31 Mart Vakası ve Yerel Seçimler
31 Mart Türk Siyasi Tarihindeki önemli tarihlerden biridir. Aslında tam da o tarihte olmamasına rağmen, Rumi takvime göre, başlangıç tarihi denk geldiğinden 31 Mart vakası olarak tarihimizde yerini almıştır.
31 Mart Türk Siyasi Tarihindeki önemli tarihlerden biridir.
Aslında tam da o tarihte olmamasına rağmen, Rumi takvime göre, başlangıç tarihi denk geldiğinden 31 Mart vakası olarak tarihimizde yerini almıştır.
Şeriat isteyen isyancıların ittihatçı subay ve millet vekillerini gördükleri yerde öldürmeleri ile had safhaya ulaşan, II. Meşrutiyet yönetimine karşı yapılmış bu isyan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurmay Başkanı görevi ile içinde bulunduğu ve bizzat kendisi tarafından ismi verilen Hareket Ordusu’nun İstanbul’a gelmesi ile bastırılmıştır.
Modernleşme hareketlerinden biri olan II.Meşrutiyet’e ve onun yönetimine karşı yapılan 13 günlük ayaklanmanın bastırılması;
1. Abdülhamit’in tahttan indirilmesine,
2. İttihat ve Terakki’nin politik etkisini artırmasına ve
3. Osmanlı’nın son döneminde, Osmanlı’nın kurtarılması için tartışılan farklı siyasi düşüncelerin (Türkçülük, Osmanlıcılık, Pan-İslamcılık) ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Yusuf Akçura’nın yazmış olduğu “Üç Tarzı Siyaset” başlıklı makale, bu üç temel devlet politikasını kıyaslayarak inceleyen önemli bir baş yapıttır.
Kısa tarih hatırlatmasından sonra, şimdi bir asırdan fazla zaman geçmiş ve sembolik olarak aynı gün seçime gidiyoruz.
Mahalli idare seçimi olsa da, gerek kurulan ve kurulamayan ittifaklar, gerek ittifak dışı destek ve köstekler, gerekse bazı şehirlerde olması muhtemel değişiklikler sebebiyle çok renkli, heyecanlı bir yarışma bekliyor bizi.
Bugüne kadar, kimimiz hediye, kimimiz marketten aldığımız çayları afiyetle içerken, televizyonda beğendiğimiz veya beğenmediğimiz liderleri, adayları ve onların reklamlarını, bazen kızarak, bazen destekleyerek izledik.
Artık karar bizim.
Gidip, vereceğiz oyumuzu.
Bir asırdan fazla zaman önce, hareket ordusu vasıtasıyla şeriatçı isyanın bastırılması nasıl önemli bir vakaysa, bugün de sandığa gidip oyunu vermek, öyle önemli bir vakadır.
Oyunuzu verin, en azından “Başkanı ben seçtim, benim irademle başımda” dersiniz.
Hadi bakalım, demokrasi kazansın.