Kent Konseyleri Ne İşe Yarar?
Hepimiz yaşadığımız ortamdan etkileniyoruz, karakterimiz bile yetiştiğimiz ortamdan etkilenerek gelişiyor. Yaşam ortamlarımız bizi biz yapan etkenlerden biri. Bu anlamda yaşam ortamlarımızın yönetimine direkt katkıda bulunmamız doğru olurdu sanki. Mesela niye bir kent konseyi yok yaşadığımız kentlerde?
Ne kadar ilgilisiniz yaşadığınız şehirle?
Belediye seçimlerinde oy kullanıyorum.
Başka?
Ben kanunlara saygılı bir vatandaşım. Ülkemi seviyorum. Kanunlara uyarım.
Orası da güzel, ama başka yaptığınız bir şey var mı yaşadığınız şehirle ilgili?
Evet, bir yerde bir arıza görürsem ilgili yerlere uyarıda bulunurum. Mesela boru patlamışsa belediyelerin iletişim kanalları var, orayı ararım.
Sonra çeşitli şikâyet merkezleri de var, gerektiğinde oralara şikayetimi yazarım.
112 acil çağrı hattı da var, acil müdahale gerektiren bir şey olursa orayı da arayabilirim.
Hepsi bu mu?
Evet, daha ne yapmam gerekiyor?
***
Yaşadığımız kentler bizim yaşam ortamlarımız.
Kentin yaşanabilecek bir yer olması için bence katkı yapabileceğimiz daha farklı mekanizmalar olması lazım.
Hepimiz yaşadığımız ortamdan etkileniyoruz, karakterimiz bile yetiştiğimiz ortamdan etkilenerek gelişiyor. Yaşam ortamlarımız bizi biz yapan etkenlerden biri.
Bu anlamda yaşam ortamlarımızın yönetimine direkt katkıda bulunmamız doğru olurdu sanki.
Mesela niye bir kent konseyi yok yaşadığımız kentlerde?
Haftanın belli günlerinde herkesin katılabileceği kent konseyleri olsa, ve isteyen bu konseylerde kent için kendince fikirlerini söyleyebilse fena mı olur?
Tamam da kim organize edecek böyle bir şeyi? Masraflı olur! Bunun suyudur, atıştırmalık bir şeyleridir, bir sürü masrafı olur.
Böyle bir şey organize edilse bile öncelikle çok fazla katılım olur ve herkes saçma sapan fikirlerle ortaya çıkar.
Kim dinleyecek o kadar fikri?
Sonra hadi diyelim fikirlerinizi yerine getireceğiz dediniz, fikirlerden hangisini yerine getireceksiniz?
Ya tartışma çıkarsa konseyde?
Biri diğerinin fikrini beğenmez ve kavga çıkartırsa?
İnsanların birbirleri ile medeni şekilde anlaşamayacakları kesin, hem de bizim gibi bir ülkede!
Kesin tartışma çıkar!
Olsun, bence belli bir düzen oturtulursa, tartışma çıksa bile kavga eden olmaz.
Zaten fikir beyanları için belli bir süre sınırlaması konur, böylece aldım sazı elime, Mevla’m kayıra durumu da olmaz.
Belki konseyde iyi fikirleri olan birileri çıkar da, böylece gerçekten faydalı da olabilir böyle bir konsey.
Yanlış mı düşünüyorum?
***
Bence Ankara yolu üzerinde Tarım Kredi Kooperatifi Marketine daha rahat ulaşmak için bir üst geçit yapılması lazım!
Tamam, bakalım. Bütçe ayarlayabilirsek ve gerçekten ihtiyaç varsa neden olmasın?
Üst geçit değil de, alt geçit daha uygun olabilir!
Tamam hanımefendi, bu seçeneği de değerlendirelim.
Çekirge’de Kültür Park’ta kimi ağaçların bakımı iyi yapılmıyor. Çok fazla kurumuş dal görüyorum ağaçlarda.
Tamam beyefendi, bakalım. Şikayetinizi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne ileteceğiz.
Parkta eskiden ne güzel kuşlar öterdi, artık ötmüyorlar!
Tamam bey amca, hallederiz, bu arada siz en son ne zaman kulaklarınıza baktırdınız?
Efendim!
Kulaklarınız diyorum, bir kulak burun boğaz uzmanına mı gösterseniz kulakları?
Ha, yaşlılık işte evladım, benim kulaklarımda %60 işitme kaybı var.
Anlaşıldı bey amca, parktaki kuşlara baktıracağız, siz buyurun geçin yerinize.
***
Bunlar ve benzeri konularda insanların hem şikayetlerini dile getirebilecekleri hem de yeni fikirler üretebilecekleri bir kent konseyi fena mı olurdu?
Niye kanunen böyle konseylerimiz yok bizim?
İnsanların yaşadıkları ortam üzerine fikir beyan etmesinden mi çekiniliyor?
***
Muhtarlarımız var!
Tamam, bence de muhtarlık kurumu önemli bir kurum. Halkın nabzını tutmaları açısından muhtarlarımız önemli.
Ancak tek bir kişinin onca derdi dinlemesi, sonra kendi akıl süzgecinden geçirip sadece gerekli gördüğü fikirleri yukarıdaki makamlara aktarması yeterli mi?
Zaten yönetim kadrolarında muhtarları dinleyenlerin de olduğunu pek sanmıyorum ben.
***
Sivil toplum kuruluşları var!
Evet, sivil toplum kuruluşları da kimi konularda yönetimlerle iletişim halinde olabiliyorlar, ancak çoğunun kendilerine has ilgi alanları oluyor, benim dediğim kent yönetimine ahalinin katkı sağlamasının bir yolunu bulmak. Sivil toplum kuruluşları faydalı, ancak bence yeterli olmaz.
***
Sokak röportajları yapılıyor!
Kim canı ne istiyorsa söylüyor.
Evet, söylüyor da, bir kent konseyinde fikir beyanı gibi olmuyor. Kent konseyi daha ciddi bir organizasyon sonuçta.
***
Belediyeler alınacak kararlarda bazen anket yapıyorlar, halkın görüşlerini alıyorlar!
Evet, bu da faydalı bir uygulama.
Ancak anketler yönetimdekilerin ürettikleri fikirlerde birtakım karalar alınırken halkın görüşünün sorulması üzerine oluyor.
Deniz taksiler şu renk mi olsun, bu renk mi olsun?
Bence şu renk olsun!
Ama halkın ihtiyaçları ve fikirleri konusunda anketler o kadar da işe yaramıyor sanırım.
***
Bence eğer insanların birbirleri ile kaynaşmasını istiyorsak kent konseyleri tam da bu iş için biçilmiş kaftan.
İnsanların belli bir amaç için, hem de yaşadıkları ortamı daha da güzelleştirmek gibi güzel bir amaç çerçevesinde birleşmeleri, birbirleriyle kaynaşmaları insanlarımıza da iyi gelecektir.
Bir anlamda sosyalleşme yerleri olacaktır kent konseyleri.
Hatta yerel naklen yayın ile evlerinde oturanların da konseyde insanların söz ettikleri fikirlerden haberdar olmaları sağlanabilir.
Büyük şehir belediyelerinde değil belki, ancak en azından ilçe belediyelerinde böyle kent konseyleri kurmamız lazım.
Büyük şehir belediyeleri için de kurulabilir, ancak büyük şehirler çok büyük, çok uzun olur bu konsey toplantıları.
İlçe boyutu çok daha uygun bence, büyükşehirlerde ilçelerden gelecek raporları değerlendirecek bir müdürlük olması yeterli sanırım.
***
Belli bir kadro gerekecektir bu işi organize etmek için tabii, ancak bunun pek sorun olacağını zannetmem.
Tabii bir de toplanılabilecek büyük bir yer gerekecektir ilçelerde.
Eskiden bu işler için camiler kullanılırmış, eskiden diyorsam oldukça eski zamanlarda, ancak camiler artık sadece ibadet yerleri.
Belki düğün salonları gibi geniş toplantı yerleri ile başlanılabilir böyle bir organizasyona. Sonuçta ilçelerde bir şekilde kent konseyinin toplanacağı bir yer bulunur herhalde. Belediye kadroları içerisinde tutanak tutacak ve konuşulanları kayıt altına alacak kadrolar da bulunur mutlaka.
Önemli olan yönetim kadrolarının böyle bir şeyi istemesi.
Bu da sadece istekle olmaz. Bence kanunen zorunlu olması gerekli kent konseylerinin. Her türlü faydası var.
Tabii bir kanun yapılacaksa, kanunda kent konseylerinde alınan kararlara uyulacağı da yazılı olmalı. En azından önerilerin ve fikirlerin belediye başkanlarınca ve belediye meclislerince dikkate alınmak zorunda olduğu kanunda yazılmalı.
***
Yaşadığımız şehirler bizim yaşam çevrelerimiz. Seçimlerde verilmiş vaatler tamam da, sadece bir kişinin vizyonu ile yönetilmez şehirler. Sonra günün koşullarına göre vaatlerin geçerliliği de değişkenlik gösterebilir.
Öyle bak unutmuş vaatlerini diye rakibi kötülemek yerine halkın yönetime direkt katkısının olacağı kent konseyi gibi fikirlerle gelmesi gerekli adayların.
Ancak bu fikrin öyle kenara atılacak bir vaat olmamasına da dikkat edilmeli. Henüz kanunen olmasa bile belediye başkanları böyle bir organizasyonu kendileri de yaparak pratikte kenti halk ile birlikte yönetmeyi düşünebilirler. Hatta bunu yaparlarsa ileride bu konuda çıkartılabilecek kanunda da nüanslara şimdiden pratik uygulamalar ile karar verilmiş olur.
Bu arada Bursa’da kurulmuş bir kent konseyleri birliği var. Ama sanırım bu biraz siyasi bir kuruluş. Benim aklımda ise daha çok birlik olarak değil de, dar kapsamda, ilçelerde yaşadığımız çevrenin sorunları ile uğraşan bir konsey. Kanun ile yetkili ve gücünü belki de anayasadan alan bir konsey.
Birlik olarak konseyler birleşebilir tabii ki, ama bu birlik sadece bir yardımlaşma birliği olmalı. Siyaset üstü olmalı.
Bursa’da kurulu birliğin üyelerine bakınca ise direkt olarak birliğin siyasi amaçlar güttüğü anlaşılıyor.
Bir sivil toplum kuruluşu olarak siyasi olmasında bence sorun yok, ancak benim aklımdakilere pek uymuyor.
Birçok şehirde de ayrıca kent konseyleri kurulmuş aslında. Umarım benim aklımdakine uygun bir çalışma içindedirler.
Ben yaşadığımız kentleri sevelim diyorum, o yüzden de yönetim kadrolarını bilinçli seçelim. Bir yandan da yönetime kent konseyleri ile katkıda bulunalım.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.