Pakistan’da Ne Oluyor?
ABD’nin de ‘istemediği’ bir Başbakan haline gelen İmran Han; Muhalefet ve Ordu tarafından Pakistan’daki kötü gidişatın başlıca sorumlusu olarak gösterilmeye başlanmıştır. İmran Han öncesinde de kronikleşen ekonomik sorunlar, ülkenin ekonomik hayatında büyük bir yapısal iyileştirmeyi gerçekleştirmeden, yapısal reformlar yapmadan, neredeyse çözülmesi imkânsız bir sorun haline gelmiştir.
Pakistan Başbakanı İmran Han’a Güvensizlik Artıyor:
Pakistan, 220 milyon nüfusuyla ve nükleer gücüyle büyük bir ülke olarak Orta Asya’da yer almaktadır. Pakistan, 1947 yılında Hindistan’ın İngilizlerden bağımsızlığını kazanma sürecinde Hindistan’dan kopan Müslüman nüfusun kurduğu bir ülke olmuştur. Daha sonra Bangladeş’in Pakistan’dan ayrılmasıyla birlikte bugünkü sınırlarında hüküm sürmekte olan Pakistan Devleti, özellikle Hindistan’la sınır sorunlarıyla ve Keşmir özelinde iki ülke arasında yer yer meydana gelen silahlı çatışmalarla dünya gündemine gelmektedir.
Pakistan, bugünlerde siyasi bir karmaşanın içinde kendini bulmuştur. İlk kez 8 Mart 2022 tarihinde ülkedeki muhalefet, mevcut koalisyon hükümetinin başı Han’ı düşürmek için harekete geçmiştir. Muhalifler, Han’a karşı bir güven oylaması isteğinde bulunmuşlar, bunun için gensoru vermişlerdir. Bu gensoru ise, Pakistan’ın iç siyasetinde oynamaları ve kırılmaları beraberinde getirmiştir.
Pakistan’ın Başbakanı İmran Han Kimdir?
İmran Ahmet Han, eski bir kriket oyuncusu ve son dönemde Pakistanlı bir politikacıdır. 2018-2022 yılları arasında Pakistan’ın 22. Başbakanı olarak görev yapmıştır.
İmran Han, 1952 yılında Lahor’da Peştun bir ailede dünyaya gelmiştir. 1975 yılında İngiltere’de bulunan Keble Kolejinden mezun olmuştur. 1971-1992 yılları arasında profesyonel kriket oyuncusu olarak ülkesinde ve dünyada ünlenen İmran Han, 1992 yılında Pakistan’ın milli takımının Dünya Kriket Kupası’nı kazanmasında, milli takımın kaptanı olarak görev yapmış ve bu tarihi başarıda büyük rolü olmuştur.
İmran Han, Pakistan’da Ticari Hayata ve Siyasete Atılıyor:
Ülkesinde bu nedenle milli bir kahraman gibi görülen İmran Han, kriket oynamayı 1992 yılında bırakmıştır. Han, sporu bıraktıktan sonra, Lahor ve Peşaver’de açtığı kanser hastaneleri ile ticari hayata atılmıştır. Bu arada eğitim dünyasına girmiş ve Mianwali’de Namal Kolejinin kuruluşunu gerçekleştirmiştir.
1996 yılında Tehreek-e Insaf (PTI) isimli bir siyasi parti kurmuş ve 2002 yılında Mianwali’yi temsilen Ulusal Meclis’te yer almayı başarmıştır. 2008 yılında gerçekleştirilen seçimleri boykot eden İmran Hanı’nı partisi PTI, bir sonraki seçimde Pakistan’ın en büyük ikinci partisi olarak Meclis’te yerini almıştır. Kriket dünyasında kazandığı ülke çapındaki ünü ve yolsuzlukla mücadele etmeye yönelik vaatleri, İmran Han’ın Pakistan halkının gözündeki popülaritesini artırmıştır.
Han, Popülist Bir Siyaset İzlemiştir:
Siyasette popülist bir yaklaşımla hareket eden İmran Han, 2018 yılındaki seçimlerin galibi olarak çıkmış ve meclisteki bağımsızlarla birlikte PTI liderliğinde bir koalisyon hükümeti kurulmuştur. Böylece İmran Han Pakistan’ın Başbakanı olarak görev yapmaya başlamıştır.
Pakistan’ın yaşadığı mali krizi, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sağlanan kurtarma paketiyle aşan İmran Han, krizden çıkmak maksadıyla ülkenin savunma harcamalarını kısmıştır. Savunma harcamalarını orduya rağmen azaltması nedeniyle İmran Han, Pakistan Ordusunun eleştirilerine maruz kalmıştır. Geleneksel olarak güvenlik politikalarını her şeyin üstünde gören Pakistan’da savunma harcamalarında yapılan bu kısıtlamanın, ülkede ekonomik büyümeyi bir parça iyileştirdiği görülmüştür.
Bu arada ülke maliyesine disiplin getirmeyi hedefleyen İmran Han, vergi tahsilatını ve yatırımları artıran bir politikayı takip etmiştir. Ayrıca, Pakistan çapında yolsuzlukla mücadele kampanyası başlatmıştır. Sosyal güvenlik politikalarında bir dizi reform yapmıştır. Pakistan genelinde çevre sorunlarına eğilen İmran Han Hükümeti, ağaçlandırma faaliyetlerine de öncülük etmiştir.
İmran Han’ın Dış Siyaseti Çizgisi:
İmran Han, dış politikada, Hindistan’la geleneksel hudut sorunlarını barışçıl yollarla yönetmeyi ve iki ülke arasında bir gerginlik yaşanmasına sebebiyet vermemeyi tercih etmiş, Afganistan’daki barış sürecini destekleyen taraflar arasında yerini almıştır.
İmran Han döneminde özellikle Çin ve Rusya ile ilişkiler olumlu seyretmiş ancak bu durum ABD-Pakistan ilişkisini negatif yönde etkilemiştir.
Pakistan’da İmran Han İstenmeyen ‘Başbakan’:
Ekonomiyi düzeltmek için atılan olumlu adımlara rağmen, istenen başarıyı elde etmek tam manasıyla mümkün olamamıştır. Bu nedenle, içerde başarı sağlamakta zorlanan İmran Han döneminde, tüm çabalara rağmen ekonomi gittikçe bozulmuş ve halk siyaseten de kutuplaşma eğilimine girmiştir.
Bir anlamda ABD’nin de ‘istemediği’ bir Başbakan haline gelen İmran Han; Muhalefet ve Ordu tarafından Pakistan’daki kötü gidişatın başlıca sorumlusu olarak gösterilmeye başlanmıştır. İmran Han öncesinde de kronikleşen ekonomik sorunlar, ülkenin ekonomik hayatında büyük bir yapısal iyileştirmeyi gerçekleştirmeden, yapısal reformlar yapmadan, neredeyse çözülmesi imkânsız bir sorun haline gelmiştir. Değişim vaadiyle gelen Han, Pakistan’ı düzlüğe çıkaramamış ve halkın beklentilerini karşılayamamıştır. Bu nedenle ünlü karizması da erozyona uğramış ve başbakanlığını yaptığı koalisyon hükümetinin etkisi azalmıştır.
Pakistan’da İmran Han’ın İktidarını Koruma Çabaları:
Başbakan Han, kendisine aşırı yüklenen muhalefete karşı iktidarını koruyabilmek için sert bir tutum takınmış ve parlamenter demokrasinin yeterince sağlıklı işlememesinden sorumlu görülmeye başlanıştır. ‘Amerikan karşıtı politikaları’ nedeniyle özellikle gençler arasındaki popülaritesini devam ettiren Han, bu nedenle çareyi çok iyi bildiği popülist politikalara yüklenmekte bulmuştur, bundan geri kalmamıştır.
Koalisyona Destek Bozulmaya Başlıyor:
İmran Han Koalisyon Hükümetini destekleyen Belucistan Avam Partisi, Hükümette kendilerine yeterince güçlü bir temsil hakkı verilmediği iddiasıyla, Mart ayı sonlarına doğru Hükümetten çekildiğini açıklamıştır.
Böylece gittikçe güç kaybetmeye başlayan İmran Han, Hükümetini korumak için arayışlarını artırmıştır. Bu arada Meclis’te bir gensoru verileceğini ve yapılacak oylama bahane edilerek hükümetinin düşürüleceğini anlayan İmran Han, bundan kurtulabilmek ve yapılacak seçimlerde tekrar başarıyı yakalamak düşüncesiyle, mevcut parlamentoyu feshetme arayışında olmuştur. Öte yandan aynı günlerde Han'ın koalisyon ortaklarından bazılarının da desteğini kazanan muhaliflerin, güvensizlik oylaması için yeter sayıya ulaştığı iddiaları ayyuka çıkmıştır.
Pakistan’da Parlamento Feshediliyor:
Bunun üzerine, İmran Han’ı destekleyen parlamento başkan yardımcısının güvensizlik oylamasının yapılmasını reddetme kararının ardından, Han’ın isteği doğrultusunda Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi devreye girmiştir.
Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi, ilk etapta parlamentoyu feshetmiş ve ister istemez ülkeyi bir erken seçim havasına sokmuştur. Cumhurbaşkanının bu kararı almasının arkasında İmran Han’ın bulunduğu iddia edilmiştir. Nitekim aynı günlerde bir TV yayınında konuşan İmran Han, "Cumhurbaşkanına parlamentoyu feshetmesi için tavsiyede bulundum. Halkın önüne çıkıp seçimleri yapacağız ve milletin karar vermesine izin vereceğiz" demiştir.
Başbakan Han, Birleşik Amerika’nın izlediği politikaları açıktan eleştirdiği için, bu ülkenin kendisini görevden almak üzere muhaliflerle iş birliği yapmakta olduğunu iddia etmiş ve ABD’yi ülkesinde bir komploya öncülük etmekle suçlamıştır. Başbakan İmran Han, aynı zamanda muhalefeti de kendisini iktidardan uzaklaştırmak için “yabancı bir komplonun” parçası olmakla itham etmiştir. Muhalefetteki siyasetçiler söz konusu iddialarla alay etmişlerdir. ABD ise bu iddiayı reddetmiştir.
Cumhurbaşkanı Alvi’nin İmran Han’ı destekler şekilde, 3 Nisan Pazar günü parlamentoyu feshettiğini açıklaması, Pakistan’da siyasi tansiyonu iyice yükseltmiş ve aynı gün büyük bir siyasi krizin patlak vermesine neden olmuştur. Güvensizlik oylaması başarılı olursa Han'ın yerine geçeceği konuşulan Şehbaz Şerif; "Bugün Pakistan'ın anayasal tarihinde kara bir gün olarak hatırlanacak" sözleri, muhalefetin gensorunun görüşülmesini engelleyen Cumhurbaşkanı ve Başbakana duyulan öfkenin siyasi bir yansıması olmuştur.
Pakistan Yüksek Mahkemesi Devreye Giriyor:
Bu gelişmeleri dikkate alma ‘gereği’ duyan ve 4 Nisan 2022 tarihinde bu konuyu görüşmek için toplanan Pakistan Yüksek Mahkemesi, 7 Nisan Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Bu türden girişimlerin (Han’ın meclisi feshetmesinin ve gensorunun görüşülmesinin engellenmesinin) anayasaya aykırı olduğunu, Başbakan İmran Han’ın bunu yapacak bir yetkiye sahip olmadığını ve bu nedenle meclisi feshetme kararını iptal ettiğini” açıklamıştır.
Böylece Yüksek Mahkeme, Han’ın hiç arzu etmediği şekilde Meclis’in meşruiyetini korumuş ve ‘dağıtılan’ meclisin tekrar gensoru oylaması yapabilmesinin önünü açmıştır. Mücadeleye devam edeceğini açıklayan Han, Mahkemenin kararına uymuş ve muhalefetin kendi hükümeti hakkında verdiği gensorunun Meclis’te görüşülmesine razı olmuştur. Başbakan İmran Han'a karşı güvensizlik oylamasının hemen öncesinde Ulusal Meclis Başkanı Asad Kayser'in istifa etmiştir.
Han’ın Sonunu Getiren Demeçler ve İlişkiler:
İronik bir şekilde, Pakistan’da muhalefetin yıllardır İmran Han’ı iktidara taşıyan süreçten sorumlu tuttuğu Ordu da Başbakan’a olan güvenini kaybetmiştir. Öte yandan gerek PTI ve gerekse Pakistan Genelkurmayı bu tür iddiaları yalanlamıştır.
Bununla birlikte İmran Han; Rusya’nın Ukrayna'yı işgaline yönelik 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı savaşın başlamasına yakın bir dönemde, krizin ortasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kremlin’de 3 saat baş başa görüşmüştür. Bu görüşme, Pakistan Başbakanının Rusya’ya bir çeşit desteği olarak yorumlanmıştır. Daha öncesinde ise Amerika'nın "terörle mücadelesini" eleştiren bir tutum sergilemiş olması nedeniyle okları üzerine çeken İmran Han’ın Moskova ziyareti Batı tarafından hoş karşılanmamıştır. BBC’nin iddiasına göre, ABD ile yakın ilişki içinde olduklarına dair genel bir kanaatin hâkim olduğu Pakistan Ordusunun komuta kademesi ile Han arasında bozulan ilişkiler, son dönemde söylemlerine yansıdığı üzere, Han’ın Amerikan karşıtlığı neticesinde iyice kötüleşmiştir.
Sonuç:
Pakistan siyasi tarihinde görevdeki başbakanın güvensizlik oylamasıyla karşı kaldığı iki örnek yaşanmıştır. Birincisi 1989 yılında Benazir Butto, ikincisi ise 2006 yılında Şevket Aziz’dir. İki başbakan da yapılan oylamalarda kaybetmemişler, pozisyonlarını korumuşlardır.
İmran Han’ın durumunda hükümete destek veren koalisyon ortaklarının da muhalefet cephesinde yer alması, Butto ve Aziz’in başarısını gösterme imkanını Han’a tanımamıştır.
Bundan Sonra Ne Olacak?
Muhalefetin başını çeken ve ABD güdümünde olduğu dillendirilen Şehbaz Şerif, muhtemelen bugün veya yarın hükümeti kurmakla görevlendirilecektir. Meclis aritmetiğine göre, eğer İmran Han’ı düşürmek için birleşen muhalifler Şehbaz Şerif’in başbakanlığını desteklerse, Pakistan bir süreliğine durulacaktır. Değilse, yeni bir seçim ufukta gözükmüştür. Eski Başbakanlardan Nawaz Şerif'in kardeşi olan yeni Başbakan Şehbaz, ABD ile ilişkilerin Pakistan için kritik olduğunu düşünüyor. İmran Han'ın aksine Orduyla arasının iyi olduğu öne sürülen Şehbaz'ın Batı ile ilişkilerde İmran'a göre daha çok tercih edilebileceği ifade ediliyor.
Bu arada, İmran Han’ın tutuklanmasına yönelik adımların atılmasının da Pakistan’da gündeme gelmesinin an meselesi olduğu rivayetleri yaygınlaşmıştır.