Değişen Seçim Sisteminin İrdelenmesi
Cumhur İttifakı’nın ortakları AKP ve MHP tarafından Mart 2022’de hazırlanan 15 maddelik yeni seçim yasasında 3 önemli konu var. 1. Yeni yasayla beraber milletvekili genel seçimlerindeki ülke barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşüyor. 2. İttifakın artık oylarının milletvekili seçimlerine etkisi ortadan kalkıyor. 3. Cumhurbaşkanı, seçim dönemindeki propaganda yasaklarından muaf tutuluyor.
14 Mayıs 2023 tarihinde iki ayrı seçime gidiyoruz.
Birinci seçimde;
Cumhurbaşkanlığı için 4 aday yarışacak ve biz adaylardan sadece birini seçeceğiz. Çoklu aday seçersek, oyumuz geçersiz sayılacak. İlk turda %50+1 oy oranına ulaşan aday, Cumhurbaşkanı seçilecek. Hiçbir aday, geçerli oyların %50’sinden bir fazla oyu alamazsa, ikinci tur seçimine en yüksek oyu alan iki aday katılacak ve diğerinden bir oy fazla alan Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak.
Gelelim ikinci, yani milletvekili seçimine.
2018’de yapılan bir önceki milletvekili seçimindeki uygulama ile 2023 seçimleri arasında bazı farklılıklar var. Bu farklılıkları bilerek oy vermemiz lazım.
Cumhur İttifakı’nın ortakları AKP ve MHP tarafından Mart 2022’de hazırlanan 15 maddelik yeni seçim yasasında 3 önemli konu var.
1. Yeni yasayla beraber milletvekili genel seçimlerindeki ülke barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşüyor.
2. İttifakın artık oylarının milletvekili seçimlerine etkisi ortadan kalkıyor.
3. Cumhurbaşkanı, seçim dönemindeki propaganda yasaklarından muaf tutuluyor.
Sırasıyla irdeleyelim.
1. Seçim barajı
10 Haziran 1983 tarihinde kabul edilen Milletvekili Seçim Kanunu ile ülke genelindeki seçim barajı yüzde 10 olarak belirlenmişti. Bu barajı aşamayan siyasî partiler milletvekili çıkaramıyordu. Yeni yasayla beraber ülke genelinde baraj yüzde 7’ye indi. İttifakların içindeki partiler, eğer ittifakları yüzde 7’yi geçerse, baraja takılmıyorlar. Bu çerçevede, iki büyük ittifak Cumhur ve Millet ittifaklarının içindeki partilerin baraj sorunu yok diyebiliriz. HDP’nin başı çektiği Emek ve Özgürlük İttifakının da baraja takılması, anketler doğrultusunda, pek mümkün gözükmüyor. Zafer Partisinin başını çektiği Ata ittifakı da, ittifak olarak yüzde 7’yi geçerse milletvekili çıkarabilecek. Bu durumda herhangi bir ittifak içinde olmayan küçük partilerin işi zorlaşıyor.
2. Milletvekili hesaplamasında değişiklik
Yeni yasayla beraber milletvekili hesaplamasında da değişiklikler yaşanacak. 2018 seçiminde ittifakın toplam oyu önce ittifak içinde toplanıyor ve ittifakta yer alan partilerin çıkaracağı milletvekili sayıları da ittifak içinde aldıkları oya göre belirleniyordu. Yani D’hondt sistemi önce ittifaklara uygulanıyor, milletvekilleri ittifaklara dağıtılıyor, sonrasında ise ittifak içindeki partilerin ne kadar vekil kazandığı belirleniyordu. İki milletvekilinin seçileceği bir bölgede, en fazla oy alan üçüncü parti, ittifakın artık oyuyla ikinci partinin önüne geçip milletvekili çıkarabiliyordu. Yeni sistemde, tüm partiler aldıkları oy oranlarına göre değerlendirilecek. İttifakların tek faydası ise barajı geçmek; dolayısıyla bu yeni durum ittifak içindeki küçük partilere avantaj sağlıyor. Ayrıca, ittifak içindeki partilerin kuvvetli ve zayıf bölgelerdeki durumlarını seçim öncesi çok iyi değerlendirmeleri ve ona göre aday çıkarmaları gerekecek. Seçim öncesi stratejik davranan ve akıllı politikalar üretip uygulayan taraf avantaj sağlayacak.
3. Cumhurbaşkanı muafiyeti
Yeni yasayla beraber cumhurbaşkanı seçim yasaklarından muaf tutuluyor. Eski yasa metnindeki “başbakan” ifadesi “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uyum çerçevesinde” yapılan düzenleme ile kaldırılarak yalnızca bakanlar ve milletvekilleri söz konusu seçim yasaklarına tabi tutuluyor. Yani cumhurbaşkanı, aynı zamanda bir siyasî partinin genel başkanı olmasına rağmen propaganda süreci boyunca gezilerinde makam araçlarını kullanabilecek, resmî törenlere ve açılışlara katılabilecek, devlet olanaklarıyla ziyafetler verebilecek. Bu durumun seçim öncesi adaylar arasında haksız rekabete sebep olacağı ise ortada. Bu tür haksız rekabetlere, Türk halkı olarak demokrasi tarihimiz boyunca alışık olduğumuzdan, tercihimizi çok etkileyeceğini düşünmüyorum.
Son bir bilgi: Eski sistemde seçimlere katılabilmek için Meclis’te grup kurmak, yani bir partinin en az 15 milletvekili bulunması yeterliydi. Bu yüzden 2018 yılındaki genel seçimlerden önce CHP’den 15 milletvekili istifa ederek İYİ Parti’ye katılmış ve partinin Meclis’te grup kurarak seçime katılmasını sağlamıştı. Ancak yeni yasayla beraber Meclis’te grup kurmak seçime katılmak için yeterli şartlardan biri olmaktan çıktı. Kılıçdaroğlu’nun o dönemde siyasi bir manevrayla uyguladığı oyun bozan hamlesine artık gerek kalmadı. Siyasî partilerin seçime girebilmesi için 81 ilin en az 41’inde il örgütlenmesini tamamlaması ve seçimlerden en az altı ay önce büyük kongresini düzenlemesi gerekiyor.
Bilgiler böyle.
Şimdi yapmamız gereken, şapkamızı önümüze koymak ve en doğru karara ulaşmak.
Unutmayalım, hem bizi yönetecek Cumhurbaşkanı’nı, hem de vekillerimizi seçeceğiz.
Demokrasinin güzelliğini yaşayacağız. Milletin dediği olacak, nihayetinde millet ve demokrasi kazanacak.
Tercihinizin doğru olması dileğiyle…