Seçmen Sayısı Sebep, Oranlar İse Neticedir
Bu kadar kısa sürede sayın Kılıçdaroğlu sayın Erdoğan'a oy vermiş olan seçmeni kendisine oy vermeye ikna edemeyeceğine göre, yapacak tek şeyi var. İlk turda her iki adaya da oy vermemiş olan seçmenin tercihini kendisinden yana yapması için bu seçmeni ikna etmesi gerekiyor. Bu mümkün mü?
İkinci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri ne demek?
Gelin birlikte bunu örnekleyerek anlamaya çalışalım.
İki aday var ve hiçbir seçmen de oylamaya katılmamış olsa, bu durumda iki adayın kendilerine verdikleri oylarla durum 1-1 olurdu. Yani sonuç %50-%50 çıkardı.
Adaylar dışında tek bir seçmen olsa, o seçmenin tercihine bağlı olarak durum 2-1 olacaktır. Oranlarsak %67-%33 olur.
Anlatmaya çalıştığım şey ilk oylamadaki oranlar artık dikkate alınması gereken oranlar değil.
İkinci turda oylamaya katılan seçmenlerin yarısından bir fazla oy alan seçimi kazanır.
Şimdi bu ön bilgi eşliğinde gelin durumu biraz daha derinlemesine sayılarla analiz etmeye çalışalım.
Son bilgiler ışığında sayın Erdoğan ilk turda 27 milyon 133 bin 849 oy almış.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun oyu ise 24 milyon 595 bin 178 olmuş.
İki aday arasındaki oy farkı 2 milyon 538 bin 671.
Birinci turda oylamaya katılan toplam seçmen sayısı ise geçersiz oylar hariç 54 milyon 796 bin 49.
Bu durumda yurtiçi ve dışı toplam seçmen sayısı 64 milyon 145 bin 504 olduğuna göre, geçerli oyların toplam seçmen sayısına oranı %85.42 olmuş.
Buna geçersiz oy sayısı olan 1 milyon 37 bin 104 oyu da dahil edersek, oylamaya katılan seçmen sayısı 55 milyon 833 bin 153 olur ve seçime katılım oranı da %87.04 olur.
Şimdi bu sayılarla gelin biraz beyin jimnastiği yapalım.
İlk analizimiz sınırları belirlemek amaçlı olacak.
Diyelim ki, ilk turda seçmen eğer farklı bir adaya oy vermişse, demek ki bu iki adayın ikisini de zaten tercih etmemiş, dolayısıyla ikinci turda da kalan bu iki adaydan herhangi birine oy vermeyi tercih etmeyecektir diye kabul edebiliriz.
Bu durumda ilk turda kim ne oy aldıysa ikinci turda da o kadar oyu aynen alacak kabul edilebilir. Eğer böyle olsa sayın Erdoğan 27 milyon küsür oyu ve sayın Kılıçdaroğlu 24 milyon küsür oyu aynen aldığında durum %52.45 - %47.55 sayın Erdoğan'ın lehine çıkacaktır.
Gelin şimdi bir de madalyonun öteki tarafına bakalım.
Bu kadar kısa sürede sayın Kılıçdaroğlu sayın Erdoğan'a oy vermiş olan seçmeni kendisine oy vermeye ikna edemeyeceğine göre, yapacak tek şeyi var.
İlk turda her iki adaya da oy vermemiş olan seçmenin tercihini kendisinden yana yapması için bu seçmeni ikna etmesi gerekiyor.
Bu mümkün mü?
Zor, ancak gelin biz öyle olduğunu düşünelim.
Toplam geçerli oylardan bu iki adaya verilen oyları düşersek geriye 3 milyon 67 bin 22 geçerli oy kalır.
Hatta gelin olası maksimum sınırı bulmak için buna geçersiz verilmiş oyların tümünü protesto oyları olarak kabul ederek ekleyelim. Bu oyların tümünü sayın Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda kendisine oy vermeleri için ikna edebildiğini düşünsek, potansiyel olarak toplamda 4 milyon 104 bin 126 ilave oyu olduğunu kabul edebiliriz.
Bu oyların tümünün ikinci turda sayın Kılıçdaroğlu'na kaydığını kabul ettiğimizde sayın Kılıçdaroğlu'nun toplam oyu 28 milyon 699 bin 304 olacaktır.
Bu durumda sonuç %48.60 - %51.40 sayın Kılıçdaroğlu lehine çıkacaktır.
Şimdi her iki tarafın sınırlarını bulduğumuza göre, bu maksimum potansiyel üzerinde biraz daha mantıklı bir analiz yapmaya çalışabiliriz.
Bu arada ben birçok kanalda bahsedildiğinin aksine, ilk turda seçime katılmamış olan seçmenin ikinci turda da katılım göstermeyeceğini düşünüyorum, çünkü düşünürseniz zaten seçime katılım oranı oldukça yüksek, ve her seçimde mazereti olan seçmen olması gayet normal.
Yani kısaca ben o seçmenin ikinci tura katılması üzerine yapılan analizlere pek katılmıyorum diyeyim.
İkinci tur seçimler için sayın Erdoğan'ın seçmenin tamam, bu seçimi yine sayın Erdoğan alıyor diye bir rehavet duygusuna kapılmaları bence olasıdır.
Bu rehavet katsayısını ben %10 olarak tahmin ediyorum.
Bu durumda bence sayın Erdoğan'ın ikinci turda oyu 24 milyon 420 bin seviyesine kadar inebilir.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçmeninde de duygu olarak tam tersi olsa da, moral bozukluğu yüzünden ikinci tura daha az seçmen katılımı olması muhtemel sonuç olabilir.
Ben moral bozukluğunun katsayısını da %10 olarak kabul edelim diyorum.
Bu durumda sayın Kılıçdaroğlu'na ilk turda oy vermesine rağmen ikinci turda bu seçmen içinden seçime katılmayacakları düştüğümüzde oyu 22 milyon 136 bin seviyesine inecektir.
İki aday arasındaki oy farkı bu durumda 2 milyon 284 bin civarında olacaktır.
Bu demek oluyor ki, 4 milyon 104 bin potansiyel seçmenden en az %60-%70 oranında seçmeni sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisine oy vermesi için ikna etmesi gerekiyor.
Bunu yapabilirse oylarını %60 katsayı ile tekrar 2 milyon 462 bin seçmen daha artırarak toplamda 24 milyon 568 bin seviyesine yükseltme şansı var ve sonuç bu durumda ucu ucuna %49.85 - %50.15 ile sayın Kılıçdaroğlu lehine çıkabilecek diyebiliriz.
Peki bu durumda sayın Erdoğan yenilgiyi kabul eder mi?
148 bin oyla cumhurbaşkanlığı mı kazanılırmış diye sonuna kadar itiraz edecektir tabii ki.
O yüzden bu sefer olsun sandıklarda oylara sahip çıkılması bence gerçekten çok önemli.
Üstelik o potansiyel 4 milyon 104 bin oy içinden sayın Erdoğan da eğer birazcık da olsa kendisine oy vermeye seçmen ikna edebilirse, bu kritik oylamada aynı fark seviyesinde kendisi de bitiş çizgisini önde tamamlayabilir.
Kısacası sayılarla durum bence bu seviyelerde.
Kim kendi seçmenini ikinci tura katılmaya ne oranda ikna edebilirse, onun şansı daha yüksek demektir.
Kim potansiyel oylardan ne kadarını ikinci turda kendisine oy vermesi için ikna edebilirse onun şansı daha yüksek demektir.
Dediğim gibi ben oranlar üzerinden düşünmeyi sevmiyorum. Yanıltıcı olabiliyor.
Asıl olan oy veren seçmen sayısıdır, seçmen sayısı sebep, oranlar ise neticedir.
Umarım bu turda ülkem insanı aklı ile karar verir ve gelecekte ne dizini döver, ne de kesesini.
Durum ikinci tur için bence fifti fifti gibi duruyor.
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla