Site İçi Arama

siyaset

Ya Tutarsa Siyaseti

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk dönemi olsa ne olur ki? Siz bana sayın cumhurbaşkanımız iki kere cumhurbaşkanı oldu mu, olmadı mı, onu söyleyin. Oldu! Eee, o zaman üçüncü kez aday olabilir mi?

Çocuklar daha küçükler, Türkiye'ye yaz döneminde gittiğimiz bir sene, bizimkileri yadırgamasınlar diye ben dayınızla nasıl oynuyorsanız Türkiye'deki aile fertlerimizle de aynı şekilde oynayabilirsiniz demiştim.

Onlar da benim sözümü dinlemişlerdi ve epey bir şirinlik yapmışlardı.

Bizim evde oyun kartları yoktur, gençliğimde epey bir briç oynamış olsam da, Rusya'da nedense hiç aramadım kart oyunlarını ve eve de oyun kartı hiç almadım.

Dolayısıyla kızlar oyun kartlarıyla oynanan oyunları da hiç öğrenmediler.

Ancak eniştem çok sever kart oyunlarını, çocukluğumuzda bizimle de epey oynardı. Hırslıdır da, şike yapmayı da pek sever, ve kızlara bir iki oyun öğretivermiş iki arada.

Biz büyükler salonda kendi aramızda sohbete dalmışken içeriden sesler duyunca gidip odaya bir bakayım dedim. Aslında epeydir kızların sesi pek çıkmıyordu, ama ne olduysa artık, merak ettim ve kalkıp arka odaya gittim.

Baktım eniştem ve kızlar üçü birden aralarında tartışıyorlar. Eniştemin yüzü kıpkırmızı olmuş.

Sordum niye tartışıyorsunuz diye.

Eniştem hemen başladı şikâyete. Çocuk gibidir gerçekten, epey bir yaşı var artık, ablamla aramız epey fazladır.

Çocuklarla iyice çocuk olmuş.

Bana bunlar oyun ortasında kuralları değiştiriyorlar diye sinirli sinirli anlatıyor. Baştan kural koyuyoruz, sonra da mızıkçılık yapıyorlar diyor. Kurallara uymuyorlar diye epey ciddi bir tavırla kızları bana şikâyet ediyor.

Aslında ben biliyorum, kesin o başlatmıştır, kızlar da ona uymuşlardır.

Güldüm tabii ki, bizimkiler bulmuşlar kafalarına uyan birini, bir de birlik olmuşlar, sinirlendiğini görünce de iyiden iyiye dalga geçmeye başlamışlar. Biraz da şımarmışlar tabii ki.

Eniştem halen daha olmaz ama öyle diye itiraz ediyordu odadan çıktığımda. Kızlar ise gülüşüp duruyorlardı aralarında. Daha çok küçüktüler.

Bizimkilerinkisi oyun tabii ki, ama konu ülkenin yönetimi olduğunda sanırım baştan konan kurallara mızıkçılık yapmaya kimsenin haddi olmamalı.

Daha önce de yazdım. Muhalefet eğer anayasaya uymak istiyorduysa, mecliste seçimi Mayıs ayına almak için meclis kararı alınması teklifini kendisinin sunması gerekiyordu.

Yaptılar mı dediğimi? Hayır!

İktidar istediği kadar mızıkçılık yapsın, anayasada bir kişi en fazla iki kere cumhurbaşkanı olur diye açık açık yazıyor.

Yani normalde sayın cumhurbaşkanımız ülke yönetim hakkını doldurmuş durumda.

Ama burası Türkiye, anayasada hukuk devleti yazıyor, ama maalesef uzun süredir hukuk hak getire.

Neymiş efendim bu cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk dönemiymiş.

 

Aksini söyleyen var mı?

Olabilir, evet öyle.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk dönemi olsa ne olur ki?

Siz bana sayın cumhurbaşkanımız iki kere cumhurbaşkanı oldu mu, olmadı mı, onu söyleyin.

Oldu!

Eee, o zaman üçüncü kez aday olabilir mi?

Bu şartlar altında bence olamaz.

Ama aday olmak istiyor!

Orasını ben bilemem…

Anayasaya göre tek bir şansı vardı üçüncü kere aday olabilmek için, meclis seçimlerin öne alınması için karar alacaktı. Ancak o şekilde üçüncü defa adaylığını koyma hakkı vardı.

Ama o tren kaçtı.

Seçimleri öne almaya kendi karar verdiğine göre ikinci döneminden feragat etmiş oldu. Yani artık iki kere cumhurbaşkanlığı yaptığına göre anayasaya göre bir daha aday olmaya hakkı yok.

Canı istiyorsa partisinin başında siyaset yapmaya devam edebilir.

Ya da ben olsam yeter artık deyip bu saatten sonra torunlarımı severdim mesela. Benim torunlarım yok ama kendisinin var bildiğim kadarıyla.

Ama yok, ilk cumhurbaşkanlığı sayılmaz!

Bu ilk dönem, yani aslında bu seçimi de kazanıp bir sonraki dönemin sonunda bir de meclis kararı alırsak, bir dönem daha cumhurbaşkanı olabilme şansım olması gerekir.

Hakkımı yiyorsunuz!

İYİ Parti YSK'ya resmi olarak başvurmuş. Aday olamaz demiş. Bence de olamaz.

Ama kardeşim, siz de şimdi mızıkçılık yapıyorsunuz gibi geliyor bana.

Mevcut cumhurbaşkanı ben adayım demiyor muydu bugüne kadar? diyordu.

Hayır olamazsın dediniz mi bir yerde?

Hayır demediniz. Karnınızdan konuşup durdunuz.

Yazmıştım daha önce, eğer anayasaya saygınız varsa olay bu raddeye gelmeden önce mecliste halledecektiniz bu işi.

Parti olarak seçimlerin öne alınmasını siz önererek, dilekçenizde de açıkça yazacaktınız, biz sizin bir kez daha aday olmanıza razıyız, korkmuyoruz sizden, sizi seçim ile o koltuktan indireceğiz!

Anayasaya saygımızdan dolayı seçimlerin öne alınmasını biz kendimiz istiyoruz diyecektiniz.

Ama yapmadınız, seçim kanunu değişikliğini öne sürerek, kendinizce uyanıklık yaptınız ve mecliste onaylayın demelerine rağmen hayır dediniz. Şart koştunuz!

Sonuç?

Seçimler 14 Mayıs'ta yapılacak.

Evet, cumhurbaşkanının kendi kararı ile seçimler öne alındı.

Siz de hep beraber hayırlı olsun dediniz.

Olayın iyice Arap saçına döneceğini bile bile yaptınız bunu!

Peki şimdi niye YSK'ya baş vuruyorsunuz öyleyse?

Anayasaya saygınızdan, öyle mi?

O tren kaçtı diyorum, anlamıyor musunuz?

YSK böyle bir karar verebilir mi sizce?

Mevcut Cumhurbaşkanının aslında üçüncü kez aday olamayacağını oradaki sayın yargıçlar bilmiyor mu sanıyorsunuz? Ama yapamazlar!

Ne yani, topu onların kucağına atarak bu sorumluluktan kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz?

Ne yapmaya çalışıyorsunuz siz?

Biz başvuralım da, başvurmadı demesinler öyle mi? Çakallık yapmaya niyetlendiniz yani!

Peki bu durumda ne farkınız kaldı iktidardakilerden?

Ya da Nasreddin Hoca misali ya tutarsa dediniz belki de, öyle mi?

Pes vallahi, çık çıkabilirsen işin içinden şimdi.

YSK istediğiniz kararı alamaz! Kırk satır mı, kırk katır mı deseniz bile şu anda alamaz!

Öyle ya da böyle bu seçimler yapılacak.

Evet, bence hiç kimse elini o taşın altına koyma cesareti gösteremeyecek ve sayın Erdoğan'ı bir kez daha seçime girmesi için bu YSK adaylığını onaylayacak.

Kurallar diyorsunuz ya, oyunun kuralı baştan zaten konulmuş.

Kazanacaksınız bu seçimi!

Bu saatten sonra tek kural budur!

Kazanmak için ise yapılacak tek şey var!

Birleşe birleşe kazanacağız!

Bırakın bu çocukça tavırları da, siz gidin sayın İnce ve sayın Oğan'ı ikna edin! Hiç olmazsa az bir risk de olsa o riski de kaldırın.

Gerçi bu millet o inatçılar da ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bu iktidarı mutlaka değiştirecek. İnatçılar diyorum, başka şeyler de derdim, ama bana yakışmaz.

Çünkü değişim rüzgârı çoktan esmeye başladı!

Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 28.03.2023
  • Süre : 5 dk
  • 1002 kez okundu

Google Ads