Site İçi Arama

siyaset

Şoförlük Deneyim İster mi?

Ehliyeti olanlara sormak istiyorum, ehliyet sınavınızı hatırlıyor musunuz?

Ne kadar çalışmıştınız ehliyet alabilmek için?

Beni bir arkadaşım çalıştırmıştı, sevdiğim bir dostum. En zoru da yokuşta arabayı geri kaçırmadan kalkış yapmaktı. Beraber Ankara'nın dik yokuşlarında çalıştığımızı hatırlıyorum.

Bana göre gerisi çok zor değildir. Aynalara hâkim olacaksın, bir süre kullandığında arabanın boyutlarını da kavrıyorsun, bir de zaman içinde çeşitli durumlar için doğru tepki verebilmek amacıyla alışkanlıkların oluyor. Yani tecrübe, ama öyle acayip tecrübeli olmak zorunda değilsin. Sadece biraz tecrübe.

Ehliyeti basit bazı kurallara hâkim olduktan sonra veriyorlar. Ehliyetin olunca artık şoförsün. 

Çok tecrübeli veya değil, eğer ehliyetin varsa şoförsündür. 

Hele son yıllarda artık çoğu insan otomatik araç kullanıyor, vitesi sürüşe al, bas gaza, bas frene, direksiyonu sağa sola döndür yeter. Belki bir de farları açan düğmeyi bilmen gerekir, sileceği çalıştırmayı ve dönüşlerde sinyal vermeyi öğren, hepsi bu. Önemli olan araç giderken yoldan gözünü ayırma, ama arada aynalara da göz at, dikkat et. Emniyet kemerini takmayı da unutma aracı çalıştırmadan. 

Şoförlük dediğin nedir ki? Hepsi bu! 

Gerisini araba kendi başına yapıyor zaten.

Demek istediğim şoförsün diye benzini silindirlere sen basmıyorsun, ateşlemeyi de sen yapmıyorsun. Frene basınca fren yağını sisteme basıp balataları da sen sıkmayacaksın. Ne havayı filtre edeceksin ne gerektiğinde motorun ısınmasını önleyen fanları çalıştıracaksın, ne de yağı devri daim yaptıracaksın veya soğutma suyunu. Hepsini araç otomatik olarak kendi yapar. Şoförün kontrolüne sadece belirli işlevler verilmiştir.

Artık park etmek bile o kadar zor değil, kimi yeni modellerde düğmesine basıyorsun, araç kendi kendine park ediyor.

Bunları niye anlattım? Kimseye şoförlük öğretmek değil niyetim. Metafor yapıyorum.

Muhalefetin adayı konusunda bir tarif var. Şöyle olacak, böyle olacak. Bu tarifte en önemli kriterlerden biri de devleti tanıyacak, devlet tecrübesi olacak. Ek olarak söylenen seçilecek biri olacak kriterini anlamıyorum. 

Halen bazıları tarafından yeni bir kurtarıcı peşinde koşulmasını da hayretle izliyorum. 

Sürekli bir merak, muhalefetin adayı kim olacak? 

Benim tarifim çok basit!

Muhalefetin adayı şoför olsun yeter. Yani ehliyeti olsun yeterli. 

Devlet tecrübeli veya tecrübesiz çok önemi yok. Ehliyeti varsa zaten aracı sürmesini biliyor demektir. Tecrübeli şoför önemlidir, ama tecrübe bu kadar önemli olsaydı öyle kolay kolay kimse ehliyet alamazdı sanırım. Demek ki şoför olmak için tecrübe bir kriter değil. 

Bilgi? Evet, bilgi bir kriter. Aracı sürmesini bileceksin.

Ama dediğim gibi şoförlük o kadar da zor bir şey değil. Önemli olan kullanacağın aracın kalitesi.

Otomatik vites mi? Ne gibi donanımları var? Çalışıyor mu? Bozuk sistemi var mı?

Şoförün tecrübesi tabii ki önemli, ama aracın yeterince emniyetli bir araç olması daha önemli. Fren-gaz mekanizması olacak, çalışacak.

Sinyali çalışmayan, farları yanmayan, giderken tekleyen bir araçla trafiğe çıkılır mı? Freni tutmayan araca binilir mi? Üstelik depo delikse ve benzin akıtıyorsa, o aracın kontağı açılır mı?

İktidarın bu ülkeye yaptığı en büyük zarar, cumhuriyet kurumlarının güvenilirliğini bozmuş olması. Sürekli bilir bilmez bütün kurumların ayarlarıyla oynamış olması.

O yüzden bence şoför kim olacaktan önce aracı nasıl tamir edeceğiz ona karar vermemiz lazım. Karar vermenin ötesinde tamirata bir an önce başlamak, en azından şu aşamada gerekli ön hazırlıkları yapmamız lazım.

Bizim şoförden önce iyi bir tamirciye ihtiyacımız var gibi geliyor bana. 

Eskiden tecrübeli tamirciler olurdu, motoru çalıştırıp dinleyince neresinde ne sorun var, hemen anlarlardı. Şimdi teknoloji gelişti, bilgisayara bağlıyorsun ve aracın neresinde ne sorun var gösteriyor. Yine de aracınızı güvenebileceğiniz tamirciye teslim edin derim ben. Bilgisayar sonuçlarına göre öyle her önüne gelen kurcalarsa eskisinden beter eder!

Muhalefet nasıl yapar bilmiyorum, ama bence önce aracı tamir etmek lazım. 

Tamir edebilmek için de neresinde neyi aksıyor, iyice bir kontrol etmek.

Başa geçecekseniz tüm bu konulara hazırlıklı olmalısınız.

Nerede hasar raporunuz?  

Hangi kurumu nasıl onaracaksınız? 

Planınız nedir? 

Tamirciler kimdir? Yani kadro! 

Önce kadroya karar verin. Önce neyi nasıl yapacaksınız ona karar verin. 

Görünen o ki, her türlü tamirci var elinizde. Sonuçta toplumun hemen hemen her kesiminden temsilciniz var. 

Ama kim neye bakacak, halen daha belli değil. 

Kervan yolda düzülür mantığına bu milletin karnı tok artık. Kervanı düzmüş olan seçeneği var bu milletin. Ağır aksak da olsa, düzülmüş kervan halen daha ilerliyor. Dağılmadı.

Bu ağırlıkta devam ederseniz kervandan kopacaksınız, benden söylemesi. O yüzden bırakın artık şu şoför derdini, bir an önce hasar raporunu çıkarın ve tamir yöntemlerine karar verin. En önemlisi de artık neyi nasıl yapacaksanız anlatmaya başlayın.

Dediğim gibi, şoför olmak zor değil, önemli olan araç düzgün olsun. Gelecekte zaten şoförsüz araçlar olacak, şoförün o kadar da önemi kalmayacak. Önemli olan sistem, sistemin nasıl çalıştığı. 

Şu anda önemli olan aracı tamir etmek! Kurumları onarmak. Bunun yolunu yordamını gündeme getirin, iktidarın tuzaklarına düşmeyin!

Moskova'dan herkese sevgi ve saygılar

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 30.09.2022
  • Süre : 3 dk
  • 1231 kez okundu

Google Ads