Site İçi Arama

siyaset

Parti İçi Disiplin Ne Demek?

Hafta içinde bir siyasetçi bizim partimizde çok fazla demokrasi var dedi. Bence çok talihsizce bir söz söyledi. Eleştirenler de oldu doğal olarak. Parti disiplini yok bizde dedi.

Disiplin mi? Demokrasi mi? Ortak akıl bunun neresinde olmalı?

Disiplin sözü demokrasi gibi yine Antik Yunan’dan kalma bir söz.

Latince decere, edeplenmek, öğrenmek anlamında, discipulus, yani edep öğrenen, “in” eki ile çıraklık, öğrencilik… disciplina.

Demokrasi ise demosun kratesi, halkın, ahalinin egemenliği, muktedir olması.

Hafta içinde bir siyasetçi bizim partimizde çok fazla demokrasi var dedi. Bence çok talihsizce bir söz söyledi. Eleştirenler de oldu doğal olarak.

Parti disiplini yok bizde dedi.

***

Aslında benim gibi askeri öğrenci geçmişi olan biri için disiplin gerçekten en önemli kavramlardan biridir.

Kendim çok mu disiplinliydim? Hayır tabii ki. Bizde hafta sonları izinlerden mahrum kalmak ve disiplin puanınızın kırılması gibi sonuçları olurdu okul yıllarımızda. Ben de birçokları gibi her sene bir kaç disiplin puanım kırılarak tamamlamıştım Kuleli yıllarımı.

Hatta üniversite yıllarında biriken disiplin cezaları yüzünden hapiste bile yattığımı hatırlıyorum herkes yaz tatiline gittiğinde. Bizi birkaç arkadaş, kapının önüne nöbetçi asker de koyarak bir koğuşta kilit altında yatırmışlardı 10 gün kadar.

Şimdi hatırlamıyorum tabii ki sebebini, kim bilir ne disiplinsizlik yapmıştım.

***

Ancak konu parti içi disiplin ise bence partilerde de disiplin olmadı gereken bir şey. Evet, partinin bir duruşu vardır ve üyeleri bu duruşa aykırı hareket etmemelidir.

En azından partiyi halk önünde küçük düşürücü davranışlar içinde bulunmaları uygun olmaz. Bu davranışlar şahsi hatalar da olabilir, mesela uygunsuz bir davranış sonucu parti bu kişiden olumsuz olarak etkileniyorsa, tabii ki disiplin kurulunca gerekli cezaya çarptırılmalı.

Ama bir de parti içi demokrasi denilen bir şey var. Bir parti baştan konulmuş kurallar ve ülke yönetimindeki bakış açısıyla bir araya gelmiş üyelerden oluşur. 

Üyeler eğer partide bu prensiplere uyulmuyorsa kendi demokratik duruşları ile partinin aldığı kararları eleştirebilmeliler. Bu demokrasinin gereğidir. Alınan hatalı kararlara itiraz ediyor diye disiplinsiz davranıyor diyemezsiniz. Disiplinsizlik başka bir şeydir.

Ama bir de ortak akıl var. Parti ortak bir karar almışsa, sonradan çıkan çatlak sesler disiplinsizlik göstergesi değil midir?

İşte burada kavramlar çatışmaya başlıyorlar.

Gerçekten bir yanda ortak akıl ile alınan bir karar var, diğer yanda o kararın alınmasında parti içi demokrasi var, diğer yanda da alınan karara uyumsuzluk yapanlar, yani disiplinsizlik edenler var.

Parti için disiplin gereği alınan karara itiraz etmeyecek misiniz yani? O karar partinin genel prensiplerine aykırı bir karar olsa da mı karşı koymayacaksınız?

Ya alınan karar yeterince demokratik yöntemlerle alınan bir karar değilse?

Mesela alınan karar partinin en yetkili karar alma organının aldığı bir karar olabilir, ama ya teşkilatların ortak görüşü değilse bu alınan karar?

Parti içi disiplin denilen bir şey var. Uyacaklar alınan karara! Teşkilat olsalar da uyacaklar! Çünkü en yetkili organ aldı o kararı!

İşte zurnanın zırt dediği nokta tam da burada.

Partiye aidiyetlik ne seviyedeyse ona göre değişiyor bu işler. Aidiyetlik ise ya ideolojik ve etnik görüşleri olan bir partiyseniz oluyor, ya da kökleri çok derinlerde, örgütleri kuvvetli bir partiyseniz.

Henüz kurulmuş, kimliğini arayan bir parti olduğunuzda ise işte ne parti içi disiplin, ne de parti içi demokrasi partinin yeterince toplumsal destek görmesi için yeterli olmuyor.

Bu durumda da kimilerine parti içi demokrasi fazla geliyor, kimilerine de parti içi disiplin fazla geliyor.

Ama ortak akıl ile karar almıştık!

Evet de, aldığınız o ortak akıl kararının toplumda bir karşılığı var mı?

Partinizin toplumdaki karşılığı ve desteği ne durumda?

Tüm bunlar bilinmeden ortak akılla karar alsanız da işe yaramıyor. Üyeleriniz kendi başlarına size göre çatlak sesler çıkarmaya başlıyor sonra. 

Parti içi disiplin var bizde kardeşim, alınan karara uymayan olursa partiyle ilişiğini keseriz.

Siz de haklısınız da, o zaman da kendiniz çalar, kendiniz oynarsınız.

Demokrasi böyle bir şey değil midir? 

Birileri ortaya bir fikir koyar, demos’un kratesi ne diyorsa o fikir ya kabul edilir ve uygulanır ya da fikri ortaya koyanlarla birlikte tarihin tozlu raflarına kaldırılır.

***

Bu aralar pek siyasi konularda yazı yazmıyordum.

Ama bizde fazla demokrasi var kardeşim diyen olunca dayanamadım.

Demokrasi olacak tabii ki, başka çaresi var mı?

Kakofoni oluyor ama fazla demokrasi olunca!

Demokrasiyi özümserseniz kakofoni falan olmaz. 

Korkmayın demokrasiden. Hataları, sorunlu tarafları olsa da, yine de en hakkaniyetli yönetim biçimidir demokrasi.

Önemli olan demokrasiyi sandığa indirgememektir. Yönetimin her aşamasında demokrasinin uygulama yöntemleri vardır. Doğrusu tüm bu yöntemlerin her aşamada uygulamaya sokulmasıdır.

Aslında bana düşmez, ama bir vatandaş olarak fikrimi söyleme ihtiyacı duydum. Umarım İYİ Parti de hakkettiği kimliğini bulur bir gün. Parti içi demokrasisinden hiçbir zaman vaz geçmesin bence, yazık olur partiye. 

Sonuçta Türk siyasi arenasında oluşmuş bir boşluğu doldurma iddiası ile çıkmıştı ortaya. Bu amacına ulaşmak istiyorsa partinin kuruluş prensiplerinden ayrılmadan, bir an önce parti içi sorunlarını çözüme kavuşturup yoluna devam etmeli.

Naçizane vatandaş görüşümdür. 

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 17.12.2023
  • Süre : 3 dk
  • 948 kez okundu

Google Ads