Zurnanın Son Deliği
Siyaset ve ideolojiler elbet önemlidir, ama bu son tahlilde bunları bir yana bırakıp, insan olmanın, vicdanlı olmanın, ahlaklı ve erdemli olmanın hazzıyla sandığa gitmek ve bu çerçevede oy kullanmak gerekir.
Zurnanın Son Deliği
Şu güzelim ülkemiz son 21 yılda nereden nereye geldi?
İktidar destekçisiyseniz;
“Yollar, köprüler, hızlı trenler, şehir hastaneleri, statlar, silahlı, silahsız uçaklar, sondaj gemileri, uzaya gidenler gelenler, yerli yersiz otomobiller, terörle mücadele vs. vs. müthiş bir başarı öyküsü, müthiş ki müthiş......” diyebilirsiniz.
Hiç itirazım yok.
Öyle görüyor olabilirsiniz.
Tartışılır.
Muhalefet taraftarıysanız;
“Yandaş müteahhitler ve basından, satılan tank palet fabrikasından, yollara, köprülere, şehir hastanelerine ödenen fazla paralardan, işsizlikten, hayat pahalılığından, basının, yargının bağımlılığından, hak, hukuk ve adalet eksikliğinden, tek adam zihniyetinden vs. vs. bıktık ki bıktık....” diyebilirsiniz.
Buna da itirazım yok.
Herkesin görüşüne saygım var.
Bunlar da tartışılır.
Amma velakin, fikir ve uygulamada halka vaatler vererek onun oyunu istemek yerine, montaj videolarla, yalanlarla, iftiralarla rakibine belden aşağı vurmak, toplumun yarısını ötekileştirmek ve terörize etmek kabul edilebilir bir davranış değildir.
Demokratik bir ülkede her siyasetçi, istediği her zaman, her yere rahatça gider, her yerde görüşlerini açıklar ve halka vaatlerini sunar. Ancak, bunu yaparken rakibine karşı montaj videolar kullanmak, bel altı vurmak, hakaret etmek feraset sahibi halkın tepkisini çeker ve bu kötü davranışlar halkta bumerang etkisi yapar.
Siyaset ve ideolojiler elbet önemlidir, ama bu son tahlilde bunları bir yana bırakıp, insan olmanın, vicdanlı olmanın, ahlaklı ve erdemli olmanın hazzıyla sandığa gitmek ve bu çerçevede oy kullanmak gerekir.
Kendi tarafında olmayan herkesi terörist, mandacı, emperyalist uşağı tarzı kabul edilemeyecek şekilde suçlayanlar, yaftalamayı benimseyenler, seçimi kazansalar dahi, ahlak, erdem, güven ve dürüstlük sınavlarından kalmış olacaklardır. Bir seçimi bu şekilde kazanmaktansa, kaybetmeyi göze alabilen siyasetçi halkın gözünde büyür.
Unutulmamalıdır ki, maç sahada kazanılır. Hakem, federasyon, seyirci, tüm bileşenler aleyhte olsa da, iyi oynayan, çalışan, akıl ve yeteneğini birleştirenler, nihayetinde ipi göğüslerler.
Seçiminizi yaparken, bunlara da dikkat edin, oyunuzu verin ve oyunu bozun.
Pazar günü iyilik kazansın, kötülük kaybetsin.
