Site İçi Arama

siyaset

Seçim kampanyalarında yapay zekâ kullanımı seçmene tuzak mı?

Siyasi partiler, yaşanan iletişim teknolojisine ayak uydurarak interneti ve internet teknolojisiyle gelen sosyal medya araçlarını siyasal kampanyalar döneminde çok yoğun olarak kullanmaya başladılar.

“Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır”.

Franklin Delano Roosevelt

 (Amerika Birleşik Devletleri'nin 32. Başkanı)

Siyasal İletişimde Sosyal medya:

Siyasal iletişim, bireylerin tutumlarını etkileyerek oy verme davranışlarını yönlendirmek için yürütülen süreci kapsayan bir faaliyettir. Siyasal aktörlerin ideolojik amaçlarını, belli kişilere, guruplara, kitlelere, ülkelere ya da bloklara kabul ettirmek, gerektiğinde eyleme dönüştürmek için çeşitli iletişim tür ve tekniklerinin kullanılması siyasal iletişimdir.

Siyasi partiler, yaşanan iletişim teknolojisine ayak uydurarak interneti ve internet teknolojisiyle gelen sosyal medya araçlarını siyasal kampanyalar döneminde çok yoğun olarak kullanmaya başladılar. Günümüzde hemen hemen her siyasal parti sosyal medya departmanı altında görevli bir sosyal medya uzmanı istihdam ederek özellikle seçim dönemlerinde, istediği bilgiyi istediği zaman ve biçimde aktarmak, hedef kitleden geri dönüş almak ve çevrimiçi iletişim kurmak amacıyla siyasal iletişim çalışmalarını aktif olarak yürütüyorlar.

Siyasal iletişim açısından internet, geleneksel medyadan farklı olarak kullanıcıların etkileşimli olarak geri dönüşüme ve içerik üretimine olanak sağlıyor. Siyasi parti ve aday reklamlarının internet ortamında yer alması, televizyon yayınında olduğu gibi büyük bütçeleri gerektirmediği için isteyen seçmen bilgilenmek istediğinde parti web sitesinden bilgilere ulaşabiliyor. İnternet ve sosyal medya sayesinde seçmen ile siyasetçi karşılıklı iletişim ve etkileşim sağlıyor.

Ayrıca yeni medya siyasal iletişim ortamında geleneksel seçim kampanyalarının aksine daha az maliyetli, hızlı, daha başarılı ve etkileşimli kampanyalar yürütülmesine olanak sağlıyor. Geleneksel siyasal iletişim araçlarıyla sürdürülen seçim kampanyalarında bütçesi fazla olan partinin az olana göre medya gündeminde daha fazla yer almasına sebep oluyordu ve seçmenle iletişimini daha etkin kurmasına imkân sağlıyordu. Bu noktada, partilerin web siteleri eşitsizliği ortadan kaldırıyor çünkü küçük bütçeli partilerin de büyük bütçeli partilerle eşit düzeyde seçmenle iletişim kurabilmesini sağlıyor.

Çeşitli Medya Araçlarının Kullanımı:

Bilgi iletişim teknolojilerinin bir ürünü olan internet, her alanı olduğu gibi siyasal iletişim alanını da değiştirmiştir. Seçim kampanyalarının tarihsel gelişimi sürecinde her dönem yeni teknolojiler kampanyaların başarısının belirleyen bir faktör olmuştur. Siyasal iletişim profesörü Andrew Chadwick’e göre, Twitter, Facebook veya Instagram gibi platformlar sadece iletişim araçları değil, aynı zamanda seçimler veya önemli olaylar sırasında siyasi meclis ve protesto rolleri de gerçekleştiriyor. Çünkü bu platformların algoritmik yapısı, politik mesajlaşma, bilgi arama ve vatandaş katılımını giderek daha fazla etkileyerek şekillendirmeye başladı. Sosyal medya, kaçınılmaz olarak bağlantıları denetleyen ve yöneten otomatik sistemlerdir. Örnek olarak Facebook, arkadaşları ve akrabalarını birbirine bağlayan pasif bir platform değildir. Kullanıcılarından aktif olarak kişisel bilgi toplayan ve üçüncü şahıslara satan, Cambridge Analitik skandalında olduğu gibi, yaşayan ve nefes alan bir politik aktör olarak verilerini hedefli reklam, mikro profilleme ve politik davranış analizi için kullanabilir.

Twitter, Amazon, Netflix ve diğer algoritmik platformlar da benzer şekilde çok miktarda granüler insan verilerinin toplanması ve kullanılması üzerine yapılandırılmışlar ve bunlar da toplumların davranış kalıplarını profillemek ve kataloglamak için kullanılıyorlar.

2008 Yılı Amerikan Başkanlık Seçimleri:

2008 yılında ABD başkanlık seçimlerini kazanan Barack Obama’nın başarısında, danışmanlarının hazırladığı kampanya planları ve stratejileriyle birlikte, internet teknolojisinin sunduğu imkanların doğru bir şekilde kullanılması etkili olmuştur. Obama kampanyası o dönem için geleneksel olarak niteleyebileceğimiz e-posta, internet reklamları gibi yöntemleri kullanmakla kalmamış seçmenlerinin etkileşime girebileceği her türlü çevrimiçi platformdan yararlanmaya çalışmıştır. Kampanya süresince Facebook’un yanı sıra Digg, Flikr, LinkedIn, MiGente gibi sosyal medya platformları da aktif olarak kullanılmıştır. Electronic Arts isimli oyun firmasından sanal reklam alanları satın alınarak video oyunları içindeki billboardlarda Obama reklamlarının bulunması sağlanmıştır. YouTube yoğun bir şekilde kullanılarak seçmenlere yönelik videolar hazırlanmış ve seçmenlerin de kendi videolarını oluşturmaları teşvik edilmiştir. Kampanyanın kendi sosyal medya uygulaması myBO ile kayıtlı kullanıcılara telefon bankacılığı ve gönüllü koordinasyonu gibi birçok farklı imkân sağlanmıştır. 2008 yılında Barack Obama’yı başkanlığa taşıyan bu kampanyanın en büyük başarısı yeni bir iletişim aracını kitleleri mobilize etmek için kullanırken aynı zamanda birey odaklı olması olmuştur.

Siyasi Seçimlerde Yapay Zekâ Neden ve Nasıl kullanılıyor?

Yapay zekâ kavramı birçok kişinin zihninde robotik teknolojilerle özdeşleşmiş olsa da günümüzde daha çok büyük verinin işlenmesi ve anlamlı hale getirilmesinde kullanılan akıllı yazılımları ifade etmektedir. Yapay zekâ alanı etik, psikoloji, iktisat, iletişim, dil bilimi, sosyoloji ve hukuk gibi sosyal bilim dallarının da ilgi alanındadır. Yapay zekâ, aslında bir problemin çözümünde izlenecek yol demek olan algoritmadır. Problemin çözümünün adımlar halinde yazılmasıyla oluşmaktadır. Daha başka bir ifade ile yapay zekâ, bir makine veya bilgisayar programının düşünmesi ve öğrenmesidir. Bir makine veya bilgisayar programının, verilen bir problemi probleme ait ortamdan edindiği veriye göre modelleyerek ortaya çıkardığı algoritmaların genel adına da makine öğrenmesi deniliyor. Bir yapay zekanın üretilmesindeki amaç, kendisine verilenlerden yola çıkarak öğrenme becerisi kazanması, öğrenerek aldıklarını tahlil ederek ortaya çıkardığı yeni verileri değerlendirmesi ve yaptığı değerlendirme sonucuna göre bir karar verebilmesidir.

Veri Kullanımı:

Özellikle çok sayıda ve türde bilginin dijital sistemler aracılığıyla açık hâle gelmesi ve kullanıma açılması ile “veri demokrasisi”, “veri vatandaşlığı”, “veri aktivizmi” ve “veri odaklı seçim kampanyaları” gibi yeni kavramlar karşımıza çıkmaya başladı. Türkiye’de bugüne kadar daha çok sosyal medyanın seçim süreçlerinde nasıl kullanıldığına odaklanılmış ancak 2023 seçimlerine yaklaştıkça siyasal iletişimde “Veri odaklı siyasal kampanyalar” anlayışının daha çok gündeme geleceği ve tartışılacağı kanısındayım. Çünkü seçim politikaları artık gittikçe büyüyen, küresel, ticari, dijital, medya ve pazarlama ekosistemi ile entegre hale gelmiştir. Siyasal kampanya çalışmalarının evrim geçirdiğini, pazarlama ve reklam teknolojisinde geliştirilen en son tekniklerden yararlanarak yeniden evrim geçirmeye devam edeceğini tahmin etmek zor değildir.

İnternet ve Veri Kullanımı:

İnternetin yaygınlaşması, verinin farklı kategoriler altında yeniden şekillenerek bir yandan kullanıcı odaklı verilerin kullanılması için zemin yaratmış diğer yandan da “ağ analizi” ile daha çok kişiye kısa zamanda ulaşılmasını daha kolay hâle getirmiştir. Veri, bilgi toplumunun temel kaynağıdır. Verinin sunduğu bilgi hazinesinden yararlanmak, algoritmaları kontrol ederek görünürlüğü artırmak, paylaşım ve sosyal medya akışını belirleyerek internette daha çok ziyaret platformuna dönüşmek ve bu verileri kullanmak siyasi kampanyalar için önemli faktörlerdir.

Günümüzdeki modern kampanyalarda veri kullanılmasındaki temel amaç, seçim sonucuna ilişkin geleceği öngörmek ve oy verme potansiyeline sahip listeye ulaşabilmek ve bu listedeki kişilerle irtibat kurabilmektir. Bu anlamda, veri odaklı seçim kampanya anlayışı, büyük ölçekli veri kümelerini spesifik kitlelere ulaşmak, mesajları iletmek ve mesajların etkisini artırmak için kullanılıyor ve siyasal kampanyaların daha başarılı ve etkin sonuçlara ulaşmasına katkı sağlıyor. Çünkü sosyal medya sadece bir iletişim ya da sözde sosyalleşme aracı olarak değil, aynı zamanda kullanıcılarının davranışsal verilerine ulaşma ve bunu anlayabilme aracı olarak görülüyor. Reklam sektöründe ajansların tüketici verilerine ulaşma ve onların çevrim içi davranışlarını ölçme amacıyla kullandığı bu teknik ve tüketici veri tabanından siyasal kampanyalar sürecinde faydalanılıyor.

Veri Odaklı Siyasi Seçim Kampanyaları:

Veri odaklı siyasi seçim kampanyalarında genel anlamda mikro-hedef belirleme yöntemi kullanılıyor. Hedef belirlenirken, kampanya sürecinde hangi potansiyel oy verenlere hangi mesajların iletilmesi gerektiğine karar veriliyor. Önemli bir süreç olan verilerin toplanması sağlanıyor. Veriler toplanırken bir önceki seçim sonuçları, oy kayıtları, nüfus verisi, parti ya da kampanya veri tabanları, sosyal medya verileri, tüketicilerin yaşam tarzları ile ilgili veriler, sosyal grafik verisi, algoritmik gruplandırmalar vs. sayısız veri kaynakları kullanılabiliyor. Genelde siyasi partiler geçmiş seçim sonuçlarını temel veri tabanları olarak kullanırlar. Ancak günümüzde veri toplama, analiz etme ve kullanmada çeşitli yöntemler ve sistemler mevcut. Artık veriler yani kişilerin kişisel verileri akıllı telefonlardaki özel yazılımlar aracılığıyla daha kolay şekilde toplanıyor ve WLAN erişim noktasına bağlanılarak, toplanan veriler hizmet noktasına otomatik olarak aktarılıyor. Bu verilerden yararlanılarak siyasal kampanyalarda veri uzmanı ve alanında yetkin ekip üyeleri tarafından tahminlere yönelik modeller oluşturuluyor. Oluşturulan modellerle vatandaşların kampanya faaliyetlerine nasıl tepki vereceği ve nasıl yönetebileceğine ilişkin test çalışmaları yapılıyor.

Veri Odaklı Kampanya:

Veri odaklı kampanya anlayışı büyük veri ile birlikte ortaya çıkan ve gelişmekte olan bir süreçtir ve örneklerine daha çok ABD’de rastlanmıştır. Mesela, ilk kez Bush’un 2004 yılı kampanyasında mikro hedefleme stratejisi kullanılmış ve başarılı olmuştur. Daha sonra Obama’da 2008 yılı seçim kampanyasında mikro hedefleme stratejisi kullanmış ve başarılı olmuştur. Her iki kampanyanın başarılı olmasının sebebi verilerin farklı değişkenler arasında doğru korelasyonun kurulması ve analiz edilmesidir.

2012 yılı Başkanlık seçimlerinde Obama’nın seçim kampanyası stratejisi nasıl başarılı oldu?

Obama’nın rakibi McCain kitle iletişim medya araçlarına odaklanarak geleneksel anlayışta bir seçim kampanyası yürütmüştür. Adaylardan Romney’ de seçim kampanyasında Square, Eventbrigh ve Facebook gibi dijital platformları aktif olarak kullanmış, YouTube ve Hulu’dan reklamlar için yararlanmıştır. Diğer adaylardan farklı olarak Obama ne yapmıştır? Obama kampanya yöneticisi Jim Messina ile birlikte “2012 Dashboard” isimli bir sosyal medya sitesi kurmuştur. Bu site, yurttaşlara gönüllülük, hareketlilik ve katılım gibi fonksiyonlar sunuyordu. Akıllı telefonların hızla yaygınlaştığı dönemdi ve destekçilerin kolay şekilde küçük bağışlar yapabilmesi için kısa mesaj taktiğini uygulamıştı. 33 milyon Facebook ve 22 milyon Twitter takipçisi bulunan Obama’nın kampanya ekibi istatistik analizler gerçekleştirmiş ve dijital medya stratejisinde mahalle düzeyinde gruplar oluşturmuş ve Dashboard sitesinde tüm kullanıcılar mahalle grupları içine yerleştirilmişti. Aynı mahalle ya da bölgeden kişiler de Obama’yı kimlerin desteklediğini fotoğraf ve videolarla görebiliyorlardı. Çekişmeli seçim bölgelerindeki arkadaşlarının profil bilgileri mesaj aracılığıyla Facebook'taki Obama takipçilerine iletiliyor ve Obama’ya oy vermeleri için teşvik ediliyorlardı. Veri kullanımı ile mikro-hedefleme stratejisi ilk defa bu şekilde kullanılmış ve etkili olmuştur.

2016 Amerikan Seçim Kampanyası:

2016 Başkanlık seçimlerinde Trump’ ta başarıyı yürüttüğü veri odaklı seçim kampanyasında etkili veri kullanımı ve doğru hedef grup belirleme ile sağlamıştır. Facebook Amerika’da yaşayan kullanıcılarının seçimlere yönelik kişisel verilerini Cambridge Analytica ile paylaştı. Cambridge Analytica ise bu verileri yapay zekâ vasıtası ile analiz edip sınıflandırdı. Daha sonra bu sınıflandırma kullanılarak her bir eyalet seçmeni için Trump’ın seçim kampanyalarını hazırladı. Bir süre sonra çekimser oylar ve karşı adayı destekleyen oylar bile Trump lehine dönmüştü. Seçim kampanyasında Facebook’ta Trump’a yönelik pozitif ve Clinton’a karşı negatif algı içeren reklamların görülmesi sağlanmıştır. Bush ve Obama ile ABD’de başlayan veri odaklı mikro-hedefleme stratejisi daha sonra Birleşik Krallık ve Almanya’da da uygulanmıştır. Barack Obama ve Donald Trump örneklerinde olduğu gibi, siyasal seçim kampanyalarında hedef kitlenin doğru biçimde belirlenmesi kampanya çalışmalarının en önemli aşamalarındandır. Hedef kitle, seçimi kazanmak için kampanya yönetiminin, oylarını almayı amaçladığı seçmen gruplarıdır. Hedef kitle tespiti makro ve mikro düzeylerde yapılabilir.

Hedef Kitlelerini Doğru Belirleyebilme:

Makro düzeydeki hedef kitleler nüfus yapısı veya seçmen yapısı dikkate alınarak belirlenen daha genel seçmen kitleleridir. Mikro düzeyde hedef kitle ise olabildiğince dar bir yapıdadır. Mesela, bir aile veya her bir seçmenin kendisi mikro öğeler olabilirler. Buradaki önemli nokta, bir siyasal parti ne kadar mikro ölçekte hedef kitle belirleyebilirse o ölçüde doğru mesajları doğru bireylere gönderebilme, ikna edebilme ve dolayısıyla daha iyi sonuç alabilme imkânına sahip olabilir. Seçimlerde hedef kitle belirlenirken, başarılı sonuç alınabilmesi için kimlerden oy alınabileceğinin doğru biçimde tespit edilmesi ve ona göre seçmen koalisyon profilinin oluşturulması önemli ve gereklidir. Bu koalisyon içerisinde hangi seçmen gruplarının yer alacağı ancak kampanya öncesinde gerçekleştirilen genel ölçüm araştırmaları, anket çalışmaları, odak grup veya birebir görüşmeler neticesinde belirlenebilir. Bunun sonucunda hangi seçmenlerin desteğinin alınabileceği ve kararsız seçmenlerin kimlerden oluştuğu saptanarak hedef kitle belirlenir, bu kitlenin beklentilerine ve ihtiyaçlarına göre kampanya teması şekillendirilerek mesajlar ve sloganlar yazılır.

Sosyal Medya Kullanımıyla Veri Toplama:

Seçmenlerin tutum ve davranışlarına yönelik verilerin toplanmasının kolay olması sosyal medyayı seçim kampanyaları için çok önemli hale getiriyor. Sosyal medya platformlarında karşımıza çıkan kullanıcı sözleşmelerini görüp tıklayarak okumadan kabul ederek kişisel verilerimizin üçüncü taraflarla reklam amaçlı paylaşılabileceğine rıza göstermiş oluyoruz. Bu kadarla yetinmeyen yapay zekâ teknolojisi, akıllı yazılımlar sayesinde yalnızca verilen kişisel bilgiler değil, kullanıcıların güncel olaylara tepkileri olan paylaşım, beğeni ve yorumları da veri olarak ölçülüp değerlendiriliyor. Veri toplama yöntemleri sayesinde seçim kampanya yöneticileri çok küçük gruplara ve topluluklara yönelik seçim stratejileri geliştirebiliyorlar.

Ancak, paylaşılan bu verilerin toplanması ve siyasi partiler tarafından kullanılması etik açısından bir sorundur çünkü kişisel mahremiyet ve güvenlik gibi konular önemlidir. Örneğin, kişiye özel olarak zaman akışında görülen postlarla oy verme alışkanlıklarının değiştirilmesini hedefleyen “dark post” stratejisi korku, umut, önyargı ve cazibe gibi duyguları aktifleştirerek mesajın alıcısını farkında olmadan ikna olmasını hedefleyen bir modeldir.

Seçimlerde Yapay Zekâ Kullanımı Tehdit midir?

Ayrıca Yapay Zekâ verilerinden hedef kitle seçim kampanya anlayışı, demokratik seçimlerin bütünlüğüne bir tehdit olarak yorumlanmaktadır. Neden?

  • Çevrimiçi politik mikro hedefleme giderek gelişerek genişleyerek yaygınlaşıyor. Politik bağlamda mikro hedefleme manipülasyona uygun bir anlayış ve uygulamadır ve mikro hedeflemenin seçim üzerindeki etkisinin kanıtlanması zordur.
  • Muhaliflerinin itibarını zedelemeye ve itibarsızlaştırmaya çalışan siyasi aktörlerin sosyal botlar ve sahte videolarla seçimi kazanmaya çalışması demokrasinin meşruiyetini lekeler ve halkın demokratik prosedürlere olan inancını kaybetmesine sebep olur. Sonuçta, sosyal medyadaki hesapların yabana atılamayacak bir bölümünün sahte veya yapay zekâ ürünü olduğu dikkate alındığında bu yeni uygulamanın kendisinin büyük bir problem olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

Her Yol Mubah mı?

Günümüzde seçim kampanyaları yazılı olmayan etik kuralların tüm sınırlarını zorlayan, kazanmak için her yolu mubah sayan bir anlayışla uygulanıyor. Yeni iletişim teknolojileri ve sosyal mecralar bu tarz etik dışı ve kirli kampanyaları daha da kolaylaştırıyor. İletişim teknolojilerinin gelişimi ile seçmenlerin ikna etme yöntem ve teknikleri de sürekli değişiyor. Günümüz, kitleleri iknadan bireyleri ikna etmeye dönüşen süreçtedir. Seçmenleri yönlendirmek için Yapay Zekâ teknolojileri kullanımı sorunlar çıkarmış ve gelecekte daha büyük sorunlar çıkaracaktır. Mikro hedeflemenin ahlaki sınırlarının ve seçim kampanyalarında teknoloji kullanımlarının denetlenmesi için çalışmalar yapmak kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç

“İktidar olabilmenin ya da iktidarda kalabilmeyi sağlamanın kilit noktası seçmendir” diyemiyoruz artık çünkü seçmen kitlesi her türlü hile ile manipüle ediliyor. İster seçim yasasında yapılmak istenen değişiklikle olsun isterse seçim kampanyasında yürütülen kampanya stratejileri ile iktidar elindeki gücün devam etmesi için bütün güç ve yetkilerini sonuna kadar kullanmak istiyor.

Mesela 2023 yılında yapılacak seçimler için çıkarılmaya çalışılan yeni seçim yasası bugünlerde sosyal medyada çok tartışılmaya başlandı, daha da çok tartışılacaktır. İktidarın, seçim kanununda değişiklik yapılmasını 2023 seçimlerinde uygulamayı planladığı seçim kampanyası stratejisi ile bağlantılı olduğu anlaşılmayacak bir şey değildir. Daha önce ABD’de başarısı kanıtlanmış “veri odaklı siyasi seçim kampanyaları” anlayışının ülkemizde uygulanabilirliğinin zemini hazırlanıyor. Bütün analizler ve matematiksel hesaplamalar yapılmış ve başarıya giden yolda bütün engeller kaldırılmak isteniyor.

KAYNAKLAR

https://turk-internet.com/yapay-zeka-ve-secim-sonuclari-tahmini/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/259106

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1778256

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1318325

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1483973

Serbest Yazar Fatma Aksoy GÜRKAN
Serbest Yazar Fatma Aksoy GÜRKAN
Tüm Makaleler

  • 24.03.2022
  • Süre : 7 dk
  • 2416 kez okundu

Google Ads