiğine göre demek ki bu açıklamalardan sonra muhalefetin adayı iktidarın çamur attığı gibi diğer partilerin güdümünde bir aday olmayacak demektir.

En azından son kararı o verecek, çünkü ülke en azından geçiş döneminde mevcut anayasaya göre yönetileceğine göre, imza yetkisi bir tek onda olacak ve aslında kâğıt üstünde de olsa, görünüşte tek adam yönetimi bir süre daha devam edecek.

Tamam, altı parti bir araya gelmiş ve her biri ülke yönetimine belli bir katkı verecek. Belki de aralarına başka muhalefet partileri de dahil olacaklar.

Böylece mevcut iktidarın yaptığı yanlışlar kısa süre içinde düzeltilecek. Hatta mecliste de elde edilecek milletvekili sayısına bağlı olarak, belli bir süre sonra, yani geçiş dönemi sonrasında parlamenter sisteme bir şekilde dönülecek.

Bu konu biraz da milletvekili sayısına bağlı biliyorsunuz, ama yine de eğer anayasa değişikliği meclise getirilip, halkın görüşü için referanduma gidebilmek ancak 360 milletvekili ile mümkün oluyor. Eğer bu sayıda milletvekili çıkartılamadıysa bile, o günün muhalefet partileri olacak olan partilerden, yani Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekilleri içinden parlamenter sisteme geçilmesine razı olacak olanlar mutlaka olacaktır görüşü şu anda muhalefet arasında baskın görüş durumunda.

Gerçekten o gün geldiğinde güçlendirilmiş denilen yeni parlamenter sisteme geçilebilecek mi bilinmez, ama en azından altılı masa seçimleri kazanır kazanmaz parlamenter sistemin ruhunun yönetimde uygulanmaya başlanacağını söylüyor.

Bu konuda tabii ki hemen özellikle de iktidar tarafından itirazlar yükseliyor. Kimi de anlamazlığa yatarak o nasıl olacak diye soruyorlar, anayasaya aykırı olur diyorlar.

Sanırım iktidar tarafında bu   görüşlerin yükselmesinin asıl sebebi halkın bu düşünceyi seçimlerde onayacağı korkusu. Belki de bu korku iktidar için bir kâbus olmuş durumda.

Evet, değişim rüzgarlarını da ardına alan muhalefet aralarında biraz daha uyumlu olabilse, ya da en azından uyumlu çalışabileceklerini millete gösterebilse, gerçekten uyumlu güç birliğinin sinerjisini de sağlayabilecekler. İnsanlar bu işi becerebileceklerine inanacak o zaman.

Bu inanç yükseldikçe oluşan sinerjinin de etkisiyle artık önünde durulamayacak bir güce ulaşacaklar.

Ama henüz olması gereken sinerjiyi yakalamış gibi bir görüntü veremiyorlar. Halen daha aralarında aday diye tutturanlar var. Bu diretme ise gerçekten olması gereken uyuma zarar veriyor, yani aynı zamanda sinerjinin gücüne engel oluyor.

Ne diyeyim, bekliyoruz, en azından ayın otuzuna kadar bekleyeceğiz bakalım.

Haydi artık, gösterin bize uyumlu çalışabildiğinizi de, artık yakalansın şu sinerji. Gösterin artık şu sinerjiyi.

Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 29.01.2023
  • Süre : 4 dk
  • 1239 kez okundu

Google Ads